801
belki de ilk defa yeni teknik direktörün nasıl bir tarza sahip olması gerektiği konusunda bu kadar kararsızlık yaşıyorum.
bir yanım mustafa denizli gelsin, hem ligi iyi biliyor ve tüm oyuncularımızı da tanıyor kesin şampiyon yapar diyor.(ama sonrası yine meçhul)
bir yandan da bu kısır döngü artık bitmeli bu sezonu çöpe atıyorsak da atalım arkadaş, kendisini geliştirmiş, başarıya aç genç dinamik bir teknik direktör gelse iyi olur diye düşünüyorum,(ama ya tutmazsa ve prandelli gibi olursa...)
işi gücü bıraktım bu derde düştüm be sözlük. :) açıklansa da kurtulsak.
802
yav bu ligi / ülkeyi biliyor geyigi nedir allah askina. sanki zeybek oynayana kupa veriyorlar anasini satayim. iyi futbol heryerde iyi futboldur, ülkemizde kötü futbolda bazen iyi futbol oldugu icin kafalar karisiyor demekki. gelmesini istemedigim teknik direktör.
803
yaş itibariyle tam dedelerin anlayacağı dilden konuşacak teknik direktör.
mustafa denizli
adaya götür biiiizi
804
devre arasında trtspor'da maçı yorumlamış neler dedi yakalayamadım.
ancak şöyle bir altyazı geçti "mustafa denizli galatasaray iddialarına ne cevap verecek?".
müspet ya da menfi bi' şeyler gelir bu gece.
806
şu saatten sonra gelse ne olur gelmese ne olur. kendimizi kandırmayalım daha uzun vadeli planlar yapmak adına mevcut yönetimden başlayarak çok büyük bir yenilenme ve kabuk değiştirme yapmalıyız.
808
kendisiyle henüz görüşülmemiş teknik direktör. ah özbek vah özbek.
809
hafta içi sezon sonuna kadar en doğru seçenek olarak gördüğümü ifade etmiştim. ancak bu maçın ardından kısa vadeli planı bir kenara bırakabileceğimizi düşünüyorum. bu seneyi göz ardı ederek daha uzun vadeli bir hoca arayışına girmekte fayda var. bu takım öyle hemen toparlanıp şampiyonluğa yürüyecek potansiyelde değil o yüzden hiç kısa vadeli, sezonluk plana gerek yok.
811
artık açıklanmas gereken antrenör. bu sezon daha bitmedi. ancak ki ara döneme kadar puan farkı çıkar 9-10 lara o zaman bitti denebilir. ama derbileri iç sahada oynayacak bir takım için sezon bitti yorumu yanlış.
galatasaray'ı da bu kaostan bu adam dışında kimse çıkaramaz.
812
sinan engin'e göre anlaştıysak niye hala yorum yapıyor trtspor'da?
ulan bu sinan engin gibi heriflerin şu laflarına bitiyorum. adam 2 saat önce kendi ağzından 'görüşmedim' dedi.
813
sözlük konseptine aykırılıktan aldığım cezam bitti. derin bir nefes alarak ilk entrymi giriyorum. :)
hamza hamzaoğlu, kendisini güncelleyememenin, on yıl öncesindeki zihin yapısının, terim manasıyla kullanıyorum; "alaturka" karar ve tavırlarının ve de sabri ve umut konusunda aldığı risklerin altında kalmış ve kaçınılmaz son gelmiştir. yani altından kalkamayacağı çoktan belli olan görevine son verilmiştir. hayırlı olsun.
denizli konusuna gelince; yine trajıkomik bir durumla karşı karşıyayız. eğer denizli getirilecekse hamzaoğlu niçin gönderildi? hatta hamzaoğlu hem konjonktör hem de enerjik olarak denizli'den çok daha iyi idi!
hissettiğimi söyleyeyim, dursun özbek-ünal aysal işbirliği ile f.terim'e karşı denizli kozu oynanmak isteniyor. bu karar, kibirli aysal ve adamı bülent tulun ile özbek için bir inat yarışı olabilir ama zararı galatasaray görür dolayısıyla yanlıştır. (hislerim beni yanıltıyorsa şimdiden özür dilerim)
denizli, çağ dışı bir kafa yapısına sahip, hiçbir bilimsel özelliği olmayan, güncelden fersah fersah uzak bir adamdır. kısa ve kısır düşüncelerle, günlük ya da aylık başarı hedefleriyle galatasaray örselenemez. buna hiç kimsenin hakkı yoktur.
paniğe gerek yoktur. sakin ve sağduyulu bir şekilde hareket edilmeli, galatasaray için en uygun, altını çizerek söylüyorum en az on yıllık bir planlama ile bir teknik kadro görevlendirilmelidir.
şu anda bu hedefe uygun yerli bir td gözükmüyor. ş. güneş ve e. yenal olabilecek isimler ama ş. güneş bjk'de, ersun yenal'ın genetik uyumsuzluğu var. üstelik ersun yenal tam olmuş da değil.
öyleyse elimizdeki tek seçenek yabancı td. favre ve bielsa isimleri çok deklare edildi. başka isimler de var. ancak türk takımlarında büyük sorun olan disiplin konusunu halledebilecek bir td seçimi isabetli olur. tabi ki disiplinden önce başarısını kanıtlamış, dünya futbol literatürüne hakim bir isim olması kaçınılmazdır. bunların yanında heyecanlı, başarıya aç ve kendisini dünya'ya ispatlama amaçları da olmalı.
sonuç olarak, favre daha uygun gözüküyor diyebilirim. ancak şunu da hemen belirteyim ki hangi yabancı td gelirse gelsin, sabırlı olmak zorundayız. sezon içinde td değişikliği risklidir (hele yabancı ise) ve biz bu riski alıyorsak sabretmek zorundayız.
bir iki hafta, hatta gerekirse sezon sonuna kadar taferel ile gidebiliriz. acele etmeden, panik yapmadan iyi bir yabancı td bulmalıyız. gerisi laf-ı güzaf.
814
monserlerin galatasaray spor kulübü için yaptığı en iyi şey günü idare etmektir. kendisi de günü idare edecek teknik direktörtur.
815
denize düştüğümüzde sarılacak üç kişiden biri. denize düşürenler sağolsun okkalı bit küfrü hak ediyorlar...
816
akıllı adammış vesselam.
teklifimizi reddetmiş. kim bu kaosun içine düşmek ister ki?
817
şampiyon yapamayacağı takıma gitmez. o bile bizden bu sene bi cacık olmayacağını umut sabriyle kanser olacağını bildiği için gelmez.
emeği geçen herkesin iki yakası bir araya gelmesin.
818
ntvspor'un dediğine göre mustafa denizli kendi ağzıyla yarın dursun özbek ile görüşeceğini söylemiş. canlı yayın esnasında mı söyledi bilmiyorum.
819
yarın başkan ile görüşme yapacağını açıklamıştır.
820
anlaşılan dursun reis kendisine kafayı takmış. denizli de denizli. hayırlısı olsun ne diyelim.
823
liseli dinazorların kendileri gibi dinazor istemelerinden dolayı anlaşılmaya çalışılan teknik direktör. daha önce yerli oyuncularımız hakkında söylediği övgü dolu sözler korku filmi niteliğinde. günü kurtarma hamlesi olarak düşünülüyor fakat ondan da şüpheliyim ve endişeliyim.
824
bir yorumcuyla bir teknik direktörün yaklaşımı farklıdır arkadaşlar. teknik direkötür bir şeyler talep edebilir, mesela yeni oyuncular; yorumcu ise var olanı yorumlamak zorundadır. mustafa denizli uzun vadeli çalışılabilecek bir hoca değil ama çoğu kişinin sandığı gibi yerli saplantısı olan bir 'dinazor' da değil, vizyonsuz hiç değil! fabian ernst'i beşiktaş'a getirten mustafa denizli'ydi, atlamayın bunu, "bu kadro bana yeter, içimizden çıkarırız" demedi. şu haldeki burak yılmaz'ı da -eğer eski formuna kavuşturamayacaksa- birinci santrafor olarak düşünmeyecektir. zeki ve planlı bir adam, kendi kuyusunu kazmaz. yetersiz olanı sırf yerli diye sahaya sürmez -ki muhtemelen hamza hamzaoğlu da yetersiz olanı sırf yerli diye sahaya sürmüyordu, ama yönetimden oyuncu talep etme ve oyuncularına söz geçirme problemleri vardı. denizli'nin kulübeye çektiği oyuncu kolay kolay afra tafra yapamaz, denizli de yönetimden oyuncu talep eder. yönetime kalkan da olmaz.
tekrar söylüyorum: uzun vadeli bir projeye mustafa denizli'yle başlama niyeti varsa galatasaray yönetimi'nin, daha çok sinirlerimiz bozulur... ama eğer bu kısa vadeli bir hamleyse, memnun oluruz. en kötü ihtimalle şampiyonlar ligi vizesi alır, yazın önümüze bakarız. eğer mustafa denizli geliyorsa, ki geldi gibi duruyor, ve bu uzun vadeli bir plandan önceki kısa vadeli bir adımsa, ben karardan memnunum. hocanın yolu açık olsun, bizim de.
825
galatasaray için en iyi tercih olacak antrenör. kaostayız ve gidişin sonu pek hayırlı değil. hamza gibi yönetime duvar olmayacak dobra dobra konuşacaktır. umarım yarın güzel sonuç çıkar ve antrenörümüz olur kendisi. biz kaos severiz ve bu adam o kaosu bitirebilecek tek kişi adaylar arasında. adı geçen isimler bana romantik ve hayal geliyor. son yıllarda planın p'si yapılmıyor bu ülkede. bu bütün takımların sorunu ve radikalliğin sonu maalesef maddi manevi başarısızlık oluyor.