resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 1726
    15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçında ilk yarı kanatları sürekli yer değiştirterek oynattı, rakibin kanatlarının dengesini bozdu. sol kanattaki brumayı sürekli geriye çekerek onunla birebir eşleşen bek oyuncusunun arkasına carole'ü üç kez sarkıttı iyi pozisyonlar bulduk, atamadık.

    ikinci yarıda josue podolski değişikliği baskı yemişken topu ileride tutmak adına yapıldı ama takımın formasyonunu 4-2-3-1'den 4-4-1-1'e çevirdiği için takım daha da geriye yaslandı ve yorgun da olunduğu için kontra çıkışlar yapılamadı. o anda yapılması gereken hamle josue-hamit'ti belki de. (de jong tercih edilir her türlü) bu hatasını anında görüp birkaç dakika içinde de yasin-hamit değişikliği yapıp 4-3-3'e çevirdi takımı ve böylelikle son dakikalarda 2-3 pozisyona girebildik. maç boyu kanatlardan yüklenmeye çalışan gençlerbirliği'nin göbekten gelmeye ve abuk sabuk faul düdüklerinin çoğalmaya başlaması sebebiyle de orta sahayı böyle üçleyerek çözüm üretmiştir.

    sağ bek çıkar sağ bek al. nerede var bunda? sabri'nin kanadından ilk yarı boyunca serdar da diğer adını unuttuğum eleman da geldiklerinde baskı kuruyorlardı. cavanda'yı oyuna aldı, ikinci yarı oradan çok ciddi baskı yemedik. göbekten faullerle baskıyı yedik.

    biraz düzgün izlenmesi gerekiyor maçların. ya da içi dolu olmayan "oyuna müdahale edemiyor yeaa ama seviyos .s.s" gibi fikirlerin belirtilmemesi. oyunu okumayı bilmeyenlerin bu konuda artık bol keseden sallamayı bırakması gerekiyor.
  • 1727
    istikrarlı ilk on bir tercihleri ve kadroya dahil etmek istediği oyuncuları yavaş yavaş ve alıştıra alıştıra monte etme çabasıyla içimi bir acayip yapan hocamız.

    bu kadar temkinli, soğukkanlı ve de kendine hakim bir adam görmedim. belki fazla ağır, hatta geç kaldığı bile söylenebilir fakat kağıt üstünde çok ideal bir iş yapıyor. yine de önümüzdeki iki haftadan itibaren cavanda ve de jong'u ilk on bir göremezsem hayranlıktan siteme doğru istemsizce kayarım. zira bu gidişle ilgili isimler anca hamle oyuncusu olmaya alışacaklar, ilk on bire değil...
  • 1728
    takımımızın başında uzun yıllar görmek istediğim beyefendi hocadır.

    fakat böyle düşünüyor olmam, kendisinin yapmış olduğu hataları da dile getirmeyeceğim anlamına gelmiyor.

    15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçı'nda yapmış olduğu oyuncu değişiklikleri bence çok hatalıydı. josue'yi çıkarıyorsa, onun yerine oyuna sokması gereken oyuncu ya hamit ya da de jong olmalıydı.

    eğer podolski'yi oyuna sokmak istiyorsa da oyundan çıkarması gereken oyuncumuz yasin olmalıydı. sabri cavanda değişikliğine bir şey diyemem tercih meselesidir, aynı mevki oyuncuları arası yapılan bir değişiklik olması sebebiyle bunu anlayabilirim.

    fakat yukarıda saydığım her iki oyuncu değişikliği de tamamiyle hatalıydı. allah vere kalede muslera vardı da altın değerinde üç puanı alıp geldik ankara'dan.

    ben şahsen kendisinin daimi destekçisi olacağım. eminim ki milyonlar da benim gibi düşünüyor. buna karşılık kendisinin yapması gereken yegane şey, yapmış olduğu hatalardan ders alması ve bir daha tekrarlamamasıdır.
  • 1729
    son maçta* yaptığı "her şeyi" beğendim.

    o maça kadar namağlup gençlerbirliği'ne ilk 30 dakika top göstermeyerek skoru buldu. hatta bruma'nın karşı karşıyası eren'in kafası filan olsa maçı ilk 30 dakikada bitirecekti. rakip ilk yarıda serdar gürler'i kullanmaya çalıştı sabri'nin kanadından. ikinci yarı başlarken cavanda'yı hemen ısınmaya gönderdi. hatta zorla gönderdi diyebilirim, ısrar etti. hemen oyuna sokarak serdar gürler'i tamamen bitirdi ve hatta serdar oyundan alındı. josue kötü olduğundan veya işi görmediğinden değil, tamamen takımın geri çekilmesi üzerine podolski silahını kullanmak adına oyuna aldı. neden yasin'in yerine değil? çünkü o ana kadar yasin'in defansif performansından memnundu ve podolski'yi oraya alarak orada oluşacak zaafiyeti göze almak istemedi. ancak yasin ileride istediklerini yapamayınca defansif olarak da düştü. hatta riekerink bey kenardan sürekli uyardı o dakikalarda. ancak yasin tamamen düştü ve kenara da sinirli hareketler yaparak defansif olarak sürekli uyarılmasının rahatsızlığını dile getirdi. tam o anda beyim zaten çoktan ısınmaya gönderdiği hamit'i çağırıp, orta saha zaafiyetini de göz önüne alarak, yasin'i yanına aldı. tam da orta sahaya kan lazımdı dediğimiz dakikalarda. hamit de son antrenman maçında* nispeten diri gözükmüştü. girdiği andan itibaren de hızlı atakları başlatan adam oldu.

    ne yapmaya çalıştığı belli olan adamdan korkulmaz. sistemi belli, ne yapmak istediği belli -olur, olmaz o ayrı- olan antrenörümüz varken ben hep keyif alacağım.
  • 1730
    15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçındaki hamlelerini gözden geçirelim:

    sabri -> cavanda
    sabri'nin ilk yarıdan sarı kartı vardı, pek aksadığı söylenemez ama lanetli sağ bek mevkisinin selameti için her maç oynaması şart zaten. maç öncesi burada sabri mi cavanda mı oynasın denilse %95 falan cavanda çıkardı, doğru değişiklik.

    josue -> podolski
    podolski'nin yavaş yavaş süre alması lazım, önde de geride de olsak her halükarda 30 dakika oynayacaktı. kanattan birini alıp da fit olmayan podolski yüzünden kanat savunmasını zayıflatmaktansa podolski'yi forvet arkasında, ileride top tutması için görevlendirmek başarılı bir mantıktı, doğru değişiklik.

    yasin -> hamit
    baskı yerken yorulan kanattakinin yerine orta sahaya +1 almak aktif teknik direktörlerin %99unun falan yapacağı bir iş, tartışmak abes. bu değişiklikte hamit mi de jong mu girsin tartışılır, bence skor 2-0 veya daha fazla olsa de jong girerdi ama jor bey maç hala ortadayken sakatlıktan yeni dönen de jong'a güvenmemiş olabilir. yani yine doğru değişiklik.

    adam 2 maç geç oyuncu değiştirdi diye üstüne garip bir şekilde hamleleri zayıf etiketi yapıştı kaldı, oysa maçı gayet iyi yönetiyor görebildiğimiz gibi.
  • 1731
    takımını maçlara çok iyi hazırlayan, ancak oyun ilerledikçe, takım düşüşe geçtikçe müdahale etmekte genelde geç kalan, beyefendimiz, hocamız.

    geçtiğimiz sezondan bu yana yaptıklarına baktığımızda, takım kimyası, kadro seçimi, takım oluşturma, rakip analizi, maç hazırlığı, antrenman, oyuncularla diyalog vs gibi konularda bence oldukça başarılı bir görüntü çiziyor.

    maç esnasında yaptıgı/yapmadığı müdahalelere baktığımızda, teknik direktörlükten çok futbol direktörü gibi bir pozisyon cuk oturur kendisine. herşeyden sorumlu olsun, maçlara başka bir hoca çıksın.

    çok saçma oldu dimi, aklımdakini tam olarak ifade edemedim ya la :(

    neyse hocam seviyoruz seni, kal sen oldugun yerde, çözemedim mevzuyu tam.
  • 1732
    namağlup ve ligin en çok puan takımlarından biri olan, medyaya ve medya maymunlarına şampiyonluk korkusunu hissettirdiği andan itibaren sürekli eleştirilen beyefendi.

    bu adam kadar saçma sapan eleştirilen ve takımı bu kadar iyiyken çok ağır sözler söylenilen teknik direktör düşündüm, kıyısından geçecek birini bile bulamadım. takım hiç bir şey oynamazken, kıymetli evlatlarımız banko sahada ve hiç bir şey yapmazken hamzaoğlu nun bile yere göğe sığdırılmadığı canına yandığımın dünyasında normal tabi tüm bu olanlar.

    oyuna geliyorsunuz. adamı bir hafta rahat bırakmadınız onun bunun çocuklarının laflarını ağızlarda sakız ederek.
  • 1733
    zamanında kendisiyle ilgili şöyle bir yazı yazmıştım:

    (bkz: #1997421)

    tarih 3 ağustos. hazırlık kampı devam ediyor. henüz süper kupa maçı oynanmamış. yazının da en altına "hocam coştur bizi, gelecekte bu entry'i gururla paylaşayım" gibi bir ifade düşmüşüm.

    müneccim boku yemişlik yapmak istemiyorum ama riekerink hocam beni haksız çıkarmadı...
    yazdıklarımı yaşattı, yaşatıyor, yaşatacak inşallah.

    kendisiyle ne kadar gurur duysam az...!!!
  • 1737
    her ne kadar yeterli kadro olmasa da doğru şeyler yapan, son zamanlarda tek devrelik de olsa keyifle maç izlememize neden olan hocamızdır.
    kendisini avrupa maçlarında özellikle merak ediyorum. şu an cl için çok yetersiziz ama bakalım zaman neler gösterecek. ileride bir sorun yaşarsak muhtemelen yumuşak yüzlü olmasından ve otorite eksikliğinden yaşayacağız.
  • 1739
    basin toplantisi bir grup tinerciyi kizdirmis ekside basliginda agliyor adamlar. yok pereira gibi olacakmis da sonu, yok gs nin feto ile kazanilan(!) basarilar artik olmayacakmis da. ah su 95-96 gencliginin galatasaray'in 4 senelik donemine bok atmasi yok mu. 1997de bunlara 6 attigimizda, hagi mrmic'e deflalarca aglari temizlettirdiginde henuz "goster x amcana pipicigi abugubuu" yaslarda olan bjkli bebeler galatasaray'in basarilarina laf etmekte beis gormuyor.

    arkandayiz jor hocam! seni 8-10 senede bir cl ye katilip bir galibiyet alinca kendini barca zanneden ve cl de oynadigi mac sayisi 33 olan (galatasaray 33. cl macini 1999'da oynadi) tinerspor taraftarina yedirmeyecegiz.
  • 1741
    ekşi'de üç-beş kendini bilmezin iftirasına uğrayan adam. napoli-beşiktaş maçını izlemedim. bu sabah özetine baktım. üçüncü golde daha tekrarını görmeden "ofsayt değil mi lan o?" dedim kendi kendime. tekrarında da net ofsayt olduğu bariz belli. adam bunu söyledi diye geyik yapıyorlar kendilerince.

    napoli'nin ilk penaltısını görmedim. pozisyondan haberim yok. ancak gol olan ikinci penaltı, net penaltı. neyine itiraz ediliyor, "penaltı değil" deniyor anlamadım. caner adamı tutmuş indirmiş resmen.

    durduk yere ağzımı bozduracaklar.

    en son ilkokulda duydukları şampiyonlar ligi müziğini duyunca bir havalara girmişler. sırf bu tipler yüzünden fenerbahçe, beşiktaş avrupa'da başarılı olmasın da dinlemeyelim şunları istiyorum...
  • 1744
    hocamızın aklından geçeni, doğru bildiğini eksiksiz ve art niyetiz bir şekilde söylediğini düşünüyorum.

    beşiktaş değil farklı bir takım dahi olsa aynı açıklamayı yapardı. hatta artırıyorum, söz konusu galatasaray dahi olsa doğru bildiği buysa açıklaması bu yönde olurdu. fakat beşiktaş taraftarı her şeyi abarttığı gibi bu yaşananlarda da art niyet aramadan yapamıyor.
  • 1747
    geçen haftanın en 10 numara entrylerini gezdim demin, hepsini de okudum. gözle görülür biçimde ne kadar sevmiş olduğumuzu fark ettim. öyle ki 20 entrynin 7 tanesi kendisi ile ilglili entryler:
    (bkz: #2041137)
    (bkz: #2041673)
    (bkz: #2042670)
    (bkz: #2041683)
    (bkz: #2041746)
    (bkz: #2044464)
    (bkz: #2043903)
    öyle böyle değil, ekranda açıklamaları, saha kenarında duruşu, oyuncularla iletişimi, altyapı ile ilgilenmesi... kısacası her hareketi olumlu olabilir mi bir insanın? hiç mi gözümüze batmaz? yok. acaba aşk mı ona karşı beslediğimiz duygu yoksa sevgi mi? eğer sevgi ise yanlışını görür düzeltmeye çalışırız. aşksa aşkımızdan kusurlarını görmez, bu aşkı yaşatmaya devam ederiz. ancak ikisi de değil. çünkü hocanın kusuru yok. her anlamda kusursuz. galatasaray taraftarına yüce yaradan bir imkan sunsa, istediğiniz şekilde bir teknik direktör yapın kendinize dese, bu kadarını beceremez. vallahi de beceremez billahi de. hepsini yapsak, mütevazılığını, endamını yapamaz elimize yüzümüze bulaştırırdık. o kadar mükemmel, kusursuz işte. yüce yaradan hangimizin verdiği sadakaya, ettiği duaya, döktüğü göz yaşına, cuma günü yaptığı bir iyiliğe, kadir gecesi camiden çıkışına acıdı da bize bahşetti bilmiyorum ama allah başımıdan eksik etmesin seni hocam. mübarek jan olde riekerink hoca efendi hazretleri.

    http://www.nazarduasi.gen.tr/
    http://www.caglagursoy.com/...5/12/49671.jpg?w=166

    amin
  • 1750
    (bkz: galatasaray'ın maçı var)
    (bkz: 22 ekim 2016 galatasaray trabzonspor maçı)

    allah korusun akşam olası bir kötü durumda (beraberlik, mağlubiyet, kötü oyunla galibiyet, oyuncu değişikliği) hemen mesnetsiz, subjektif eleştirilerle burada gömülecek olan güzel hocam.

    maç sonucundan bağımsız, ben kendisini şu ana dek başarılı buluyorum.
    her maç 4-5 gol atıp, eze eze galip gelmiyoruz elbette.
    geçtiğimiz yıla göre ne değişti?

    -gamsız futbolcuların gönderilmesini sağladı.
    -genç oyunculara yatırım yaptı.
    -alt yapı oyuncularına motivasyon kattı.
    -takımın mücadele gücü arttı.
    -makine gibi işlemese de en azından bir sistemimiz oldu.

    elbette buna rağmen eksiklerimiz çok, defans kurgumuz oturmadı, hızlı hücum ve dikine oyun konusunda istenilen seviyede değiliz, maç içinde yaratıcılık seviyemiz belirli oyuncularla sınırlı.

    olsun, ben şuna inanıyorum ki riekerink hocam da eksiklerimizin farkında, işte bu yüzden umutluyum.
    ben oldum demiyor, olacağız diyor, egosu yok.

    inşallah önümüzdeki yıl yapacağımız birkaç transferle, göndereceği oyuncularla ve kazandığı deneyimle çok daha iyi bir galatasaray seyrettirecektir bize.

    o yüzden gaza gelmeyelim sevgili dostlarım, aceleci davranmayalım, herşeyin başı sabır.

    akşam sosyal platformlarda saçmasapan şeyler yazacak trollere, evlatçılık zihniyetindeki adamlara prim vermeyelim lütfen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın