• 20576
    --- alıntı ---
    başkan seçimle ilgili ne yapmak istediğine kendisi karar verecek. en iyi o bilir, ne yapacağını. benim galatasaray’ın geleceğiyle ilgili hiçbir endişem yok. galatasaray, kaliteli oyunculardan meydana gelmiş bir takım. muhakkak ki bu krizi atlatacaktır galatasaray, daha ligin çok başı. inşallah galatasaray’ı olduğundan daha kötü günler beklemez.

    yeniden seçim olması durumunda…

    arkadaşlardan teveccüh edenler oldu. onlarla da görüşüyorum. galatasaray’ı kimse yarı yolda bırakmaz. ben mi yaparım, yoksa başka arkadaşlar mı onu bilmem. önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz. hiç kimse merak etmesin, galatasaray en iyi olanını kendi içinden bulur.

    ‘içler acısı bir durum’

    galatasaray’ı dünlerle ilgili mukayese ederseniz, gelirleri o zamanlardan çok çok daha yüksek seviyelerde. bütün mesele galatasaray’ın giderlerini düzgün ayarlayabilmek… öyle tahmin ediyorum ki, çok fazla olmayacak bir şey değil. ama galatasaray’ın mali olarak içinde bulunduğu durum, hakikaten içler acısı bir durumda. çok fazla rahat bir şey söyleme imkanı yok.

    ‘batan gemiden kaçırılan mal gibi…’

    galatasaray, gayrimenkullerini elde ederken, az buz sıkıntılar çekmedi. galatasaray adası gibi bir yeri, bir daha yerine koyma gibi imkân yok. bunlar batan gemiden kaçırılacak mal gibi bakılmamalı. galatasaray, mali problemlerini kendi içinde çözmek imkânında olur gibi geliyor bana. bu tedbirler, en son düşünülecek şey olmalı. bütün imkânların da bittiği kanaatinde değilim daha.

    ‘fatih terim gitmemeliydi!’

    fatih terim gitmemeliydi. en azından böyle gitmemeliydi. fatih, galatasaray’ın içinden yetişmiş, belli örf ve galatasaray duruşunu bilen bir teknik adamdı. yeni gelenler tabi galatasaray’a, yeni takıma, yeni oyunculara bir adaptasyon süresi geçirmek durumundalar. o da her zaman çabuk iyi netice vermiyor. sabırlı olmak lazım. her şeyden önce, oynayan bütün oyuncularımı, futbolcu olsun, basketbolcu olsun, diğer bütün sporcularımıza galatasaray özgüvenini yeniden aşılıyor olmak lazım.

    ‘hiçbir futbolcu sahaya korkuyla çıkmamalı!’

    hiçbir sporcu, özellikle kendi seyircisi önünde sahaya çıktığında ayakları ‘acaba ben hata mı yapacağım, beni taraftarım tenkit mi edecek’ diye korkuyla çıkmamalı. ama galatasaray çok büyük bir camiadır, bütün bunların üstesinden gelir.

    ünal aysal’ın hatalarını sayarsanız…

    bunlar, bu gibi şeyler galatasaray başkanıyla özel konuşulursa konuşulur.

    mehmet helvacı, adnan öztürk gibi isimler başkanlık için anılıyor…

    bütün arkadaşlar her şeyden evvel galatasaraylı. her galatasaraylı bu göreve layıktır. onun takdirini de genel kurul yapar.

    --- alp yalman ---
  • 20577
    gün karalar bağlama, yaygara yapma günü değil. gün akıl günüdür. galatasaray’da çok ciddi bir kaosa yakın durum olduğu belli ama büyük kurumlar büyüklüklerini böyle zamanlarda gösterir. olaya başka açıdan bakmayı tercih ediyorum. türk futbolunu, türk sporunu onlarca yıldır kemiren, sömüren düzene galatasaray’da son vermek için zaman gelmiştir. bizim bunu yapmamız türk sporunun önünü açacaktır. türkiye’de hep ilkleri yapan galatasaray’ın yeni misyonu budur

    geçen röportajımda da söyledim. mesele ünal aysal veya yönetimi meselesi değildir. varolan sistemin ıslahı meselesidir. bu mantıkla yola devam etmeye çalışmanın sonu, el değiştirerek, her kulübü patron kulübü yapar. bizim camiamıza bu model uymaz. altın hisse veya arazi satmakta sadece bu amaca hizmet eder.-

    kulübü uzun süredir kemiren yapıları temizleyerek reform yapmanın zamanı gelmiştir. bu yapıların bu saatten sonra lobi de, kulis de yapmasına müsaade etmemek, kulak asmamak lazım. galatasaray’ın kimseyi taşıyacak hali yoktur. galatasaray’ın sırtındakileri indirip, kendisini sırta alma zamanı gelmiştir.

    ünal aysal ve isimlerini sayamadığım kişileri de kötüleyerek, eleştirerek zaman kaybetmeye gerek yok. ünal aysal’ın başarısız bir başkan olarak camiaya veda etmesini de istemem. kurumlar, kötü ve zor zamanlar geçirebilir. para kaybedebilir, kaosa sürüklenebilir. müsaade etmememiz gereken en önemli faktör, doğru ve düzgün insan kaybıdır.

    tüm dünyanın en kaliteli üyelerine sahip kulübü galatasaray’dır. ancak biz, adam harcama üzerine bir sistemin esiri olduk. dedikodu, kulis, yalancılıkla geçinenlere prim verildi. buna daha fazla müsaade edemeyiz. ‘benim bu kadar pis işlerin içinde ne işim var?’ sözünü fazla duyar olduk. düzgün insanların kaçtığı, malum insanların sahiplenmeye çalıştığı düzene müsaade etmemeliyiz.

    ünal aysal çok erkene ve ani aldığı seçim kararında diretir ve yeniden aday olup bu sistemde devam etmeye çalışırsa diyecek bir şey yok. bu kadar kısa sürede kimsenin sağlıklı bir şekilde aday olabilmesi mümkün değildir. mart mali genel kurulu’ndan sonra seçim yapalım. ancak aynı lobiciler bu baskın seçime ünal bey’i ikna etti.

    galatasaray’da da insan zenginliğimiz var. reform ve ıslah çalışmasının her çeşidine, makam, koltuk, etiket talebim olmadan varım. kulübün ihtiyacı olan reformları yapıp, aynı zamanda sportif yarışmalarda da iddiasını sonuna kadar sürdürecek kapasitesi vardır. karamsarlığa gerek yok. akıl üretme zamanı, birliktelik zamanı. bu zor dönemi beraber atlatır, 2015’te de olağan seçimli genel kurulumuzu yaparız. isteyen devam eder, isteyen katılır, isteyen de kendi işine bakar.

    adnan öztürk
  • 20578
    “ülkedeki futbol düzenini hepimiz biliyoruz. verilen, verilmeyen cezalar... yapılan haberleri hepimiz görüyoruz. böyle bir ortamda biz futbolcuların ve taraftarların birbirine sarılmaktan başka bir çaresi yok. bizim onlardan başka kimsemiz yok. kırgın veya küskün değiliz. bizler sezona kötü başladığımız biliyoruz. bunu tekrar çevirebiliriz”

    burak yilmaz
  • 20579
    kendisini yere atip penalti aldigi iddialarina iliskin: “ligimizdeki anlamsız penaltıları izlediğimiz zaman bu konu açılıyor. bir istatistik çıkarılmış; bana 65 maçta 2 penaltı çalınmış. en son penaltının ne zaman çalındığı da belli değil. geçen sezon bana verilmeyen yüzde yüz 4 penaltı ve 4 kırmızı kart var. gazeteciler ve yorumcular tarafından ‘yüzde yüz penaltı’ denildi. ama biz hiç bunları çıkıp konuşmadık. başkaları gibi hiç yaygara yapmadık, ortalığı alevlendirmedik.”

    burak yilmaz
  • 20580
    “televizyonlarda ya da gazetelerde benim ağzımdan bir şeyler yazıldığı için insanlar eleştirmeye başlamış. ben ‘kaleye vurmaktan korktum, gol olmazsa taraftarımızın tepkisi olur’ diye bir söz söylemişim. ben kesinlikle böyle bir şey söylemedim. asla böyle bir ruh haline de kapılmam. hiçbir zaman korkmam. nerede pas verilmesi, nerede kaleye vurulması gerektiğini çok iyi bilen bir insanım. zaten ben 19 yaşından beri baskıyla oynuyorum. bu baskıyı senelerdir de kaldırabildiğimi düşünüyorum. o yüzden kesinlikle böyle bir söz söylemedim. hatta eski oyuncumuz arif erdem de buna inanmış. bunun hakkında yorumlar ve açıklamalar yapmış ağır bir şekilde. aslında kendisi de benim geçtiğim yollardan geçmiş, benim koştuğum başarılara, hedeflere ulaşmak için ter dökmüş, aynı formayı terlettiğim bir insan. böyle hayal ürünü sözlerin üstüne keşke bu yorumu yapmasaydı. dediğim gibi ben asla korkmadım, asla bacaklarım titremedi, bugüne kadar asla baskı altında sorumluluktan kaçmadım. öyle bir laf kesinlikle söz konusu değil. nereden çıktı bunu da bilmiyorum.”

    burak yilmaz
  • 20581
    “sürekli yabancılarla yerliler arasında sıkıntı olduğu konuşuluyor. sürekli bize o taraftan vurmaya çalışılıyor. gerçekten türk oyuncular olarak bu bizi çok üzüyor. çünkü biz türk insanın ne kadar duygusal, ne kadar misafirperver olduğunu çok iyi biliriz. tek başlarına sadece aileleriyle birlikte başka bir ülkeye gelmiş birine olumsuz herhangi bir şey olma ihtimali yok ki. ne kadar iyi arkadaş olduğumuzu da çok iyi biliyorsunuz. aslında bu türk oyunculara değil de yabancı futbolculara sorulsa daha iyi olurdu. şimdi aklıma geldi buna örnek olarak. gökhan ağabeyle melo’nun geçen sene her ufak idmanda olabilen tartışmalardan bir tanesini yaşaması çok abartılmıştı. hatta melo penaltı kaçırdıktan, ceza aldıktan sonra gökhan ağabey ona destek olmuştu. melo penaltıyı kaçırdıktan sonra bana sarılıp ağlamıştı. selçuk’a sarılıp ağlamıştı. yani bunlar bir örnek. buradan da taraftarlarımıza sesleniyorum. benim bütün samimiyetime inansınlar. bu konu gerçekten burada kapansın. çok rica ediyorum. çünkü bunlar ayıp şeyler. yabancı-yerli hepimiz aynı forma altında aynı başarı için koşuyoruz. inşallah bir gün soruyu yabancı arkadaşlarımıza sorarsanız, onlar zaten cevabı verdiğinde bu kapanacaktır.”

    burak yilmaz
  • 20582
    “ofsayt olayı çok eleştiriliyor ama eleştirilmesi de normal. bu eleştirileri kabul ediyorum ama ben sürekli gol arayan, sürekli koşan bir oyuncuyum. sürekli gole odaklanıyorum. genelde benim hatamdan ama bazen de arkadaşlarımın biraz bekleyerek yavaş oynamasından da kaynaklanıyor. ama bu, golü ne kadar kokladığımı, vazgeçmediğimi, baskı altına girmeden kovaladığımı gösteren bir şey. ofsayt konusunda hatalı olabilirim buna biraz daha dikkat etmem gerekiyor. dediğim gibi çoğu benim hatam. bunu da en kısa sürede en aza indirmeye çalışacağım.”

    burak yilmaz
  • 20583
    “ben galatasaray’a çok büyük hedefler uğruna gelmiştim. yani ‘buraya geleyim, 3-5 sene para kazanayım, ondan sonra futbol hayatıma başka yerde devam edeyim’ diye gelmedim. galatasaray’a gelmemdeki amaç, futbol hayatım bittikten sonra da bu yapının içinde olabilmekti. bu sözleşmem de bu projelerin başlangıcı oldu. tabii ki ben saha içerisinde bu performansı veremezsem bu hedeflerden uzak kalacağımı biliyorum. her şeyin farkında olduğum gibi inşallah performansımı yükseltip gerekli cevabı da veririm. ama sözleşme olayını konuşmak çok ayıp. ben zaten terimin son damlasına kadar mücadele ediyorum.”

    burak yilmaz
  • 20584
    “eskiden çok fazla eleştiri olurdu. bir maçta 3 gol atsam da çok eleştirildiğim zamanlar olurdu ama bunlara fazla takılmazdım. kişiliğime, karakterime, aileme girilmediği sürece herkese saygım sonsuz. ama sezon daha yeni başladı. bu bir alışkanlık haline dönüşmeye başladı. o yüzden hoş değil. yoksa ben futbol yönünden eleştiriye her zaman saygı duymuşumdur. beni beğenmeyen olabilir, futbolumu beğenmeyen olabilir, oyunculuğumu beğenmeyen olabilir bunların hepsine saygı duyarım. ama eleştiri yapmak için ben ortada en ufak bir neden görmüyorum. yapılan eleştirilerin bize zarar verme açısından olduğunu düşünüyorum.”

    burak yilmaz
  • 20585
    "şu an için başkanlık düşüncem yok. bana bu yönde gelen teklif de yok. ancak ünal aysal bırakma kararı alırsa, ki ben bırakmasını istemiyorum, o zaman oturup durumu yeniden değerlendiririz.

    belki de (ünal aysal) yeniden eski yöneticilerini ekibe kazandırabilir, eski yönetimine dönmek isteyebilir. çünkü çok değerli isimler önceki yönetimde vardı, iyi bir yönetimdi. aysal, bu durumda kulübü bırakıp gitmemeli"

    faruk süren
  • 20586
    "galatasaray'dan kopmam mümkün değil. bu benim gönül bağım. o ekibe de tam desteği vereceğim. ama iyi bir haber vereyim. benim galatasaray için gönlümde yatan bambaşka bir proje var. galatasaray global projesi. bunu divan'a getirdim, kimse fazla sorgulamadı. galatasaray global projesi, galatasaray marka değerinin avrupa'da tanınması ve galatasaray'ın avrupa'da yaşayabilmesi ve devamlılığını sürdürebilmesi projesidir. bu projeyi ben a'dan z'ye kendim sponsor ederek, masraflarını karşılayarak, kulübüme en ufak bir talepte bulunmadan, bundan sonraki gelecek yönetime hediye hazırlayacağım. inşallah camiamıza hayırlı olur."

    ünal aysal
  • 20592
    "geçen sene de 8 puan kaybıyla başladık. bu sene 5 puan kaybımız var. geçen florya'yı ziyaretimde oyuncularla ve teknik kadroyla konuştum . tamam ama sezonu şimdi başlatıyorsunuz. 0'lanmış olarak sezonu başlatalım dedim. umarım bu mesajı tam olarak aldılar ve umuyorum taraftarımıza güzel neticeler hediye edecekler."

    "oyuncularımızı kıymetini bilmemiz lazım. 90 dakika sahada ter döküyorlar ve en iyisini vermeye çalışıyorlar. form ve konsantrasyon düşüklüğü olabiliyor. taraftarlarımız hep zaferlere alıştığı için, sükutu hayale uğruyorlar ve ani reaksiyolar oluyor. bu tip tepkilere çok aldıkmamak lazım ama bu yaşlarda çok çabuk etkilenebiliyorlar. moral yıkıntısı yaşanacak olaylar değil. taraftarların bu tip tepkilerini hoş görmek lazım."

    "sneijder de 2 maç üst üste kötü performans gösterirse aynı tepkiyi görür. taraftarlardan isteğim daha toleranslı olmaları. üstlerine böyle menfi bir şekilde etkileniyorlar. bu gençliğin dna'sında var. kayserispor maçında yenildik ve taraftarlar bana istifa diye bağırdılar. ben etkilendim. taraftarların başarıda ve başarısızlıkta ciddi katkıları var bunu görmek lazım."

    "4. yıldız bu sene çok değişik bir ambians getirdi lige. oyuncularımın bundan etkilenmemesi mümkün değil. bu yavaş yavaş pozitif bir havaya, daha güzel maçları seyretmemize sebep olacaktır. iyi tarafından bakmak istiyorum."

    "şu anda en ufak bir endişem yok, takımın sene sonu başarıları yönünden. en zengin ve en iyi kadroya sahip takımız. buradaki sorunumuz kaliteden ziyade sayımızın çokluğu. bence hem hoca yönünden bu bir handikap oluşturuyor, oyuncunun hepsini mutlu etmesi için herkese fırsat verme zorunluluğunu istiyor. bu da değişik kadroyu sahaya sürmeye onu itiyor. hocamız standart bir kadroyu seyircilerin önüne getirecek. onda bir form eksikliği varsa o kadroda bir değişiklik yapacak."

    "tahmin ediyorum prandelli, bu süreci hızla aşacak. benim dönemimde, 40 ay içinde hocaların istemediği hiçbir oyuncu alınmamıştır.listeleri onlar verirr, kendi önerilerini kendileri verirler. müzakereler yapılır, ben onaylarım ve transfer yapılıyor. hoca bir oyuncuyu oynatmam diyorsa, öyle bir transfer katiyen yapmayız. hiçbir yönetici de böyle bir riski alamaz."

    "fatih hocayla o dönemde bir espiri konusuydu. kaka'nın gelmesi mümkün değildi. kaka real madrid'den ayrılıp bize gelmek istemedi ve bel sorunu vardı. onu hiç düşünmedik, ve şampiyonlar ligi'nde oynayamayacaktı. sneijder'in gelmesi bizim için büyük bir fırsattı, bize oyuncu değerini gösterdi. geçen sene başarıları bize tercihimizde ne kadar doğru olduğunu gösterdi."

    ekol bir oyun tarzını benimsemiş teknik diretörün bağlı olduğunun pasaportundan kaynaklanmıyor, öngördüğü sistemden kaynaklanıyor. o disiplin ve o düzende oyunu sahaya ... paandelli bizim ilşk tercihimiz değildi. sayın lucescu idi. müspet sinyaller vermişti. özel sebebi sadece shakhtar donetsk takımıyla yakın ilişkileri. patron rica etti gitme diye. o da gönül adamı, bana da telefon etti ve gelemiyorum dedi. bizi de bekletmedi. ben mancini'nin ayrılmasını beklemiyordum. her haziran ayında vazgeçme hakkı vardı, beklentileri farklıydı.

    prandelli ile her zaman iki taraf da istemediği koşulda yolları ayırabilir. cezai bir şart yok. ilk fatih hocayla anlaşma da böyleydi, mancini de böyleydi. prandelli de böyle. prandelli de ben de gönül adamıyız. prensipler üzerine konuşuyoruz. ayrılık durumunda para sorununun olacağını sanmıyorum. prandeli'nin bir kredi dönemi var. şu an o kredi dönemi içinde. başarı değerlendirmek için şimdi çok erken.

    "en zor olan beşeri ilişkiler. insanları tanımak ve beraber yaşamak. hepimiz bu kulüplere hizmet ederken gönül bağıyla hizmet ederek paylaşıyoruz. yönetim kurulu bu kişileri bir araya toplayan, kulüplerin yaşayan odağı. bazen hoşnutsuzluklar, ikili ilişkilerde sürtüşmeler oluyor. burada yanılabiliriz. bazen seçimler beklentilerinizin ötesinde olabilir. bunlara aldırmadan işinize bakmanız gerekir. 1. yönetimde çok iyi arkadaşlarım vardı, çok iyi çalıştık ve dostane ayrıldık. bu dostane ilişkilerimiz devam ediyor. şu anda yayını yapan arkadaşımız ısrarlı bir şekilde bu ismi vermiyor, bilmek dahi istemiyoruz. günahı ve vebaliyle tüm arkadaşlarımı sevgiyle anıyorum. bazen iyi şeyler yapıyoruz, bazen de yapamıyoruz."

    engin'in sorunu ayrı. engin neden kadro dışı kaldığını basına anlatarak doğrulamış oldu. engin büyük takım oyuncusu olmadığını da kanıtladı bana göre. eboue tamamen fiziki durumundan kaynaklanan sebeplerden oynatılmıyor. düştüğü vakit kalkmayan. çok sık düşen bir savunma oyuncusu, siz de biliyorsunuz. savunma oyuncusu kalkamıyorsa, her düştüğü vakit kalkamayıp gol oluyorsa düşer. hoca da bunlara bakarak kararını verdi."

    ünal aysal

    24/09/14 trt stadyum programından
  • 20593
    "bülent tulun ben gelmeden evvel de vardı, benden sonra da olacaktır. hayatını galatasaray'a adamış ve kendini galatasaray'la özleştirmiş birisin. futoblu ve florya'yı çok iyi bilen birisi olduğundan, beni florya'da çok iyi bilgilendiren bir arkadaşım. bunu dışında bir ilişkimiz olmadı.

    "ben hiç fatih hocayla bülent tulun yüzünden karşı karşıya kalmadım. tulun'un kapısındaki etiketi terim çekip atmış. o da florya'dan ayrıldı. onlar da eski dostlar ve birbirlerini daha iyi tanıyorlar. o yüzden benim aralarına girmem söz konusu değil"

    ünal aysal
  • 20594
    "sabri benim çok sevdiğim bir oyuncu, kendisi ile de konuştum ancak bunun takdiri teknik direktöre aittir. sabri'yi kadro dışı bırakan prandelli tabii ki. prandelli çok tecrübeli bir teknik adam ve muhakkak ki bir önceki teknik adamın raporlarını almıştır. sabri, sağ bek ve biz sezona sağ beksiz başladık. sağ beke de önemli bir yatırım yaptık. bana kalsa ben başkan olarak öyle bir yatırım yapmak istemezdim ama hocamız bu konuda ısrarcı oldu. son maçta yasin oynadı, diğer oyuncular oynamadı ama oynamayan oyuncuların da muhakka bir sorunu vardı, prandelli deli değil heralde. sabri için tesislere girmeme gibi bir karar söz konusu değil, hocamız ile de bu konuyu konuştuk ve içim rahatladı."

    ünal aysal
  • 20595
    (aziz yıldırım'a hakaret içeren tweet'in paylaşılması...)

    "melo'nun bilerek yaptığına inanmak dahi istemiyorum."

    "melo eleştiriliyor da diğer kulüplerde eleştirilecek oyuncular yok mu? volkan demirel'i de izledik. eski oyuncumuz emre belözoğlu'nu da izliyoruz... neden sürekli melo konuşuluyor?"

    "disiplinsiz davranışlara hiçbir zaman müsamaha göstermem. ancak neden bir oyuncu üzerine bu kadar gidiliyor. tahrik edilen oyuncular bunlar. tahrik etmezseniz yapmazlar."

    "melo'ya sakin olup tahriklerden kaçınmasını söyledim."

    "fatih terim'e nefretim yok, kırgınlığım var. o da şuradan geliyor. ayrılma döneminde, benim cevabını alamadığım sorular var. federasyon'la imzaladığı kontratı televizyondan öğrendiğim için kırgınım."

    "3. sezonu biz sezon başladıktan sonra hoca gönderdiğimiz için kaybettik. sezon başladıktan sonra yeni hoca monte etmek zor iş."

    "fatih terim'le takım içi konuları konuşmak için kendisine ulaşmaya çalıştık. ceo'muza 'başkan asistanımla konuşabilir' dedi."

    "benden şunu duymak istiyorsanız. bu sms'leri ben kimseye vermedim. ama türkiye'de isteyen istediğine ulaşabiliyor. benim telefonum hep ortadadır."

    "son olağanüstü divan toplantısını açıkçası aleyhime düzenlenmiş bir toplantı olarak düşündüm."

    "ben ciddi adamım. şaka yapmam. özel hayatımda şaka yaparım ama profesyonel hayatta yapmam."

    "ben bu divan kurulu toplantısını rencide edici buldum. bir önceki divan toplantısında ben ileriye dönük projelerimden bahsettim ve galatasaray'ın çok önemli bir işi için de ayrılmak zorunda kaldım. israrla 1 hafta sonra olağansütü divan kurulu kararı alınmış. bu olay 4 sene önce olunca o zamanki başkanımız aynı mesajı alsaydı o da hemen seçime giderdi. ben o mesajı tamamen aldım ve seçime gitme nedenim bu toplantıdır."

    "lig başladığından bu yana çok büyük bir medya saldırısı var. bilgi kirlilikleri var. artık aileme de sıçramaya başladı. tük sporunda beni rahatsız eden bir ortam var. federasyonların bize dönük haksız kararları beni hergün biraz daha endişeye düşüren bir ortamdı."

    "taraftarın bana olan desteğinden hiçbir endişem yok, yönetim kurulu da aynı şekilde ancak divan kurulu'nun düşünceleri çok önemli. bugün bu en son olayı duymazdan gelmem mümkün değil. galatasaray'da başkanlık sistemi var. işler iyi değilse başkan iyi değildir."

    "galatasaray'ın gecikmiş ve ödenmemiş vergi borcu yok. sedat doğan hukuk kuruluna baktığından mali konulara pek hakim değil. bizim ödenmemiş bir vergimiz yok. bizim taksite bağlanmış vergi borcumuz var, bunlar da ödeniyor. ben galatasaray'a gelince 328 milyon dolar borç - alacak farkı verildi. bugün bu borç artmadı ama 84 milyon dolar faizi ödendi. ne aldıysam o borcu kucağımda taşıyorum."

    "yönetim kurulu'nun bana yaklaşımı ve son gelişmeler nedeniyle aday olmayacağım, aday olacaklara başarılar dilerim, camiamıza hayırlı olsun."

    ünal aysal
  • 20596
    galatasaray yine karıştı. her tarafta türlü haber. yok şu şunla görüştü, yok bu bunla görüştü gibi sallamalar. söyleyeyim, çoğu uydurma, çoğu palavra. gelin size işin doğrusunu en başından anlatayım.

    galatasaray başkanı ünal aysal zaten “kaçmak” istiyordu. bunun sinyalini mali genel kurul’da vermişti, ama genel kurul tuzağa düşmeyince devam etmek zorunda kalmıştı. ama niyeti “kaçmak” olduğu için divan kurulu toplantısını bahane ederek “kaçtı”. yoksa divan kurulu’nda istifasını gerektirecek bir durum ortaya çıkmamıştı. divan kurulu’ndaki mesele şuydu.

    divan netlik istedi
    ünal aysal, galatasaray’ın gayrimenkullerini satmak ya da bir gayrimenkul yatırım ortaklığı çatısı altında toplama izni almak için genel kurul’a gitmek istiyordu. bunu da önce divan’a anlattı. divan ise tepki gösterdi.

    tepkinin nedeni şuydu:
    aysal bunu nasıl yapacağını anlatmadı. yöntemini, hangi yolla yapacağını söylemedi. usulünce bir şeyler anlattı. divan da “haklı olarak” detaylı bilgi istedi. bunun üzerine bir de kulübün şirketlerde sahip olduğu altın hisseyi satmak istemesi iyice ortalığı karıştırdı.

    çünkü bu “altın hisse” kulübün, sahip olduğu şirketlerdeki kontrolünü sağlıyordu. bunu satmak, eski bir başkanın deyişiyle “ya cehalet ya da aptallık” olurdu ve sonuç olarak ikisi de aynı kapıya çıkardı. işın çelebi’nin haklı uyarısıyla divan bunu da eleştirince aysal’a kaçmak için bahane doğdu.

    her şey yanliş seçimle başladi
    aslında her şeyin başı aysal’ın 2. şampiyonluktan sonra egosuna ve yönetimdeki “komplekslilere” yenik düşüp üst üste iki şampiyonluğu getiren yönetimi dağıtmasıyla başladı.

    o zaman biz kendisine bunun yanlışlığını anlattık ama anlamadı. seçime gitti. bu kez, bu köşeden de yazdığım gibi “kurulan yönetim, eski yönetimin süresini tamamlar ve mayıs 2014’te seçime gidilir” dedik. başkan ise “hayır, 3 yıl için seçildik” diyerek tüzüğü de çiğnedi. ve şimdi 2014 ekim’inde seçime gidiyor. istifa ettiği için seçim kaçınılmaz. dönüşü yok.

    ‘aday olmayacağim’
    herkesin kafasındaki soru:
    “yeniden aday olacak mı?” ben bu satırları yazarken aysal trt ekranına çıkıp ne yapacağını açıklamamıştı. ancak salı akşamı ali dürüst’le yaptığı görüşmede, “kesinlikle yokum” demişti bile. bu görüşmede başkan ünal aysal yaptığı hataları, erken seçime gitmekle ne büyük yanlış yaptığını da anlatıp dürüst’e, “kim başkan olursa ben elimden gelen yardımı yaparım” mesajını verdi, ama bu “beylik” laftır ve hikâyedir, herkes bilir. başkan istifasına neden olarak da divan’ın kendisine haksızlık etmesini göstermiş. ali dürüst ise başkana zamanlamanın yanlışlığını, 1 ay içinde doğru düzgün bir yönetimi kimsenin oluşturamayacağını anlattı. ancak başkan aysal kesinlikle kararlıydı ve “girmeyecekti”.

    ‘faruk bey, siz olun’
    bu arada ünal aysal’ı telefonla arayan efsanevi başkan faruk süren de seçim kararının ve zamanının çok yanlış olduğunu söyledi. buna karşılık aysal’ın önerisi, “siz başkan olun” oldu. süren’in bu öneriye güldüğünü söylemem yeterli olur zannederim.

    yalman, aysal’i kurtardi
    aysal’ın bu ani “kaçışıyla” galatasaray ciddi bir kaosun ortasına düşmüşken aysal’ı kurtaran hamle eski başkan alp yalman’dan geldi. yalman adaylığını açıklayarak ünal aysal’ı bir anlamda kurtardı. böylece “adaysızlık” durumu ortadan kalktı. ne de olsa yalman, 20 yıl önce başkanlık yapmış, camianın saygın bir ismiydi. aysal’ın, “bakın aday da var” deme imkânı doğdu. oysa yalman, “galatasaray sahipsiz değildir” mesajı vermek istiyordu. şimdi camianın önde gelenleri çeşitli formüller üreterek bu zor dönemi aşmaya çalışıyorlar. çünkü herkes biliyor ki, alp yalman da bu kısa sürede “iyi bir yönetim” ya da “sorunları çözebilecek” bir yönetim kuramaz.

    bekleyen sorunlar
    galatasaray’ın ünal aysal’ın ani kaçışıyla karşı karşıya kaldığı sorunlar ise şöyle:

    - kısa vadeli nakit açığı 60 milyon dolar. bu parayı acilen temin etmek lazım. bunun formülleri var ama yeni oluşacak bir yönetim kısa süre içinde bu adımları atamaz.

    - yılbaşına kadar 110 milyon dolarlık bir nakit girişi gerekiyor. hadi 110 değil de 80 olsun. bu parayı bulmak, yeni yönetim için çok hızlı bir hamle yapmak demek. bu hamleyi yapabilecek kalitede bir yönetim 15 gün içinde kurulamaz.

    - çok güvenilir isimlerden kurulacak bir yönetim kan ve gözyaşı vaat ederek bu işin içinden çıkabilir ama başkanlık adayı isimlerin hiçbiri böyle bir dönemde kendini yıpratmak istemiyor.

    - kulübün içini bilmeyen yeni yönetim göreve gelirse kulüpteki profesyonellerin oyuncağı olur. ki o profesyonellerin ne kadar beceriksiz olduğu zaten kanıtlanmış
    durumda.

    aysal’a son öneri
    dün öğleden sonra galatasaray’ın önemli isimlerinden biri, başkan ünal aysal’la buluştu ve kendisine, “aday ol. bu dönemi tamamla. ama yanına 2. başkan olarak ali dürüst’ü al. yönetim kurulunu ali kursun. sen hiçbir şeye karışma. ali kulübü bu durumdan çıkarır. 20 ay sonra da seçim geldiğinde çekilirsin ve ali devam eder” dedi.

    başkan aysal bunu kabul etti mi, edecek mi bilmiyorum. bu formüle ali dürüst’ün çok
    sıcak bakmadığını ve bir kez daha ünal aysal’la çalışmak istemediğini biliyorum, ama dürüst galatasaray için görevden kaçmayacak kadar galatasaraylıdır ve istemeye istemeye de olsa bu formülü kabul edebilir.

    galatasaray’da bu kazan daha kaynar. sonunda bir çıkış bulunur. galatasaraylılar müsterih olsunlar.

    (bkz: fatih altaylı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın