resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 5451
    (bkz: ne dediler/#2308321)

    kendisini sevmesem de cadı avı benzetmesini doğru bulduğum teknik direktör. kötü gittiğimiz zamanlarda yalnızca tudor'u suçladık. tudorcular da oyuncuların maç sattığını iddia ettiler. asıl meseleyi hep ıskaladık. birlik olup hiçbir zaman takımımızın işini kolaylaştırmadık. federasyon ve hakemlerce haftalardır doğrandık, ses çıkarmadık. asıl çıban başını istifaya davet etme goygoyu bile son buldu. niye peki? 3-4 tane adam gibi transfer yapıldı ve sezona iyi başladık diye. bu kadar başarı odaklı olmamız dursun'a zaman kazandırdı. bu kadar unutkan, çıkarcı, örgütsüz ve kafası karışık bir taraftar dursun'un en büyük avantajı. onu geçtim liselilerin en büyük avantajı.

    tamam cadıyı belki yakmak gerekiyordu da keşke biraz daha sabredebilseydik. şimdi teknik direktörsüz kaldık. sneijder cadısını da sezon başında yaktık. artık herkes koşacaktı hani, kırbaç falan. yine hayallerdeydik... witch hunter dursun başgan sürekli bir cadı yakıyor eyvallah da uğursuzluk bir türlü bitmiyor. bence asıl cadı kendisi. onu da yakmak lazım, sonrasını ise düşünürüz. belki sonra sistemi sorgularız ha ne dersiniz...
  • 5452
    havalimanında yaptığı açıklamalarının altına imzamı atarım. keşke biraz daha konuşsaydı. genel olarak başarılı bir ilk yarı geçirdi. hatalar yaptı mı? yaptı. fakat yaptığı hataları tekrarlayıp durması beni endişelendiren tek şeydi. öte yandan taraftar ile yıldızı bir türlü barışamadı. başından sonuna kadar sadece işini yapmaya çalışan, hırslı ve maceraperest bir hocaydı. genç ve hırslı hocaya teslim edilmiş ve uzun yıllar sebaat edilen proje takımı hayalim tudor'un gönderilişiyle yeniden suya düştü. bence tudor fenerbahçe ve başakşehir maçlarını kazanmış olsa bambaşka bir gücü olacaktı. sadece 2 maç ile itibarı bu kadar düştü.

    bu saatten sonra gelebilecek tek isim grande'dir. onun haricinde getirilecek herhangi bir isim kısır döngüyü devam ettirecektir.
  • 5454
    medyada bazılarınca, takımı liderin yalnızca 1 puan gerisinde iken gönderildi şeklinde anlatıldığını gördüğüm eski teknik direktörümüz. bu düşünce yozlaşmış kulüpler için ne ifade eder bilmem ama galatasaray'lının direnmesi, asla kabul etmemesi gereken tehlikeli bir düşüncedir. an itibarı ile takımı en yakın rakibinin 7-8 puan farkla önünde olması gerekirken, liderin 1 puan fark gerisinde olduğu için sezon sonunda şampiyonluğu riske girmiş, yatırımları zarara dönüşebilecek, şampiyonluk/şampiyonlar ligi gelirlerinden olabilecek, güçlüğe sürüklenen bir kulüpten söz ediyoruz. bazı kurnazlar büyük resmi görmediğimizi sanıyor. adam türkiye'de hoca harcamak ne kolay argümanını desteklemek için, tudor liderin 1 puan gerisindeyken gönderildi diyor. hayır efendi! galatasaray'ın kumar oynama lüksü olmadığı için gönderildi. hoş bu zamana kadar beklemekle otelci kumar oynamadı değil ama bundan sonra göndermese iş kumardan da çıkacak göz göre göre bu takımı harcamak olacaktı. evet daha kötüsü, işe yaramaz genel kurul, dursun'la devam ederse asıl büyük kumarı oynamış olacak ama daha ne yazalım ne yapalım bilmiyorum ki... insan aklı erip de gücünün yetmediği durumlarda kötü hisseder ya, işte tam olarak o haldeyiz taraftarlar olarak.
  • 5455
    bonuslar hariç 40 milyon euro para harcatıp avrupa liginde 3. ön eleme turunda elenmiş, ligde 16 hafta sonunda 3. olmuştur. bu performans benim bildiğim galatasaray standartlarında gayet utanç verici.

    edit: uyaran arkadaşlar oldu, avrupa'dan elendiğinde yapılan harcama bonuslar hariç 17.5 milyon euro imiş. tabi bu rezil bir performans gösterdiği gerçeğini değiştirmiyor.

    edit 2: tribünleri falan doldurmamıştır, zaten her sezon galatasaray şampiyonluk yarışından kopana dek tribünler doludur. ha yine de 40 milyon euro harcayıp tribün doldurdu diye öveceksek onun yerine sözlükten birine o paranın yarısını verelim, o da doldurur zaten tribünleri.
  • 5456
    40 milyon euro harcatıp o kadar olmasa da bruma, sneijder, podolski ve digerlerinin satışından hatırı sayılır gelir elde ettirmiştir. bu sezon oynattığı futbol ile ve o begenilmeyen "40 milyon euro'luk" oyuncular sayesinde trübünleri doldurtmuş, forma satışı, reklam vs. ile para kazandırmıştır.

    ancak kaderi diger hocalar gibi olmuştur. bu camiaya bir kere yolun düştüyse yaftalanıyorsun hocam, sevilmiyorsun.

    senin için rahat olsun, sen enkaz bırakmadın, takım hala sampiyonluk yarışında ve göbekli, kondisyonsuz oyuncu bırakmadın yeni hocaya.

    eger şampiyon olursak senin de büyük payın olacak.

    edit: 8 puanı eritti doğru ama 8 puan da fark attı. 8 puan fark atınca insanlar, "helal plsun 8 puan fark attı" eğiliminde değildi."tudor' a ragmen" diyenlerin sayısı hiç de az değildi. ne zaman takım tökezledi, geminin kaptanı birden tudor oluverdi.
  • 5460
    cadı avı falan iyi hoş söylüyor katılıyorum da, geçtiğimiz sezon aynı cadı avı o dandik kadroyla en az kendisi kadar başarılı(!) giden riekerink için de yapıldı. ve o riekerink görevinin başındayken tudor ile temasa geçildi. ve tudor "ya bu takımın hocası var, ayıp" demeden, üstelik kendisi de bir takım çalıştırırken menajerine "bu işi hallet" direktifini verdi.

    yani "allah'ın sopası yok" tanımına cuk oturuyor başına gelenler kusura bakmasın da.
  • 5468
    icra ettiği mesleğinin teknik yönünde düşük profilli bir hoca olduğunu düşünmüyorum. kendisinin sonunu getiren ve bundan önce çalıştırdığı takımlarda da tutunamamasını sağlayan en büyük problemi insan yönetimi konusunda yeterli seviyede olmaması. takımla ilişkisi hiçbir zaman güçlü olmadı, son zamanlarında ise artık çoğu oyuncuyla arasında gerilim vardı. gene aynı şekilde medya yönetimi konusunda da tecrübesizliğinin ve acemiliğinin kurbanı oldu. eğer ikili ilişkileri güçlü olsaydı ve yıldız yönetimini doğru bir şekilde yapabilseydi ben kendisini çok farklı bir şekilde anılacağını düşünüyorum. ama şu an gelinen noktada durum ortada.

    yolu açık olsun, kariyerinin geri kalan bölümünde başarılar dilerim.
  • 5470
    bu ligin ne kadar pis olduğunu ve galatasaray'ın ne kadar ağır ve dev bir yapı olduğunu kendisinden anlayabiliriz. zira çapı ve yeteneği itibariyle bu iki unsuru da kaldıramadı. belki bu iki unsurun da daha yumuşak olduğu yerlerde başarılı olabilir. kendisi 9-10 haftadan sonra ligin pisliği içinde boğulmuş ve galatasaray markası altında ezilmiştir. zira son haftalardaki davranışları normal değildi. adam resmen manyaklaştı. türk liginde başarılı olmak istiyorsan pislik üzerinde durmayı ve büyük takımı taşımayı bileceksin. futbol oynatmak sonraki işler.
  • 5471
    kendisinde mancini'de bulunan hastalığın aynısı var. mancini, hem inter, hem zenit hem de bizdeyken bir taktik oturtup, çok iyi seriler yapmıştı. ama gel gör ki en ufak bir sarsıntıda bu taktiğine ufak rötuşlar yapmak yerine komple değiştiriyordu. bu olmazsa bir daha değiştiriyordu, bir daha bir daha ve bir daha. en son ya ilk doğrusuna dönüyor ya da başka bir doğru buluyordu ama bu süre içerisinde zaten iş işten geçmiş oluyordu.
  • 5473
    işini doğru yapsa bugün hala galatasaray'ın başında olur hem de son yılların en rahat şampiyonluğuna ulaşırdı. 8 haftada 22 puan toplayan takım sonraki 8 haftada 10 puanda kaldı. bu bölümü 14 değil de 7 puan kaybıyla geçse yarın ki göztepe maçını da kazanacağımızı düşünürsek fener'in 9, bjk'nin 12 puan önünde devreyi kapamış olacaktık. derbilerin çoğu da kendi sahamızda olacaktı ikinci yarı.

    inanılmaz bir fırsatı kaçırdı. öyle böyle değil.
  • 5474
    (bkz: #2311203)
    üstteki yazıya ek olarak son 4 deplasman maçından sadece geçen haftaki malatya maçını bile almış olsa şu an bambaşka bir şey konuşuyor olabilirdik.
    "kör ölür badem gözlü olur." teşbihini hayata geçirip "yazık oldu, hak etmedi" diyenlere hatırlatmak gerekir ki
    kendisi fatih terim'le kıyaslanamayacak kadar daha inatçı ve sabit fikirliydi birçok konuda.
    2011-2012 sezonunda terim'in 3-1'lik meşhur fenerbahçe maçına kadar nasıl denemeler yaptığı, akabinde bir fener derbisine tandemde semih kaya, sol içte emre çolak tavşanlarını şapkadan nasıl çıkardığını, hatta o sezonun 2. yarısında necati ateş'in false 9 diyebileceğimiz bir pozisyonda nasıl konumlandırdığına dikkat çekerim. "
    tudor ise "derbilerde saçmalamak" özelliği dışında kurgusunun dışına da asla çıkamadı. belhanda ilerleyen haftalarda tel tel dökülürken ndiaye'yi aynı pozisyona çekmeyi düşünmedi/düşünemedi.
    3'lü sistemin yürümediğini gördüğü halde ısrarla aynı şeyi deneyip sonuç almaya çalıştı.*
    daha da çok yazılır aslında ama
    içerideki fener maçında takımı sabote eden de
    başakşehir maçına çift pivot forvet çıkıp kanatsız oyun kurgulayan da
    beşiktaş maçında 2. yarı hamle yapmayı unutan da
    trabzon ve maklatya deplasmanlarında takımı geri çeken de kendisiydi.
    şu saydığım maçlardan içerde fener ile son malatya maçlarını alsaydı kariyerinde hem sıçrama yapacak hem de 21. şampiyonluğun kahramanı olup kendisiyle yollarımız ayrılsa bile her hocasız kaldığımızda türk basınına " galatasaray'da tudor sesleri" manşetleri attıracaktı.
    ama gerek büyük maçlardaki akıl almaz korkaklığı gerek sabit fikirli olup şartlara/durumlara uyum sağlayamaması kendisini bitirdi.
    evet belki ileride bir gün avrupa'da büyük bir takım çalıştırabilir ama bu dar kafalılığıyla asla büyük hoca olamaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın