resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:Juventus
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 5427
    "siz türkler..." şeklinde çok fazla cümle kurdu, bir çoğuna da katılıyorum. bizi oldukça iyi analiz etmişe benziyor ama en önemli şeyi atlamış. burada "siz türkler..." şeklinde başlayan cümle kurmamalıydı. böyle tenekeyi bağlarlar. *

    17 aralık 2017 yeni malatyaspor galatasaray maçına kadar kendisini destekliyor ve sezon sonuna kadar kalmasını istiyordum. çok iyi bir futbol oynattığını düşündüğümden değil, sezon ortası hoca değişikliği olması taraftarı olmadığım için. ama söz konusu maçta galatasaray'ın oynadığı futbol, hayatımda gördüğüm en aciz oyunlardan biriydi. hem bireysel hem de takım olarak bu kadar belirsizlikler silsilesi çok az gördüm bir futbol maçında. rakibimiz de yeni malatyaspor... bu maçtan sonra kendisinin galatasaray'da bir geleceği olması çok zordu benim adıma, zaten havalimanında taraftarlara yaptığı türlü türlü şekillerle kendisinin de artık vazgeçtiği ortadaydı. bu ayrılık iki taraf için de hayırlısı oldu gibi geliyor bana.

    iyi giden bir şeyin daha iyi olması için yapılan değişiklikler böyle mahvedebiliyor işte gidişatı. bir resim çizersin mesela, dur şurasına şunu koyayım, burasına bunu ekleyeyim derken resmi mahvedersin. tudor'un olay da buna benzedi sanki.

    yolu açık olsun. umarım başarılı olur.
  • 5429
    son yıllarda bu kadar medyası ile taraftarı ile yönetimi ile üzerine gidilen bir hoca görmemiştim.

    bu yönetimin hocanın arkasında duramama, hocayı medyanın, taraftarın önüne atma huyu bu adamı da mahvetti. hamza olayında da aynısı olmustu. yönetim hic konusmamıs, herseyi hamza'nın üstüne bırakmıstı. o da iletişimde berbat bir insan olarak sıcıp sıvamıstı. halbuki o kadar konusturmayıp, yükü biraz da yönetim alsa taraftar halen bu kadar öfkeli olmazdı kendisine.

    fenerbahce yönetiminin hocanın nasıl arkasında durduguna bir bakın, sonra dönün bizim yönetiminkine bakın.
    her hafta dayak yedi bu tudor. agır hakaretler, ırkcılıga varan aptal saptal 'hırvat' vurguları, stajyer lafları falan. bir kez olsun su yönetim de cıkıp hooop demedi. gecen yıl rikerink'e de dememisti. en son taraftar sahip cıktı adama. 'bey' diyeceksiniz diye.

    neyse, el birligi ile bir hocayı delirtip, tüm ayarlarını bozup gönderdik. artık rahatlayabiliriz. bu kadar baskıya bir insan çelikten yapılmıs olsa dayanamazdı, nitekim öyle de oldu. tudor da ipleri elinden kacırdı, baskı altında hataları artmaya basladı. gitti. gözümüz aydın. taraftarın en sevdigi döneme geldi yine kulup. yenilikkkkkk. yeni hoca. kaos. 'bielsa dahi ulan, tuchel sistem ulan, blanc karizma ulan' dönemi basladı.

    calıskan adamdı herseyin basında. ama cok inişli cıkıslı grafik cizdi. bu sezon yer yer agzımızın suyu aktı oynadıgımız oyunla, yer yer rezil olduk sahada. zaten beraberlik sayısı da cok az adamın. en büyük patlak da orda. ya fena yendi, ya fena yenildi.

    ben basarılı olmasını cok istedim. amma velakin su sartlarda yabancı bir hocanın basarılı olma sansı yoktu.
    son 2 maca bakarsak artık oyuncular da kendisine cephe almıs gibiydi. üstüne bir de bu eklenince zaten bitti bu is. elbirligi ile bitirdik. haydi gelsin ben demistimler simdi. sahne sizin.

    arkasında enkaz bırakmadı. yazın cer cöpleri yolladı. fiziken iyi bir takım bıraktı, basarılı bir transfer sezonu gecirdi.
    yolu acık olsun. umarım baska yerlerde basarılı olur.
  • 5430
    kendisi hakkında olumlu tek bir entry'min olmadığı, sayesinde sözlükten ilk cezamı da aldığım galatasaray'a geldiği ilk günden beri eleştirdiğim fakat kin beslemediğim ve beslemeyeceğim eski teknik direktörümüz.

    artık yollarımız ayrılmıştır. bundan sonra ne yazarsak ne söylersek boş. galatasaray'a emekleri olmuş mudur? olmuştur. kendisi iyi kötü takımdaki ıvır zıvırların temizlenmesinde, yeni kaliteli bir kadro oluşturulmasında, yasin ve selçuk gibi bir tarafları kalkmış topçuların bir taraflarını indirmesinde emek vermiştir. emeğinin boyutunu içinde olmadığımız için bilemiyoruz fakat kadromuz böyleyse bunda mutlaka emekleri olmuştur.

    yolu açık olsun.
  • 5436
    kovulmasaydı ne olurdu;
    1- göztepe'yi içerde 3-4 golle yener 3 puanı alırdık.
    2- sonraki hafta zorlu kayseri deplasmanından kuvvetle muhtemel şut bile atamadan mağlup dönerdik.
    3- sonra yine içeride zayıf osmanlıspor'u yine 3-4 golle yenerdik.
    4- ertesi hafta soğuk bir sivas akşamında son derece renksiz bir oyunla buz tutar 2-0, 2-1 gibi bir skorla mağlup olurduk.
    5- antalya'yı istanbul'da bir şekilde yenerdik.
    6- sonraki hafta deplasmanda kasımpaşa maçında gol de bulsak yine 2-1, 3-2 gibi bir skorla yenilirdik.
    .... diye gider.

    daha şimdiden badem gözlü yapmayın su adamı. bizdeyken olup olacağı o kadardı. yapamadı, eline sadece ligde mücadele edeceği güzel bir kadro verildi. biraz bu işin kompetani olan bir hocanın çok güzel kullanacağı bir kadro. eksiği elbette vardı ama idare ederdi yahu. gelen gidenin 3-4 attığı trabzon'a ezilmek ligde 3-4 galibiyeti bulunan malatya'ya şut atamadan yenilmek ne demek?
  • 5441
    yeni malatyaspor maçı esnasında yaptığı değişiklikler sonrasında takımın sahaya dizilişi futboldan biraz anlayan normal bir insanının yapmayacağı hamlelerdi. aslında bu da bizlere hakkında çıkan spekülasyonlardan ve haberlerden dolayı şuurunu kaybedip ne kadar etkilendiğini gösterdi.
    kendisi bana tarkan'ın efsane şarkılarından olan yanlış zaman yanlış insan diye devam eden kış güneşi şarkısını hatırlatacak.
  • 5442
    17 aralık 2017'deki malatyaspor deplasmanına 3'lü defans çıkan, üstelik defansın ortasındaki denayer isimli rastalı kardeşimizin yaptığı 4-5 bariz hataya rağmen maç 0-0 giderken oyuncu değiştirmeden 4'lü defansa geçip denayer'i sağ beke çekmeyi denemeyen, kendisini ispat etmek için saçma yollara sapan tudor hoçamın artık gitmesi gerekiyordu. kangren olan parmağı kestik, bakalım kol kurtulur mu göreceğiz. umarım dursun başkan yüzünden komple hastayı kaybetmeyiz.
  • 5444
    18.12.2017 tarihinde kulübümüzdeki görevine son verilmiş eski teknik direktörümüz.

    eveet, tudor da bitti beyler. 15.02.2017 de başlayan hikayesi dün sona erdi(18.12.2017). geride 2 yarım sezon, bir sezon başı kampı, 10 yeni transferiyle coşkuyla başlayıp kabus görmeye başlayan bir takım bıraktı ve gitti.

    bu 10 aylık süreçte neler yaşandığı hepimizin malumu, bu yüzden tudor hakkında derinlemesine eleştirilere girmeden, salt fikrimi söylemek gerekirse, yaptığı işte başarılı olmak isteyen her insan gibi tudor da ne yaptıysa kendi hayrı için doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı, kendi hayrı da galatasarayın başarısından geçiyordu. meziyetleri yetti, yetmedi görevdeyken çok tartışıldı, görevine son verildi, her konuda olduğu gibi güzel ülkemde bu konudaki tüm tartışmalar bitti demek ki yetersizmiş dendi ve konu kapandı.

    şöyle kısa bir süreliğine, mesela bu entryi okuma zahmetine katlandığınız süre için, varsayalım ki tudor gitti ama yeterli, yetersiz tartışması bitmedi, tam gaz devam ediyor öyleyse neler konuşmamız gerek. mesela geçen yılın ikinci devresine bakıyorum, devre arasından 2-3 maç sonra geldiğin takımda bir takım denemeler yapıyorsun, taktik oluyor bu , oyuncu oluyor, bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorsun, -ıııh yemiyor bu sefer diyorsun ki bu takım oynamıyor motivasyon problemi var, işin sonu yıldızlar ile sorunlar yaşamaya varıyor, sezon berbat bir yerde bitiyor ve bence sınıfta kalıyorsun ama ardına sığınabileceğin güzel bir bahanen var, bu benim kurduğum takım değil! bu da geçerli bir bahane sayılabilir aslında

    sezon bitiyor, yeni sezon başı geliyor, yeni yapılanmaya gidiliyor, çok bağrış çağrışlar arasında bruma, sneijder(podolski de denebilir) paket ediliyor, yerlerine yeni oyuncular felan transfer ediliyor ama kimsenin hala umrunda değil, çünkü taraftarın büyük çoğunluğunun taptığı bu 3lü, bilhassa sneijder'in gönderilişi ile tudor öyle nefret topluyor ki, daha kredisi o zamanlar tükeniyor. sneijder'in gönderiliş sürecinde, bana göre süreci yönetemeyen tudordan ziyade yönetim olmuştur, bunu da genelde susarak yaptılar, sustular ve nefretin tudor'un üzerinde toplanmasına izin verdiler.

    östersunds fk 'e elenişimiz, bence facia, çünkü alışmışız, 2. ön elemede gitmek pek çoklarımız için en absürt hayallerde bile vücuda gelmeyecek olay, pek çok faktör var aslında o eşleşmeyi etkileyen, o gün için en geçerli olanları östersunds'un maç kondisyonunun önümüzde olması, sezonu yeni açmış olmamız, transfer hareketliliği, önceki yılın isteksiz oyuncu grubunun çoğunluğu vs. ama yine de yetmez, galatasaray'ın ceketi yetmeliydi östersunds'u elemeye, tudor 10/10 kusurluydu, iyi hazırlayamamıştı demek ki takımı, ben de böyle düşünmüştüm açıkcası (gerçi benim için 9/10 idi, 100 vermeyen hoca gibiyimdir. ), ama eminim ki bugün aklı selim her galatasaraylı, östersund'un başarılı grafiğini görünce hatayı 10/10 ile tudor'a kesmeyecektir.

    neyse efendim, bildiğiniz üzere bu ve bu gibi olaylar ile girdik sezona, kendi açımdan nasıl gördüğümü yazmak istedim yukarıdaki satırlarda, sezon başladıktan sonra ilk 8 haftaki oyun, takımın arzusu, maç içi yardımlaşması, arkadaşlığı, kondisyonu ne bileyim futbol adına iyi ne varsa, çoğu üst seviyede, arada bir de iyi gitmeyen maçlarda tudor'un delilik ile dahilik arasındaki taktiksel denemelerini de görünce * hepimiz gibi ben de yakın gelecek adına ümitlendim. acaba dedim, tudor hakkındaki acabaları bitirebilecek mi?

    şu entryde (bkz: #2306972) bugün bizi seçime götüren süreçte çoğunlukla 8. haftadan sonra bize yapılanları kendimce yazdım, burada da özetlemek gerekirse o gün galatasaray'ı durdurmak en azından yavaşlatmak gerekiyordu ve satılmış medya bunun için elinden geleni yaptı, önce yabancı ile sonra terim hoca ile saldırıp durdular ama bunda şaşılacak bişey yoktu, çünkü medya neden tarafsız olsun ki, alıştık biz böyle taraftar olma durumuna, ama asıl şaşırdığım ve seçim kararı ile farkına vardığım şey şu oldu, tudorun bitişine giden yolun taşlarını medya taşıdıysa, yönetim döşemiş. çünkü sezon sonunda, futbol takımının başarısına göre seçime girme ve seçilme ihtimali başkanın demek ki göze alamayacağı kadar büyük bir riskmiş. erken seçimi taraftarın gözünde şirin sebeplere bağlamak, tudor gitsin/terim gelsin dedik yönetimi düşürdüler edebiyatı yapmak için bu çöküşü hazırlamışlar. medyanın önüne parçalansın diye atılarak (bkz: cengiz özyalçın), taraftar üzerinden ayar verilerek (bkz: iasmin latovlevici) ve takımı liderken istafaya çağrılan bir adam olarak bu adamın(tudor), son haftalarda verdiği saçma sapan kararları düzgün bir ruh haliyle aldığını söylemek mümkün değil kanımca. ancak bu tudorun hatalarını kapatmıyor elbette bence yalnızca mevcut durumdaki payını değiştiriyor.

    yazının başlarında tudor için şunu yazmıştım "yaptığı işte başarılı olmak isteyen her insan gibi tudor da ne yaptıysa kendi hayrı için doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı, kendi hayrı da galatasarayın başarısından geçiriyordu." , aynısını yönetime uyarladığımda görüyorum ki onların hayrı demek ki galatasarayın başarısından geçmiyor, kendileri için galatasaraya rahatlıkla zarar verebiliyorlar.

    hatalar yaparak gönderilen bir teknik adam olarak hatırlanacak tudor, çok da normal çünkü sonuç odaklıyız, sürece pek kafa yormuyoruz, bu noktaya nasıl gelindiği unutulacak,

    tudor üzerinden temennim, çok iyi olduğumuz nefret toplama ve odaklama işini artık yönetime/başkana çevirmenin vakti gelmedi mi?
  • 5445
    galatasaray öncesinde herhangi bir başarısı söz konusu değilken anlamsız bir şekilde gelmesi için diretilen eski teknik direktörümüzdür.
    galatasaray'da oynattığı futbol hiçbir zaman iyi değildi. belki sezonun başındaki 1 2 maç. ama o kadar.
    şimdi herkes diyor ya oyuncular sattı diye. hadi takımda oynayan adamlar türk olsa diyeceğim ki türk yeniçeriler türk hoca istediler o yüzden sattılar. ama lan kadroda ilk 11 çıkanlarda türk yok nerdeyse. kim neden satsın bu adamı?
    sevmediklerinden sattılar diyorsanız kusura bakmayın bir yöneticinin ilk işi çalışanlarının kendisine saygı duymasını ve sevmelerini sağlamaktır. bunu yapamıyorsa da zaten başarısızdr ve takımla beraber başarısızlığa mahkumdur.
  • 5446
    iyi hocaymış, güveniliyormuş da baskıdan, medya ve taraftar tepkisinden kontrolünü kaybettiği için hatalar yapmış. pardon ya ben burası galatasaray sanıyordum. yanlış geldim herhalde. sen ülkenin en büyük spor kulübüne bu kadar zayıf karakterli teknik direktör getiremezsin. sadece türkiye’de değil. dünyanın hiçbir yerinde o ülkenin en büyük takımının başındaki adam için iyi hocaydı da baskı yüzünden teknik direktörlük yapamadı diye saçma sapan savunma yapılamaz. yahu zaten en iyi kadrolar, en iyi bütçeler sana veriliyor. senin asıl yapman gereken yöneticilik, baskıyla başa çıkmak. dağılmak değil. biz akhisarspor değiliz bilmiyorum farkında mısınız?
  • 5448
    en basitinden ikili ilişkileri sıfırdan hallice olan adam galatasaray gibi bir dünya kulübünde teknik direktörlük yapamaz. sen etimesgut şekerspor değilsin. yetenekli oyuncuların, dünya yıldızlarların var. takımın doğasına aykırı.

    kendi açımdan östersunds maçı sonrası kendisi ile yollar ayrılmalıydı. sneijder konusunda da çok kızmıştım kendisine. fakat sonra bir şekilde rüzgarı arkasına aldı. öyle olunca her ne kadar kızsam da benim de takdirimi kazandı. o dönem hala sövenler ise benim gözümde ben demiştimci tayfadan başka bir ekip değil. takım canavar gibi top oynuyor, istekli. o durumda hocaya da saygı duymak durumundasın aslolan galatasaray ise. derbi kaybetmesi vs. benim gözümde önemli değil. benim için önemli olan çıkıp sezon boyunca oynadığı topu oynayacağına, o topu oynayan takımı koruyacağına her büyük maçta abuk şeyler denemesi. hatalarından ders çıkartmaması.

    östersunds maçı sonrası süreçte nasıl kendisine karşı olan bir çok insanın takdirini kazanmayı becerse de, devamında aynı takdiri kimse kusura bakmasın kendi elleriyle kaybetmiştir. hatalar yapmıştır, fakat bu hatalardan bir türlü ders çıkaramamıştır. bir maç, iki maç değil. rodriguesli ve rodriguessiz senaryolarını kafasında canlandıramaması bile büyük günah teknik direktör olarak para kazanan biri için.

    edit: imla
  • 5449
    takım liderin 1 puan gerisinde iken kovulmuştur ancak bu takım 8 puan fark ile liderken buralara kadar düşmüştür, lütfen bunu göz önünde bulundurun. avrupa faciasından hemen sonra kovulmalıydı aslında ancak daha sonra işler farklı gitti. takım erken sezon açma, yeni gelen futbolcuların hırsları, tolga ciğerci'nin inanılmaz puan katkısı ve oynadığımız rakiplerin görece zayıf veya sezona tam hazır olmamasından dolayı birden ivme alıp puan farkı ile zirveye konuşlandı. burada şayet kaliteli bir teknik adam olsaydı bugün bu fark devam eder belki de artardı. en basiti fenerbahçe, trabzonspor ve malatya maçlarından 3 puan kaçınılmaz olmalıydı. ancak tudor maalesef bu seviyelerin teknik adamı olmadığını kanıtladı ve hem bizi kendisini yaktı.

    belki ilerleyen süreçte iyi bir teknik direktör olabilir ama bizimle devam etseydi ligi ilk 5'te bile bitiremeyebilirdik.
  • 5450
    kendisinin gönderilmesinin ardından hakan balta'nın a takımla idmanlara başlaması bize gösteriyor ki, takımda çöp dediğimiz oyuncuların gönderilmesini sağlayan kişi kendisi. eğer yerine fatih terim gelmezse (ki gelmesi zor görünüyor) bu adamı gönderdiğimize pişman oluruz biz. bu denli üstüste hatalar yapmasında sebep olarak yalnız kalmasını görüyorum. yapayalnız bırakıldı. ne yönetim ne taraftar yanında değildi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın