• 20562
    prandelli, çok değerli bir teknik direktör... ama bu ligde başarı için harika bir cv, harika bir oyun bilgisi, muazzam liderlik vasıfları yetmiyor maalesef; başka kriterler de devreye giriyor: bu ülkede hafta içi bir oyuncunuzun menajeri, diğer bir oyuncunuzu beklenmedik bir şekilde suçlayabiliyor mesela... bir başka oyuncunuz da yakın arkadaşlarına, anderlecht maçında korktuğu için şutu atamadığını açıklayabiliyor. ve her nasılsa bu yakın arkadaşlarıyla paylaştığı büyük sır (!) öbür gün gazetelerin spor sayfalarını süsleyebiliyor boy boy.

    prandelli, çok değerli bir teknik direktör... şüphesiz ki zamana ihtiyacı var, çalıştığı hemen her takıma olduğu gibi galatasaray’a da zamanla mesafe kat ettirecektir. ama 1957’de brescia’da doğmuş, 57 yıllık ömrü boyunca da italya dışında hiçbir ülkede çalışmamış olması belli ki bazı arızalar çıkarıyor ona istanbul’da.

    maç öncesi olcan’ın kadroda olmaması konusundaki bir soruya, “bana idmanlarda kendini gösteren oyuncu lazım” demiş prandelli... galatasaray’a da “maçlarda kendini gösteren oyuncu lazım” sinyor... görünen o ki bu takıma idmanlarda değil, maçlarda kendini gösteren oyuncu lazım...

    galatasaray bu sezon 5 resmi maç yaptı, galibiyet sayısı 1... 480 dakikada atabildiği gol sayısı ise yalnızca 3... yani ortada net bir kriz var.

    kadronun çok önemli bir kısmında düşük form problemi var; dolayısıyla bekleneni veremeyen olcan-telles gibilerin istanbul’da kalması, veysel gibilerin de kulübede olması doğal. ama bu kadro tercihlerinin takımdaki adalet duygusunu güçlendirmesi için seçimlerin çok hassas yapılması gerek.

    daha önce de değinmiştim; veysel kötüyse veysel, selçuk kötüyse selçuk, burak kötüyse burak kulübede oturursa, bu oyunculara da formanın değerini anlama ve özleme fırsatı verirsiniz. şu kadro seçimlerine bakılırsa galatasaraylı oyuncuların hepsi eşit, ama bazıları daha eşit!

    adalet sağlamak istiyorsanız, bir takımda herkes eşit olmalı, listede daha eşitler olmamalı. belçika’daki hazırlık maçında sağ bekte göz dolduran furkan’ın da sırası gelmeli, orta sahada bu kadar kötü varken umut gündoğan da şans bulmalı. selçuk kötüyse selçuk, burak kötüyse burak kenarda oturmalı. eğer galatasaray kadrosunda eşitlik samimi biçimde sağlanmazsa, görünen o ki bu “daha eşitler” prandelli’nin başına iş açmaya devam edecekler.

    uğur meleke http://www.milliyet.com.tr/...skorergaleri/?PAGE=1
  • 20566
    - insanların vahid hocadan çok büyük bir beklentisi olduğunu biliyorum. ilahi bir güçle işleri yoluna koymam bekleniyor. sihirlerim olduğu düşünülüyor.

    - trabzonspor’u dışarıdan takip ettim ve birkaç maçını izleyebildim. bunlar yeterli bilgiye sahip olmama yetmedi. bu nedenle tam olarak neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. bugün buradayım. inşallah doğru zamandır.

    - gelen tekliflerin hangi kulüplerden olduğunu, hangi rakamların önerildiğini söylesem inanmazsınız.
    messi’yi isterim ancak...

    - messi ve ronaldo’nun kadromda olmasını isterdim. ancak bunun mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. imkanlar çerçevesinde yapabildiğimiz en iyi transferleri yapıp, oluşturabileceğimiz en iyi kadroyu oluşturduk.

    - bugün oyuncu grubumuzun yeterli olmadığını gizleseydik yarın başarısız olma riskimiz çok daha yüksek olacaktı.

    - bu denli açık olmamdan rahatsız olan kim varsa benimle benim yaptığım gibi açık konuşabilir. iki yüzlü insanları sevmiyorum.

    - büyük takımlar yavaş yavaş büyür. chelsea, abromoviç’ten sonra 4 senede şampiyon olabildi. manchester city örneği de var. trabzonspor şu an ciddi bir değişime gitmiş durumda, beklentiler büyük ama sabır yok.

    - trabzonspor’u umursamayan oyuncunun bu formayı giymeye hakkı yok.

    - fenerbahçe ile aramızda abartılmış bir rekabet var. bu nedenle zaman zaman duygu yoğunluğu da üst düzeye çıkıyor. hatta bazı taraftarlarımızın ’fenerbahçe maçını alalım sezon sonunda nerede olduğumuzun önemi yok’ gibi ifadeler kullandığını duyuyorum.

    vahid halilhodzic
  • 20567
    "rakibe dokunmanın azını çoğunu tartışmak tamam da... orta sahada bile rakibini çeken bir oyuncu sarı kartla cezalandırılırken. ceza sahası içinde rakibini çekmenin azını çoğunu tartışmak komik. bana küfredenler önce kendi karakterinize bakın sonra beni eleştirirsiniz."

    gökhan gönül

    twitter'dan. adamın ad-soyad kısaltması gibi, ne desem g.g.
  • 20568
    "çoğu fenerbahçeli arkadaşlar penaltı olmadığını söyledi. isim vermeyelim. kolay verilmiş penaltı. gökhan da bunu kullandı. hakeme teşekkür etti. neyse canları sağolsun. fenerbahçe ceza sahası içerisinde böyle düşsek penaltı verilir miydi? biz önümüze bakıyoruz. bundan sonra fenerbahçe'ye başarılar diliyoruz. fenerbahçeli futbolculara söyleyecek bir şey yok"

    "zaten altıncı hakem 2-3 saniye sonra verdi. aynı pozisyonda fenerbahçe ceza alanında düşsek bize öyle penaltı verirler miydi? fenerbahçe'nin böyle şeylere ihtiyacı yok"

    "ben müdahaleyi yaptım çok hafif dokundum, elimle hafifçe değdim o zaten 3 saniye sonra kendini yere bıraktı. çok kolay bir penaltı kararı çıktı. sergilediğimiz mücadeleye, emeğe yazık oldu"

    "maçta 1 veya 3 puan almamız lazımdı. biz anadolu takımıyız, belli ölçülerde mücadele ediyoruz. hakemler büyük takımlara destek verdiği sürece, türk futbolu bir yerlere gelemiyor"

    gaziantepspor'lu futbolcu şenol can
  • 20569
    "trt 3'te futbol arenası isimli programda fenerbahçe-gaziantepspor maçı sonrası şahsımın, karşılaşmadaki penaltı pozisyonu ile ilgili programın yorumcularından erman toroğlu'nun görüşünü merak ettiğime dair bir ifade kullanıldığını öğrenmiş bulunmaktayım.

    programın moderatörü göktuğ sevinçli'nin anonsunda söylediği bu bilgi doğru değildir, reyting uğruna izleyiciler bilinçli olarak yanıltılmaktadır.

    trt 3'te bahsi geçen bu program da dahil olmak üzere, halkı yanlış yönlendiren bu tür spor programlarını izleme alışkanlığım bulunmamaktadır, bahsi geçen yorumcunun görüşü ile ilgili de hiçbir merakım yoktur.

    programın moderatörünün bu ifadeyi kullandığı dakikalarda da fenerbahçe ülker basketbol takımımızın cedevita zagreb maçını takip etmekteydim.

    bu tür basit iddialarla trt gibi bir kurumda program yapan kişinin, izleyicilerini daha fazla izlenme uğruna kandırmasını esefle kınıyor, takdiri kamuoyuna bırakıyorum.

    saygılarımla,
    aziz yıldırım
  • 20571
    başkan ünal aysal'ın seçim kararının doğru olduğunu belirten erdem, "başkanın bu şekilde yorumlaması ve güven tazelemeyi düşünüp seçim kararı almışsa çok doğru bir karar almış demektir. ancak düşünmüyorsa çekilmesi en doğru tercihtir. galatasaray kongre üyesinin memnun olmadığı bir takım var şu anda. transferlerin hiç birisi tatmin edici değil. başkan da memnun değil. beklentileri gerçeğe dönüşmedi" şeklinde konuştu.
    yanlişlar teknik direktör seçimi ve transferlerle başliyor

    radyospor'da özgür sancar'ın canlı yayın konuğu olan arif erdem, "teknik direktör seçimi çok yanlış. geçen sezon gelen mancini'nin kariyeri prandelli'den çok daha üstteydi. madem italyan stiliyle devam edilecekti. takımı tanıması açısından mancini'yle devam edilmesi daha doğru olurdu. ama mancini'yi gönderiyorsunuz, aynı tarzda, mentalitede bir teknik direktör getiriyorsun. başkan adına büyük hataydı. transfer edilen oyuncularla eşdeğer oyuncular zaten mevcut kadroda var. tarık çamdal çok yetenekli; ama 4 milyon 750 bin euro veriyorsunuz. aldığınız oyuncu bir forvet oyuncusu da değil. bu ödenen rakam galatasaray kongre üyesini çok rahatsız ediyor" dedi.
    futbolu bilmeyenler transferleri yapiyor

    transfer konusunda galatasaray'a büyük yara açıldığını belirten genç teknik direktör "yapılan transferlere bakın bir bilgisizlik var galatasaray'ın içerisinde. futbolun içerisinden gelmeyen kişilerin yapmış olduğu bilgisizliklerden kaynaklanan hatalar bunlar. yapılan sözleşmeler, 2017, 18'e kadar yapılan sözleşmeler. ne oluyor, bu futbolcuları kimse kaçırmıyordu ki... bu neyin telaşı, paniği. bol keseden atmanın ne gereği vardı. bu transferleri yapanlar kimler. bunu yapanlar futbol konusunda çok bilgili kişiler mi? değiller tabi ki. galatasaray, avrupa'nın en büyük takımlarından bir tanesi. galatasaray, son gün transfer yapmamalı. ben transfer yaptım demek için yapmamalı. burası galatasaray. hangi bilgiye, portföy bilgisine dayanarak bunları yapıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
    taraftar yuhalayacak diye topa vurmuyorsan, orada durmanin anlami yok

    burak yılmaz'ın "anderlecht maçında şut çekmekten korktum, küfür yerim diye, o nedenle pas verdim" açıklamasını son derece talihsiz bir açıklama olarak değerlendiren erdem, "sonuçta futbolcu öz güveninizi kaybederseniz, o sahada durmanın anlamı yok. sonuçta futbolcuysanız taraftar bağıracak diye düşünüyorsan sen orada olmamalısın. burak benim sevdiğim bir oyuncudur. ama şunu bilmeli. taraftarın işi sen değilsin ki! sen gol attırmak, gol atmak için varsın. taraftar ister ıslıklar, ister alkışlar. o, taraftarın bileceği bir iş. orada topun hakimi kim, sensin. taraftar gelip vurmayacak ya da pas atmayacak ki. sen bu konuda karar veremiyorsan orada durmanın anlamı yok. galatasaray'da tem problem bu. öz güven sorunu var. sorumluluk almaktan kaçıyorlar. taraftar ıslıklayacakmış, yuhalayacakmış. bırakın bunları. siz işinizi yapın. taraftar hiç bir zaman yüreğini koyan, takımı için her şeyini veren futbolcuyu hiç bir zaman yuhalamaz. ama taraftar da bir şeylerin farkında ki bunlar oluyor. sen formanın hakkını verebilirsen, taraftar seni yuhalamaz. sen formanın hakkını veremiyorsan, sen gol de atsan o taraftar seni yuhalar. galatasaray taraftarı böyledir. sen formanın hakkını veriyorsan, hiç korkma dümdüz çıkarsın. merak etme. sen hakkını veremiyorsan, gol kralı da olsan taraftar seni ıslıklar. problem öz güven sorunudur" dedi.
    sen formanin hakkini verip, yüreğini koyuyorsan, galatasaray taraftari seni isliklamaz

    selçuk inan'ın durumuna da değinen arif erdem, "küstüm, darıldım, oynamıyorum lafları futbolda yok. selçuk, bir önceki senedeki selçuk profili çizmiyor. kendisi de farkındadır. iyi olmak için daha çok çalışmalısın. kafanı arındırmalısın. eğer gerçekten benden kaptanlığı alın, ben yapamıyorum diyorsan. bu iş böyle olmaz. bu özgüven sorunu bu kardeşlerimizde yaşanıyor. sen istenileni yapamazsan bunu yaşarsın ya da kendi istediklerini yapamıyorsa bunu yaşar. sen profesyonel futbolcuysan, kulübün sana karşı yükümlülüklerini yerine getiriyorsa sen de çıkıp profesyonelce davranmak zorundasın. sorumluluğum çok, takım kaptanlığını alın demek futbolun içinde yok. herkes kötü oynayabilir. ama kötü mücadele edemezsin. galatasaray'daki en büyük problem bir disiplin, iki özgüven. benim gördüğüm bu. bu şekilde giderse galatasaray'ın bu yarışın içerisinde olma ihtimali kalmaz.

    arif erdem
  • 20575
    --- alıntı ---
    ben bu kongre kararının arkasında faruk süren'in varlığını süzüyorum. faruk süren, galatasaray'ın gelmiş geçmiş en başarılı başkanlarından bir tanesi... 2000 yılında uefa kupası'nı kaldıran takımın başkanı oydu ve o noktaya galatasaray bir günde gelmedi.

    arka arkaya 4 yıl türkiye şampiyonu oldu, arka arkaya 4 yıl şampiyonlar ligi'ne girdi, sonunda uefa'yı kaldırdı. bütün bu dönemde başkan süren'di. faruk süren'in bu başarısına kimse bir şey diyemez.

    ama bu faruk süren garip bir şekilde ünal aysal neredeyse yanı başında olmaya başladı.

    maçta yanı başında, tribünde yanı başında, locada yanı başında, düğünde yanı başında, bilmem nerede yemek yiyorlar yanı başında, divan'da yanı başında!.. faruk süren garip bir şekilde hep yanında!..

    faruk süren'i de yakından tanıyorum. yıllardır dostum... benim tanıdığım faruk süren'in, ünal aysal gibi bir adama destek olmasını aklım hayalim almıyor. galatasaray'ı bitiren adamın yanında faruk süren nasıl olur? 'yeniden kongre yap, bu yönetimi değiştir' fikrinin faruk süren'den geldiğini adım gibi biliyorum. zaten gazetelerde yapılan konuşmaları da okuyorum. "ünal yeniden aday olmalı" diye nasıl da yürekten desteklemiş.

    faruk başkanın bir tek 'bunu ben tezgahladım' demediği kalmış!"

    "bence mahkum değil... alp yalman dönüş yapmak üzere... 'ben adayım' diye çıkacak ortaya...

    namık kemal'in meşhur şiiri vardır ya; vatanın bağrına düşman dayamış hançerini yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini!

    galatasaray o durumda... alp yalman, galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi başkanlarından biri ve de yüreklidir.

    25 ekim'den sonra galatasaray'da alp yalman-mustafa denizli yönetimi görürseniz şaşmayın."

    "bir galatasaray başkanı, divan kurulu'nda fatih terim'den "birinci antrenör" diye söz eder mi! ismini telaffuz etmemek için... "birinci antrenör" dediği kişi terim!.. galatasaray'ın tarihi ünal aysal'ı çizer geçer. terim o tarihe çakıldı. adamdaki kine, nefrete bak! "mancini" diyor, "prandelli" diyor; terim için "birinci antrenör" ifadesini kullanıyor! "fatih terim 122 milyon dolar harcamış, mancini 27 milyon dolar harcamış, prandelli 19 milyon dolar harcamış..." kim harcadı bu paraları; fatih terim, mancini, prandelli mi yoksa sen mi! galatasaray'ın transferlerini kim yaptı?

    fatih terim'in verdiği 20 kişilik listeyi açıklar mı ünal aysal? bunlardan kaçını ve hangi sıradakileri almış? fatih'in listesinden; 15. sıradan sonra 3 kişi aldı. kendisi 'çileklerim' diyerek drogbaları aldı, sneijderleri aldı.

    alan kendisi... fatih'in bunlarla ilgili hiçbir talebi yok. 122 milyon doları kendi harcadı.

    böyle bir adam...

    gittikçe ufalan, gittikçe küçülen, gittikçe ne olduğunu ortaya koyan bir adam ve bunun yanında faruk süren var! aklım hayalim hakikaten almıyor!"

    --- hıncal uluç ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın