16026
saha içinde kendisinden daha çok katkı veren futbolcularımız oldu;
burak yılmaz - cl gol krallığı yarışı, lig şampiyonluğu, türkiye kupası, şampiyonlar liginde çeyrek final, alınan bi ton kupa vs
hakan şükür - yazmaya gerek bile duymuyorum.
icardi’den daha ikonik golcüleri de gördük, mesela drogba gibi. hatta şu anki santrforumuz da faal olarak afrikanın en ikonik santrforu.
bu isimler haricinde de çok büyük golcüler oynadı takımımızda. ümit karan, tanju çolak, gomis, falcao, jardel ve daha niceleri. bu konuda şanslıyız zaten. galatasarayı tanımlayacak olursam eğer ilk tanımım golcü kulübü olurdu.
lakin gelin itiraf edelim, yukarıda saydığım hiçbir futbolcu icardi efektini yaratamadı. elimizde ondan çok daha iyi bir santrfor var ama gelin itiraf edelim, icardi gol attığında osimhen’in golünden daha çok seviniyoruz.
bunun bir çok nedeni olabilir. dibe çöktüğümüz bir sezonun ertesinde gösterdiği performans desek, gomis de son derece kötü geçirilen sezonların ardından 2017-2018 sezonunda anormal bir performans sergilemişti. gol sevinci desek, takımımızda bir çok golcünün ikonik gol sevinci var. tip falan desek, burak yılmaz da elmander de ne bilim baros da son derece yakışıklı forvetlerdi. kewell falan da gelmişti takıma. ilk sezon biraz hype yarattı, sonra kayıplara karıştı. yani tek başına bu da bi neden olamaz. 7’sinden 70’ine herkeste iz bırakacak bir özellik değil bu üstelik. kazandığı başarılar desek, başta dediğim gibi kendisinden daha iyi bir golcü gelmişti takıma jardel gibi. hakan şükür gibi rekortmen bir golcü var. diagne bile icardi’den daha fazla gol attı bir sezonda. halen rekor kendisinde sanırım. ne bilim drogba gibi afrika kıtasının en ünlü golcüsü de bizde oynadı ama yok, icardi efekt dediğimiz şeyi sağlayamadı hiçbiri. aidiyet desek birkaç istisna haricinde zaten kulübe aidiyet göstermeyeni dövüyorlar. bu da tek başına bir neden olamaz.
bana göre yukarıda saydığım özelliklerin hepsini bir araya topladığı için icardi bu kadar sevildi. yukarda saydığım topçuların hepsinde eksik bir şeyler vardı, taraftar da bunu hissediyordu. drogba mesela, çok büyük bir topçuydu ama herkes biliyordu ki kendisi bir chelsea efsanesiydi. üstelik 1 sezon performans verdi, vermedi. devamlılığı yoktu. o yüzden icardi efekt veremedi. jardel mesela, 1 sezonu bile tamamlayamadı. efsane bir performansı vardı ama sürekliliği yoktu. saha içinde de sevimli bir adam değildi. burak yılmaz mesela, çok büyük golcüydü ama bencildi, kendini düşünürdü, cristiano ronaldo çakmasıydı. cristiano’nun kendisi bile sevilesi bi adam değil, çakmasını siz hesap edin. üstelik beşiktaşlıydı. hakan şükür konusu çok karışık. saha dışındaki hakan şükür figürünü kimse sevmezdi zaten. üstelik tarikatçı ve hizipçiydi. ne bilim, gomis geldiği ilk sezon bile para konusunu takıntı haline getirdi. ümit karan istikrarsızdı, liderlik vasfı yoktu, şımarık ve alemciydi. diagne delinin tekiydi, tanju fenere gitti falan. gördüğünüz gibi hepsinin bir eksiği mevcuttu.
lakin özellikle ilk 2 sezon özelinde icardi’nin hiçbir eksikliği yoktu. adam hem golcü, hem başarılı, hem kaptan, hem derbi golcüsü hem de ikonik bir adamdı. ali koç ile münakaşa etmese fener taraftarı tarafından bile kıskançlık ve sevgi öznesiydi. içerde 3-0 yendiğimiz fener maçında fenerli arkadaşlarla maç izliyordum, icardi gol attığında “gene attı baş belası” gibi şeyler söylediler. kızamadılar bile adama. acayip sevimli bir adam zaten. şeytan tüyünün vücut bulmuş hali resmen. üstelik aidiyet de gösteriyordu. hiçbir zaman galatasaray armasını öpmemiştir mesela ama bilirdik aidiyet gösterdiğini. saha içinde veya dışında bir taraftar gibi tepki veriyordu. üstelik bu tepkiler rollenme değil doğaldı. anlıyorduk yani. ayrıca çok daha fazla para teklif edilmesine rağmen bizde kaldı. adamda golcülük var, başarı var, aidiyet var, üstelik hayvan gibi yakışıklı. bizim gibi seviniyor, bizim gibi üzülüyor. taraftar da mecburen aşkın olayım dedi. başka çaremiz yoktu zaten.
yani demem o ki sanırım taraftar özelinde kendisi kadar sevebileceğimiz ikonik bir adam göremeyeceğiz. bir futbolcunun yukarda saydığım özellikleri tek bi potada eritip bize sunması inanın çok zor. ömrümün yeteceğini sanmıyorum böyle bir doğa olayına.
formuymuş, kilolarıymış falan amatör eğlendiren şeyler. ben bir taraftarım. adamı sahada gördüğümde inanılmaz keyif alıyorum. gol attığında adını diğer tüm futbolculardan daha fazla bağırıyorum. bugüne kadar kendisi hakkında tek bir kötü kelamım yok, bundan sonra da olmayacak. isterse sahanın ortasına 2 kilo bıraksın, sorun değil. dediğim gibi ben bir taraftarım ve irrasyonel düşünürüm.
kimseye taraftarlık öğretecek değilim ama son yıllarda taraftarlık dediğimiz şey asimile oldu sanki. rakamlarla kafayı bozduk. bi taraftarın saha içinde sprint sayısına takılması kadar saçma bir şey yok bana göre. mutlu olmamız gereken şeylerden bile mutsuzluklar çıkarmaya başladık. 30 senedir futbol izlerim, kaç sene top oynadım ama ben girmiyorum saha içine. beni memnun edecek bir şey değil sanki. barış alper geriye koşmadı diye dert edinmek gerçekten saçma. taraftarlık irrasyonel bir durum ama bunu rasyonel bir hale getirme çabaları gibi geliyor bana. halbuki tutku dediğimiz şey irrasyonel bir durumdur. takım yenince sevinir, yenilince üzülürüm. yendik ama koşu mesafemiz diğer takımdan daha az demek sevincimi azaltan şeyler. taraftarlık böyle bir şey değil ya. gerçekten değil.
neyse icardi diyorduk, ben keyif almaya bakıcam gidinceye kadar. seviyorum çünkü icardi’yi. gol attığında aşkın olayımı söyleyeceğim. ulan bu adam gelmeden önce böyle bi şarkının varlığından bile haberdar değildim, şu işe bak ya.
son olarak benim gözümde icardi, bu takımın kralıdır. değil osimhen, messi bile gelse bu durum değişmez. gidinceye kadar da böyle düşüneceğim.
burak yılmaz - cl gol krallığı yarışı, lig şampiyonluğu, türkiye kupası, şampiyonlar liginde çeyrek final, alınan bi ton kupa vs
hakan şükür - yazmaya gerek bile duymuyorum.
icardi’den daha ikonik golcüleri de gördük, mesela drogba gibi. hatta şu anki santrforumuz da faal olarak afrikanın en ikonik santrforu.
bu isimler haricinde de çok büyük golcüler oynadı takımımızda. ümit karan, tanju çolak, gomis, falcao, jardel ve daha niceleri. bu konuda şanslıyız zaten. galatasarayı tanımlayacak olursam eğer ilk tanımım golcü kulübü olurdu.
lakin gelin itiraf edelim, yukarıda saydığım hiçbir futbolcu icardi efektini yaratamadı. elimizde ondan çok daha iyi bir santrfor var ama gelin itiraf edelim, icardi gol attığında osimhen’in golünden daha çok seviniyoruz.
bunun bir çok nedeni olabilir. dibe çöktüğümüz bir sezonun ertesinde gösterdiği performans desek, gomis de son derece kötü geçirilen sezonların ardından 2017-2018 sezonunda anormal bir performans sergilemişti. gol sevinci desek, takımımızda bir çok golcünün ikonik gol sevinci var. tip falan desek, burak yılmaz da elmander de ne bilim baros da son derece yakışıklı forvetlerdi. kewell falan da gelmişti takıma. ilk sezon biraz hype yarattı, sonra kayıplara karıştı. yani tek başına bu da bi neden olamaz. 7’sinden 70’ine herkeste iz bırakacak bir özellik değil bu üstelik. kazandığı başarılar desek, başta dediğim gibi kendisinden daha iyi bir golcü gelmişti takıma jardel gibi. hakan şükür gibi rekortmen bir golcü var. diagne bile icardi’den daha fazla gol attı bir sezonda. halen rekor kendisinde sanırım. ne bilim drogba gibi afrika kıtasının en ünlü golcüsü de bizde oynadı ama yok, icardi efekt dediğimiz şeyi sağlayamadı hiçbiri. aidiyet desek birkaç istisna haricinde zaten kulübe aidiyet göstermeyeni dövüyorlar. bu da tek başına bir neden olamaz.
bana göre yukarıda saydığım özelliklerin hepsini bir araya topladığı için icardi bu kadar sevildi. yukarda saydığım topçuların hepsinde eksik bir şeyler vardı, taraftar da bunu hissediyordu. drogba mesela, çok büyük bir topçuydu ama herkes biliyordu ki kendisi bir chelsea efsanesiydi. üstelik 1 sezon performans verdi, vermedi. devamlılığı yoktu. o yüzden icardi efekt veremedi. jardel mesela, 1 sezonu bile tamamlayamadı. efsane bir performansı vardı ama sürekliliği yoktu. saha içinde de sevimli bir adam değildi. burak yılmaz mesela, çok büyük golcüydü ama bencildi, kendini düşünürdü, cristiano ronaldo çakmasıydı. cristiano’nun kendisi bile sevilesi bi adam değil, çakmasını siz hesap edin. üstelik beşiktaşlıydı. hakan şükür konusu çok karışık. saha dışındaki hakan şükür figürünü kimse sevmezdi zaten. üstelik tarikatçı ve hizipçiydi. ne bilim, gomis geldiği ilk sezon bile para konusunu takıntı haline getirdi. ümit karan istikrarsızdı, liderlik vasfı yoktu, şımarık ve alemciydi. diagne delinin tekiydi, tanju fenere gitti falan. gördüğünüz gibi hepsinin bir eksiği mevcuttu.
lakin özellikle ilk 2 sezon özelinde icardi’nin hiçbir eksikliği yoktu. adam hem golcü, hem başarılı, hem kaptan, hem derbi golcüsü hem de ikonik bir adamdı. ali koç ile münakaşa etmese fener taraftarı tarafından bile kıskançlık ve sevgi öznesiydi. içerde 3-0 yendiğimiz fener maçında fenerli arkadaşlarla maç izliyordum, icardi gol attığında “gene attı baş belası” gibi şeyler söylediler. kızamadılar bile adama. acayip sevimli bir adam zaten. şeytan tüyünün vücut bulmuş hali resmen. üstelik aidiyet de gösteriyordu. hiçbir zaman galatasaray armasını öpmemiştir mesela ama bilirdik aidiyet gösterdiğini. saha içinde veya dışında bir taraftar gibi tepki veriyordu. üstelik bu tepkiler rollenme değil doğaldı. anlıyorduk yani. ayrıca çok daha fazla para teklif edilmesine rağmen bizde kaldı. adamda golcülük var, başarı var, aidiyet var, üstelik hayvan gibi yakışıklı. bizim gibi seviniyor, bizim gibi üzülüyor. taraftar da mecburen aşkın olayım dedi. başka çaremiz yoktu zaten.
yani demem o ki sanırım taraftar özelinde kendisi kadar sevebileceğimiz ikonik bir adam göremeyeceğiz. bir futbolcunun yukarda saydığım özellikleri tek bi potada eritip bize sunması inanın çok zor. ömrümün yeteceğini sanmıyorum böyle bir doğa olayına.
formuymuş, kilolarıymış falan amatör eğlendiren şeyler. ben bir taraftarım. adamı sahada gördüğümde inanılmaz keyif alıyorum. gol attığında adını diğer tüm futbolculardan daha fazla bağırıyorum. bugüne kadar kendisi hakkında tek bir kötü kelamım yok, bundan sonra da olmayacak. isterse sahanın ortasına 2 kilo bıraksın, sorun değil. dediğim gibi ben bir taraftarım ve irrasyonel düşünürüm.
kimseye taraftarlık öğretecek değilim ama son yıllarda taraftarlık dediğimiz şey asimile oldu sanki. rakamlarla kafayı bozduk. bi taraftarın saha içinde sprint sayısına takılması kadar saçma bir şey yok bana göre. mutlu olmamız gereken şeylerden bile mutsuzluklar çıkarmaya başladık. 30 senedir futbol izlerim, kaç sene top oynadım ama ben girmiyorum saha içine. beni memnun edecek bir şey değil sanki. barış alper geriye koşmadı diye dert edinmek gerçekten saçma. taraftarlık irrasyonel bir durum ama bunu rasyonel bir hale getirme çabaları gibi geliyor bana. halbuki tutku dediğimiz şey irrasyonel bir durumdur. takım yenince sevinir, yenilince üzülürüm. yendik ama koşu mesafemiz diğer takımdan daha az demek sevincimi azaltan şeyler. taraftarlık böyle bir şey değil ya. gerçekten değil.
neyse icardi diyorduk, ben keyif almaya bakıcam gidinceye kadar. seviyorum çünkü icardi’yi. gol attığında aşkın olayımı söyleyeceğim. ulan bu adam gelmeden önce böyle bi şarkının varlığından bile haberdar değildim, şu işe bak ya.
son olarak benim gözümde icardi, bu takımın kralıdır. değil osimhen, messi bile gelse bu durum değişmez. gidinceye kadar da böyle düşüneceğim.


