• 28
    şampiyonlar ligine göre yapıldığı söylenmişti yüklemelerin. takımın haline, sakatlıklara ve genel formsuzluğa bakarsak inandırıcı değil. tasarruflu oynuyoruz bursa maçında son dakikaları, ifade edilen bu. şl maçında da performans yok. ajax'ın ne bileyim napolinin oyuncuları robot mu? fazla özgüven her zaman zarar getirir geçen sene kaybedilen maçın ardından analizlere bakalım ve bu sene ile kıyaslayalım. sanarsın monaco takımı gibi genç oyunculardan kurulu tecrübe ve oyun pratiği yok, savunmada ve hücumda gerekli uyum için sabır isteniyor. neredeyse aynı kadro ilerleme olmadığı gibi geriliyor takım. iyi futbol, tabanca gibi takım çok zor. uefa kıskacında takımı da yenileyemezsin, zaten maddi durum ortada. altyapıdan iyi profesyonel yetiştirmek en ideali. ozan, yunus, atalay, celil ve ali yavuz kol gibi oyunculara sabretmek lazım. garry bu saatten sonra pas ve şut tercihlerini değiştirmez, sinan savunmaya da katkı veren oyunun içinde kalan kanat olmaz.

    biraz iyi oynayan oyuncuyu ilahlaştırıyoruz. japon tam form tutmuş iyi oynarken o kadar övüldü ki porto maçında patates oldu. son maçlarda ya yedek ya da diğerleri gibi formsuz. muslera mesela iki maçta bir penaltılık hareket ya da hata yapıyor ama panter falan diyoruz. schalke maçında hakem verse maçın başında o pozisyonu? senede bir maç iki maç kaza diye düşündürür fakat daha ekim ayındayız. evet rakipler de kötü farkındayım bizi yarışta tutan o zaten iki yıldır. umarım tekrar heyecan veren futbolu oynamaya başlar takım. bizlerde güzel oyundan bahsederiz.
  • 62
    galatasaray'ın 2021-2022 sezonunda 10 tane sorunu varsa bir tanesi bile kondisyonla ilgili değildir. geçmiş sezonlarda kondisyonla alakalı sıkıntılarımız vardı ama bu sezon ne fatih terim döneminde ne domenec torrent döneminde bizim kondisyonla ilgili en ufak sıkıntımız olmadı. ya domenec torrent'in ekibinin türkiye ligi düzeyi için yetersiz olabileceğine ihtimal veriyor musunuz? bu adamın ekibi şu anda muhtemelen ülkede bulunan en kalifiye teknik ekiptir. bakın bunu zerre kadar araştırma yapmadan söylüyorum. oturduğum yerden ahkam kesiyorum belki ama çok da araştırma yapmaya gerek yok ki... ülkede vitor pereira vardı ki onun da ekibi muazzamdı. o gitti, şu anda türkiye cumhuriyeti sınırları içerisindeki en yetkin futbol ekibi bizim başımızdadır. yerli teknik adamların ekipleri facia durumda. o inanılmaz övülen abdullah avcı'lar falan da orhan ak ve egemen korkmaz'larla çalışıyorlar. kulaklarına airpod takıp poz kesmeleri müthiş bilimsel çalıştıkları anlamına gelmiyor.

    işin eğitiminden bihaber bir taraftar olarak bu kondisyon yükleme meselesinin bir futbolcuda en fazla yüzde 15 diferans yaratacağını düşünüyorum. bir futbolcunun kondisyonunu tayin eden temel faktör genetik altyapısı bence. fizyolojisi müsait olmayan birine istediğiniz kadar yükleme yapın, bir yere kadar getirirsiniz. atalay babacan örneği geliyor hep aklıma. çocuğa herkes çalışmıyorsun diye fırça çekiyor, halbuki çocuğun fizyolojik olarak çıkabileceği maksimum seviye belki de odur. kendimden pay biçiyorum, takviye falan kullanmıyorsam ne kadar fitness yaparsam yapayım kol kalınlığımın maksimum bir noktası var. ötesine geçemem.
  • 53
    üzerine en çok konuşulan spor terimlerinden biri. fakat gerçekten açık kaynakları çok sınırlı olan bir dal. taktik alanda, antrenman teknikleri konusunda bugün internette çok fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. kondisyona ve kondisyon antrenmanlarına dair bir şey bulmak ise daha zor. durum böyleyken kondisyon antrenörlerini bir çırpıda "iş bilmez" ilan edebilir miyiz?

    aslında sahada kötü bir futbol varken nasıl teknik direktörü eleştirebiliyorsak, sahada koşamayan bir oyuncu topluluğu gördüğümüzde de kondisyon antrenörünü eleştirebiliriz. bu normal. fakat kondisyon antrenörü değişince bile aynı oyuncu topluluğu koşmuyorsa, burada kondisyon antrenöründen bağımsız bir durum vardır.

    galatasaray'ın 18-19 sezonunun ilk yarısında kondisyon antrenörü yasin küçük'tü. sezonun ikinci yarısında ise alberto bartali de teknik ekibe katıldı. sezonun ikinci yarısında, sezonun ilk yarısına göre, daha fazla koşan bir galatasaray izledik.
    o dönemlerde televizyonda emrah bayraktar'ın yorumculuk yaptığı bir programa denk gelmiştim. sunucu galatasaray'daki bartali etkisini sormuştu. emrah bayraktar ise "bunları geçelim. bir sporcunun kondisyon durumunda önemli olan sporcunun kendisine bakmasıdır. eğer sporcu kendisine bakmıyorsa en iyi antrenör de gelse bir şey olmaz." minvalinde bir şeyler söylemişti. en nihayetinde bir antrenör olması sebebiyle de bu yorumu aklıma takılmıştı.
    (bu programa televizyonda denk gelmiştim. haliyle o gün bir kayıt almadım. şu anda da internette bulamıyorum bu yorumu.)

    19-20 sezonunun yaz kampında sürekli olarak bartali'nin dağ bayır koşturduğu görüntüler düşüyordu. fakat sezon başladığında sonuç yine hüsran oldu. şampiyonlar ligi'nde de ligde de fizik olarak ezilen bir galatasaray izledik.

    bu yasin küçük'ün linkedin profili: https://www.linkedin.com/in/yasin-küçük-b46823a2/?originalSubdomain=tr
    bu da alberto bartali'nin kariyeri: https://www.transfermarkt.com.tr/...profil/trainer/13834

    bu konuda kariyerleri ve eğitimleri belli olan bu iki ismi de "iş bilmez" diye yaftalamak benim açımdan saçma. bu hasan şaş ve ümit davala eleştirmek -ki onu da yer yer saçma buluyorum- gibi bir durum değil. hadi diyelim ki yasin küçük'ü bu şekilde yaftaladık. geçen sene büyük övgülere mazhar olan bartali, yarım sezonda kondisyonerliği mi unuttu?

    o zaman bu takım neden koşamadı? burada benim aklıma iki cevap geliyor: ya tesislerimiz yetersiz ya da emrah bayraktar haklı. tesislerin yetersizliği şampiyonlar liginde fizik olarak ezilme için bir bahane olabilir belki ama süper lig için olamaz. o zaman emrah bayraktar'ın yorumu üzerinden oyuncuları inceleyelim bir de:

    feghouli: 1 haftayı aşan herhangi bir aradan formda döndüğü görülmemiştir. bunun üzerine bir de tüm yazı afrika kupasında geçirdi.

    belhanda: sezon başı kampta yoktu. sezonun ortasına gelmeden de taraftar ile arasındaki bağı kopardı zaten.

    lemina: kronik sakat etiketiyle geldi. sezon başı kampında da yoktu.

    falcao: sezon başı kampında yoktu. sakatlıklardan formda dönemedi.

    seri: sezon başı kampında yoktu. fakat fiziksel olarak sezonun ilerleyen dönemlerinde kendisini toparladı.

    marcao: sezon başı kampına göbekle geldi.

    mariano: "koşsa barcelona'da oynardı." tayfasından. çok koştuğu hiç görülmedi. zaten alametifarikası da koşmak olmadı hiçbir zaman.

    biraz daha düşününce bu örnekleri çoğaltmak mümkün. peki sezon başı kampına katılmayan, katılanların da önemli bölümü yaşlı olan, profesyonellik seviyesi düşük bir ekiple çalışan kondisyonerleri suçlamak mantıklı mı?
    galatasaray'ın son 2 sezonda yaşadığı fizik-kondisyon problemleri, ilk aşamada daha iyi kondisyonerler getirerek değil daha profesyonel bir oyuncu grubu getirerek çözülmeli sanki.
  • 20
    şu an için maalesef takımımızda neredeyse yoktur. 24 ekim 2018 galatasaray schalke 04 maçında önümüzde bir pozisyon oldu. linnes tam önümüzdeydi. sahipsiz bir top vardı ama o topa koşacak hali yoktu. resmen dili dışardaydı. hani başka bir futbolcu olsa anlarım ama linnes'in de kötü durumda olması açıkcası şaşırttı. hoca maçtan sonra yaptığı açıklamada "koşacağız basacağız ama zamanla olacak" demiş. eğer zamanla toparlayacaksak eyvallah ama toparlayamazsak büyük sıkıntı:( dün schalke'ye fizik olarak karşı koyabilseydik, maçın hikayesi böyle olmazdı. resmen ezdiler bizi!!!
  • 22
    2018-2019 sezonu hazırlık kampının nasıl geçtiğine dair soru işaretleri oluşmaya başladı. yakından takip eden olduysa, yazsa da bilsek. atletizmiyle öne çıkan badou ve garry gibi oyuncularda dahi bariz geriye gidiş var. dayanıklılığıyla öne çıkan linnes'in dili dışarıda geziyor. kasım ayını gördük, takım fizik gücünde ilerleme olmadığı gibi sürekli sakat veriyoruz.

    ekleme: teker teker, yok garry'nin formu düştü, yok badou pas atamıyor, yok belhanda top kaybediyor diye gömmeye gerek yok. takımda pres yapacak veya top çevirecek enerji yok. şu şartlarda taktik planın uygulanmaması da çok normal. çünkü takım halinde yürüyoruz.
  • 46
    sağlam bir bünye ister. tamam takım olarak kondisyonumuz kötü ancak bazı gerçekleri de görmek lazım. fiziken çöküşe geçmiş selçuk, mariano ve feghouli gibi oyuncuları 90 dk tabanca gibi oynatacak bir kondisyon antremanı yöntemi olduğuna ben şahsen inanmıyorum. bazı bünyeler erken biter ve ne yüklersen yükle almazlar. bozulan telefon bataryası misali. yani takımın genel kondisyonu çok iyi de olsa biz 9 aralık 2018 galatasaray çaykur rizespor maçının 60. dakikasından sonra selçuk, mariano ve eren orta sahası nedeniyle yine aynı duruma düşecektik.
App Store'dan indirin Google Play'den alın