resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 1702
    dışardakiler gibi siz de riekerink bey diyeceksiniz. sabri, selçuk ve yasin ile başlıyorsa bir bildiği vardır. nokta. dakika 50de giren cavanda sabri'den fazla hiç bir şey yapmadığı gibi çok top kaybetti. poldi belli ki 45 dakikalık bile kondisyona sahip değil. de jong işinde de var bir olay ama onu kimse anlamıyor. ne yapsın selçuk yerine hamit ile mi başlasın ? ikisi de galatasaray'dan ayrıldıkları an sadece isimleri nedeniyle süper ligde takım bulabilirler yoksa 1. lig seviyesinde bile değiller çünkü bitmişler artık.
  • 1703
    performansıyla ilgili ense karartanlara hatırlatma;

    - 7 maç, 5 galibiyet 2 beraberlik

    - 2 beraberlikten biri öndeyken 1 puan alınan 2 puan verilen amatörce gol yenmiş kayseri deplasmanı

    - 2 beraberlikten diğeri 2-0 öne geçip puan verdiğimiz ligin en hazır takımı beşiktaş maçı

    - bu 7 maçtan 4'ü deplasman

    - evde oynanan 3 maçtan 1'i seyircisiz

    - deplasmanların beşiktaş hariç tamamı istanbul dışı

    - son kazandığımız deplasman 4 senedir kötü haline bile en iyi halimizle puan kaybettiğimiz ve geçen sezon ibrahim üzülmez'i getirdikten sonra harikalar yaratan, namağlup gençlerbirliği

    - 7 maçtır 3 gol 3 asistle oynayan bruma isimli vatandaş 2 senedir yine bizdeydi...

    yani belki bir kriter olur yardıran arkadaşlar için...
  • 1705
    15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçında podolski'yi oyuna almasına pek anlam veremediğim teknik adam. o sırada orta saha özellikli bir oyuncuya ihtiyacımız vardı. hamit ya da de jong gibi. podolski eğer biz rakip yarı alanda, hatta rakip yayda oynarsak etkili olacak bir futbolcu, baskı yediğimizde değil.

    bence genel anlamda iyi gidiyor, sadece bazı anlarda biraz tutuk davranıyor, o kadar. bununla birlikte sezon sonunda kadrodan bir kısım çöpleri yine göndermesi gerekecek. sabri, yasin gibi. biraz da takımın gençleşmesi gerek. sakatların takıma tam anlamıyla dönmesiyle umarım daha rahat galibiyetler de alabiliriz.
  • 1706
    kendisini eleştirdiğimiz noktalarda düzeltmeler yapan t.direktörümüz. değişikliklerde geç kalıyordu ancak 15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçındaki oyuncu değişiklikleri zamanlaması önceki maçlara nazaran iyi. esasında jor un ben 2.yarıda da baskılı oynamamız için taktik verdiğini düşünüyorum ama takımımız skoru koruma psikolojisine girince çok geriye yaslandık ve 2. yarı oynadığımız futbol pek hoş değildi. sabrinin kanadından açık vereceğimizi düşünerek cavandayı aldı ki bu çok isabetliydi. rakibin ortasahaya takviye yaptığı hamlelere önce yorulan josue yerine poldiyi alarak daha sonra da yasini çıkarıp hamiti ortaya çekerek yapmaya çalıştı. ben değişiklikleri ve düşüncesini absürt bulmuyorum. gençlerbirliği takımı kötü veya vasat bir takım değil ve bence ligin en önemli deplasmanlarındandı. buradan 3 puan çıkartmak önemli bir başarı bir çok takım burda takılacak bence, riekerink beyi kutluyorum gayet iyi gidiyor.
  • 1707
    her zafer muhteşem olmak zorunda değil arkadaşlar. 15 ekim 2016 tarihinde gençlerbirliği'ne karşı önemli bir zafer elde etti takım ve bu takımın başında kendisi vardı. ortayı üçlemekte geç kaldığını söyleyebiliriz belki, bruma ve yasin'in çok önde kalmalarına geç müdahale etti de diyebiliriz belki ama sonucu almayı başardık ve bu takımı kendisi yarattı. yeni bir takımız. eksiklerimiz var ve bu eksikleri tamamlayacak olan da kendisi ama geldiğinden beri olumlu anlamda çok önemli işleri başardı. ve bunları başarırken en önemli noktalar, kendisini takımın önüne koymamış olması ve geleceğe yönelik çok ciddi umut vermesi. işi kolay değil ve bize düşen ise işini biraz olsun kolaylaştırmak için kendisine destek olmaktır şu noktada. mutlak başarı gelecektir. ama muhteşem zaferlerle ama muhteşem olmayan zaferlerle. iyi oynayıp kaybetmektense pek de iyi oynamayıp kazanmak iyidir böyle deplasmanlarda bunu unutmayın.
  • 1708
    gençlerbirliği maçını 45.dakikadan 85.dakikaya kadar aynı kahvede maç izleyen benim gibi, sahada rakibi izleyen selçuk gibi, evinde çocuğunu seven sneijder gibi izleyerek geçirmiştir. kulübede herkesin ilk 11 oynamasını beklediği cavanda ya da ilk 11 çıkması beklenen ve ölü olmadığı sürece ilk 11 çıkacak podolski değilde herhangi iki futbolcu olsa eminim bu değişiklikleride beşiktaş maçı gibi golü yiyene kadar yapmayacaktı. maalesef sırf sokmak zorunda hissettiği için soktu bu oyuncuları. yoksa oyundaki dengeleri bizim lehimize değiştirmeyeceği gayet açıktı her iki oyuncununda. takım bildiğin sahada sürklase oldu. beşiktaş maçında bile böyle bir şey yaşanmamıştı. şu maç 45-85 arası 4-1' e gelmediyse sırf muslera' nın ve kaleyi koruyan evliyaların sayesinde filandır. umarım golü yiyene kadar olayları akışına bırakma huyundan vazgeçer yakın zamanda. ha kulübede kim var ? filan demeyin abi bana. eğer orada oturuyorsa de jong' da hamit' te o baskıyı kırmamızı gayet sağlardı. hiç bir şey yapmasalar fazlalık olurlardı. hocam seni seviyorum, çok başarılı olmanı istiyorum. aynı fm' de 0 teknik direktörlük deneyimi ile başa geçip dünyada ki tüm kupalara ambargo koyan sanal menajerler gibi. ama ne olur toparlan. şu maçı kenardan sanki hiç bir şey yapamayacakmış gibi izleme. yanında ki herifler uyuyor olabilir sana hiç bir katkıda bulunmuyor olabilir ama ne olur bir şey yap. çünkü bugün girmeyen gol eminim yarın beşiktaş maçında olduğu gibi girecek, şampiyonluk gidecek...
  • 1710
    yani böyle yorumlar yapmak istemiyorum burada ama her maç öncesi ve maç esnasında (maç sonunda yoklar zaten kazandığımız için) kendisini ağır bir şekilde eleştirenlere de koymaya devam ediyor beyefendimiz. bi mağlubiyet alsak da ağız dolusu sövsek diye bekliyorlardır kesin bir de. ulan adam ne güzel kazanıyor, 4 yıldır kazanamadığımız deplasmanda kazanıyor, 5 maçtır yenemediğimiz antalya'yı yeniyor ama yok. kötü taktisyen, gelsin bizim kanepeden izlesin, kulübe rahat mı, uyudun mu... bu yorumları hak etmiyor bu adam. bu yıl şampiyon olacaksak başımızda bu adam olacak. eleştirmeyin (kastettiğim masumane takımın iyiliği için yapılanlar değil) destek olun ki yarın şampiyon olduğumuzda sevinecek yüzünüz olsun.
  • 1711
    su kafadan bir kurtulun amk ya. her elestiriyi gommek olarak algilamayin. 15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçının kahramani muslera oluyorsa tabi ki hoca elestirilecek anasini satayim. 4 yildir kazanamiyormusuz. anormal olan o zaten, bugun kazanmis olmamiz degil.

    soruyorum yahu ne oynadik 30. dakikadan itibaren. bir anlatin. gencler en az 4-5 tane net pozisyonu harcadi. biz ne yaptik peki. hoca ne yapti daha dogrusu. senin benim gibi izledi iste. bunu soyleyince neden hain veya troll olayim ki. maci izlerken neler cektigimi etrafimdakilere sorun. kimse benim galatasarayliligimi olcemez. galatasaray'in maglup olmasini da beklemem veya asla istemem.

    kardesim akhisar'a gidiyoruz. adamlar 45 dk coktu ustumuze 2 kontra ile maci kurtariyoruz. aman hocaya laf yok.
    kayseri'ye gidiyoruz. hicum yapmaktan aciz takima puan. veriyoruz. aman hocaya laf yok.

    vofafone arena'da guzel bir oyunla 2-0'i bulmusuz. sonra takim affaliyor. mac 2-2'ye geliyor. rakip antrenor korkmasa 3'e 4'e gidecek mac. aman hocaya laf yok.

    gencler'e gidiyoruz. macin kahramani muslera oluyor. aman hocaya laf yok.

    kardesim ben bu adami elestiremeyecek miyim. tamam sempatik adam seviyorum ben de. harbi seviyorum bak. ama boyle de olmaz ki. yanlis yaptiginda da cikip soyleyelim ne olmus yani. elestirdik diye de mimlenmeyelim.
  • 1712
    kendisine olan guvenim tam ama dun 15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçında takimimizin yenilmemesinin tek ama tek sebebi musleradir.

    kendisinin eksikleri var, belki de baska caresi olmadigi icin bu duruma dusuyoruz fakat dun macin aleyhimize donmekte oldugu cok belliydi, 50. dakikadan sonra ben her an golu yedik diye bekledim, kendisi oyunun gidisatini degistiremedi yaptigi degisiklikle de. ha bu oyuncunun yetersizligi olabilir, oyuncularin cogunun sakat olmasi olabilir ama sonucta hoca cozum bulmak zorunda, ondan baska bu durumu cozecek kimse yok.

    beni sevindiren nokta ise bu tarz cikmazlari sorunsuz asabiliyor olmamiz.

    ama cok net ifade etmek isterim, bu sans ve muslera etkisi sonsuza kadar surmez. besitkas da son dakika golleriyle veya tek gollerle kazaniyor, biz de. bu gidisat boyle surmez, oyunu geride kabullenmek midir, oyunun gidisatini degistirememek midir bilmiyorm ama jor hocamin acilen bunu cozmesi sart. yoksa bu bize 1-2 maca malolur, o 1-2 mac da sampiyonu degistirir lig sonunda.
  • 1713
    15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçında kadroda selçuk inan, yasin öztekin, sabri sarıoğlu gibi isimleri ilk 11 oynatması sebebiyle eleştiriliyor.

    beklenti ise lukas podolski, luis pedro cavanda, nigel de jong gibi isimlerin ilk 11 oynatılması.

    bu beklenti kağıt üstünde mantıklı gözüküyor ama jor hocam bunu yapmamışsa emin olun bir bildiği vardır, ve en muhtemel sebep de bu isimlerin hazır olmamasıdır.

    her şeyin bir sırası var arkadaşlar; bizim gibi o da biliyor selçuk'un, sabri'nin, yasin'in kötü olduğunu ama şu anda eldeki malzeme bu.

    yani ne zannediyorsunuz arkadaşlar, jor hocam formayı adaletli dağıtmıyor mu, evlatçılık mı yapıyor, yav ne düşünüyorsunuz ben gerçekten merak ediyorum abi.

    takımla her gün antrenmanı o yapıyor, demek ki oyuncuların son durumundan memnun değil.
    aceleci olmayın yahu.

    daha önce takımdan yolladığı olcan adın, umut bulut ve yedeğe çektiği semih kaya gibi isimlerden ötürü anlıyorum ki jor hocam medya ve yeniçeri baskısından korkmuyor.

    devre arasında ya da en geç sene sonunda diğerlerini de gönderecek sabırlı olun.

    yaptıkları, yapacaklarının teminatı.
  • 1714
    hocayı eleştirenlere neden eleştiriyorsunuz demiyoruz!
    hainsiniz demiyoruz!

    sadece şunu hatırlatmakta fayda görüyorum, yedek kulübesinde kim var? kadroda kim var?
    bunları düşünerek eleştirin demek istiyorum. yoksa riekerink de hata yapıyor zaman zaman. bundan sonra da yapacaktır.
    kimse hatasız değildir. dünyanın en önemli teknik direktörleri hata yapmıyor mu?

    mourinho, wenger, terim, mancini ve daha niceleri...
    bu adamlar hata yapmıyor mu?
    onlar da yapıyor. ve hata yaptıkları ölçüde de eleştirilmeleri normal.

    ama tekrar söylüyorum, şu anda galatasaray takımında gençlerbirliği maçında kadroya giren veya giremeyen tüm oyuncuları ele aldığımızda riekerink'in çok fazla elinde alternatifi yok. bu bir geçiş dönemidir. lütfen biraz daha sabırlı olalım. hatırlarsanız yaz transfer dönemi kapandıktan bir kaç gün sonrasıydı, galatasaray'da kadro revizyonuna devam edilecek haberleri yapılmıştı. mevcut ekonomik koşullarda zaten şu anda birkaç hata hariç yapılabilecek olanın en iyisi yapıldı.

    bakın 65 milyon euro maaş bütçesini aşmamak zorunda olmamız sebebiyle bruma'nın kontratını dahi uzatamıyoruz.
    yani biraz elimiz kolumuz bağlı durumdayız. kulübün durumu ne ise, riekerink'in şu anki durumu da aynı.
    riekerink de iskelet kadrodaki oyunculardan maksimum fayda sağlayarak bu dönemi kayıpsız atlatmaya çalışıyor, yoksa o da kimin yararlı, kimin yararsız olduğunu görüyordur, buna emin olun. sadece biraz daha sabredelim ve ara transfer dönemini bekleyelim. o zamana kadar da riekerink'e yüklenmek yerine asıl işini düzgün yapamayan futbolculara dikkat kesilirsek daha iyi olur.

    illa eleştiri yapacaksak; işini hakkıyla yapmayan adamları eleştirelim, takım kadrosunda bulunan veya galatasaray'ın sözleşmeli futbolcusu olup da galatasaray'a faydalı olamayan oyunculara dikkat kesilelim ve eleştirilerimizi buna göre yapalım. eleştirilerimizi buna göre yapalım ki, bu oyuncular galatasaray kadrosunda barınamasınlar ve devre arası transfer döneminde gönderilsinler ve yerlerine faydalı olabilecek oyuncular gelsinler...

    umarım bu önemli noktayı net bir şekilde anlatabilmişimdir...
    eleştiri sırasının riekerink'e gelmesi için daha çok var. önce şu faydasız futbolcuları gönderip, yerlerine riekerink'in elini güçlendirecek oyuncuları bir transfer edelim.
    geçen sene felaket bir sezon geçiren takımı bir kaç takviye ile ayağa kaldıran riekerink'in daha çok kredisi var...
    ben riekerink ile şampiyon olabileceğimize yürekten inanıyorum.
  • 1715
    doğru bir başlangıç planı olan fakat sabri, selçuk, yasin, chedjou gibi defolu oyuncular yüzünden bu planını maçların sadece ilk yarılarında sahaya yansıtabilen hamle oyuncusu olarak kullandığı hamit, cavanda, josue, linnes ve sinan gümuş' ün formsuz, de jong, serdar aziz ve sigthirsson' un ise sakat olması nedeniyle henüz maçları komple domine edecek takımı oluşturamayan hocamız.

    yine de gelişen futbolun yeni enstrümanları olan pasa dayalı, dayanaklılık isteyen, koşu mesafelerinin önem kazandığı yapıya bizi ulaştırabilecek tek kişi, tabiki riekerink bey.
  • 1717
    sevin bu adamı oğlum. taktik, teknik analiz vs boş verin artık. avrupa futbolunda en büyük taktik dehalardan biri olan prandelli'yi de gördük çok şükür. taktik değil ruh lazım galatasaray'a. işine bağlılık, sevgi, pozitif iletişim ne ararsan var riekerink'de. ve inanılmaz pozitif bir futbol oynuyoruz 20. şampiyonluğun kazanıldığı sezon hangi maça 3 atarız 5 atarız gözüyle baktınız kardeş? ben bu sezon beşiktaş maçı dahil yapıştırır gideriz modundaydım hep. çünkü kendi de çok inanıyor bizleri ve futbolcuları da inandırıyor. geçen sezon felaketi görmüş takımdık. altı üstü 2-3 tane ana kadroya 4-5 tane kenara takviye geldi. o gözler görmüyor belki ama kaptana iyi bakın mesela. canını dişine takıyor 31 yaşındayken. herkes istiyor başarıyı, ortam müsait. taş koymayın yolumuza. galatasaray en çok inandığı zamanlarda en büyük başarıları görmüştür.
  • 1719
    hatırlatalım;

    -türkiye kupasını fenerbahçe ile oynayarak, süper kupayı beşiktaş ile oynayarak aldı bu adam.

    -lige 7 haftada 17 puan toplayarak başladı. son şampiyon beşiktaş'ın deplasmanından yenilmeyerek puanla ayrılmayı başardı.

    -bunları yaparken hep galatasaray'a kazandırdığı futbolcularla başardı. selçuk'la, chedjou'yla başarmadı. mesela şu an takımı sırtlayan oyunculardan eren ve tolga riekerink'in kendi yaptırdığı transferler. bruma ve carole'ün çıkışı onun eseri. hatta kısaca geriye gideni söyleyelim. sinan gümüş dışında gerileyen bir futbolcu yok bu takımda. onda da riekerink'in payı olup olmadığı da tartışılır.

    oynattığı futbola dair endişeleriniz olabilir. sürdürülebilir bir başarı grafiği göremeyebilirsiniz. ama puan cetveli sizinle aynı görüşte değil ve şampiyonu siz değil o cetvel belirleyecek. bu yüzden cadı yakma törenine kol sıvamak yerine biraz sabredin ve neler olacağını hep birlikte görelim.

    http://www.trthaber.com/...formansi-274902.html

    http://www.ntv.com.tr/...CkMUMYkUGmSnEBlzBiRg

    http://m.webaslan.com/...angici-SXHBQ89795SXQ
  • 1720
    jan olde riekerink, bana göre şu anda türkiye ligindeki en iyi üç hocadan biri. buna inanıyorum. (diğerleri ş. güneş ve i. tudor). hemen arkalarından da a. avcı ve m. r. akçay gelir.

    gerek taktik, gerek antreman bilgisi açısından gerçekten üst düzey bir hoca. örneğin, yediğimiz beş golün dördünü duran toplardan yeyince bakın bu hafta sorunu çözdü. gençler duran toplarda çok iyi olmasına rağmen, 90+4'teki pozisyon hariç kolay pozisyon vermedik.

    bana göre tek hatası sabri sarıoğlu'ndaki ısrarı. neden ısrar ediyor anlamaya çalıştığımda aklıma iki ihtimal geliyor. birincisi, cavanda'nın tam hazır olmasını bekliyor olabilir. ancak ben cavanda'nın artık tam hazır olduğunu düşünüyorum. aşırı ihtiyata gerek yok bence. ikinci ihtimal sabri'nin antremanlardaki performansı olabilir ki ben bu ihtimali daha olası görüyorum. eğer antremanlardaki performansı iyi ise sabri'nin riekerink buna aldanmamalı. çünkü bazı futbolcular antremanda iyidirler çünkü orada adrenalin seviyesi çok yüksek değildir. asıl kriter, adrenalinin yüksek olduğu, baskının aşırı arttığı ortamlarda gösterilen performanstır. sabri'nin bunu kaldıramadığı çok net.

    selçuk'taki ısrarı ise, n. de jong'un sakatlığından kaynaklı diye düşünüyorum. sakatlık bitince selçuk kulübeye geçecektir. çünkü dünkü gençler maçını bir daha izlesin ve sadece selçuk'u gözlemlesin nasıl bir felaketle karşı karşıya olduğunu anlayacaktır.

    yasin'e gelince. bendeniz yasin konusunda da rikerink'i gereğinden fazla ihtiyatlı buluyorum. yasin'de ısrar ettiği kadar sinan gümüş'te de ısrar edebilir. sinan'da ısrar ederse onu kazanacaktır ve hatta sinan'ın artık verilen şansı iyi değerlendireceğini düşünüyorum.

    sonuç olarak şu anda sadece sabri'de aşırı ihtiyatlı olması nedeniyle hatalı buluyorum. artık cavanda ile başlayacaktır maçlara. selçuk ve yasin konusunda gereken operasyonları yapacaktır ümidindeyim.
  • 1723
    an itibariyle trt spor'da eleştirilen hocamız.nedeni ise gole tek başına sevinmesiymiş.yardımcıları ile arasında sorun varmış.neymiş ömer şişmanoğlu golü atınca şenol güneş'e koşmuşmuş vs. bu kadar art niyetli yorumlar olmaz. basın üstüne böylesine alçakça giderken kendi taraftarı destek vermeyecekse bırakalım bjk şampiyon olsun seneye de terim gelir takımın başına.kavga, gürültü götürsün kulübü.

    ikinci olarak, artık modern futbolda büyük takım her yerde kendi oyununu oynar , mahkum olmaz olayı kalmadı.o goygoy türkiye sınırları içerisinde devam ediyor olabilir ancak city bile west ham deplasmanına bu anlayışla çıkıyor artık.ayrıca 4 sezon mahkum oynamamışız da gençlerbirliği karşısında kazanabilmiş miyiz? riekerink ilk yarı maçı çok iyi kurguladı , ikinci yarı yine hataları oldu.ancak direkt 11 oynayacak 3 oyuncumuz sakattı.yeter ki arkasında duralım hocanın, başarı gelecek çünkü bizler inandık.
  • 1724
    kendisini şenol güneş gibi doldur boşaltçı teknik direktörlerle bir kefeye koyanlara selamım var!

    deniyor ki takım çok kötü oynuyor, deniyor ki bu kadar kötü top oynatmasına rağmen riekerink bey nasıl seviliyor?

    şut / maç

    galatasaray 12,29
    beşiktaş 11,00
    fenerbahçe 10,83
    karabükspor 10,43
    kasımpaşa 10,29

    isabetli şut / maç

    galatasaray 5,86
    beşiktaş 5,71
    karabükspor 4,71
    fenerbahçe 4,67

    pas başarı yüzdesi

    galatasaray %85
    beşiktaş %84
    fenerbahçe %81
    antalyaspor %79
    kasımpaşa %77

    başarılı pas / maç

    galatasaray 477
    beşiktaş 458
    fenerbahçe 369
    antalyaspor 314
    gençlerbirliği 304

    topa sahip olma / maç

    beşiktaş %63
    galatasaray %62 ( avrupa'da topla oynama ve başarılı pas sayılarında ilk 10'da olan bir galatasaray var, bjk'nin gerisinde kalmasının nedeni içeride daha az maç yapmış olması)
    fenerbahçe %59
    kasımpaşa %53
    trabzonspor %53

    top kapma : galatasaray=88, beşiktaş 68

    top kapma yüzdeleri : galatasaray= %76.5, beşiktaş= %70.8

    kazanılan ikli mücadele: galatasaray= 401, beşiktaş= 320

    isabetli şut: galatasaray=41, beşiktaş=40

    gole çevirme oranı: galatasaray=15, beşiktaş= 20 ( az pozisyona girip çok atmışlar)

    açılan orta sayısı: beşiktaş=125, galatasaray=88 ( doldur boşaltçı diye boşuna demiyoruz yani)

    çalım: galatasaray=102, beşiktaş=48

    yenilen gol: galatasaray=5, beşiktaş=6

    beşiktaş'ın önde olduğu istatistikler şunlar: atılan gol, kalede gördüğü şut, şut isabeti, gole çevirme oranı.

    bu kadar!

    hadi hiçbir şeyden anlamıyorsunuz bari matematik ve mantık kavramları yardımı ile ve gözünüz aracılığıyla şu verilere bir bakıverin de öyle konuşun lütfen.

    takımın 5 senedir kazanamadığı gençler deplasmanından galibiyetle dönen riekerink ve öğrencilerini yerden yere vurmak en hafif tabirle art niyetliliktir. fatih terim, mancini, hamzaoğlu, denizli gibi hocalar galibiyet alamamış, riekerink bey almış ama riekerink rezalet hocaymış bak sen.

    evet, inanılmaz kötü oynadık gençler deplasmanında ama bu bir psikolojik refleksti. ya nasıl psikolojik refleks oluyor derseniz şöyle derim: dördüncü yıldızı aldığımız sezon hatırlarsınız son 7 haftada üst üste 6 galibiyet almıştık. ve hemen hemen tüm maçlarda maçın başında öne geçip skoru koruma içgüdüsüyle maç boyu kapanmıştık. gördüğüm şu ki takım maça şampiyonluk havasıyla ve içgüdüsüyle çıkmış. basında yer alan gençler deplasmanı algısı, futbolcuların skoru koruma ve galibiyet endeksli oyun dürtülerini kabartmış. riekerink hocam da keza maçı kazanalım da nasıl olursa olsun demiş öğrencilerine. ilk defa ''önce oyun'' anlayışından taviz verip ''önce skor'' dedik 15 ekim gençlerbirliği- galatasaray maçında.

    oyuncu değişiklikleri geç yapıldı bana kalırsa, bu konuda eleştirileri haklı bulmakla beraber ''ya kardeşim yedekte kim var da oyuna alsın'' diyenleri sonuna kadar haksız görüyorum. son yılların en efektif yedek kulübesi orada dururken bu cümleye sığınmak ancak ve ancak riekerink bey'imizi küçültür, büyütmez. sinan, poldi, cavanda, hamit, semih gibi isimlerin olduğu yedek kulübesi yetersiz olarak görülmemelidir kanımca. ben ikinci yarı 4-4-2'ye dönmemiz gerektiğini düşündüm hep. sinan-yasin, josue- poldi değişikliği ile rahatça

    eren poldi

    sinan selçuk tolga bruma

    altılısına dönebilirdik ama hoca yürümeye dermanı olmayan hamit'i aldı oyuna. kötü mü oynadı, en azından pek hata yapmadı diyelim. haa sinan alınsaydı rakip o kadar rahat çıkamazdı hücuma ve bence skoru artırabilirdik sinan girseydi.

    en önemli nokta da şu, öne geçtikten sonra 2. golü muhakkak bulmalıyız aksi taktirde kayseri maçındaki gibi saçma puanlar kaybedebiliriz.

    haa gelelim riekerink bey'in yeterlilik tartışmasına:

    son 20 yılın en iyi sezon başlangıcına doğru giderken takımın teknik direktörüne yetersiz denişini hadsizlik olarak görsem de ciddiye alınacak yorumlar yapılmadığının da farkındayım. ciddiye alınmayacak dememin sebebi de elbette içi dolu eleştiriler yapılmayışıdır. hiç uzun uzun ve olumsuz yergilerle bilimsel verilerin karışımı halinde ortaya sunulan bir riekerink eleştirisi görmedim henüz. ancak '' yaa riekerink de hoca mı yaaa'' deniyor. ee hoca değilse neden değil, gerekçelerinizi de yazar mısınız lütfen?

    son yılların en akılcı, en sistematik futbolunu oynatan teknik direktöre, takıma 5-6 ayda imza atan teknik direktöre, 7 haftada 17 puan toplayıp üstelik bjk deplasmanında rakibini rezil rüsva etmiş teknik direktöre yetersiz dersen, bi dakka kardeşim de derler elbet.

    ligin en derli toplu, en sistematik, akışkan, hücumcu, bilimsel ve de göze hoş gelen futbolunu bizim takımımıza oynattığı için riekerink bey'e teşekkür ediyorum.

    kansızları, vicdansızları, mantık ve akıl yoksunlarını takma sen hocam. onlara yaranabilmen için 7 haftada 35 puan toplaman gerekiyordu toplayamadın. belki şampiyon olursan yaranırsın diyeceğim de eğer fatih terim söz konusuysa şampiyon da olsan gönderilebilirsin, veyahut gönderilmen istenebilir bir grup taraftar tarafından.

    isme, cisme bakmaksızın gayemiz galatasaray'dır beyler bayanlar. ne demiş ünlü bir teknik direktör:

    ''aslolan galatasaray'dır.''
  • 1725
    hocamız kesinlikle kadro oluşumunda kadro seçiminde ben hiç hatalı bulmuyorum. neden diye soracak olursanız podolski ne kadar faydalı olacağını bilsekde 90 dakika temposuna tam hazır değil. cavanda derseniz oda yavaş yavaş kadroya uyum sağlıyor bunlar pat diye olacak şeyler değil. sinandan birçok taraftar gibi bende biryerlere gelmesini istiyorum fakat sezon başından beri serbest ve lakayt futbol anlayışı yasin'in oynamasına engel olmamalı. evet selçuk bir nebze ama sabri, hamit, semih , yasin'in yerine daha faydalı topçular olsa hem kadro derinliği hem de galatasarayımız açısından daha faydalı olacak. bunu hocamız da gördüğüne eminim. bunu anlamak için çok şey aramaya gerek yok. en basiti saçma sapan taraftarın da gördüğü birçok futbolcuyu göndermesi ve yıllardır taraftarın 11'ini ilk defa sahaya sürmesi beni bu anlamda pozitif etkiledi.

    kendisinin hatalarına gelecek olursak birçok kişinin gördüğü gibi öne geçince dakika kaç olursa olsun çok fazla topuna arkasına geçip geriye yaslanmamız. bunu yerine biraz daha pas yaparak oyunu soğutsak daha makul olacak. oyuncu değiştirme olayında bence düzelme var artık çok geç hamle yapmadığı aşikar. hocamıza karşı duygusal bir bağ oluştu fakat bu yaptığı olumlu şeyler kağıt üzerinde duygusallıkla hiçbir alakası olmadığı gerçek.

    bizim de bu saatten sonra yapmamız gereken tek şey hocamıza güvenmek. yürüyedur riekerink bey.
App Store'dan indirin Google Play'den alın