öncelikle (bkz:
#4189399).
okan hocamızı hep destekledik, gelişecek-tecrübelenecek diye bekledik.
bakın 1999 yılında
chelsea'den 5 yediğimiz maçta
ali sami yendeydim. moralimiz çok bozuk eve dönmüştük babamla.
takımın başında
fatih terim vardı.
terim 1 sene dolmadan
uefa kupası kaldırdı hikayeyi yaşı yetenlerde sonradan okuyanlarda biliyor zaten.
o 5 yiyen takımda çok güçlü bir takımdı, hem kötü gününe denk geldi hem
chelsea ters geldi bir şekilde.
okan hocada ise bu sıçramayı yapabilecek irade ve gelişimi
maalesef artık göremiyorum. galatasaray 2 sonuçlu maçlar oynayamaz avrupada. yani ya yenildiğimiz ya yendiğimiz maçlar.
en
dandik takımları bile yenemiyorsak yenildiğimiz maçlar.
hem de yenilirken hep fark yediğimiz maçlar ki bence buna
beşiktaş süper kupa maçı da dahil,
galatasaray finalde kaç kere fark yemiş türkiyede ayrı bir rezaletti, ligin başı vs. dedik ses etmedik.
bu nedir artık ya.. gerçekten bir şeyler yazmak için sabahı bekledim sakinleşirim,
mantıklı şeyler yazarım diye ama olmuyor.
tv karşısına geçiyoruz ve diyoruz ki acaba yenilirsek kaç yeriz, gerçekten whatsapp grubumuzdaki muhabbet bu. kapıyı 5 ten açan arkadaşlar vardı maçtan önce abartmayın diye kızdık haklı çıktılar.
hataların hangi birini yazalım ki birçok arkadaş yukarda değindi;
- bu takımda artık
mevkisi dışında oynayan oyuncu görmek istemiyoruz, bıktık yahu.
singo sağ bekse sağ beke,
sallai kanatsa kanada. bu nedir sürekli devşirmeye çalışmak böyle teknik direktörlük mu olur, playstationda maç mı yapıyoruz?
-
kadro yönetimi. abdülkerim'i kestin de ne oldu, 5 yemeyelim adam çok yavaş mı dediniz aranızda taraftarın gazına gelip. sağ stoperde (yine mevkisi olmayan)
sanchez 2 tane kendi kalesine attı yahu. hem vitrin maçında ilk 11 oyuncunu yedek bırakıp moralini bozdun hemde tüm defans ve kalecinin. bravo sana, bravo çok mantıklı iş yaptın!
- geriye düşünce orta sahayı
boşaltmak. artık şu olunca gerçekten çıldırıyorum,
lemina çıkarken işte şimdi 5 oldu dedim. a planın gayet güzel işledi neden bozuyorsun geriye düştün diye? neden ya gerçekten biri şunu sorsun artık. hiçbir zaman
b ve c planı olmayan bir hoca neden bu işlere kalkışır. bu saçma değişiklikler olmasa belki maçı 3-2 kaybederdin ama bu kadar tepki olmazdı, şanssız goller yedik der kapatırdık. her türlü basiretsizlik her türlü mantıksızlık, çıldırmamak elde değil.
-
sistemsizlik. bakın 96-2000 kadrosunu defalarca statta izlemiş bir taraftar olarak yazıyorum. o takımda çok iyi oyuncular vardı yine evet ama o takım makine gibiydi
makine. tıkır tıkırdı, patlamaya hazırdı, sistemi vardı ve giren çıkan oyuncu sisteme uyardı. okan hocanın sistemi veya taktiği nedir? bunu anlatabilecek biri bana özelden yazsın rica ediyorum. sürekli bireysel yeteneklerle maç kazanan bir galatasaray izliyoruz 3 senedir. bu arada bunu sadece
ofans için demiyorum
defans da bu şekilde, yani
osimhen ve
icardinin performansları değil sadece olay.
sanchez bişeyler yapacak da gol yemeyeceğiz, kaleci son anda uzanacak vs. toplu olarak defans veya atak yapabiliyor mu bu takım; özellikle avrupada. yok öyle birşey.
üzgünüm ama şöyle bitirmek istiyorum; aslında olması gereken aynı
benfica gibi gecesinde okan hocayla yolları ayırmak ve fatih terimi getirmek.
neden
terim?
çünkü bu "ligde şampiyonluk da çok önemli" diyenleri gayet şampiyon olarak tatmin eder, zaten bu kadroya atanan teknik direktörlerin %90 şampiyon olur bu ligde.
he bide heralde şampiyonlar liginde veya avrupada sürekli rakibimiz olmayacak takımlarda fark yemez!
takım içi disiplini sağlar, gereken yerde postasını da koyar herkese.
ama okan hocayla devam etmek yine avrupada
başarısızlık yine rezil olduğumuz maçlar, sonrada lig şampiyonluğu demek. seçim yönetimin.