resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:Juventus
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 3427
    kendisine karşı duygu değişimim olmadı hala aynı şeyleri hissediyorum fakat, selcuk gibi dokunulmaz adamın yerine adam aldırdığı için, iyi futbol için, 1 ay sonra galatasarayi göreceksiniz sözünü tuttuğu icin kendisine teşekkür ederim. umarim böyle gider ve ben ve benim gibi düşünen taraftarlar olarak kendisini destekleriz. doğruları yapsın yeter.
  • 3428
    19 ağustos 2017 osmanlıspor galatasaray maçında 1-0 öndeyiz ve 2. golü tam tamına 10 kişi hücum yaparak (muslera hariç, serdar, fernando, maicon dahil) atıyoruz. golden çok öndeyken bu kadar kalabalık hücum yapabilmek inanılmaz bir şeydi.

    bir de geçen sezondaki ankara deplasmanlarını hatırlamak lazım. 15 ekim 2016 gençlerbirliği galatasaray maçı zar zor 1-0 kazanabildiğimiz ve son dakikalarda ciddi terlediğimiz maç. (kimsenin bir şikayeti yoktu.)

    18 aralık 2016 osmanlıspor galatasaray maçı ise podolski'nin de oynayamaması sonucu kesin yenildik dediğimiz bir maçtı ve çok kötü bir zeminde 2-2 bera berabere kaldığımızda da yeterli bulunmuştu. riekerink, iki maç sonunda da övülmüştü.

    ancak, son yıllarda hiç bu kadar ezici görmediğim bir deplasman performansı yeterli bulunmuyor. yine, tudor takdir edilmiyor. adam resmen lucescu'nun ikinci sezonu gibi muamele görüyor şuan. bu daha inanılmaz bir şey.
  • 3429
    kafasındaki oyun felsefesini, ne yapmak istediğini daha önce ntvspor'da anlatmıştı. ben de kendisiyle ilgili notlarımı almıştım. (bkz: #2184688)

    fakat kayserispor maçı ve osmanlıspor maçının ilk yarısı özellikle ne istediğini herkese çok net göstermiştir diye düşünüyorum. ilk iki maç ve oynanan futbol için tebrik ederim kendisini. (osmanlıspor maçının 2. yarısındaki düşüş doğaldır. hem fiziksel yorgunluk hem de 3-0'ın verdiği rahatlıktır sebebi.)

    takımın kurulması, yani gelenler ve gidenlerin belli olmasından önce iki konudan ötürü çok eleştirmiştim. 1. sneijder meselesi 2. oyuncu değişiklikleri ve oyuna müdahalede başarısız oluşu.

    1. sadece sneijder mi bu sisteme uymuyor, neden ve nasıl sneijder gider? diğerleri nolacak dedim ve tüm nefretimle eleştirdim ki, bahsettiği sisteme uymayan diğer oyuncular da nerdeyse ya gitti ya da yedekler. takım komple değişti. o zaman bu konu benim için artık kapanmıştır. umarım hem sneijder hem de bizim için en iyisi olur.

    2. yaptığı saçma oyuncu değişiklikleri ve oyuna iyi müdahale edememesine gelirsek. bu konuda hala eksik noktalar var. bana kalırsa hazır bir feghouli + 3 net transfer daha oldu mu bahanesi kalmaz. çünkü mevcut kadro dahi işler kötü giderse müdahale gerektirecektir.

    buna rağmen şimdilik herşey iyi gözüküyor. takıma yeni katılacaklar ve gidecekler olduğunu da düşünürsek, zamanla herşey daha iyi olacaktır. yalnız muslera ve gomis bölgelerinde tek adamlar. yoklukları bizi çok üzer. alternatifleri de güven vermeli. unutulmasın.

    umarım özlenen galatasaray ha geldi ha gelecek. görüntü o yönde.
  • 3430
    gelişmemiş, hatta gelişmekte olan kategorisine bile girememiş, üçüncü dünya ülkesi konumunda olmamızın bir sonucu olarak, eleştirinin ne olduğunu anlayamamış, eleştirinin faydasını algılayamamış güruhların varlığı maalesef sözlükte de çok net gözüküyor.

    eleştiriyi .öt olup olmama sığlığına hapsetmiş, haklı çıkmak ya da .öt olmak dışında başka bir ihtimal tanımayan kısır beyinleri aşabilen toplumlar bugün modern, gelişmiş ve mutlu ülkeler kategorisine yükselmiştir. bizim gibi ülkeler ise akrep kazanında debelenip durmaktadır.

    insanlar .öt olurum korkusuyla eleştiriden kaçınsaydı belki de hala orta çağı yaşıyor olurduk.

    bazı bağnaz kafalar, eleştiren insanlara saldırmayı ilke edinmişler. halbu ki övgü de eleştiri de art niyetsiz ve başarı hedefli yapılır. kişiler değil, yaptıkları eleştirilir. hatalara ayna tutmak için yapılır. insanlık bu eleştirler sayesinde ilerleme göstermiş iletişim ve uzay çağına ulaşmıştır.

    igor tudor ile ilgili, hamza hamzaoğlu, selçuk inan ya da sabri sarıoğlu ve diğerleriyle ilgili tüm eleştiriler bu amaçla yapılır. bu eleştirilerde ya yanılırsam korkusu olmamalı. bazı bağnazlar ya bana saldırırsa korkusu olmamalı. saldırgan tipler her toplumda vardır ve onlar tedaviye muhtaç hastalar konumundadır. onlara aldırış etmenin anlamı yoktur. onları yok saymak en doğrusudur.

    eleştiri kutsaldır ve bilimsel gelişmenin, sosyal ve kültürel gelişmenin motor gücüdür. alay, hakaret ve küfür etmemek kaydıyla eleştiren her insan da kutsaldır. çünkü insanlığa katkıda bulunmaktadır.

    igor tudor'u eleştirenler, haklı çıkmak için galatasaray'ın başarısız olmasını istiyormuş. bu vebalı düşünce tarzıdır. çünkü bir galatasaraylı herhangi bir şeyi eleştiriyorsa, asıl amacı galatasaray'ın başarılı olmasını sağlamaktır. hele hiçbir menfaat beklentisi olmadan, sadece aşkı (hobisi) nedeniyle bunu yapan sözlük yazarlarının böyle düşünmesi mümkün müdür? tabi ki hayır. biz yıllardır sabri'yi, selçuk'u, umut bulut'u ve daha nicelerini eleştirdik. bunları eleştirirken haklı çıkmak için galatasaray'ın başarısız olmasını mı istedik? asla.

    defalarca yazdım söyledim yine yazıyorum; sözlük yazarlarını hedef almak, eleştirilerinden dolayı onları suçlamak geri kafalılıktır. hakaret ve alay etmiyorsa buna hiç kimsenin hakkı yoktur.

    birtakım yazarlar var ki hamza hamzaoğlundan tutunuz, mustafa denizli'ye, umut bulut'a hatta sabri sarıoğlu'nu ve daha birçoğunu canhıraş savundular. şimdi bunların bazılarının çıkıp igor tudor bahanesiyle yazarlara saldırması çok komik değil mi? üstelik östersunds'a elenen bir teknik direktör, yerine getirebilecek birisini bulamadıkları için hala görevine devam eden bir teknik direktör ve henüz hiçbir şeyi kanıtlayamamışken.

    aldığımız galibiyetlerin sevincini yaşamak için böyle tatsız entryler girmemek için çok direndim ama bazı saldırganlar yüzünden bunları yazmak zorunda kaldım. moralini bozduğum okurlardan özür diliyorum.
  • 3431
    ilk iki haftadaki performansıyla kredisini birazcık arttıran şahıs.

    ama unutulmasın ki; bu maçlardan birini evimizde, bir diğerini ise deplasmanda fazlasıyla eksik bir osmanlıspor'a karşı oynadık. ayrıca osmanlı maçının 60.dakikadan sonrası da pek tat vermedi.

    hâlen bir şeyleri kanıtlamak zorunda. özellikle daha zorlu maçlarda, derbilerde kendisinin hocalığını görmek gerek.
  • 3435
    beni düşündüren bir konu...
    5 ağustos 2017 galatasaray hertha berlin maçı'na kadar, yani 15 gün öncesi, hatta o maçın ilk yarısı boyunca; bu takım hiçbir şey vaat etmedi. ne bir oyun anlayışı, ne o bahsettiğiniz varyasyonlar...
    ta ki; uçaktan ineli bir gün olmuş iki adamın oyuna girişine kadar... n'diaye, fernando.

    şimdi...
    tudor için erken. methiyeler düzmek için hele, hücum presi görüp gaza gelmek için çok erken. taktiksel kabiliyetlerini tartmak için, oynatmak istediği oyunu süzebilmek için...

    ben en kaba tabirle erken diyorum. tudor önemli bir oyuncu seçicisi olabilir belki, bilmiyorum. kim seçti bu oyuncuları falan filan... tudor'un ortaya koyduğu bir şey göremediğim için, tudorseverlerden özür dilemek isterim.

    diyorum ya kafamdaki soru...
    uçaktan ineli bir gün olmuş iki futbolcunun sahaya girmesine kadar, ne gördük bu takımda?
    temkinli olmakta fayda görüyorum.
  • 3436
    ilk iki hafta itibariyle oynattığı futbol geçer not almıştır. hepimiz sneijder ve osterduns meselelerinden ötürü kendisine kızgınız ama yiğidi öldürüp, hakkını teslim edeceksiniz. ilk iki hafta için gayet olumlu bir takım izledik. şu aşamada en önemli eksiklikler duran top savunmamız ve takımın düşen temposu . bunların üzerine gitmek gerekiyor.

    son olarak en kötü tudor'u biatçı terim'e tercih ederim arkadaşlar. buradan terim güzellemelerine devam edebilirsiniz ama artık bu kapıdan içeri giremez kendisi, bunu kabullenmeniz gerekir.
  • 3437
    (bkz: yılanların mahallesinden sağ çıkan iguana)

    kendisinin galatasaray'ın başında kalması için bütün olasılıklar tükenmiş gözükürken,şimdi maçlardan önce adına tezahürat yaptıracak bir konuma ulaşmıştır. şikayetçi değilim ama buradan şansıyla mı kurtuldu yoksa başından beri çıkış yolunu biliyor muydu merak ediyorum,eğer öyleyse ciddi ciddi dahi bir adamla karşı karşıyız demektir.

    geçen sezonun sonundan başlayıp,bu sezonun başından beri kendisiyle alakalı tespitim teknik olarak kafası karışık,takıntılı ve büyük ihtimalle transfer sezonunu bolca komisyonla geçirecek biri olduğuydu. dolayısıyla bir kaç konuda kendisinden özür dilemem gerek diye düşünüyorum; birincisi teknik olarak rüştünü ispatlamamış olabilir ama ciddi ciddi takıma bir rota koyup,kişilik kazandırdığı ortada. mariano'yu hücumun bir parçasına dönüştürüp,ndiaye,tolga ve belhanda'yı gomis'in arkasında birer tehdit unsuru olarak kullanması çok iyi iş. ayrıca top rakipteyken yapılan şuurlu pres ve daha önemlisi bu oyuncu kadrosunu o baskıya ikna etmesi yine önemli. ikinci olarak transfer dönemi boyunca cenk ergün ile birlikte beni büyük g.t etmiş durumdalar. geçtim komisyon transferlerini, bu kadar hedefe yönelik ve akılcı bir transfer politikasını daha önce görmemiş olabilirim. şimdi tek eksiği bir derbi galibiyeti ama ben bu filmi hatırlıyorum,içerde fenerbahçe'yi mariano,gomis ve ''küçük'' fernando'nun atacağı gollerle 3-1 yenecek,bunu hepimiz biliyoruz.
  • 3438
    https://www.instagram.com/...7/?taken-by=gsgs4207
    şu rakip alanda yapılan pres şeklini başka teknik direktörlerden izleseniz veya görseniz, o adamı futbol profesörü ya da taktik dehası ilan edersiniz.
    ama tudor yaptırınca kendi taktik becerisi değil, futbolcuların kabiliyeti oluyor tabi. ileri yarı sahanın ne kadar güzel ve düzenli kapatıldığına bakar mısınız?
    güveniyoruz hocam.
    (bkz: 19 ağustos 2017 osmanlıspor galatasaray maçı)

    düzeltme : fazladan harf
  • 3439
    39 yaşında süper lig'in en genç teknik direktörüdür. böyle gider de hata yapmazsa diye yorumlar okuyorum. arkadaşlar hata da yapacak. ligin içinden geçmiş pek çok kurt teknik adam (!) dahi hata yapıyor, dünya'nın her yerinde de böyledir. öve öve bitiremediğiniz bundesliga'daki teknik direktörlere bir bakın, yaşlarını göreceksiniz, 35-45 yaş arasında tudor gibi genç ve deyim yerindeyse işin henüz başında olan teknik adamlar çoktur. zaten hata yapmasa adam cem yılmaz'ın dediği gibi teknik direktör olarak peygamberliğini ilan eder. önemli olan şimdiden bazı doğruları yapabiliyor olması, hatalarından ders çıkarabilmesi, zamanla daha gelişim gösterebilmesi. bize iyi bir futbol izlettirmesi. biraz sabır, dediğim gibi sadece iyi giderken değil hatalarına da sabır. şu adamı rahat bırakalım işine odaklansın, desteğimizi hissetsin takım da tudor'da. oyunculara da medyaya da ilk hatasında gidecek imajını vermeyelim. hatta şimdilik dursun'u bile rahat bırakalım. ben böyle tabanca gibi takım izleyeceksem gerisi teferruattır ve bize de desteklemek düşer. pusuda yatıp hata beklemek değil, ilk hatada adam asmak değil. bunun için, destek için, barışma için 25 ağustos 2017 galatasaray sivasspor maçı çok güzel bir fırsat. umarım ıslık yerine bu defa bol bol alkış duyarız.
  • 3441
    takım defans yaparken 4-1-4-1 taktiğini öne sürüyor ki öndeki 5 li hücum presin ilk basamağını oluşturuyor. hücum yaparken ise 3-4-3 gibi duruyor takım. maicon adeta bir sağ bek, mariano ise adeta bir kanat gibi davranıyor. bunu aksayan kimse olmadan yaptığında ise takım tadından yenmiyor. bu bana göre tudorun başarısı.
    kendisinin de belirttiği gibi duran topa çare bulabilirse bu takım ya ancak bireysel hatadan ya da yorgunluğa gelip salaklaştıkları an gol yiyebilir.
    inşallah bundan sonraki işlerden alnının akıyla çıkar.
    maç içinde oyuncularla arasının da iyi olduğunu, diyaloglarının güzel olduğunu gördüm.
    belhandanın serdar'ın kucağına bombayı bıraktığı an belhandayla konuşması ve vücut dilleri gayet iyi geldi. oyundan çıkan oyuncularla da aynı şekilde.
    bizi sevindir biz de seni sevelim. yolun açık olsun.
    düzenleme: imla.
  • 3442
    hocanın asamoah'ı linnes yerine değil tolga yerine düşündüğünü sanıyorum. tolga, hücum ve savunmada değişen formasyonların her ikisinde de sol iç oynadı. fakat kanada kayması gerektiği kadar kaymadı. ilk kez oynadı çünkü bunu. tudor'un tolga'yı asamoah'ı oynatmayı düşündüğü rolde kullandığını düşünüyorum. feghouli de oyunu yanlış okumadıysam garry yerine yazılacak. sanıldığı gibi bir kanatta garry diğer kanatta feghouli olmayacak. şu an en büyük soru işareti asamoah tolga yerine mi yoksa linnes yerine mi yazılacak. bakalım.
  • 3443
    sezona süper bir giriş yapan takımımızın teknik direktörü. bu tarz baskılı bir futbol oynatmak istediği geldiği andan itibaren fiziksel yükü ağır idmanlar yaptırmasından belliydi. sürekli pres yapıp ısıran bir takım hepimizin hayali ve iki maçtır bu hayali yaşıyoruz. ancak benim kafamda hocayla ilgili hala soru işaretleri var. takım süper gidiyor ve önümüze geleni devirmeye muhtemelen 5-6 maç daha devam ederiz. ancak takım elbet kaybedecek. işte bu kaybedilen, düşülen durumlardan takımı nasıl kaldıracağını çok merak ediyorum. gelmesini çok istedim, hep söyledim, 10 sene sonra çok büyük hoca olacak diye, geldi ve geldikten sonra o kadar saçma sapan işler yaptı ki hoca, doğal olarak ben dahil çoğu insan bu sezonun ilk yarısını takımın başında bitiremeyeceğini düşündü. ancak eline inanılmaz kapasiteli ve kaliteli bir kadro verildi, yani türkiye liginde ölüsüyle maç alabilecek bir kadromuz var. benim kafamı kurcalayan durum da bundan dolayı. kadro mu kazanıyor yoksa tudor stratejisini gerçekten iyi mi belirliyor? şüphesiz durumun ne olduğunu zaman belirleyecek. kendisine güvenmiyorum ancak kenarda gördüğümde mutlu oluyorum çünkü yanında oturan leşlerin yiyemeyeceği karakterde bir adam ve bir otorite olduğu net bir şekilde belli. umarım çok başarılı olursun hocam.
  • 3445
    kendisine teşekkür edeceğim en büyük nokta; takımdaki bütün çöpleri temizlemesi ve formayı hakedene vermesi. önceki entrylerimde açıkça görülebilir kendisine karşıyım. yeterli olmadığı düşüncesindeyim. ama takımı böyle oynatsın ben tükürdüğümü yalamaya razıyım. desteklerimiz seninle hocam inşallah altından kalkarsın bu işin.
  • 3446
    hep gol atip one gectigimiz maclarda kenarda olan hocamiz.

    bir de one gectigimiz maclarda sahaya girip defans oynadigi zamanda gorelim bakalim takim mi oynuyor yokda kendisi mi oynatiyor.

    bir de oyundan atildiginda anlayalim bakalim kendisi kenardayken mi oynuyor takim yoksa yokken mi ?

    bir de bizden gittiginde anlayalim bizim takim mi oynuyor yoksa gercekten kendisi gittigi yerde oyun felsefesini mi asiliyor.

    hadi bakalim ? takim 8-9 kisi kalinca gorelim o zaman hoca derim ben ona.
  • 3448
    kendisinden iki tane isteğim olan teknik direktör.

    birincisi takımın yaptığı presler çok hoşuma gidiyor ama sanki bu presler furbolcuların daha az efor sarfedeceği şekilde sistemli olmalı ki bunu 90 dakikaya yayalım ve takımın temposu düşmesin.

    ikincisi savunmada daha oturaklı olmamız ve daha net bir görev paylaşımına sahip olmamız gerekiyor gibi gözüküyor.

    belki de topçularımız bunlara henüz tam anlamıyla alışamamıştır ve taktik disiplinleri tam anlamıyla oturtamamıştır bilemiyorum. ama iyi yoldasın hocam..
  • 3449
    hala daha eleştirilecek bir sürü şey sayılabilir. ama düzgün insanlardan, ahlaklı ve işine saygılı adamlardan oluşan kadro kuracağız gibi bir şeyler demişti. yapılan transferlere bakıyorum da hakikaten dediğini yapmış. benim izlenimlerim şöyle:

    - belhanda. alışılmış 10 numaraların aksine hareketli, koşan, pres yapan bir oyuncu. güler yüzlü bir insan.
    - maicon. çok sert görüşünüşlü. kel, boylu, kalıplı. fakat güler yüzlü. yumuşak huylu birine benziyor.
    - mariano. işini çok iyi yapan ağırbaşlı, düzgün bir insan.
    - fernando. fizikli, kuvvetli, sert fakat pislik bir adam değil.
    - n'diaye. hareketli, koşan, mücadele eden takımı için canını verecek gibi performans sergileyen biri. hukuk okuyan, güler yüzlü, pırıl pırıl bir senegalli.
    - feghouli. kuzey afrikalı futbolcuların kötü şöhretinin aksine hucüm yönünün yanında takımına defansif katkısıyla bilinen bir kanat oyuncusu.
    - bafetimbi gomis. çalışkan, ayağından roket atan, kuvvetli, mücadeleci, pres yapan, iyi bir golcü. bunların yanında sürekli gülen, insanlara sıcak ve samimi davranan, sempatik, yakışıklı, beyefendi bir adam.

    inşallah bu görüşlerimde yanılmam. ama oyunculardaki bu birliktelik, bu aidiyet ve mutluluk yanılmadığımı gösteriyor. umarım tudor bu duyguları besler. devam ettirir. lütfen hepimizi mahcup et hocam. sevinmeye, en çok da oyuncularımızla gurur duymaya inanılmaz ihtiyacımız var.
  • 3450
    yangıncı taraftarımız tarafından itibarsızlaştırma çalışmasına devam edilmesi garibime giden teknik direktör. ligin zayıf takımlarını yendi, bir de şurda görelim falan diye, ezeli rakip taraftarlarının kullandığı cümlelerin birebiri kullanılıyor. galatasaray'ın son yıllarda ilk kez genlerimize uygun futbol oynuyor oluşundaki her gram katkısı için kendisine teşekkür ediyorum. hoş, takım iyi, kendisinin bir etkisi yok diyenler var. 2-0 önde olduğun deplasmanda, kendisinden ayrılan bölgenin dışına çıkıp önde pres yaptıran da o değildi galiba.

    tuttuğun takımın hafta sonu maçı var. ve ilk kez maçları sabırsızlıkla beklenecek bir takımımız var uzun bir zaman sonra. şundan keyif almak yerine hala açıklar aramak, birilerini gömmeye çalışmak tam da bu yangıncı tayfaya göre bir iş. hani diyorlar ya egolu diye. bence asıl ego kendilerinde. arada bir dönüp aynaya baksalar iyi olur.

    neyse. bu sezon oynattığı hybrid formasyonuyla beni şaşırtan hocamızdır. kağıt üstünde asimetrik bir 4-3-3 gibi duran taktik, biz hücumdayken 3-4-3'ümsü bir dizilişe dönüşüyor. fernando regista rolüyle stoperlerin arasına gelirken, bekler birer kanat gibi ilerde. rolü anlaması en zor oyuncu tolga zaten içe kayarken, rodriguez de sağa yakın olsa da serbest bir rolde, yardımcı forvetimsi bir şekilde oynuyor. bunu en iyi maç sonlarında çıkan "ortalama pozisyonlar" çizelgesinden görebiliyoruz. takımın bu asimetrisi ve çok fazla yer değiştirmesi, rakipleri ciddi anlamda şaşırtıp, önlem almalarını zorlaştırıyor. yıllardır oynadığımız statik 4-2-3-1'e iyi çalışan her anadolu takımı bizi kitleyebiliyordu. ama bu bahsettiğim hybrid sistemde belirli bir odak noktamız olmadığından, rakip kimi tutacağını, neye önlem alacağını çözene kadar zaten 2-3 tane sallamış oluyoruz. lig devam ettikçe ve oyunumuz görüldükçe daha dikkatli olacaklardır ama bizim de her geçen maçla uyumumuzun artacağı, yeni önemli parçaların takıma gireceği düşünüldüğünde gerçekten epey can yakabiliriz gibi görünüyor.

    bir de şunu görelim, bir de amuda kalkarken maç alabiliyor mu onu görelim nedir abi ya. tabii ki farklı senaryoda maçlarda puanlar kaybedilecek. sonuçta sıfırdan kurulan bir takım var ortada. unutmayalım ki bu kulübü, camiayı, ülkeyi avcunun içi gibi bilen terim bile 2011'de yeni kurulan takımıyla ilk 10 hafta bir sürü puan kaybetmiş ve takımı oturtamamıştı. fener maçıyla birlikte o baskılı 4-4-2'ye geçebilmiştik. kolay değil yani, zaman alıyor böyle şeyler. o yüzden bu takım da illa ki bir yerlerde puan bırakacak. gelip de "aha bak ben demiştim, bu adam hoca değil!!!" muhabbeti yapmak için pusuda beklemek yerine futbolumuzdan keyif almayın deneyin derim ben.

    yolumuz uzun, güveniyoruz hoca.
App Store'dan indirin Google Play'den alın