• 26
    (bkz: #3146885)
    yazdıklarına katılmıyorum. özellikle ben bu sezon için 2010-2011 sezonunu arattığını yazıyorum. 2010-2011 sezonu içinde aynısını düşünüyordum. 3 temmuz soruşturması olmasa o zamanda abartığımız söylenecekti. bu sezon şike ve teşvik var. bunu söylememin nedeni 2 yıl başarısız olmamız değil. şike, al sana şu kadar para bana maçı sat diye yapılmıyor. artık çok profesonel olmuşlar. bu konuyu açmayacağım. oyuncular hata yapabilir, hakemlerde. ama yaptıkları hata değil. anlıyorsun yaptıklarını. bu paranoya değil. ülkede ki insan kalitesi ortada, yozlaşma ortada. sen ve ben var. doğru ve yanlış yok. çıkarlar var. fair play yok, nefret var. yani kısaca şike var, hatır sikesi var, sponsorluk var, reklam var, prim var.
  • 28
    (bkz: galatasaray sözlük/#3216560)

    şu entrysinin doğruluğuna hayran olduğum yazar.

    gerçekten fatih terim'i çok seviyor ve efsane görüyorum, benim gözümde efsane olarak da kalacaktır ama hakkında eleştiri yazısı girerken illa ki bu notu düşmek zorunda kalıyorum. ve bunun adı faşizm.

    fatih terim hakkında bunu yazmadığınızda efsanemize nasıl böyle dersin, galatasaraya ihanet ediyorsunuz, hainsiniz, galatasarayın kötülüğünü istiyorsunuz diye mesaj alıyoruz.

    yahu, hoca formsuz ve kötü. hoca sürekli bahanelere sığınıp öz eleştiri yapmıyor. biliyorum yönetim (mustafa cengiz) kötü ve yanlış transfer yaptı, takımın hakkını savunamadı. biliyorum, hakemler kötü ve art niyetli. biliyorum, oyuncu grubumuz da gerçekten de kalitesiz.

    ama hoca da hiçbir ekstra katmıyor, hiçbir dokunuş yapamıyor. e bu sorunların hepsinin biz de farkındayız, biz de biliyoruz yolunda gitmeyen şeylerin olduğunu ama hocanın bizden farkı, bu sorunların farkında olarak çözümler getirmek. bunu önceden çok iyi yapabildiği için efsane oldu zaten. şimdi yapamıyor, yapabilmekten çok uzak ve sıradan bir teknik direktör gibi davranıyor artık.

    ama bunu dediğimizde terim düşmanı oluyoruz :) konudan çok koptuk. yazar bence aşırı önemli bir noktaya değindi. bu sadece sözlükte değil, sosyal medyada, televizyon kanallarında da var. bence oyuncu kalitesi/formundan da, hocanın formundan da çok daha ciddi bir mesele bu. galatasaray eleştirel kimliğini kaybetti artık.
  • 30
    (bkz: galatasaray sözlük/#3216560)

    yani yazmayacaktım ama nickini ve entrysini görünce yazasım geldi. ilk paragrafta bahsettiği "st. johnstone'u yenebilmek için üç sene gerektiği fikri"ne kim sahip merak ediyorum. hocanın kendisi zaten böyle bir şey söylemedi de, sözlükte hocaya inananlar arasında herhangi biri de gördüğüm kadarıyla böyle bir fikir beyan etmedi. tabii "ben bu yönde bir fikir görmedim zaten, farz-ı misal söylüyorum" diyorsa bilemeyeceğim. ancak sözlükte maalesef fatih hoca'ya güvenen insanların fikirlerinin bağlamından koparılıp içeriğinin değiştirilip değersizleştirilmeye çalışıldığını görüyorum ve yazarın bu entrysi de istemli yahut istemsiz o amaca hizmet etmiş bence.

    yazısının diğer paragrafında sözlükteki durumu tanımlamak için kullandığı "mahalle baskısı", hatta yazısının sonunda kullandığı "faşizm" kavramlarını kullanması da bana tuhaf geldi. takımın kazanamadığı ya da kötü oynayıp kazandığı istisnasız her maçtan sonra fatih terim başlığı dolup taşıyor ve hocaya denmeyen kalmıyor zaten. daha dünkü 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçı'ndan sonra burada hocaya "bidon" dendi. zaten kötü geçen her maçtan sonra "takımı sabote ediyor" iftirası atılıyor (sabote etme kelimesini iftira sınıfına almayan arkadaşlara naçizane tavsiyem kelimenin anlamına bakmaları). hocaya damadı aracılığıyla komisyonlu transfer yaptırdığı iftirası atılması üzerinden daha 1 ay bile geçmedi. o iftirayı atan şahsın sadece entry'si silindi mesela, şahıs hiç ceza almadı. yahu sırf hocanın ve arda'nın aleyhine bir haber diye nevzat dindar'ın kaynaksız zamlı sözleşme haberinin bile doğruymuş gibi sürekli söylendiği bir sözlükteyiz (bkz: #3212168). bakın nevzat dindar diyorum, hani şu hiçbir haberine inanılmayan nevzat dindar.

    hocayı geçtim hocaya güven duygusu besleyenlere de durmaksızın aptal muamelesi yapılıyor. hocanın takımda kalmasının takım için daha iyi olacağını düşünen yazarlar malum parti seçmenine bile benzetiliyor, hatta bu benzetme ile neredeyse her gün karşılaşıyoruz.

    hal böyleyken bahsettiği "mahalle baskısı" ve "faşizm" kavramlarının yaşadığımız durumu açıklayan doğru kelimeler olduğunu düşünmüyorum. bazı arkadaşların hocayı eleştirmeden önce "canımız, ciğerimiz, efsanemiz" gibi kalıplar kullandığı apaçık görülüyor, bazı arkadaşlar bu kalıpları ofsaytlenmekten ve/veya yaftalanmaktan kaçmak için kullanıyor da olabilir ancak bunun adını mahalle baskısı ve faşizm koymak bana tuhaf geliyor. ha eğer ki faşizm ve mahalle baskısı doğru kelimelerse aynısı ters yönde de geçerli. hoca hakkında olumlu konuşan insanlar da rahatça ofsaytlenip yaftalanıyorlar, yaftalanmamak için olumlu birçok entrylerini törpülüyorlar. kısacası ortada bir faşizm varsa iki yönlü bir faşizm var. kendisi tanık olduğu ve/veya maruz kaldığı bazı yaftalamalardan ne kadar rahatsızsa aynı şekilde başka yazarlar da tanık oldukları ve/veya maruz kaldıkları başka yaftalamalardan rahatsızlar.

    tabii bence iki yönlü de yaftalama olmamalı, insanlar birbirlerine ve camiamızın üyelerine karşı daha saygılı olmalı.

    son olarak şunu belirtmek isterim ki yazarın st. johnstone maçı özelindeki görüşlerine çoğunlukla katılıyorum. ancak bir mahalle baskısı ve faşizm ortamından bahsedeceksek o ortamdan çok daha ciddi ölçüde mağduriyet yaşayan tarafın hocaya güvenen insanlar olduğunu söylemek durumundayım. o yüzden de yukarıdaki entrysinin gerçekleri yansıtmak konusunda oldukça başarısız olduğu düşüncesindeyim.
  • 33
    metin oktay’dan, hagi’den bir de rapidden haz etmeyen yazar. fatih terim’dem haz etmesini beklemek biraz komik olurdu. *

    ayrıca bahsettiği canımız ciğerimiz efsanemiz kalıbı mahalle baskısından kaynaklı değil, xxx partili değilim ama kalıbı gibi tamamen bakın aslında ben çok objektifim mesajı vermek için kullanılıyor. twitterda siyasi troller olsun futbol trolleri olsun çok fazla kullanır. buradan mahalle baskısı devşirmek de ne bileyim…
  • 34
    uzun zamandir dikkatimi ceken bir yazar. sozlugun buyuk kismindan farki var, analitik dusunuyor. sozlukte bir grup gelenekselci yazar varken bir kisim ani yukselen herkese tepki yazar var. genelde yazar profili bu iki uclarda birikiyor. bence bu arkadasimiz rasyonel ve analitik dusunen biri. sozluk icin degerli oldugunu dusunuyorum cunku belirli fikirlere ölümüne bagli degil. bir cok begendigim entryi okuduktan sonra, altta bu ismi goruyorum. kendisini farkettiriyor. basit ve gercekci dusunuyor. ne kadarina oy verdim bilmiyorum ama sene sonunda istatistiklerde favori ilk 3 yazarimdan biri olacagini dusunuyorum.

    tanimla bitireyim. benim gibi de dusunse, benden farkli da dusunse dusuncelerini ifade ediş tarzini oldukca begendigim yazar.
  • 39
    (bkz: #3216095)
    (bkz: #3216560)

    yukarıdaki ilk girdide fatih terim'i ölümüne savunmanın yanlış olduğunu belirtmiş ki doğrudur. ben de bu sezon oynanan 3 eleme maçında da sahadaki oyundan memnun değilim ama fatih terim'i eleştirmek biraz adap ister. bu kulübün en büyük 3 efsanesinden birine mesnetsiz ifadeler kullanılırsa sahadaki oyundan memnun olmayan kişiler bile savunmaya geçebilir. zaten sözlükte yazılan eleştiri altında yazılan şeylerin birçoğu ya hakaret ya da hocaya saygı duyanlara laf sokma şeklinde. o yüzden karşılıklı atışmalar oluyor. bunu tek taraflı olarak yorumlarsam ben de tam tersini örneklerle sunabilirim.

    ikinci nokta ise igor tudor seneye 7 galibiyet 1 beraberlik ile başlayınca bu sezonu erken açmasına bağlanmadı. bu 7 galibiyet 1 beraberlikten takım serbest düşüşe geçip, derbilerde perişan olup, üst üste puan kaybı yaşayınca sezonu erken açmasına bağlandı. ilk iki ayda bu performansı verip sonraki iki aydaki 8 maçta 4 mağlubiyet 1 beraberlik alırsan bağlanabilir. ikisi bambaşka şeyler bana göre.

    ikinci girdiye gelince ortada bir saygısızlık varsa iki taraflı var. hocaya saygı duyanların ne biatçılığı, ne geri kafalılığı, ne aptallığı, ne galatasaray taraftarı olmadığı kaldı ki galatasaraylı olmanın ön koşul olduğu sözlükte hocaya saygı duyanlara farih terim taraftarı, terimci gibi etiketler yapıştırılıyor. keseri kendine göre yontmak en kolayıdır bunu unutmayalım. daha geçen gün terim'e inananlara bir yaftalama yapıldı ki zaten sık sık yapılıyor girdiyi ihbar etmeme rağmen babalar gibi duruyor.

    kısacası her zamanki gibi kutuplaşmanın hangi tarafından baktığına göre yazılan girdilerle yine kutuplaşmanın aynı tarafında olanlar tarafından yukarıya çıkarılmış başlık. normalde nick altı girmeyi sevmiyorum ama madem konuşuldu bu kadar ben de yazayım dedim.
  • 40
    (bkz: fatih terim/#3216095)

    (bkz: galatasaray sözlük/#3216560)

    insanlar burada fatih terim'i, burak elmas'ı, fernando muslera'yı, marcao'yu, scott piri'yi eleştirdikten sonra "başka takım taraftarlı" ve "fatih terim/burak elmas/fernando muslera/vesaire düşmanı" olarak gerek nickaltlarında, gerekse diğer başlıklarda abuk subuk iğneleyici laflara maruz kaldığı için "mahalle baskısının tipik bir emaresi" yazmış ve son derece doğru bir tespitte bulunmuş bir yazar.

    günaşırı sözlük için sitemde bulunurken "galatasaraylı olmayan yazarların tespit edilip şutlanmalarını" isteyen entryler de yok mu? buna karşı değilim, elbette buraya üye olurken en büyük kural galatasaraylı olmaktı. ancak bilin bakalım bu galatasaraylı olmamak sıfatı bugünlerde kimlere karşı yapılıyor? ben cevap vereyim, mahalle baskısından hallice tepki görenlere.

    sanki bütün gün başlıklarda neler yazılıyor takip etmiyor, görmüyor, okumuyoruz. bilmesek inanırız anasını satayım.

    verilmiş sadakamız varmış valla. siz demek ki benimle maç seyretseniz hem psv, hem de st. johnstone maçlarında teknik ekip+futbolculara olan kızgınlığımdan ötürü beni neler neler yaparmışsınız.

    şansa yaşıyoruz vallahi.
  • 41
    geçen hafta sözlükte en çok beğeni toplamış, en takdire şayan entry'ler (2 ağustos 2021 pazartesi - 8 ağustos 2021 pazar) listesinde -ki geçen haftanın 10 numara entryleri oluyor o liste- gurrpegi'nin transfer haberi ile 3 de 3 yapmayı kaçırmış olan yazar.

    dolayısı ile 4 de 3 yapmış tebrik ediyorum. 3 entryden 2 sine 10 verdim diğerine katılmadım ama ofsayt da vermedim gayet güzel ifade etmiş düşüncelerini.
  • 45
    (bkz: #3259693)

    ali palabıyık için gayet ortalama maç yönettiğini söyleyen yazar arkadaşımız. kendisinin atladığı bişey var ki ali palabıyık denen hakem bozuntusu gayet galatasarayın kontrolünde giden maçın momentumunu rizeye çevirmiştir.

    (bkz: 3 ekim 2021 çaykur rizespor galatasaray maçı)

    kendimizi ezmeyi bırakalım, biz kötü oynayabiliriz. bu kalem denen karaktersizin bizi baltalaması anlamına gelmez.
  • 48
    (bkz: #3282442)

    hakkımda ajitasyon vurgulu bir girdi yazmış olan yazarımız. sağ olsun ayrı ayrı yazıp incelemiş ve kendi düşüncelerini yazmış. işte sıkıntı da bu aslında ortaya hiç veri koymamış.

    1) ne oynadığımızı hali hazırda bilmediğinden bahsetmiş. youtube'u açıp ılgaz çınar, emre özcan, mustafa demirtaş, bülent kalafat ve sinan yılmaz'ın aşağı yukarı her maç sonu yaptığı analiz yayınlarını izleyerek bir fikir elde edebilir diye düşünüyorum. ne oynadığımız, nelerin eksik olduğu ve geçen süreçte neleri geliştirdiğimiz çok açıkken buna yanıt vermek zorunda kalmak bile gülünç.

    2) hali hazırda hakkımızın yendiğini ve hocanın ayrılması ile bir şeyin değişmeyeceğinden bahsetmiş. işte bu teslim olmaktır. bu psikolojiye girdiysek eyvallah. ezeli rakibimiz ebedi dostumuz ile aynı psikolojiye girdik demektir. geçmiş olsun cümlemize. ben teslim olmadım. teslim olmaya bir kişi daha var bildiğim ve ben onu takip etmeyi seçiyorum.

    3) hocanın tercihleri gayet eleştirilebilir. ben de sıkça eleştiri getiriyorum zaten. asıl sıkıntı, hocanın bir kararında gerekçesi çok açık ve netken "evlatçılık" gibi kestirip atma ve arkası bomboş sözler ile saldırılması. bu yazar arkadaşımız sıkça mostafa'nın oynaması gerektiğinden bahsetmiş mesela. ama mostafa'nın neden oynaması gerektiğine dair içini doldurur bir girdisini göremedim. mostafa gol atar diyor da mostafa'nın oynaması kerem'in oyundan düşmesi manasına geliyor zira mostafa, halil gibi boşluk yaratamıyor. bu tip nüansları kaçırdığını düşünüyorum.

    4) hoca gelmeden önce beşiktaş'a karşı üst üste 5 maçtır, fener karşı üst üste 6 maçtır ve trabzona karşı üst üste 3 maçtır galip gelemiyorduk. 3. döneminden önce de benzer bir senaryo vardı zaten. bir başka eklenecek kısım ise 2021-2022 sezonu özelindeki derbi karnesi olmalı. tecrübesiz ve fm diliyle curreny ability'si ile potential ability'si arasındaki makas oldukça açık bir kadromuz var. bu oyuncular rakiplerimizdek oyuncular kadar iyi değiller henüz. burada vurgulanması gereken kısım henüz kısmı.

    5) hoca gelmeden önce de bu sıkıntı devam ediyordu. değişen mantalite ile avrupa ligi grubunda* lideriz. bunu teknik taktik bilmeyen takımı çalıştırmayan bir hoca beceremez.

    6) hocaya saldıranların bir çoğu neden saldırdığını bile bilmiyorken girdimdeki en haklı argümanın bu olduğunu düşünüyorum. xg sayısında liderken xg'nin gereksizliği anlatıldı burada. hocaya olan bu öfkenin geçerli bir nedeni yok.

    7) umutsuz ve mutsuz olunacak bir şey yok. takım ışık veriyor. daha önce dediğim gibi ca ile pa makası çok açık ama kapanıyor. hani oyuncularda bir ilerleme olmasa yerden göğe kadar haklısın ama oyuncuların her biri üstüne koya koya ilerliyor. bir kaç derbi mağlubiyeti yada kaçan bir şampiyonluk için bu gelişime çelme takılmaz.

    8) doğru bizim "iyi" bir oyunumuz yok, bizim "gelişen" bir oyunumuz var. oyuncular potansiyellerine ulaştıkça iyileşecek bir oyunumuz var. oyuncular aynı dili konuşmaya başladıkça üstüne koyacak bir oyunumuz var. daha önce dedim yine diyorum: şu noktada hoca değişikliği sadece şu ana kadar inşa ettiklerimizin yıkılması anlamına gelir. fatih terim ile yazın yolları ayırıp okan buruk ile bu yola girilseydi de aynı şeyi söylerdim. hoca'nın artısı saha dışında.

    hocaya sallamak trend olduğu için etkileşimin hoşuna gittiğini düşünüyorum. bu kadar desteksiz argümanlar ile fatih terim'den haz etmemek anlaşılır bir şey değil.
  • 49
    --- alıntı ---

    umarım bir an önce lazio'ya gidecek olan sol bek, ön libero, sağ açık, vs. zira kendisi maç içinde her yere koşuyor aynı hagi gibi. arada birazcık yetenek farkı var sadece, o da olur.

    galatasaray'dan uzak, şu fatih terim'i dahi alt edememiş sarri'ye yakın olsun. ömer bayram şu kötü haliyle her türlü bundan iyidir.

    --- alıntı ---

    haftada en az bir maç izleyip futbola nasıl bu kadar uzak kaldığını merak ettiğim yazar. mesela ben de george clooney'nin oyunculuğunu çok tutmam ama kalkıp erkan petekkaya ondan daha iyi demem yani... ayrıca terim konusunda kendisi kadar takıntılı bir adam görmedim ve kötü bir haberim var; yarın terim ölse bu kulübün en efsane üç isminden biri olarak futbol devam ettikçe anılacak ve güzel anılacak. sadece bizde de değil milan'da anılacak, fio'da anılacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın