• 24
    başarının geleceğini daha doğrusu başarı değil de, zafere giden yolda her şey mübahtır'ı kendine yaşam felsefesi yapan bir kulüpten bir camiadan bahsediyoruz.

    kurullara kendi adamlarını yerleştirdiğinde bunu başarı olarak gören, kendimi bildim bileli her seçimde, her atamada olaya dahil olan bir camia burası. kendilerine sorsan, onlar da kabul ediyor ama işin garibi onlar bunu başarı olarak görüyor.

    disiplin kurulunda öndeyiz, tahkim kurulunda öndeyiz, şu hakemi istemeyiz, hakem komitesi başkanını biz atarız.

    şu anda tff de dahil tüm kurulların başında fb li adamlar var. bakın tüm kurulların başında. bu tesadüf müdür?

    yalandan tff bizim yanımızda değil diye atışmalar ama sonra arka tarafta zorlu görüşmeleri.

    şike, ırkçılık hep bu adamlar yüzünden olmadı mı bu ülkede? sonuç?

    tabi ki limite de bir şey olmayacak, çünkü fb denen camianın her şeyi biz yaparız bize bir şey olmaz.

    haklılar mı? sonuna kadar haklılar. bu zamana kadar bir şey oldu mu? evet olmadı.
  • 10
    şu saatten sonra tff' nin limitini takmayacak olan hiç bir kulüp ceza almaz. fenerbahce'yi emsal olarak gösterirsin olur biter. sözde geçen yıl ki aşım için bu yıl ceza alacaklardı ama ortalıkta ceza kelimesinin esmesi okunmuyor. akıllarınca bu yılın cezasını da gelecek yıl vereceğiz derler ama yersen! ülkede siyasetçilerin tavrından eğitime, adaletten, ekonomiye hepsi düzelmeden adalet beklemek polyannacı olmakla eş değerdir.

    açıkçası ben ceza alıp almayacaklarini çok takmıyorum. almayacaklarini da düşünüyorum. ne olacak bir kez daha; "borcun bu kadar olduğunu bilmiyordum." derler. bazen gidilen yol guzel görünür ama yolun sonu çıkmazdır. bazense yokuşlar diktir, zordur ama zirveye çıkınca gördüğünüz manzara çektiğiniz tüm zorluklara değmistir. bunlar burada mevcut sistemde takılmazlar, sorun yaşamazlar. ama avrupa' da duvara carpacaklar. belki orada da adam kayirma vs olayları dönüyor ama bizdeki kadar aleni şekilde, kör göze parmak sokarcasina yapılmıyor. burada kalan 20 takım sesini çıkartmaz ama orada yüzlerce kulüp var. hiç birisinin de ne bunlardan, ne başkanlarından bir beklentisi yok kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez diyecek.

    mevcut koşullarda ekonomileri sizce kaç yıl sürdürülebilir? başkanları cebinden değil 150 milyon euro 1milyar euro harcasa ne olacak. mevcut kafayla hangi harcamasini geri alabilecek, alacak olursa kulübün durumu ne olacak? baskaninin cebinden döktüğü paraları başkanlık dönemi bitince geri istenilen kulübün ne hale geldigini bizzat gördük. (bkz: bjk)

    biz iki senedir cl'ye katıldık. açıklanan rakamlara göre iki yılda 2 milyar tl civarı gelir elde ettik. (bkz: https://www.mackolik.com/...kitgvtd1jojorg2le99e

    https://ajansspor.com/...ir-bekliyor-353351). ama elde kalan hiç bir şey yok. sattığın kadar al şartı ol asa dahi kasada para yok. gelen parayı oyuncu maaşlarına, kiralık sözleşmelere gömdük kaç yıldır. katma değer üretecek tek yatırımını marcao ve luyindama oldu. başka da bir şey yok. demem o ki bir şekilde bunlar şampiyon olsa dahi seneye sil baştan tekrar takım kurmak zorundalar. bilemedin 2 sene sonra. ee yine kaldılar mi borca, harca. yine sıfıra sıfır elde var sıfır. hatta sıfır bile değil, eksi.

    gözümüzü açalım, dikkatimizi mantıklı ve doğru adım atanlara verelim. transfer yapacaksak trabzonspor gibi yapalım. adamlar son 2-3 yıldır gayet mantıklı ve ekonomik hamleler ile ilerliyorlar. zamanında abdülkadir ömür ve uğurcan çakır için gelen teklifleri değerlendirmiş olsalardı dahada güzel olacaktı onlar adına.

    sözün özü, bunların gittiği yol yol değil.
  • 20
    adaptasyonu güçlü olan hayatta kalır. yeni türkiye şartlarına adapte olmuş, hayatta kalmanın yöntemini bulmuş fb yönetimine burada hukuk, adalet vs diye sallamayacağım. işler azcık istediği gibi gitmezse tehdit ediyor, kamuoyu gücünü kullanıyor ve istediğini öyle veya böyle elde ediyor. peki bize yapılan haksızlıklar karşısında mustafa cengiz yönetimi ne yapıyor, 28 kasım 2018 kulüpler birliği vakfı açıklamasına imza atanlara plaketler verip tv ekranlarında yarım ağızla kınıyor. siyasi ve ticari ilişkileri galatasaray menfaatleri ile çakıştığı için sesleri pek yüksek çıkmıyor. fb yönetimi allem ediyor, kallem ediyor limitlerin etrafını dolaşıyor çünkü işi bu. yönetimlerin işi teknik kadronun ve idari menajerin isteği doğrultusunda finansmanı sağlamak. bunu alengirli yöntemlerle çözüyorlar diye adamlara kızmak doğru değil. "kiralık oyuncunun maaşını biz ödeyelim, siz de bize bedel ödemiş gibi gösterin" yönetimini biz de mantıklı olarak uygulamıştık. zenginlerin koydurduğu ffp kuralı adaleti sağlamak için oluşturulmuş bir kural değil.
  • 21
    ülkemizi düşününce şaşırtmayan mevzudur, üstelik ceza lafı çıksa bile ortalığı birbirine katacaklarını düşünüyorum ve bir şekilde mağduru oynayıp yine kendilerini haklı göstereceklerdir.

    daha önce hatırlayın, limitler açıklandığı zaman bile ülke gündemini bir şekilde meşgul ettiler, daha sonrasında transferleri arka arkaya açıklamaya başladılar.

    gazeteci bu olayın üzerine gitse işsiz kalır, kulüpler gitse tff üstlerine biner, başkanlar gitse iş dünyasında köşeye sıkıştırılırlar, böyle ortamda taraftar dışında cesur davranacak kimse yok onları da kimse sallamıyor zaten...

    o sebeple enerjimizi buna değil kendi takımımıza ayırmalıyız, bir yerlerde adalet kırıntısı kaldıysa zaten bir şeyler çözülür ama şuan asıl mesele galatasaray...
  • 26
    galatasaray yönetiminin galatasaray futbol takımı yetersiz kadrosuyla vergisi dahil her şeyi içinde 2 milyon euro kalacak şekilde o yüksek limitini doldurmuşken buradan fenerbahçe'yi sıkıştırırız diye düşünerek limiti savunması kadar skandal bir durum değildir. dahası fenerbahçe'nin limiti zaten o ilk belirlenen limit değil. bankalar birliği ile anlaşınca ciddi bir limit açtılar. üzerine de ticari ilişkilerini kullanarak oyuncularını satıp kulübe ciddi bir bonservis girdisi sağladılar. yani yan yollara girip işi bir şekilde kılıfına uydurdular. peki biz ne yaptık?
  • 14
    3.10.2020 tarihi itibariyle konuşmanın bir anlamının olmadığı doğa olayı.

    tff ve rakiplerle alakalı durumlarda gücünüzü, muhalifliğinizi ilk başta göstermeniz gerekir. yok eğer ilk başta gösteremezseniz, tff'nin aldığı her kararda yanında olursanız, nereye gittiği belli olmayan paralara rağmen maddi yönden ibra ederseniz, bugün konuşmaya hakkınız olmaz.

    eski bir konya atasözünün dediği gibi, önce böcek olmayı kabul edip daha son vızzıklamayacaksın.

    ayrıca bu tff'ye fatih terim'den başka tepki gösteren, onunla alakalı medyaya demeç veren kimse yok bizde. yani adamlar zorlu'da görüştü bir tek hoca çıktı bir şeyler dedi. hakem atamalarına bir tek hoca konuşuyor. yönetim tamamen sessiz.

    gerçi bunları yazınca da burası isviçre değil, git orada yaşa, burada siyasi kararlara karşı gelemezsin deniliyor. ben de diyorum ki madem öyle, ne gerek var yarışmacı bir takım kuruyoruz, onlar belirlesinler. istedikleri takıma yardım etsinler. biz de şuan yaptığımız gibi onlara yakın durarak sıramızı bekleyelim.

    çok güzel bir şekilde figüran olduğumuz lige getirilen kuralların bir takıma uygulanmaması nedense bizim takım yöneticileri hiç ilgilendirmiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın