resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 433
    kendisiyle alakalı yapılan en sert eleştiri, daha önce büyük takım çalıştırmadığı ve galatasaray gibi büyük bir takımın daha deneyimli bir teknik direktöre ihtiyacı olduğu şeklinde. ama şuan büyük takımlara baktığımızda aslında bunun tam tersi bir durum görüyoruz.

    real madrid gibi dünyanın en büyük takımının başında teknik direktörlük deneyimi olmayan zidane bulunuyor.

    barcelona'nın başında yine aynı şekilde luiz enrique bulunuyor.

    guardiola şuan dünyanın en iyi teknik direktörü olarak gösteriliyor. onun da ilk kariyeri barcelona ile başladı.

    jurgen kloop dortmund'a mainz'den geldi. onun da çok fazla kariyeri yoktu.

    conte şuan dünyanın en formda hocası, juventusa gelmeden seri b takımlarını çalıştırdı.

    tuchel'in aynı şekilde çok büyük bir kariyeri yok.

    tam tersine baktığımız zaman pradelli, mancini ve rijkard'ın türkiye ligine göre çok büyük kariyerleri vardı.

    özellikle gelişen ve değişen futbol dünyasına baktığımızda genç, dinamik ve gelecek hedefi olan hocaları ben kariyerli hocalara tercih ederim.

    eğer yalancı başkan ve ağız ishali sn nazifoğlu ekmeğine taş koymazsa başarılı olacağını hatta buradan daha büyük takımlara gideceğini düşünüyorum.

    edit: daha önce yanlışlıkla podolski başlığına yazmışım. bu karışıklıktan dolayı moderatörden ve sizlerden özür dilerim.
  • 1910
    tudor bu takıma geldiğinde bazı şeyleri değiştirmeye çalıştı. kendi oyun felsefesi olan topa baskı, sürekli tempolu oyun ve çok koşan bir takım yaratmaya çalıştı. bunu zaten gelmeden önce hepimiz tahmin ediyorduk ve bu yüzden heyecanlanmıştık. ama elindeki oyuncu kadrosu istediği format için uygun değildi. bunu ilk beşiktaş maçında denedi. bruma'yı ikinci 10 numara olarak kullanmaya çalıştı. ama bruma top tutan, istasyon olan bir oyuncu olmadığı için, bruma'nın da performansı düştü. tempolu oyun oynamak istiyorsan ayağında top tutan oyuncuların olması gerekiyor. hocanın podolski tercihi de bu yüzdendi ama o da tutmadı. zaten ligin en mıymıntı takımına gelip bir den en tempolu takımı yapmak imkansızdı. bunu hoca da gördü ve en azından avrupa'ya gidelim, seneye kendi takımımı kurarım, istediğim takımı o şeklilde oynatırım dedi. tabi fenerbahçe maçında bruma'yı çıkarması büyük skandaldı bunu da unutmamak gerek.

    ama her şeye rağmen hocaya güveniyorum. çünkü hepimiz bu tempolu istiyoruz.yapılması gereken istediği formata uygun, mıymıntı olmayan, futbolcu grubu oluşturulması. tabi buradaki en büyük düşmanımız başkan. bu iş bilmez herif ile istenen takım nasıl kurulacak en büyük soru işareti bu.
  • 2534
    kendisi hakkında hep olumlu düşündüm ve pozitif yaklaştım. tempolu ve ileride basan bir takım oluşturabileceğini ve geçen seneyi göz önünde bulundurmamamız gerektiğini düşünüyordum. ama ntv spor'a bağlandığı yayında net bir sisteminin olmadığını görmek ve ne olursa olun oyuncu alınması gerektiğini söyledikten sonra kendisinden umutlarım azalmıştı. bu akşam ise bütün umutlarımı mahvetti.

    1. takım yorgundu diyor. e abicim kaç ay önceden belliydi takımın bu takvimle maç yapacağı. ona göre yapacaksın yüklemeni, dinlenmeni. gerçi istemediği sneijder olmasa şuan tatilden yeni dönecekti takım. bence haklı kızmasında.
    2. sneijder krizini yönetememek. abi erkekce diyeceksin ki ben istemiyorum ya da istiyorum. ntv spor'da kaliteli oyuncu oynar diyorsun, bu akşam yaratıcı oyuncum yok diyorsun ama sneider hakkında bir şey demiyorsun.
    3. oyunu okuma ve hamle konusu zaten sıkıntılıydı, yeni sezonunun ilk maçında da devam etti.

    3 evetle yolluyoruz kendisini.
  • 3105
    bu saatten sonra gitmemesi gereken teknik direktör.
    öncelikle bu adamı biz getirdik. taraftar getirdi. vizyonuna laf ettiğimiz aziz bile son 7-8 yılda sezon ortasında teknik direktör göndermedi. sezon başında gönderdi bir kaç kez ama olsun, sezon ortasında göndermedi. yani bizim şuan taraftar profili olarak dursun baggal'dan geri kalır yanımız yok.

    gitmemesi için asıl sebep ise takımın tamamen kendisinin istediği gibi kurulması. geçen sene takım sürekli pas yapmaya yatkın, tabiri caizse topu koşturan oyunculardan oluşuyordu ama bunu top class seviyede yapabilen bir tek sneijder vardı. yanında da diri ve dripling özelliği olmayan orta sahalar olunca takım tamamen al gülüm ver gülümcü bir takım halini almıştı. bu takım da tam rienkerink bey'in oynatabileceği bir takımdı. tudor'un isteği ise basan ve ayakta kalan bir takım izletmek olduğu için hem kendisi hem futbolcular şaşırdı. ben de oluşturduğu en büyük hayal kırıklığı bu oyuncu grubuna istediği futbolu oynatma çabasıydı.

    bu sene fernando, badou ve belhanda'dan oluşan bir orta sahamız olacak. bu orta saha pas'dan daha çok topla gitmeye, basmaya, ayakta kalmaya uygun bir orta saha. aslında premier lig standartlarında bir orta saha. ama pas kalitesi daha düşük olacak bir orta saha. işte bu yüzden tudor'un kalması gerekir. tudor giderse, gelen hoca pas oyunu oynatmak, badou'yu sırtı dönük top alarak kullanmak isteyebilir ve en kötüsü pas kalitesi için selçuk'u oynatabilir. o yüzden takımın son halini görmeliyiz ve biraz sabretmeliyiz.

    tudor eğer vizyonsuzluk olarak görülüyorsa bu konuda yönetimden daha çok kendimize bakmalıyız. bu adamı biz getirdik, taraftar getirdi ve en azından 1 sene sabretmeliyiz. futbol ne yazık ki,diğer sporlar gibi, basit bir oyun değil. takım olmak çok önemli. bu yüzden gelen hocalara zaman vermeliyiz ki her seferinde başa dönmeyelim.

    ama sonuç ne olursa olsun son sözümüz #yönetimistifa
  • 3474
    (bkz: igor tudor/@mhmtsc) bu entry'yi yazdığım tarihte sosyal medyada ve sözlükte bulunan taraftarımızın büyük bir kısmı tudor gitsin, yerine kim gelirse gelsin havasında idi. tam da burada belirttiğim gibi takımı lige başlatmış ve istediğimiz oyuna yakın bir oyun oynatan teknik direktörümüz.

    eğer asamaoh'da takıma katılırsa, gary'nin yerine de feghouli'yi oynatarak , daha tempolu ve aynı zamanda istediği zaman tempoyu ayarlayan bir takım olacağız. garry daha çok koş koş oyunun oyuncusu ve oyun kurma becerileri çok düşük. fakat feghouli, hem hızlı hem de oyun kurabilen bir oyuncu.
    şaka maka takımı kim kurduysa tebrik etmek lazım. bütün oyuncular sistem için önemli ve özellikleri birbirini tamamlayan ve koşan takım. asamoah ve hızlı bir sol stoper gelirse mükemmele yakın bir takım kurmuş oluruz.
  • 3884
    yaptığı değişiklikleri çoğu spor yazarı anlamamış ve bu yüzden eleştiriyor. ben böyle değişiklik görmedim falan diyorlar. acaba vasıfsız ve futboldan anlamadığınız için böyle bir değişiklik görmemiş olabilir misiniz sevgili spor yazarları? zaten tudor ligin ilk 3 maçında 3-4-2-1 sistemine yakın bir sistemle oynatıyordu takımı. son iki maçta tolga'yı biraz daha sola çekti ve n'diaye'yi biraz daha geri aldı. bunun sebebi fernando'yu kitleyince takımın uzun pasla çıkmak zorunda kalması olabilir. 24 eylül 2017 bursaspor galatasaray maçında da son dönemde 3-4-2-1 sistemine döndü. gary 'nin zaten sol beke alternatif olabileceği belliydi. yasin de geçen sene de aynı pozisyonda oynamıştı. hatta beşiktaş maçında kötü de oynamamıştı. yani takım biraz daha içeri girebilecek beklerle 3-4-2-1 'e döndü. bu ne takım için ne de tudor için sürpriz ya da çok büyük risk teşkil eden bir değişiklik değildi. yani rakibin de yorulduğu göz önüne alınırsa, hücumun boyunu genişletmek ve topla içeri girebilecek oyuncuların girmesi çok da yanlış bir değişiklik değil.

    gerçi burada bence sıkıntı olarak görünen mariano'nun çıkması. burda çıkan mariano değildi, sağ bekti. yani taktiksel bir değişiklikti. şunu unutmamamız gerekiyor, bizi uefa kupasına götüren ve uefa kupasını almamızı sağlayan 3-2 kazandığımız milan maçında hagi çıkıp ergün girmişti ve üstelik 2-1 mağlup durumdaydık. ve ergün o maçta bir asist yapmış ve penaltının da ortasını açmıştı. hagi oyundan çıkar mı ? hiç bir zaman çıkmaz ama çıktı ve uefa kupası geldi.

    istediği oyunu feghouli'nin tam manasıyla takıma girdiğinde oynatacağını düşündüğüm hocamız. maçın son bölümünde oynadığımız taktiği baltalayan tek oyuncu gary. gary çok iyi bir hamle oyuncusu olabilir. feghouli'nin gelmesiyle hem belhanda daha iyi oynar hem de takım ileride daha çok top tutar. yani 3-4-2-1 sistemi çok iyi işler.

    fatih terim milli takımdan ayrıldığı , östersunds'a elendiğimiz günlerde de demiştim. hocamızın istediğimiz futbolu oynatabilecek kabiliyeti ve cesareti var. bizim yapmamız gereken destek olmak. mağlubiyette de destek olmak. öyle olursa inanın güzel günler göreceğiz, güneşli günler ; )
  • 4341
    kendisi fenerbahçe maçında korkak oynatmamış, aksine daha fazla hücumcuyla çıkmıştır. zaten planını da serdar aziz bozmuştur. hem sakatlanması hem de yaptığı hatalardan dolayı. rıdvan'ın bir hafta boyunca söylemlerinde fernando'nun kitlenmesine odaklandı ve bunu herkes biliyordu. daha önce tek puan kaybettiğimiz antalya maçı'nın kritik noktası' da tam olarak fernando'ya baskı yapmaktı. tudor'da denayer'i fernando'nun yerine aldı ve fernando'yu rahatlattı. bu sayede de iyi oynuyorduk zaten ilk 20 dakika. oyuncu değişikliği bütün planları bozdu.

    sürekli yeni şeyler deneyen, korkmayan, çalışkan, genç hocamız. bu denemeler bizim durdurulması zor ve tahmin edilmesi zor bir takım olmamızı sağlıyor. beşiktaş'ı kitleyen mesut bakkal bizi niye kitleyemediği de tam olarak buna yatmakta.

    sezon başlamadan da destekliyordum hocamı, şimdi daha da destekliyorum. yürüyedur gönlü , zekası ve cüssesi büyük hırvat.
  • 4648
    ilk 8 haftada oynadığı taktikle oynayıp, yine puan kaybetseydi, bu sefer de taktik değiştirmiyor, sadece bildiği tek taktik var diye eleştirilecek teknik direktörümüz. kendisi hakkında niye bu kadar tahammülsüsüz anlayamıyorum. bu oyun matematik sorusu değil ki aynı rakamları yan yana getirince sürekli aynı sonuç çıksın.
    taktik değiştirmesinin sebebi, ilk 8 haftada fernando'nun kilit oyuncumuz olması ve o kitlendiği zaman hiç bir etkinliğimizin kalmadığını rakiplerimizin de öğrenmesi. n'diaye ve tolga da oyun kurabilen orta sahalar olmadığı için de fener maçında denayer'i ortaya atıp fernando'yu rahatlattı. çok da yanlış bir karar değilken ondan sonraki maçlarda hep en az 1 oyuncumuz cezalı veya sakat olduğu için yeni taktikler denemek zorunda kaldı.ne yazık ki yedek kulübemiz yetersiz olduğu için de yeterli oyuncularla bir kadro kurdu. kendisine göre yedeklerde bulunan en yeterli oyuncu eren'di ve hakkını onun üzerine kullandı.

    96 yılında bu taraftar ve sosyal mecra olsaydı, fenere evimizde 4-0 yenildikten sonra fatih terim istifaya davet edilirdi ve ya şampiyonlar liginde evimizde chelsea'den 5 yediğimizde çarmıha gerilirdi ve bazı hikayeler başlamadan biterdi.

    lig'de lideriz, aldığımız iki mağlubiyet, deplasmanda hem fener'e hem de ultra takım beşiktaşa yenilmemiş iki takım. ama en fazla konuşulan ve tartışılan isim tudor.

    tudor başarılı olabilir veya olamaz. bu bütün teknik adamların başına gelebilecek bir şey ama biz bu zihniyetle hiç bir zaman başarıya ulaşamayız. bırakın ligi bitirsin, bırakın kendi doğrularını yapsın. ondan sonra karar verelim nerelerde yanlışı var.

    gidinceye kadar arkandayım hocam.
  • 5128
    medyanın, rakip takım teknik direktörlerinin ve yönetimin sayın hocamızı yerden yere vurmasının esas sebebi biziz. sene başından beri arkasında durmadığımız gibi, boşta olan eski teknik direktörlerin evinin önüne gitmeler , sürekli ıslıklamalar medyaya güç verdi. sonra diyoruz ki, aykut bu kadar eleştirilmiyor. eleştirilmez tabi, fenerliler gidip zico tezahüratı yapmıyor çünkü. tudor her maç kendini herkese ispat etmek zorunda. en çok saldıran grubunda yönettiği takımın taraftarı olması psikolojik olarak da olayı daha vahim hale getiriyor. tudor nefretinden maç kaybetmesini isteyen taraftarlar var. komedi gibi. ve bu todor ligin en zor 4 deplasmanının 3 'ne gitmiş ve buna rağmen en yakın rakibine 2, uzay takımına 5 puan fark atmışken.

    sene başından beri dediğim gibi, arkandayız hocam. güveniyorum sana.
  • 5510
    2017 yılında en fazla entry girdiğim başlık , bu başlıkmış ve muhtemelen hepsi de tudor'a destek olan entrylerdir.
    ben tudor'un kaldığı sürede iyi işler yaptığını, şansızlık , tff ve yeni malatya maçından sonra belli olan oyuncularla sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. son maddeyi saymazsak hak etmediği bir muamele gördüğünü de inanıyorum.

    tudor tempolu oynayan sadece 2 kişiyle savunma yapıp , defansa geçişlerde hem orta sahadan bir adamı defansa sokarak , hem de kanatları geri getirerek defansta 5 li savunmaya geçmeyi amaçlayan bir görüntüsü vardı. bunu başarması için önünde göndermesi ve alması gereken oyuncuların çok önemi vardı. klasik bir bek, klasik bir kanat oyuncusu tudor'un işini görmeyecekti. bu bağlamda transferler yaptı ve iyi bir takım kuruldu ama istediği sistemi oynatmak için kanat beklerinin bütün çizgiyi kullanabilen ve ön liberonun çok iyi kesici pasör olması gerekiyordu. fernando ve mariano ile problemin büyük kısmını halletti ama sol taraf bütün sistemi çökertti. sol tarafa herhangi bir bek değil asamoah gerekiyordu. bütün çizgiyi kullanabilmesi için. 4'lü savunmada bek oyuncusu işini yaparsa çok sırıtmaz ama tudor'un sisteminde bütün çizgi bek oyuncusuna kaldığı için asamoah çok önemliydi. fatih hoca için de çok iyi olur asamoah ama tudor kadar önemli değil. son gün transferin olmaması en büyük şansızlığıydı tudor hocanın. sonra mecburen sol ayağı olmayan linens ve latovlevici'ye kaldı. linens sol ayağı olmadığı için hem çizgiyi kullanamıyor , bu yüzden takımın boyu genişleyemiyor hem de defansı gerçekten kötü olduğu için direk kesti. latov'da çok formsuz olduğu için sol taraf kanser oldu. bu kesinlikle asamoah transferi yüzünden tamamen planların alt üst olması demekti.

    ikinci şansızlığı feghouli'nin sakatlıktan yeni çıkması ve tam sakatlıktan çıktıktan sonra haksız yere 3 maç ceza alması. tudor ileride çizgi kanat oyuncusu yerine oyun kurucu kanat oyuncusu kullanıyordu. amacı beklerin orta açması ve oyun kurucular ile ortadan delmek , arkadaki topları toplamak. yine güzel plandı ama buna bir nebze tff izin vermedi.

    tudor orta sahada kalabalık, tolga ve n'diaye ile her yere basan, belhanda ve feghouli ile de gol yollarında ince işleri yapmaya çalışan bir takım oluşturmaya çalıştı. tolga'nın sakatlanması da şansızlık hanesine bir çizik atmamıza sebep olabilir.

    ligin en iyi oynayan takımını kurduktan sonra herkes bizim ve tudor'un üzerine oynamaya başladı. bütün spor programları galatasaray nasıl durdurulabilir diye tartışıyordu. fenerbahçe maçından önce rıdvan 1 hafta boyunca fernando'dan bahsetti. fernando'nun kitlenmesinden. bunu o zamana kadar iyi yapan antalyaspor'da puan almıştı zaten. bunun üzerine tudor da denayer'i o bölgeye attı ve fernando'yu bir adım ileri attı. takım iyi de başlamıştı maça. serdar'ın hatalarını saymazsak pozisyon da vermedik. sonra yine eski sisteme dönmek zorunda kaldık serdar sakatlanınca. buna rağmen cüneyt pislik yapıp belhanda'yı atmasa o maçı kazanırdık. paris- bayern maçında kendini atan oyuncuyu atamayan cüneyt, kaleciye faul yapan belhanda'yı attı. buna rağmen 75 ten sonra şutu yoktu rakibin. aslında bu da kötü bir sonuç değildi. içerde bu kadar hakem katliamı kadıköyde olsa hakem bir daha o görevi icra edemezdi zaten.

    sonra çöküşün başladığı trabzonspor maçı. belki de en kötü oynadığımız maç. bu maçta bile bero'nun atılmaması , olcay şahan'ın köyün delisi gibi herkese saldırması sonucu onu iten feghouli ile aynı cezayı alması tff'nin niyetini zaten gösteriyordu. hakemin direk etkisinin olmadığı söylemek doğru olmaz. olanlar bu maçtan sonra oldu zaten. sen lidersin, takım trabzon deplasmanından hakem yüzünden yenilerek dönüyor, ama taraftar seni istifaya davet ediyor.başka bir hocanın adı söyleniyor. kabul edelim kimse robot değil. ben olsam acayip şaşırır ve sinirlenirdim. muhtemelen todur'da aynı hisleri yaşamıştır. zaten olayların koptuğu an o an olmuştur. başakşehir maçı'nda ilk 2 golün nizami olmaması, kazandığımız maçlarda rakiplere verilen penaltılar tff'nin ne kadar etkili olduğunun kanıtıdır benim kanımca.

    taraftarın hiç bir zaman tudor'u sevmemesi ve sürekli baskı halinde tutması tudor'a ve bize zararı olmuştur. sürekli bir şeyler kanıtlamak , değiştirmek zorunda kaldı tudor. eğer tudor'u başarısız kabul edersek, bu başarısızlıkta taraftarın da etkisinin olduğunu düşünüyorum.

    tudor'un hiç mi hatası yoktu. elbette vardı. olacak da zaten. her hocanın yaptığı gibi tudor'un da olacak. fatih hoca 3. defa geldiğinde ilk lig maçında, eboue'yi sol açık, ujfalusi'yi sağ bek oynatmıştı. bunu todur yapsa keserdik herhalde. :)

    ama tudor'un geliştirmesi gereken ve hatasının olduğu en önemli konu oyuncu ilişkileri. 1 senede bu kadar oyuncuyla sıkıntı yaşaması gerçekten enteresan. eğer bunu düzeltemezse kariyerinde gördüğü en büyük takım biz oluruz. yok bunun üzerine çalışır ve düzeltirse iyi bir hoca olacağını düşünüyorum.

    kal sağlıcakla hocam. senin sayende ben de futbol cahili oldum ama olsun. gerçi tff başkanının tüpçü olduğu ülkede futbol cahili olmak çok da sıkıntı değil. :)
  • 5927
    2017-2018 sezonunda ilk mağlubiyetini 29 ekim 2017 tarihinde almıştır. yani entry tarihiyle aynı günde. peki bu ilk mağlubiyetten sonra ne oldu ? taraftarlar fatih terim sesleriyle inletti ortalığı. teknik direktör için olabilecek en kötü durumlardan bir tanesi. peki kime kaybetti? deplasmanda trabzonspor'a. 2018 yılında aynı deplasmandan 4 yiyerek döndük fakat aynı etki olmadı. olmaması doğru olan fakat anlatmak istediğim taraftarlar tarafından gereksiz şekilde hakkı yeniyor.

    2017-2018 sezonunda başlayan takım ile 2018-2019 sezonuna başlayan takıma bakacak olursak da net olarak 2018-2019 sezonu takımının daha önde olduğunu görürüz. tudor'un sisteminin en sıkıntılı kısmı sol bekti. geçen sene nagatomo veya asamoah'la başlasaydık durumlar daha farklı olurdu.

    yani demek istiyorum ki, kendisi takımın başındayken bi sistemi olan, hücuma çıkışları iyi, ileride pres yapan ,iyi top oynamaya çalışan bir takımdık. tudor'un stres kaldıramaması ve oyuncu yönetememesi ve taraftarın arkasını dönmesi başarısız olmasını sağladı. özellikle her maç tribünden başka bir teknik direktör ismi söylenmesi oyuncu grubu tarafından da saygının düşmesine sebep oldu. kesinlikle fatih terim'den iyi hoca demiyorum fakat net şekilde hakkı yenen hoca. 28 ekim 2017 entrylerine bakarsak şu anda nasıl bir algıya kurban gittiğini anlamış oluruz.
  • 5981
    tudor gelmeden önce takımda oynayacak oyuncu yoktu ve bütün takımın değişmesi gerekiyordu. bunda buradaki herkes hem fikirdir. asıl anlamadığım nasıl leş gibi kadro kurdu. aldırdığı hiç bir oyuncu daha az ücrete gitmedi. aldırdığı n'diaye, gomis ve rodrigues yaklaşık 32 milyon euro'ya satıldı. gomis türkiye'de en çok gol atan yabancı rekorunu kırdı. asamoah az daha bedavaya yakın bir fiyata geliyordu. mariano, fernando, feghouli gibi oyuncular çok cazip fiyatlara geldi. şuan bile aldığımız fiyatlara rahat satarız. ayrıca kondisyoner demek, maçları hiç izlememek demek.

    mariano'yu açık gibi oynatarak, maicon ile aralarına n'diaye'yi sokarak, hem ileride pas yapmamızı hem de maicon ile mariano'nun ağır olmalarını bertaraf ediyordu. fernando'yu defansın ortasına atarak, hücumda 3-4-2-1 oynatarak, tolga'yı sürekli ceza sahasına sokarak sürekli pozisyonlara giriyorduk.

    ilk mağlubiyetinden sonra adamı istifaya davet etmeseydik, bu kadar sabırsız olmasaydık daha da başarılı olabilirdi. onun döneminde kaybettiğimiz deplasman maçlarını 2018-2019 sezonunda da kaybettik.

    gitmesi iyi mi oldu kötü mü oldu bilmiyorum. kendisini zaten fatih hoca ile de kıyaslamıyorum. fatih hoca 2018-2019 sezonunda çok hata yapmasına rağmen, sağ olduğu sürece başımızda kalmasını isteyen birisiyim zaten. ama tudor hakkında da bu kadar kötü konuşmak çok garibime gitti.

    dünyaca ünlü hocaların burada niye başarısız olduğunun bir göstergesi aslında. ülkecek futboldan zevk almıyoruz, anlamıyoruz da. sadece tuttuğumuz takım galip gelsin istiyoruz.
  • 6457
    2016-2017 sezonunun yarısında gelmiş ve henüz 2017-2018 sezonunun başında ağustos ayında galatasaray taraftarı tarafından istifaya davet edilmiş teknik direktör. sezon başlayıp iyi sonuçlar gelince bunlar unutulmuş fakat yine ilk kötü sonuçta istifa diye çağırıda bulunuldu. bu istifa diye bağırıp, fatih terim diyenler, o zaman için takımın düzenini ahengini, hocasının, oyuncusunun konsantrasyonunu bozanlar şuan aynı şeyi fatih terim üzerinden yapmaya çalışıyorlar. istifa diye bağırılan hocaya oyuncusu da saygı göstermez. zaten tudor'un kaybetme sebebi de bu oldu.

    2017 yılında yazmışım, tekrar yazıyorum. aziz yıldırım'ın başkanlık kariyerinde öğrendiği en doğru şey, sezon bitmeden hocasını göndermenin takıma sadece zarar verdiği gerçeği. nedense türkiyedeki seyirci bir türlü bunu öğrenemedi.

    zamanında tudor'a gösterilmesi gereken sabır, bütün hocalara gösterilmeli. özellikle şu dönemde daha da gösterilmeli. buraya kadar okuyan kişiler, ya hacı daha ne kadar sabır göstereceğiz kaç yıl oldu diye söyleyebilirler fakat bu sene durum diğerlerinden farklı. 2017-2018 sezonu bittikten sonraki 3 dönemle 2021-2022 sezonu bir değil. bu sezon takım geçtiğimiz yılların aksine geleceğin takımını kurmak için para harcadı. geçtiğimiz 4 yılda yapılamayan veya yapılmayan doğrular bu sezon yapılmaya başladı. bu sistemde sabır demek, kaybeder gibi görünürken de kazanmak demek. zaten türkiye ligi şampiyonluğu çok büyük bir kazanım değil. bunu sürekli hale getirmek bir kazanım.

    fatih terim'i yermek için tudor'u şimdi övenler, zamanında tudor'un ayağını kaydırmak için fatih terim diye bağırıyordu. sabır diyenler, takıma sabır isteyenler yine aynı şekilde sabır istiyor.
  • 6529
    kendisinin ve sevenlerinin yatıp kalkıp fatih terim'e dua etmesi gereken eski teknik direktörümüz.

    öncelikle şunu söyleyeyim, gitme sebebi fatih terim'in boşta olması değildi. taraftar fatih terim ile alakalı tezahürat yapıyordu fakat basında ya da yönetimde böyle bir görüşme yoktu. fakat maicon olmak üzere bütün futbolcularla bağı kopmuş ve takım için oynamaktan imtina ediyordu. yani öncelikle şu konuda anlaşmamız lazım, fatih terim boşta olsa da olmasa da tudor'un galatasaray kariyeri bitmişti. belki tudor geç öğrenmişti fakat kariyerinin bittiği ortadaydı.

    peki niye fatih terim'e dua etmesi gerekiyor? eğer o sene fatih terim takımı şampiyon yapamasa ki, hiç bir derbi kazanamamış, kazanmayı geçtim fark yemediği derbi maç olmamış bir takımın en önemli orta sahası satıldıktan sonra şampiyon olması gerçekten kolay değildi, şuan o takımın yarattığı tahribattan tudor sorumlu olacaktı.

    peki şuan ne oldu? kurduğu takım şampiyon olduğu için tudor iyi takım kurmuş, kurduğu takım ligde başarılı olunca takımı bıraktığı halin önemi olmamış oldu. yani aslında başarısızlığı üstü örtülmüş oldu. mesela niye kimse riekerink hoca için aynısı demiyor. çünkü bıraktığı takımda bir ilerleme olmadı.

    yani demem o ki, kendisin övenler istemeden fatih terim'i övdükleri fark edip ona göre yazmaları gerekmektedir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın