• 51
    08.12.2011 tarihli fotomaç gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    cesur ile korkağın farkı

    korkunun ecele faydası yoktur.
    cesurlar bir gün, korkaklar ise her gün ölürmüş. fatih terim'in galatasaray'ı baros-
    elmander ikilisiyle çift santrforla sahaya sürmesi, genç emre çolak'a güvenmesi "biz derbiyi kazanmak istiyoruz" güveni ve cesaretindeydi. tt arena'ya lider gelen fenerbahçe'nin hocası aykut kocaman'ın "bir puan bana yeter" felsefesiyle orta sahayı kalabalık tutması ve oyunu kendi alanında kabul edip "duran toptan bir gol bulur üstüne yatarım" düşüncesi tutmadı.
    ilk 18 dakikada volkan kalesinde devleşmeseydi ve baros gol vuruşlarında beceriksiz olmasaydı galatasaray derbiyi çok daha ağır bir skorla kazanırdı.
    yiğidi öldür ama hakkını yeme; türkiye'nin tartışmasız en iyi kalecisi volkan, galatasaray'ın kabusu andıran 18 dakikalık baskısında tam 5 net gol pozisyonunu engelledi.

    hoşgeldin yeni emre
    639 gün sonra liderlik koltuğuna oturan ve takım halinde sahanın her yerine basan, koşan pres yapan bu muhteşem galatasaray'ı camia ve taraftarlar uzun süredir özlemişti.
    zaferin kapısını açan eboue'nin attığı gol öncesi, rakiplerinden sıyrılışı ve vuruşu çok klastı. kazım, vuruş öncesi neler yapması gerektiği konusunda eboue'den ders almalı.
    elmander gibi karakterli bir oyuncunun galatasaray'a yaptığı katkıyı alkışlamak gerekir.
    elmander maç boyu arzuluydu, pres yaptı, adam kovaladı ve inanılmaz özverili oynadı. melo üst düzey oyununu galatasaray'ı rahatlatan golüyle süsledi.
    inandığı gençlere her zaman formayı gözünü kırpmadan veren terim hem galatasaray'a hem de türk futboluna yeni bir sol ayaklı emre kazandırdı.
    galatasaraylı futbolcular derbiye de haklı bir galibiyet aldı.

    --- alıntı ---
  • 52
    12.12.2011 tarihli sabah gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    aslan'ın ruhu farklı

    galatasaray, fenerbahçe galibiyetinin yarattığı moral ve özgüvenle trabzon'da kazandı. maçın başında elmander'in ekseni etrafında dönerek "mermi"yi andıran bir şutla attığı gol galatasaray'ın oyunun kontrolünü eline geçirmesini sağladı. fatih hoca'nın fenerbahçe'ye karşı sahaya sürdüğü elmander-baros ikili forvetinden şenol hoca'nın etkilendiği çok barizdi. bir takımı başarıya hem oyunun defansif hem de ofansif yönünü oynayabilen top tekniği yüksek, oyun zekası üst düzeyde futbolcular götürür. şenol hoca'nın daha önce hiç denemediği, adrian-burak-henrique-halil dörtlüsünü bir arada oynatması "kazanmak için" görüntüsü verse de tamamen bir fanteziydi.
    galatasaray'ın bu sezon taktiksel ve zihinsel anlamda iki ayrı ruhla oynadığını görüyoruz. türk telekom arena'da galatasaraylı oyuncular yüksek tempolu, agresif, önde basan rakibi bunaltan ve coşkulu oyunu tercih ediyor. herkes trabzon'da fenerbahçe maçındaki gibi bir galatasaray bekliyordu. ama deplasmanlarda bu galatasaray'ı göremeyiz. çünkü galatasaraylı oyuncular deplasmanda telaş yapmamaya özen gösteriyor.
    trabzon'da da oyunun direksiyonu ve vitesi galatasaray'ın elindeydi. ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen takımı galatasaray'daki bu farklılık savunma ve hücumu takım halinde yapmaktan kaynaklanıyor. ben galatasaray'ın bu "ruh" farklığını üç günde bir yapılan maçlara bir "ayar yapıldığı" olarak görüyorum.

    son 30'da rakibe saygi...

    hakan balta-eboue ikilisi pozisyon hatası yapmadığı gibi topu kullanırken sakin, hücuma çıkarken kontrollüydü. ujfalusi-semih göbekte rakiplerini kaçırmadı; hem yüksek hem de ilk toplara doğru zamanlamayla bastı. melo bazen riskli davranırken genelde savunmadan topla çabuk çıkıp hücuma derinlik kazandırdı. selçuk için ıslıklar altında oynamak zordu ama hiç sinirlenmedi. kendisine yapılanlara attığı enfes frikik golüyle yanıt verdi.
    elmander yine çalışkan ve özveriliydi. kazım ve baros sırıtan oyunculardı. bu ikili, fizik güç yetersizliğinden olacak, çok top kaybettiler. emre çolak çok çalıştı ancak duvar pası yapma konusunda cesaretli olmalı.
    zokora'nın atılmasından sonra galatasaray'ın trabzon üzerine gitmemesi sürekli pas yapması maçın "ağır çekim"e dönmesi tamamen futbolcuların "rakibe saygı" psikolojisiyle ilgiliydi.

    --- alıntı ---
  • 53
    04.01.2012 tarihli sabah gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    şifre melo, parola emre

    melo'nun galatasaray'ın kaliteli futbolunun şifresi olduğu belediye maçında belgelendi. dengeli, güçlü, birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu belediye, sorumsuzca davranan webo'nun kırmızısına kadar g.saray'a ilk yarı pozisyon vermedi. holmen enerjisi ve çalışkanlığıyla g.saray'ın orta alanda etkinlik kurmasına izin vermedi.
    g.saray, melo'nun yokluğunda webo'yu "konratak silahı" olarak bırakan ve mükemmel alan savunması yapan belediye'ye karşı engin-selçuk ikilisiyle hücum üretmekte zorlandı. kazım'ın içeri kaçarak oynamaya çalışması eboue'nin de hücuma katılmasını engelledi. eboue, kazım yüzünden ilk yarı "aman yerimi kaybetmeyeyim" tedbiri içinde oynadı. selçuk defansın önünde top almaya çalıştı. engin, galatasaray'ı hücuma dikine orta alandan topla yaptığı koşularla taşımaya çalıştı. idman eksiği elmander'in, fiziksel yetersizliği baros'un verimini düşürdüğü gibi g.saray'ı hücumda kısır bıraktı.

    ara emre'ye yaramiş
    10 kişi kaldıktan sonra oyun stratejisini katı savunma ve zaman çalma üzerine kuran belediye'nin maçı berabere bitirme planlarını gecenin yıldızı emre çolak'ın ikinci golü bozdu. galatasaray, skor avantajı ile birlikte oyunun kontrolünü de eline geçirdi. engin sahanın her yerine koşular yaparken, hem top çaldı hem de kanatlara ve araya mükemmel ara pasları bıraktı. sıkışan oyunu gerektiğinde ters kanada taşıdı. engin'in kabına sığamayan enerjik oyunu selçuk'un hücumları organize etmesini sağladı. eboue-balta ikilisi kabuklarından çıkıp etkili kanat bindirmeleri yaptı.
    verilen aranın emre çolak'a yaradığını gözlemledim. hem güçlenmiş hem de sorumluluk almaya başlamış. güçlü olmasa zaten attığı iki golde topa öyle sert vuramaz. emre, g.saray'ın oyun zekasını ve top kullanma kalitesini arttırdı. melo olmayınca ujfalusi-semih ikilisi rakiplerle fazla sıcak temas yaşadı. melo sadece hücuma ve savunmaya yardım etmiyor yerleşim planı konusunda arkadaşlarını da uyarıp organize ediyor.
    not: kazım tüm sezon bu formuyla ve dağınık haliyle galatasaray'ın kanat oyuncusu olamaz. kaçırdığı gol tamamen laubalilikti. fatih hoca buraya transferi mutlaka düşünmeli.

    --- alıntı ---
  • 58
    biliyorum ki basında çıkan her habere inanmamak lazım ama yönetimdeki bazı isimler veya yönetimde olmayan danışman sıfatı altındakilerle fatih terim arasındaki çatışma o kadar çok dillendirildi ki bu çatışmanın olmadığına inanmak mümkün değil. levent tüzemen de yazısında bundan bahsetmiş. onun tabiriyle inşallah bu kargaları sevindirmeyiz bundan sonra.

    http://www.sabah.com.tr/.../30/kargalar-sevindi
  • 61
    20 mart 2012 galatasaray sivasspor maçında kafa siken adam. gerçi bunların hemen hepsi aynı cins.
    eneramo aşağı eneramo yukarı, eneramo aşağı eneramo yukarı. vay amına koyim ne eneramo imiş arkadaş. ne özelliği varmış bu eneramo'nun? efenim çok güçlü futbolcuymuş, çok güçlü futbolcuymuş, çok güçlü futbolcuymuş. e başka? yok illa çok güçlü futbolcuymuş. sanırsın sahada karakucak güreşleri yapılıyor. emre çolak ne yaparsa yapsın eneramo kadar güçlü olamaz, ne yapacaz şimdi? emre eneramo gibi pehlivan değil ama ondan daha iyi olduğu için galatasaray'da oynuyor; nasıl olacak peki?
    lan bir tuş icat etmediler mi, bir seçenek yok mu şu yorumcu diye kafa siken yorucuları duymayacağımız, sadece saha içini dinleyebileceğimiz?
    yorum morum yapmasın bizim maçlarda bu adam. gitsin şöyle eneramo gibi güçlü bir damızlık tosun çiftliği kursun, tosunların hepsinin adını da eneramo koysun; ama galatasaray maçlarından uzak olsun. bize melihler yetiyor zaten.
    amına koyim 90 dakika kafa sikene benim başka yorumum olmaz.
  • 66
    boyle dogan gorunumlu sahin lerden oldum olasi korkmusumdur. hayatta en zararli insan tipi gorundugu gibi degil de gorunmedigi gibi davranandir. mevlana nin yuzyillardir gunumuze gelen ya oldugun gibi gorun yada gorundugun gibi ol vecizesinin onemide burdandir.

    keske baska bir takimin spor yazari olsaydi. mesela cok isterdim bu kadar iliman,yumusak fenerli yada besiktasli bir yazar.

    yanindaki fanatik* butun pozisyonlari carptirirken, sanki hakem hatasiyla maci kazanmisiz gibi gosterirken, eger sen susuyorsan, tabi seni cagirir atv galatasarayli yazar olarak.

    hayir sanki normalde cok buyuk futbol analizleri yaparsinda deriz adam duayen, o da yok, yalan dolan kulakdan dolma anlamsiz yazilar,

    butun galatasaraylilari bu sahsin web de olsun gazetede olsun, okumamaya yazilarina tiklamamaya davet ediyorum.
  • 67
    12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe maçı 'nda son dakikada gelen penaltı pozisyonu sonrasında penaltı değil diyen gürcan bilgiç'e karşılık bir kaç defa "sol ayakta temas yok ama sağ ayak ile çelme var" diyerek (hem de tam pozisyon tekrarında) gürcan bilgiç'i susturmayı başarmış yazardır. muhtemelen gürcan bilgiç konuştuktan sonra bizim bütün taraftarlar aşırı derecede bir ses tonu ile küfrettiğinden o kısmı duyamadılar.
  • 73
    bilgi sahibi olmadığı konularda konuşmaktan çekinmeyen bir spor yorumcusu. 27 kasım 2012 galatasaray balıkesirspor maçının yayını esnasında hakan balta'nın aslında sol stoper olduğu sol bek mevkisine daha sonradan geçtiğini belirtti. kendisi ya bunu sallayan birisinden duyup herhangi bir araştırma yapmadan inandı, ya da hakan balta'ya öyle biri durumu yakıştırdı. bir de utanmadan çok biliyormuş edasıyla yanlış bir şeyi söylüyor. hakan balta'yı manisaspor'da oynamaya başladığı günden beri izliyorum. evet doğrudur kendisi sol bek mevkisine sonradan adapte olmuştur ama kendisi futbola stoper olarak değil forvet olarak başlamıştır. manisaspor'a geldiği ilk senelerde de takımın birinci forvetiydi ve 9 numaralı formayı giyerdi. zaman zaman sol açık ve sol iç olarak da oynadı ama o yıllarda hiç stoper olarak oynadığını hatırlamıyorum. işte türk basınında böyle adamlar var ve bu işten para kazanıyorlar. israf yemin ederim. son olarak kendisine bir kıyak geçeyim. caner erkin de manisaspor'da ilk oynamaya başladığı dönem de forvet mevkisinde oynardı. hadi yine iyisin yarın pendik-fener maçında satarsın sen bu bilgiyi.
  • 75
    --- alıntı ---
    galatasaray 75 bin kişinin önünde beşiktaş'ı yenerken hem prestijini kurtardı hem de şampiyonluk yarışından kopmadı. eğer, galatasaray kaybetseydi fatih hoca ard niyetliler tarafından çarmıha gerilecekti. ayrıca burak kaçırdığı gollerle "hedef adam" haline gelecekti. fatih hoca'nın ilk yarıdaki oyun sistemi hatalıydı ve işlemedi. engin sağda etkisizdi. burak sola kayarak oynayınca ve drogba'ya yanaşmayınca galatasaray pozisyon üretmekte zorlandı. sneijder, hakan balta'ya yardım etmediği için beşiktaş sağdan etkili bindirmeler yaptı. galatasaray golü de zaten balta'nın bölgesinden verdiği pozisyonda yedi. burak'ın kaçırdığı gol romanya'ya, antalya'ya, bursa'ya atamadığı gollerin kopyasıydı. bu vuruşu defalarca yapan kaçıran ve gol kralı olmuş bir oyuncu hiç mi ders almaz.
    zorlukları aşmanın iki yolu vardır:
    1-ya zorluk yaratan durumları değiştireceksiniz.
    2- ya da zorluklara yaklaşımınızı değiştireceksiniz.
    fatih hoca zorlukları yaratan duruma el attı. önce sistemle oynadı. burak'ı sağa çekip, engin'in yerine burma'yı aldı, sneijder'i forvet arkasına "seyyar" olarak koydu. selçuk da partneri melo ile uyumu yakaladı. selçuk maestroluk görevine soyunurken nihayet ayağındaki topları etkili pasa dönüştürdü.

    drogba'nin ruhu savaşçi
    bruma'nın girmesi kanatlara çabukluk getirdi. bu değişim galatasaray'ın beşiktaş üstünde egemenlik kurmasını sağladı. burak 52'de topa değil kaleciye bakıp vuruşunu yapsaydı galatasaray daha erken golü atacaktı. burak bence hatalarını düzeltmek için yeterince çalışmıyor. başarıya aç oyuncu bruma'nın inatçılığıyla yaratıp pasa dönüştüğü topu drogba ağlara bıraktı. bu gol galatasaray'ın moral ve fizik gücünü arttırırken güvenini ve direncini de güçlendirdi.
    drogba'nın galatasaray'ın savaşçı ruhu olduğu bir kez daha kanıtlandı. drogba'nın varlığı galatasaray'a güven veriyor rakibe korku salıyor. sivok-escude ikilisi drogba yüzünden öne bile çıkamadı. o drogba galatasaray'ı galibiyete taşırken takımının yenilmezliğine de katkı sağladı. attığı ikinci golde topu önüne alışı, kaleye, kaleciye bakışı ve gol vuruşu burak yılmaz'a ders olacak güzellikteydi.

    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...-atti-drogba-bitirdi
App Store'dan indirin Google Play'den alın