resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 2551
    cidden ben bu hocaya karşı inanılmaz pozitiftim fakat yanılmışım :( üzgünüm bundan bize hoca çıkmaz çıkamaz.

    yani oyuncu değişiklikleri değil derdim.(tek derdim bu değil)

    son 20 dakika takım bildiğin gevşedi, bir rahatlık bir rehavet kimse boştaki arkadaşına pas atmamaya başladı oyun disiplininden koptuk ee 1 gol yeseydık ve 2 puan gitseydi ne olacaktı.

    ciddiyet yok takımda, takım olmaktan öteyiz şu anda hiç ama hiç yardımlaşmıyor ve çok kopuk oynuyoruz.
  • 2552
    hocaya karşı hala pozitifim ancak kendisini sevmemiz yeterli olduğu anlamına gelmiyor. galatasaray seviyesinde bir takımı çalıştıracak seviyede değil ve çok sık hata yapıyor. sezon ortasında hoca değiştirmenin mantıksız olduğunu düşünüyorum ve sezonu kendisiyle bitirip yeni sezon kampına yeni hocayla hazırlanmalıyız. alt yapıda görev verelim devam etsin.
  • 2553
    sağa sola yabancı düşmanı :( terimci :( hamzacı :( çemkirenlerin çok beğendiği, bir şeymiş gibi sunduğu teknik direktör. tam bu kişilere layık bir hoca. kendisine karşı hiç nefretim yok. aksine sempatim vardı ama artık ne zaman görsem soğuduğumu fark ediyorum. yüzündeki nur gitmiş adamın. mancini'yi andırdığını fark ettim 1 sene sonra. bildiğin macini'nin yandan yemişi. oyun olarak ise prandelli'nin yandan yemişi.

    ha şunu da not düşeyim. mancini-prandelli dönemi ne kadar boktan ve kayıpsa galatasaray için, bülent korkmazlı, hagili dönem de bir o kadar boktandı. ikisi de eşit derecede berbattı. rierkierenk'in yerine boktan bir yerli(çoğu berbat) veya kalitesiz ve türkiye'yi bilmeyen bir yabancı gelecekse değişen pek fazla bir şey olmaz. bu kendisini de iyi hoca yapmıyor maalesef.
  • 2554
    sezonu kendisiyle tamamlarsak en iyi ihtimalle 3.sırada tamamlayacağız. sezon sonuna kadar sabredelim diyen arkadaşlar için şampiyonlar ligi benim için olduğu kadar elzem değil herhalde ama hatırlatmak isterim ki kulüp borç batağında ve geçtim hedefi, şunu, bunu her sezon sırf maddi boyutları için bile şampiyonlar ligi'nde olmalıyız. şahsi görüşümü yineleyerek daha net açıklayayım. kendisi bu sezonu bizde tamamlarsa ikinci olma (şampiyonluğu zaten geçtim) şansımız yoktur. ayrıca kendisinin şu oynattığı futbolla bu kadar fazla puan toplaması en az hamit altıntop'un kariyerinde real madrid görmüş olması kadar büyük bir futbol mucizesidir gözümde.
  • 2556
    öylesine çökmüş bir durumdayız ki riekerink hocam'dan daha iyi bir teknik direktörle anlaşabileceğimizi hiç mi hiç sanmıyorum. 20 küsür milyon taraftarı olan galatasaray'ın futbol şubesinin kaderi, tek vasfı başkanın kardeşi olmak olan bir adamın iki dudağı arasından çıkacak sözle belirleniyor. aziz yıldırım gibi futbolcu maaşlarını kap'a bildirmemek, sow'u 17 milyon euro'ya satıp ertesi sene bedavaya kiralamak gibi çakallıkları da bilmediğimiz için mali durum da iyi değil.

    bu adamcağıza üzülüyorum çünkü galatasaray seviyesi için yetersiz bir hoca ve bir gün onu muhakkak kovacaklar. kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor, belki gelecek için büyük hayaller kuruyor ama özbek kardeşlerin kendilerini kurtarmak için balondan ilk atacağı ağırlık maalesef ki riekerink. bunu futbolcular da bildiği için hocayı sallamıyorlar, oyundan kim çıksa adama dayılanıyor. yasin bruma'ya pas atmıyor, sabri kıçını kaldırıp geriye koşmuyor. takımdaki otorite yokluğu apaçık göze çarpıyor.

    bu koşullara rağmen fena bir puan da toplamadık, allah'a emanet gidiyoruz işte. fakat bu yolun sonunda duvara çarpacağımızı görmemek için kör olmak lazım.
  • 2557
    hocam gel şu sabri inadından vazgeç. eğer vazgeçmezsen biz senden geçeceğiz. bu takımı şampiyon yapan adamı umut bulut inadı yüzünden bugün küfürlerle anıyoruz. gel etme eyleme. akıllı adamsın, inadın lüzumu yok.ola ki linnes'i bitirmek istiyorsun, bunu mertçe delikanlıca yap. maç sonu açıklamalarında adamı bizim önümüze atma. sabri'nin doğru düzgün yapıp linnes'in yapamadığı nedir? bunları bir açıkla. gerçekten savunduğun tezin altını doldur. doldur ki senin uzaktan kumandalı, pille çalışan, araba olmadığına inanalım.
  • 2558
    11 aralık 2016 galatasaray gaziantepspor maçında kararları yine hoşuma gitmedi.

    ilk olarak; linnes mükemmel bir oyun çıkarmıyordu evet ama tam olarak sabrinin yaptığı neyi yapamadı anlamıyorum. geçen hafta sabriyi olumlu eleştirdim diye taşa tutuldum. ama bugün oyuna girmesi beni rahatsız etti çünkü genç bir oyuncun küsüyor hocam. tamam belki linnes de "ben neyi yanlış yapıyorum diyip daha çok çalışmalı" ama adam sorarlar linnesin yapamadığı neyi yapacak diye sabriyi aldın oyuna?

    semih serdar değişikliği sanırım sakatlık sonucuydu ona bişey diyemeyiz ama eren değişikliği de geç kaldı bence. tamam poldi istekli gol atsın diyebilirsin ama eren mental olarak çökmüş oynamadığı için. boş kaleye kaçırdı adam konsantrasyon 0 olmuş. bu adamı kazanman gerekmez mi?

    3 gol attı diye göze batmayan yasin de rahatsız etti beni. biz "amaan gol atsın da" furyasını burak yılmazla geçtik. bize gol atsın ama güzel de oyun oynasın dediğimiz adamlar lazım. yasinin golü ben atacam diye yaptığı bencillikler balotelli tarzıydı resmen. ben olsam ceza niyetine alırdım 70te. ya da çağır yanına uyar.

    daha konuşacak çok şey var. ancak hocayı bir kalemde silemeyiz. en başta gösterdiği güzel karakter buna izin vermez.

    daha iyisi oluncaya kadar yanındayız hocam herşeye rağmen
  • 2559
    11 aralık 2016 galatasaray gaziantepspor maçında linnes değişikliği ile saçmalamış td. linnes kötüydü adam kaçırıyordu vs ama aldığın adamın bir farkı yok bundan. sabri girdikten sonra pekde birşey değişmedi. tabi bu söylediklerim sakatlık vs yoksa. 46. dakikada oyundan çıkmış linnes 2.yarı başladıktan sonra( o ara maça bakmıyordum yanlışsam düzeltin lütfen.)

    diğer değişiklikler için semih zorundalıktan girdi eren içinse zaten tek hamlesiydi son hakkı olduğu için mantıklı olarak bekledi biraz daha. oyun anlamında ise defans yine kötü sadece hücumda kaleyi görünce vurmayı öğrenmişiz. onun dışında daha hareketli oynuyordu takım.
  • 2560
    linnes'i defansta yanlış yer tuttuğu için çıkaran hocamız. tamam linnes sabri'ye göre çok daha hareketli, ileri daha iyi destek verecek fakat defansta bazen o kadar yanlış pozisyon alıyor ki kanadını ortalama bir futbolcu bile otoban yapabiliyor. bu pozisyon hataları öğrenilmeyecek şeyler değil. burada riekerink'in hatası linnes'i yeteri kadar eğitememek.
    öte yandan takıma oynattığı futbol çok kötü. resmen ilerideki oyuncular geri koşmuyor. kendisini dinletemiyor kimseye gibi bir durum var. çok kopuk oynayan bir takımız ve haftaya osmanlı maçı bizim için ciddi tehlike. takım defansını öğrenemezsek eninde sonunda yarıştan kopup seneyi 3. veya 4. tamamlarız. kendisinin bu saatten sonra bunu yapabileceğine güvenim ise kalmadı.
  • 2562
    linnes sabri kadar oynuyor diyen ya futboldan anlamiyordur, ya kordur. birader herif 15 dakikada kanadindan 10 tane golluk pozisyon verdirdi anasini satayim ya anlamiyorum nasil bu yorumlar yapiliyor. teknik direktor ben olsam ben de 45'te cikarirdim. allah askina su salak takima karsi linnes ciktiktan sonra sabri girince alves etkisi yaratti bu kadar kor olmayin. ikisi de galatasaray seviyesinde degil ama linnes bu seviyenin cok cok altinda.
  • 2563
    sabriyi gunahim kadar sevmem ama linnes ne top oynuyor allah askina hocayi asiyorsunuz. hirsizin hic mi sucu yok. sen bu takima geleli oldukca uzun bir sure olmus her dakikayi iyi degerlendirmen lazim ama antep gibi bir takim ilk yarida senin kanadinda maden bulmus.
    dun mactaydim herkes linnes'in cikmasini dogru buldu. hic oynatmasa neden oynamiyor denirdi yine kufredilirdi. acikcasi sabri bile su asamada sag kanatta cavanda ve linnes'in onundedir. bu gercegi aci olsa da kabul etmemiz lazim.
  • 2564
    basın yoluyla özgüveni kırılan hocamız. şimdi kendisine yönelik yapılan eleştirileri görüyorum ve hak veriyorum. ama şimdi size iki soru sorayım:

    1) 12 aralık 2016 antalyaspor fenerbahçe maçının ilk yarısını izlediniz mi?
    2) bu ilk yarıyı oynayan fenerbahçe oynatan dick advocaat değil de gs ve jor bey olsaydı, televizyona çıkan ve "f.bahçe ikinci yarı bastıracaktır" diyen spor yorumcularının tepkisi ne olurdu?

    teşekkürler.
  • 2565
    kendisinden kimisi sabri'yi, kimisi selçuk'u, kimisi yasin'i kimisi de hepsini kesmesini istiyor ama riekerink bu adamların hiçbirini kes(e)meyecek. ufak ufak kesmeye yelteneceği zamanlar olabilir ancak kısa süre sonra geri adım atacaktır 11 aralık 2016 galatasaray gaziantepspor maçında attığı gibi. riekerink adaletten ödün vermiş durumda. takımdaki ömrünü uzatabilmek için artık bu adamlarla arayı bozmama niyetinde olduğunu düşünüyorum. bu doğrultuda sesi pek çıkmayacak isimler linnes belki tolga ve diğerleri de yenecek.

    kendisinden takımı iyi oynatma konusunda ümidimi keseli çok olmuştu da adalet konusunda da kesmemle gönderilişini bekler hale geldim.

    oysa ki çok ümitliydim kendisinden, epey de sevmiştim.

    kapının önüne koydurttuğun çöpler için yine de teşekkürler.
  • 2568
    şu sıralar sakat tolga ciğerci'nin oynamamasından bile sorumlu tutulmakta. ya oğlum evladım, tolga ciğerci bu kadronun belki de en önemli oyuncusu. oynatma şansı olsa kenara çeker mi? bu adamın basında arıza çıkaracak menejeri yok mu?

    kendiniz söyleyip bir de sonra inanıyorsunuz, gerçekten komik. biliyor musun tolga'nın kariyerinin ne kadarı sakatlıkla geçmiş? bu adam khedeira olmadıysa sık sakatlanmasından. hoca da bunu bilip sezonu kapamasın diye sakatlığını zorlamıyor belli ki.

    kanat organizasyonlarımız, bek bindirmelerimiz yetersiz de anlarım, takım yavaş oynuyor de anlarım, yan pas yapıyoruz de anlarım... ama sakat adamı oynatmıyor diye hikayeler uydurup linç edince yaptığın şeyin cadı avcılığından farkı kalmıyor. türkiye'nin sorunu şu orta çağ zihniyetinden kurtulamamamız.
  • 2570
    kendisinin en sevdiğim yanlarından biri futbolcu sağlığını her şeyden öne koymasıdır.

    mesela en son 11 aralık 2016 galatasaray gaziantepspormaçı hafiften sakatlanan serdar aziz'i hiç zorlamadan kenara aldı. veya tam anlamıyla hazır olmadan oynatmadı. normalde serdar'in sakatlık dönüşleri semih kaya'dan bile kötü olur.
    gene cavanda sezon başı hazırlık kampını geçirmediği için takıma koymadı.
    tolga'nin da muhtemelen oynamayamacak kadar bir sakatlığı yoktur ama genede riske atmiyor.

    böyle devam etmesi dileğiyle...
  • 2571
    sabri'deki ısrarı, geç oyuncu değişiklikleri ve kenardan takımı ateşleme sorunu dışında j. o. riekerink iyi bir td. diye düşünüyorum. çünkü artıları çok daha fazla.

    -takımı çöplerden büyük oranda temizledi.
    -pas yüzdesini yükseltti.
    -hücum anlamında taktik gelişim sağladı.
    -bruma'yı kazandı.
    -podolski'den verim almaya başladı.
    -orta sahayı nispeten sertleştirdi.

    takımın efektif koşu mesafesi ve mücadele gücü kötü değil ama iyi de değil. ortalamayı 110 km'ye çıkarmalı. defanstaki problemler tamamen oyuncuların kalitesiyle ilgili. defansın komple yenilenmesi gerektiğini ancak bu mümkün olmadığından serdar-hakan-carole üçlüsü ile devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. (sağbekte ise sabri hariç kim oynarsa oynasın, gerekirse hamit oynasın)

    king-kong'un yanında tolga iyileşinceye kadar selçuk, iyileştikten sonra tolga'nın oynaması gerektiği kanaatindeyim.

    riekerink'e biraz yardım biraz destek ile bu sezonun sonunun iyi olacağını düşünüyorum. umarım yanılmam.
  • 2572
    martin linnes haricinde kimseyi erkenden oyundan çıkarmıyor, oyun sıkıştığında ya da rakip iyi kapandığında hücumda faklı şeyler yapamayan bir futbol anlayışı var, ligin üst sıralarındaki takımlardan puan çıkaramıyor... hepsi doğru.

    ama takımı topa iyi sahip oluyor, pas oyununu önceki yıllara oranla daha iyi yapıyor, oyuncuların çoğunda top oynama isteği görülüyor, de jong ve tolga sayesinde daha diri bir orta sahaya sahip, futbolcularla iletişimi daha çok kendisinin kişilik özellikleri sayesinde başarılı, öyle ya da böyle takım puan topluyor zirveden sadece 3 puan geride... bunlar da doğru.

    geleceğini bu özelliklerden hangisinin ağır basacağı belirleyecek, ben olumlu bakan taraftayım, bir şekilde başaracak.
  • 2573
    bu yazımda kendisini değil, kendisini eleştirme yöntemlerini eleştirmek istiyorum müsaadenizle...

    fenerbahçe maçı* sonrası dengesinin bozulduğunu düşünüyorum. ve o yazımda şöyle bir şey yazdım.
    "dengeyi korumak çok önemli hocam. dengeyi bir kaybedersen nerelerden neler vururlar kim bilir? taktik-teknik konuşturmazlar bu sofrada adama maalesef. iş dönüp dolaşıp sabri'yi niye oynattın sorusuna gelir. inanamazsın..."
    (bkz: #2066481)

    hakikaten öyle oldu. tabi tahmin edemediğim şey ise; sakat olan adamı oynatmadığı için sorulan hesaplar...
    hemen bir dipnot düşeyim. aynı zalimlik selçuk için de yapılıyor. tolga'yı sakatlayan selçuk oldu bir anda.

    kimsenin eleştiri şeklini dizayn etmeye kalkmak haddim değildir. belli kurallar çerçevesinde isteyen istediğini dilediği gibi eleştirebilmelidir. ben de o hakkımı kullanarak eleştiri yöntemlerini eleştirmek istiyorum.

    hiçbir zaman şu niye şunun yerinde oynadı demedim, diyemedim. zira tercihler, kafasındaki planlar farklı olabilir. ne yapmak istediğiyle ilgilenmek yerine, direk isimler üzerinden eleştiriyi de hiçbir zaman anlayamadım. ortaya ne koyduğuyla ilgilenmek, kafasındaki planı analiz edip onun pratikte işe yarayıp yaramadığına kafa yormak benim tercihim. saha içi eleştirileri bu doğrultuda yapmayı isterim. o türden yazıları da keyifle okurum.

    gelelim psikolojik faktörlere... saha dışı, adam yönetimi gibi etkenlere...
    yine kasımpaşa maçı* sonrası şunları söyledim.
    "... bütün bunlara rağmen galatasaray futbol takımının sorununun teknik direktör sorunu olduğunu düşünmüyorum. birçok ayağı var. en temel bileşenler, yönetmek ve iletişim sorunu. buna bağlı olarak taraftar yönetimi de imkansız hale geliyor. belirli bir sistemi de senelerdir yok. bütün bunlar bir araya gelince bol bol antrenör yemek kaçınılmaz oluyor. "
    (bkz: #2077684)

    başka teknik direktörleri takımda görmek isteyebilirsiniz. ancak temel sorunun antrenör sorunu olduğunu düşünüp, "beden hocası, yetersiz bey..." gibi laflarla tepki koymak benim anlayabileceğim bir şey yine değil. kulüpteki yönetme ve iletişim sorunları başta olmak üzere; takımın doymuş bir takım olması, yaş ortalaması, ekonomik şartlar, futbolun siyasetle kirletilmiş olması gibi değişkenlerden uzak değerlendirmelerin çok sığ bir bakış açısı olduğunu düşünmekteyim. bütün değişkenler sabit tutularak, sadece olası antrenör değişikliğinde takımın süper top oynayacağını düşünenlerle aynı yerde duramam maalesef.

    son olarak da antep maçındaki* eksikler ve olumlu şeylere değinip yazıyı bitireyim.

    o kadar geniş alanda oynuyoruz ki, gol yemek veya gol atmak çok kolay oluyor. sıkıntılı dönemden geçen anteple bile "gittili geldili" maç oynuyoruz bu sebeple. halbuki sezon başında daha ayağı sağlam basan bir takımdık bu anlamda. riekerink bey hücum varyasyonlarına kafa yoracağım diye bu özelliğinden feragat etmiş gibi.

    duran top savunmamız yok. sadece boy ortalamamızın düşük olmasıyla açıklayamayacağım şekilde yok hem de... bunun üzerine eğilinmeli zira yine golü yedirdi çaktırmadan.

    ilk yarıdaki savunma hatalarının yüzdece yüksek payını beklere verdim ben de hoca gibi. linnes değişikliğini yerinde bulduğumu söylemeliyim. ölümü gösterince sıtmaya razı olduk bek savunması bağlamında. ama asıl sorun geniş alanda oynama hali. linnes geniş alanda savunma yapamaz ki zaten. madem bu şekilde oynayacağız sabri ile başlamak kaçınılmaz oluyor. veya cavanda artık meşrebine göre...

    saha içindeki hırs, istek yine yeterli değildi. "winner" olmanın suyunu çıkaran oyuncularımız olduğunu görüyorum artık. al-ver filan derken nasılsa ayaklarımız iyi atarız şeklinde bir düşünce var futbolcularda. bundan sıyrılmak lazım diye düşünüyorum.

    devre arası kayıpsız gelse de sen de dengeni yeniden bulsan be hocam. umarım her şey galatasaray için güzel olur. sen de öyle...
  • 2575
    alt yapıya hoca olarak geldiği kulüpte kendini a takım'da teknik direktör olarak bulan biri için fazla iyi bile denebilir şu anda takımın içinde bulunduğu durum.

    ffp nedeniyle takımın baştan aşağı değiştirememiş dolayısıyla bir önceki sezon 8. olan takımın neredeyse aynısı ile yoluna devam etmiştir. mustafa denizli'nin, hamza hamzaoğlu'nun yapamadığını yapıp takımı çöplerden temizlemiştir.

    5 senedir kimsenin yapamadığını yapıp takım kaptanı selçuk inan'ı yedek bırakacak cesareti göstermiş, önceki sezonun leş takımına 5-6 ay içerisinde seviye atlatmıştır. eksikleri yok mudur? tabiki hataları ve eksikleri vardır ve olacaktır da.

    elindeki mevcut kadronun kapasitesine bakmaksızın eleştirilmesi çok acımasız ve saçma bir durumdur. taktik konusunda kendini geliştirmeyi ve değiştirmeyi deneyebiliyor bazı olumsuzlukları çözebiliyor, tüm bunları yaparken takımı ilk 3 içerisinde tutup şampiyonluğu kovalayabiliyor.
    insanlarda oluşan sabri nefreti yüzünden, linnes'in oynadığı kötü oyun görmezden geliniyor, hatta daha da ileri giderek sabri'nin gaziantepspor maçında oyuna girdikten sonra ne kadar etkili oynadığı gözden kaçırılıp, galatasaray'a yakışmadığı iddia edilen teknik direktör oluyor ve yerine teknik direktör bakılıyor.

    yerine gelecek teknik direktör kendisinden neyi daha fazla yapacak merak etmekteyim. italya ile avrupa şampiyonası finali oynamış, manchester city ile premiere league şampiyonluğu görmüş, barcelona'nın tarihin en iyi futbolunu oynadığı dönemde teknik direktörü olan hocaları da görmüştür bu gözler. bu saydıklarımın hiçbiri riekerink'ten daha fazla bir şey katmamıştır takıma. biraz huzur verseniz, biraz sabretseniz, mevcut şartları göz önüne alsanız olacak aslında ama bırakmıyorsunuz ki...
App Store'dan indirin Google Play'den alın