• 213
    hocam,

    2015 mayisinin sonu. bir aksam vakti fener'in maci bitmemis. ardi ardina gol atiyor basaksehir'e. otobusun kapisindayiz. ulan taksim'e gitsek mi gitmesek mi derken bindik otobuse. 10 dakika sonra sampiyonluk haberi geldi. 4. yildiz geldi. o gun hayatimın en guzel gunlerden biriydi hocam. o gunun de butun bir senenin de mimari sendin. o yuzden seviyorum seni hocam. yanilmiyorsam 3 kupayi en son 20 kusur sene evvel kalli getirmis ben onu bilmem ama seninkine sahit oldum.

    sen ki bize bu guzellikleri yasatmisken biraz da otur dusun. 3 ayda neler yaptim, neler yapiyorum? neden bana olan sevgi, butun kredim 3 ayda yok oldu diye bir dusun. adaletli ol hocam, hakkaniyetli ol. formayi hak edene ver. caninin istedigine degil. sen beni, onu, bunu bos ver hocam. hepsinden, herkesten once galatasaray'a ihanet edersin, etme. vazgec umut sevdandan.

    hak edeni oynat, hak etmeyeni oynatma. seni takimda tutacak da yollayacak da olan tek guc taraftar hocam. onu bunu koruyacagina once galatasaray'i koru. galatasaray'i koru ki yerini koru. emre'ye. jose'ye, yasin'e, sinan'a forma icin varini yogunu koyanlara gozunu kapatma hocam. yazdiklarimi yaptigin takdirde bu taraft tekrar seni bagrina basacak ondan da onemlisi yeni zaferler yeni sampiyonluklar gelecektir seninle beraber.
  • 160
    canım hocam, güzel insan hamza hoca;
    sabahtan beri aklım fikrim 24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçında.öyle çok fazla ekstrem zevkleri olan bir insan değilim.galatasaray maçını şöyle ayaklarımı uzatıp huzuriçinde izlemek benim için yegane zevklerimden biri.
    10 yıldır evliyim.bunu neden yazdığımı şimdi daha iyi anlayacaksın hocam.sen de biliyorsun ki hocam bunca zaman içerisinde evde ayaklarını uzatıp maç seyretmek bazen zor oluyor.ne bileyim eşinin bir tanıdığının düğünü olur bilmem kimin doğumgünü olur kayınvalide gelir o olur bu olur bazen maç kaçırırsın.tüm hafta beklersin maçı son dakikada bir şey çıkar üzülürsün.bazen evde olsan bile maçı izleyemezsin çocuk hasta olur bir terslik olur neyse işte.
    hocam şimdi şu an benim için bir maçı izlemek için tüm uygun şartlar oluştu.şöyleki, eşim işi gereği bir kongreye katıldı ve birkaç gün evde yok. oğlum babaannesinde kalmak istedi bu gece onu bıraktım.uzun süreli evli arkadaşlar benim şu an nasıl bir lüks yaşadığımı daha iyi bilirler anlarlar.sabahtan bu ayrıcalıkları da düşünerek akşamı maç saatini beklemeye başladım.market alışverişini maça uygun olarak yaptım. biralarım çerezlerim hazır. koltuğumu tam olarak tv nin karşısına tam istediğim gibi çektim.yemeği kendime göre yaptım yedim. her yönden her anlamda maça hazırım. kuruldum tv nin karşısına ve bastım kumandadan 77 ye.
    veeeee kadroyu gördüm. fark etmişsinizdir ki öyle küfürü seven kendini ifade ederken arada sırada küfürü meyleden biri değilim. e ama hocam bu nedir damına koyim ya.
    bu umut nedir hocam ya. nedir hocam. biram elimde kaldı. boş boş bakmaya başladım. sikicem ama bu şansımı dedim hayata küstüm. hiç kusura bakma hocam hiç anlamıyorsun bizleri. özellikle yapıyorsun gibi hissetmeye başladım. bir süre sonra izlemeyi bırakacağımızı ve dolayısıyla rahat rahat arkadaşlarını oynatabileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun hocam. hayatım boyunca hiç bir galatasaraylı futbolcunun kötü oynamasını istemedim ama bugün sırf senin bu anlamsız kadro tercihlerin yüzünden umut'un rezil oynamasını rezil olmasını tek bir olumlu hareketinin olmamasını istiyorum kendimden utanarak. net olarak bıktırdın hocam.
    sikicem birasını da maçına da ya.
  • 304
    sen hatalı olduğunu bile bile mahalle ağabeyliği yaparak bir çok yeteneksizi korudun, annesinden terlik yiyen küçük kardeşe, terliğe siper oldun. kaybetmenin sebeplerinden biri vakur anadolu insanı kültüründür.
    yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz. maalesef vurmadın hocam.üzülme bir müsübet sonuçta ne derse desinler yakışmıştın. galatasaray koreografilerine girmek kolay değil.yolun açık olsun.
    ne demişti kral '' galatasaray daha vefalı'' yok hocam öyle bir şey. halatı beraber çekenler yok halat benim bırakın diyenler var. gönderiliş şeklin bu geleneklere uymadi...

    bu 14 sene bekleyenler amma da hayırsızmış ,vizyonsuzmuş.
  • 287
    hamza,

    mektubuma sevgili hamza hocam diye başlamak isterdim ancak ne sevgimi, ne de teknik direktör olarak saygımı kazanamadın. geçen sene oynattığın korkak futbolu 4. yıldız gazı ile tolere eden bünyem, küçük planlarını, küçük takım hesaplarını, korkaklığını, adaletsizliğini, içten pazarlıklı halini kabul edemiyor. bunun için kalbin kırılırsa, senden özür dahi dilemeyeceğim, zira sadece gerçekleri söylüyorum.

    korkak derken yanlış anlama; şahsına yönelik en ufak bir iddiam yok. çok delikanlı ve mert bir adam olabilirsin, gördüğüm kadarıyla öylesin de. ama hoca olarak, korkak bir küçük takım hocasından bir tık fazlası değilsin. selçuk ve burak gibi papazları kesmekten, futbolu senden daha iyi bilen ve senden daha popüler adamların takıma katılmasından korkuyorsun. sahada karşına çıkan her rakipten korkuyorsun. şampiyonlar ligi maçında karşılaştığın köy takımında bile o kadar korktun ki muhtemelen devre arasındaki "temkinli oynayalım" konuşmaların yüzünden 5 atmamız gereken maçta takımı geriye yasladın. o kadar korkuyorsun ki öne geçtikten sonra hangi maç olursa olsun takımı geriye yaslıyorsun. bu galatasaray değil. bu mantık galatasaray'ı ileri götürmez hamza. bu küçük çaplı anadolu takımı taktiği. hocalık kalitesi olarak kesinlikle ait olduğun yere uygun davranıyorsun ama, hakkını yemeyeyim.

    küçük planların var hamza. taraftar gerizekalı değil. bilal'ini kadroya neden kattığını, ikili ilişkilerinde iyi olduğun sabri'ye zam yapmanın yegane nedeninin bu olduğunu, yerine adam ihtiyacım yok dedikten 2 ay sonra kendisinin stoper denayer tarafından kesilmesi akabinde 20 maç oynayamayacağını bildiğinden sikko maçların 90. dakikasında oyuna alarak sözleşme uzatma klozunu kullanacağını görebiliyoruz. umut bulut'un tamamen milli takım teknik direktörünün talimatı ile maç sayısının artması amacıyla sezon başında kanatta kullanıldığını, biat kültürün nedeniyle galatasaray'ın oyun yapısını bozarak umut'u oynatmak adına puan kaybettiğini sanma ki bilmiyoruz. taktiksel bir bilginin olmadığını senden daha iyi biliyoruz, sanıyor musun ki "değişik bir şey denedim" dediğinde "hmm" diyoruz? değişik bir şey deneyecek kadar taktik bilgin yok; farkındayız. artık ye mi yo ruz.

    adaletsiz davranıyorsun. adaletsizliğinin, hizipçiliğinin büyüklüğü o kadar fazla ki, takımın yarısı şapkadan tavşan değil, tavşandan şapka çıkarsa kadroda kesemeyeceği adamlar olduğunu biliyor. jose sezon başından beri hatasız oynarken astana maçı öncesi "bugün jose yerine bilal'i oynatacağım" diyorsun ama sen de biliyorsun ki o orta sahada 1 adam daha var. hani melo konusunda "kimse galatasaray'dan büyük değil" diyen hamza hamzaoğlu? demek ki selçuk o kadar büyük ki, sahada çömüp mangal yapsa oynayacak. jose ile bilal selçuk'a bir şey olmadığı sürece oynayamayacak. sinan gümüş diye bir çocuk var, burak sakatlanınca belki oynarım diye izin kullanmayıp kamp yapıyor. sen umut ile oynuyorsun sanki kadrondaki tek forvetin umutmuş, podolski kanatmış gibi düşünüyorsun. şimdi sinan gümüş de 70. dakikadan önce giremeyeceğini, evlatlığın emre çolak'ın değişiklik sırasında kendisinden önde olduğunu biliyor. kaldı ki, sinan iyi oynamayabilir ama kanatta umut'un forvette oynadığından daha kötü oynayamayacağı bir gerçek. onu yapabilecek tek adam, taraftar tepkisi olmasa sözleşmesini uzatacağın aydın'dı. ne var ki podolski'yi forvette, sinan gümüş'ü kanatta oynatırsan burak'ın kadroya dönemeyeceğini, böylece yaptığın açıklamalarda "biz" derken kastettiğin sen burak ve selçuk üçlüsü arasında bir dargınlık yaşanacağını ve zaten onlara teslim ettiğin florya'yı tamamen kaybedeceğini biliyorsun. hem adaletsiz, hem içten pazarlıklısın. maç sonunda çıkıp kariyerinin en iyi topunu oynamadığını hepimizin bildiği podolski'yi ismen eleştirmekte beis görmüyorsun ama, sezon başından beri kümülatif olarak podolski kadar gol atan burak ve umut hakkında ismen en ufak bir eleştiri yapmıyorsun, yapamıyorsun. tiksiniyorum.

    ya bize yalan söyledin, ya futbolcudan anlamıyorsun hamza. transfer döneminde futbolu ucundan bilen galatasaraylı bile sağ bek, stoper, kanat ve forvet lazım; melo kalmalı dedi.

    "sağ beke ihtiyacımız yok" dedin. yeterli gördüğün sabri'yi, stoper oynasın diye kiralanan denayer 45 dakikada kesti. öyle bir kesti ki yukarıda da bahsettiğim gibi klozunu kullanmak ve maç başı ücretini kazandırmak için 90'da orta sahaya alıyorsun. diğer sağ bek tarık 18'de yer bulamıyor.

    "forvette burak ve umut var, gerek yok" dedin. gol atamıyor adamlar. forvet nosyonu yok. onları oynatmak adına 4-2-3-1 in 3'ünü öyle bir diziyorsun ki aziz yıldırım dizse bu kadar kötü dizer.

    "melo gitmek istedi, kal demeyiz" diyorsun. bugün selçuk gitmek istese aynı şeyi diyecek misin? hayır. neden? çünkü içten pazarlıklısın.

    "gençlere yatırım" dedin. kiralık denayer dışında 21 yaşında, takımın en verimlisi jose bile ancak selçuk cezalı olursa kadroya giriyor. kanat adamlarımız yasin ve özünde kanat bile olmayan podolski. 30 yaşındalar. "sinan gümüş'ü geliştirmek için bruma'yı kiraladık" dedin, adamı 70. dakikadan önce oyuna almıyorsun. hem korktuğun, hem de içten pazarlıklı olduğun için alamadığını da iyi biliyoruz merak etme.

    zaten 4. yıldız sonrası yapılan saçma sapan işler ve açıklamaların sayesinde sinirden uyuyamadığım geceler nedeniyle olduğunu düşündüğün kadar olmayan kredini çoktan tükettin. artık sevmemek değil, tiksinmek ile nefret etmek arasındayım sana karşı. lütfen git. yapamıyorum de ve git. yapamıyorsun çünkü.
  • 61
    sevgili hocam,

    o kadar şanslısın ki... ve bir o kadar da şanssız.

    şansını kendin yakaladın; zor zamanında kollarından tuttun bu takımı, şöyle bir silkeledin ve prandellinin unutturduğu ne varsa hatırlattın.

    şimdi top sende, ipler senin elinde. şikeci kardeşler ne yaparsa yapsınlar, tüpçü babaları kendini yırtsın, galatasarayımızın içerideki ve dışarıdaki, ne kadar düşmanı varsa birleşsin ve üzerine oynasın, ellerinden geleni ardlarına koymasınlar. yandaş medya tek kalemde toplanıp üzerine kussun miğdelerindeki bütün iğrenç, haysiyetsiz ve taraflı yorumlarını.hiç farketmez hocam, hiç farketmez.çünkü top sende hocam. önündeki altı tane maçı kazanırsan, hepsi seve seve 'şampiyon galatasaray' diye inleyecek hocam.ve bunu başarmak, bugüne kadar yol aldığın mesafeden çok daha yakın.

    şanssız olduğun konuya gelirsek hocam; önümüzde, galatasaray için hiçbir sonucun hayırlı olmadığı bir seçim var hocam. eğer biz bu sene şampiyon olamazsak çok büyük ihtimalle, bütün oyun planını üzerine kurduğun sneijder'imizi satacaklar, vasat yabancılara bel bağlamak zorunda kalacaksın, takımı daha çok çalıştırmak istesen yeni çeriler kazan kaldıracak, üstelik bu sefer sırtlarını sıvazlayıp gazlarını alacak abdürrahim abileri de olmayak yanlarında.floryada yalnız kalacaksın çakallarla.basın yalan yazacak, şikeciler azacak, üzerine milyonlarca oyunlar dönecek ve en kötüsü en ufak başarısızlığında çok acı ama sana ilk biz taraftarlar sırtımızı döneceğiz. malesef hocam, biz hiçbir dış etkeni mazeret olarak kabul etmeyiz, biz başarı göremeyince haklı haksız dinlemeyiz, oyuna aldığını da çıkardığını da yuhlarız. hiç takmayız 'bu adam bu takıma ne yaptırmaya çalışıyor ve neden olmuyor' diye.biz sadece yaptıramadıklarınla ilgilenip 'çapsız' diye alay edip vizyonsuzlukla itham ederiz.

    bu sebeptendir ki hocam; şimdi şans elindeyken, taraftar çoğunluğu seninleyken, sneijder'ler yanındayken
    bu atın mahmuzlarını öyle bir tut ki, şu son düzlükte bu atı öyle bir şahlandır ki, cümle alem köpek gibi eğilsin önünde ve inlesin tüm kainat şampiyon galatasaray diye.

    allah yardımcın olsun.
  • 41
    çok sevdiğim içten hocam,

    anlıyorum. yapılan her güzel işte takımdaki her oyuncunun tuzu olsun istiyorsun ama artık bu taraftar galatasaraya kene gibi yapışmış, yattığı yerden para kazanan futbolculardan bıktı.

    ne güzel skoru yakalamışsın. e rakibin morali zaten yerlerde ilk golden beri. o saatten sonra neden yekta neden aydın? neden zaten hafta içi sürekli oynayan umut 90 dakika sahada. ya wesley, selçuk?

    canım hocam, güzel hocam. elbette sen benden 10 kere daha deneyimlisin ona zerre lafım yok ama bu kadar iyimser olma be güzel hocam. sen hakedene hakkını dağıtma, hak eden hakkını gelip senden alsın hocam. ama sırf çok koşuyor diye de umuta sabriye minnet duyma. biz de seviyoruz onları, faydalarını da görüyoruz ancak onlar koşuyorsa bu takımda onlara ekmek veriyor hele ki sabriye kaç yıldır.

    o yüzden hocam, galatasaraydan helal paralar kazanacak yeni çocuklara da şans ver. sinan'ı görmek istiyoruz 1 devre de olsa, sol bekte a2 den bir çocuk görmek istiyoruz ehemmüyeti çok olmayan maçlarda, iyi oynar kötü oynar. her türlü takıma gönderirsin "afferin senden olacak. çalışmaya devam" dersin.

    yine de biliyoruz,inanıyoruz ki sen şampiyon olacaksın hocam .

    şikecisine, şikeciyi destekleyenine, önünde köstek niyetine duranlara, içimizdeki irlandalılara karşı sen yine ayakta kalacaksın ve bu takımın tarihine adını altın harflerle yazdıracaksın.
  • 224
    selamun aleyküm hocam bundan 3 ay önce oynattığın futbol konusunda hoşnutsuzluklar olsa da gerek verdiğin demeçler, gerek gösterdiğin tevazu ile değişmez adamdın. 100 taraftarın 98'i koşulsuz 1 sene daha arkandaydı. gökyüzünü siktiğimin çocuğunun ardından çölde vaha gibiydin hocam. mesela ilk maçın akhisar maçında oynattığın futbol hala aklımda burak yılmaz'ı futbolcuya evriltmeye çalışan futbolun sadece tabela yapmak olmadığını anlatan ilk galatasaray hocası sen gibi gelmiştin o maç. iyi başlangıç ardından uzun galibiyet serileri ile baya iyi gittik takıma güven geldi. deplasmanda gelen beşiktaş' galibiyeti ile bir anda tüm hepsini puan olarak olmasa bile arkana aldın. sonra sonucun oyundan daha önemli olduğu mevsimler geldi oyun kötüleşti ama sahadaki oyun değil sonuç mevsimiydi. bir şekilde kazandın hem de arkanda iyi bir taraftar desteği yoktu hocam. beşiktaş maçında bile 50 bin kişinin doldurduğu statta görselllik vardı, kalabalık vardı maçı alacak kabiliyet yoktu. hakemi rakibi baskı altına almaya yönelik bir hareket yoktu. hepsini passolig sebebiyle evimden izledim senin bu boktan futbol senesinde yanında olmayı da çok istedim.

    yaptığın transferleri jem dışında anlayabiliyorum. bilal bu lig için önemli adam ve taraftardan çekinme aklındaki neyse kullan. sabri geçen sezon kötü sezon geçirmedi ve maaşını tl olarak verdin. yaz başında maaşı 1.6milyon euro iken şu anda maaşı 1.35 milyon euro seviyelerine kadar geldi. sağolsun baştakiler sayesinde sürekli değer kaybeden türk parası göze alındığında oldukça iyi karardı. lionel carole ve jose rodriguez'i iyi seçip bulmuşsunuz o maliyetlere iyi transferler. podolski'nin de euro 2016 hayali ve klası yeter. grosskreutz dursun ve ekibinin müthiş yetenekleriyle 6 ay yok belki ama o da fiyat performans açısından kağıt üstünde iyi transfer.

    zaten hocam sorun aldıklarında değildi. biz 6 sezon canaydın 3.5 sezon adnan polat gördük yakın tarihte. en büyük rakibimiz aynı gün edu, lugano, kezman ve deivid ile imzalarken biz şampiyonlar ligi oynayacağımız kadromuza inamoto transferi ile girdik. beşiktaş bile delgado, ricardinho almıştı o sezon. sosyal medya falan biraz şartlar değişti belki ama asla aç gözlü doyumsuz falan değiliz. futbolun transferden ibaret olmadığını da biliriz. sosyal medya yöneticilerinin söylediği gibi futbolu fm'den ibaret sanmıyoruz. sorun hocam taraftarı aptal yerine koymanızdı, uygun şartlara sahip ama almayı bile düşünmediklerinde ve kameralar önünde satmadıklarındaydı. maxi perreira'yı almayı düşünmedin pahalı dedin geçtin. mbia bonservissizdi ve senin şartlarında melo'yu yollamayı düşünüyorsan mbia'dan uygun bir adam yoktu trabzon'a kaptırdın. şunu çok iyi biliyorum forvet ve stoper istedin. ikiside alınmadı, çıkıp televizyonlara tek bir isyan bile etmedin dursun'a ve yönetime. sen onları satmadın belki ama hocam onlar seni ilk kelle istendiğinde satacaklar. takım içi denge deyip çok saçma açıklamalar yaptınız. başta cüneyt tanman ardından sen tanman görevi bıraktıktan sonra direk arkadan vurdu sen sessiz kaldın fazla iyi niyet fazla sükunet sağlıklı değildir hocam.

    bugün hocam tek bir maçla* bunların hepsini silemezsin 2015 yazı o kadar boktan ve yorucu bir yazdı ki kafa olarak seni çok sevenleri saygı duyanları bile üzdün. bugün hocam hepsinden farklı bir gün avrupa bizim için farklıdır, önemlidir. roberto mancini'yi hem giderken yaptığı klas hareketten daha çok avrupa'da semih kaya dışında tüm türk oyuncular sürünürken ayakta tutmasıyla hatırlıyorum. gökyüzünü siktiğimin oğlunuda 4 yediği dortmund maçının ardından bizim için lig önemli demesiyle silmiştim. güzel olan şu ki hafta sonunda başakşehir'den de 4 tane yemişti. avrupa bizim için farklıdır hocam. belki beşiktaş'lı için de farklıdır, fenerli için de farklıdır ancak bizim için onlardan daha farklıdır. bugün senin galatasaray kariyerini şekillendirmek için en önemli maçın. bugün atletico'dan öyle ya da böyle galibiyeti alırsın ivmeyi bulur burada kalırsın veya bugün atletico'ya yenilirsin ve o gereksiz koruduğun seni çok sevdiğini söyleyen yönetimden bile önce gidersin. bu maçtan alacağın puan veya puanlar ile direk bahar gelmeyecek seni son 16'ya atmayacak belki ama yavaş yavaş her şey rayına oturacak zaman geçtikçe bu kötü 2015 yazını unutturacak. bugün senin tekrar galatasaray hocalığı için doğum günün, bizim berbat geçen bir şampiyonlar ligi sezonun ardından düğün günümüz, onların da kabuslarının geldiği gün olsun allah yardımcın olsun.
  • 126
    geçen sene 1-0'a bağlanan maçları unuttuğunu farzediyorum, yoksa "burak varken, burak'tan daha iyi bir golcüye ihtiyaç yok!" demenin mantığını çözemedim. kaliteli bir forvet alınmasını sen mi istemiyorsun burak mı istemiyor? farzedelim gerçekten burak über bir forvet, gelen tüm hava toplarını kaleye zımbalıyor (!) peki bu adam sakatlandığında ne yapacağız? umut mu oynayacak?

    forvet arkasında sneijder, solda poldi, sağda yasin bir şekilde vururuz mu diyorsun? umut bulut mu rakip defansı çıkartmayacak yani?

    hoca napıyorsun sen? klasik bir anadolu takımında değilsin, akhisar gibi bir takımda hiç değilsin. türkiye'nin en büyük ve en başarılı spor kulübündesin ve kıçıkırık bir hazırlık maçı da yapsan, barcelona'ya karşı cl maçı bile oynasan kazanmaya oynayacaksın, üstün taraf olacaksın, karşındaki takımın dizleri titreyecek! ama sen napıyorsun? forvet hattın burak-umut... defansta dany.. melo gibi taş gibi önlibero'yu da kaybettin.. allah'tan kalecin hala muslera...

    hoca olmuyor yani. bak fener'e, adamlar stoch, sow ve nani varken gidip birde ileriye rvp'i aldı. neden aldı biliyor musun? hücumunda rvp gibi bir adam varken rakibin 2 stoperinin 3 adım ileri çıkması göt ister göt.

    neyse ya... şunu unutma; bu takımın şampiyon olamama, şampiyonluğu kaybetme gibi durumu kabul edilemez. galatasaray takımı ligde ise şampiyonluğun en büyük adayıdır, şampiyon olamıyorsa bedelini şampiyon yapamayan teknik heyet öder.
  • 316
    bir sekilde fm'de takimi senin gibi yonetmeye basladigimi farkettim hamza hoca. nasil oldu bilmiyorum ama galatasaray'i alip, bir bucuk sezon sonunda sneijder ve bruma'yi sattim, takima bursa'dan ozan tufan, dortmund'dan nuri ve bedavaya jem karacan'i aldim. sag bekte tarik oynuyor. alex telles'i ve melo'yu da satarsam beni yardimcin yaparsin sanirim. bu arada emre çolak ilk 11 oyuncum oldu, sinan gumus'u kiralik vermeyip kulubede curuttum. forvette burak ve umut var, aldigim yabanci oyunculari oyle bekletiyorum.

    allahim hocam ne yaptin sen bana?
  • 82
    çok değerli hocam,

    öncelikle yeni sözleşmen tekrar camiamız için hayırlı olsun. o sözleşmenin gereklerini yerine getireceğinden zerre şüphem yok. teknik-taktik konulardan bahsetmeyeceğim. nasip olursa yeni sezon başladığında zaten bol bol konuşacağız.

    şimdi hocam... bugün basında aydın yılmaz ile sözleşme yenileneceğine dair bazı ifadeler gördüm. iş işten geçmeden birkaç kelâm etmek istedim.

    burada sana aydın yılmaz'ı anlatmama gerek yok. eminim kişiliği, karakteri 10 numaradır fakat ne yazık ki futbolculuğu için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. umuyorum ki sen de en az bizler kadar durumun farkındasındır. bu nedenle o basında yer alan ifadelerin asla gerçekleşeceğini düşünmüyorum, düşünmekte istemiyorum. aman hocam! taraftar bu konuda çok hassas. sakın bir hata yapma, duygusal davranma. gerçi ortada duygusal davranılacak dahi bir durum söz konusu değil. demem odur ki artık bu konuların devamlı gündeme gelmesine izin verme. çık, açık açık söyle "şu futbolcularla artık devam etmek istemiyoruz." bitti. bu kadar. medya zaten yeterince abuk subuk transfer söylentileri üzerinden baskı oluşturuyor. bir gün rvp, falcao bir gün adem, aatif ile uyanıyoruz. daha yolun başındayken bizim de psikolojimiz bozuldu. bari gidecek futbolcular üzerinden sıkıntı yaşamayalım. çünkü bu işin özrü mözrü de olmaz.

    artık 3 senelik bir sözleşmeye imza attın, yeni bir sayfa açtın. günü kurtarma veya 4. yıldız muhabbeti de geride kaldı. emin ol, önünde geçen sezondan daha zor bir sezon seni bekliyor. bu süreçte en azından kendi adıma, elimden geldiğince destekte olacağım. o yüzden bizleri mahcup etme ve seni sevenleri sakın hayal kırıklığına uğratma hocam.

    saygılarımla...
  • 15
    sevgili hamzaoğlu,

    1) olcan adın sol bek değildir. gözünü seveyim artık dön şu hatandan. her maç sol taraf koridor olur mu bir takımda?*
    2) emre çolak. unuttun mu bu ismi? kanat oynayacak kapasitede bir isim. böylece sneijder'in yeri de zırt pırt değişmez.
    3) değişiklik hakkımız 3 oyuncu; her takımda olduğu gibi. ama birini son dakikalarda yapmak gibi bir zorunluluğumuz yok. ille de son dakikayı bekleme artık.
    4) özür dileme lütfen, yeter.
    5) artık macera arama zamanı değil, 10 hafta kaldı. şu takımı şampiyon yap, yaz kampında yeni şeyler denersin. ama şimdi değil. geldiğin ilk zaman gibi yaz 11 oyuncuyu tahtaya, bunlar bitirsinler ligi.

    saygılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın