resim
Gheorghe Hagi
Görev:Hissedar
Takım:FCV Farul
Yaş:60
Uyruk:Romanya
  • 2201
    yoneticilerinin bile bir butun olmadigi 2010-11 sezonunda savasan, ekip ruhu olan bir takim olusturamamis teknik direktorumuz. gitme hagi sakin birakma sonuna kadar savas demek istedigim galatasarayli. terim ilk geldiginde arkasinda ona sahip cikan bir yonetim var iken, boyle bir yonetim eksikliginin oldugu bu sezonda taraftarin hagi ye sonuna kadar destek olmasini dilerdim.
  • 2203
    hagiye istifa diyenler hagiye gitsin diyenler gaflet dalalet ve hatta hıyanet içerisindedirler... hagiyi sevmekle alakası yok bunun mantıkla alakası var; 3 yılda skibbe bülent uygun reijkard hagi bu kadar teknik direktör değiştirirsen başarı nasıl olacak, yönetim sık değişebilir futbolcular gidip gelebilir ama teknik direktör göndermek cahilliktir ahmaklıktır.
  • 2204
    son maçta ilk 11 başlattığı kadroda bir sorun yoktu, fakat aydın yılmaz?
    oynatma be hagi, tek bir koz bile verme seni harcamak isteyenlere.

    not: bu entry, teknik direktör gheorghe hagi hakkında girdiğim son entry'dir. seni basın toplantısında o halde gördüm ya hagi, artık seni eleştiremem ben. seni o hale koyan futbolcular da, seni kullanmaya çalışan yönetim de senin baş düşmanındır.
  • 2205
    sizin hayallerinizin bittiği yerde, bizim gerçeklerimizi başlatan kişidir.

    anlamadığım bir konu var. tribünden de, televizyondan da izliyorum maçları. rakiplerimiz kalemizde bir tane bile tehlike yaratamazken biz her maçta en az 3 net pozisyona, 15-20 de devamı net pozisyon olabilecek pozisyona giriyoruz. takım olarak savunmayı mükemmel organize edip hücumda sıçıyoruz. bunun sebebi gayet açık ki; yerli kalitesi diye bir şey yok, yabancılar kendi arasında uyumsuz, takıma sonradan katılanların bir kısmının yeteneği sınırlı. yıllardır "galatasaray takım savunmasını yapamıyor, uefa kupasını alan kadronun süreklileşen presini yapamıyor" diyenler neden takımın bu iki özelliği kazandığını göremiyor? eksik olan hücumdaki becerinin futbolcu kalitesi ile sağlanabileceğini, buna hagi'nin müdahale edemeyeceğini, arda turan, milan baros ve harry kewell gibi takımın en önemli üç hücum adamının aylarca sakat kaldığını ve henüz yan yana oynayamadıklarını neden anlamak istemiyoruz? yönetim istifa anladık ta, hagi neden istifa be ileri zekalı taraftar kardeşlerim? adam bu takımı kimse almazken aldı. bir boka benzer futbol oynatmaya çalıştı. adamın elindeki futbolcu kalitesi ortada ki fatih terim, hakan şükür gibi galatasaray aşığı insanlar bile bunlarla bu ligin yürümeyeceğini anlayıp görev kabul etmemişlerdir.şu kadroyu arsen wenger'e, guardiola'ya ver en fazla 3-5 puan yukarıda veya aşağıda olurlardı. sorun teknik veya taktik eksiklik değil, yerinde ve kaliteli transfer politikasının izlenmemesindedir. bunun yegane sorumlusuda adnan polat ve onun transfer komitesidir. hagi ile ilgili yorumlarımızı yaparken vefa denilen kavramı her zaman aklınıza getirin. çünkü vefa göstermeyi en çok o hakediyor. sizin en önemli değeriniz olan galatasaray futbol takımı o ve arkadaşları ile senin dahi hayal edemeyeceğin şeyler kazandı. aklına leeds maçında hakan şükür'e attığı pası getir, gerisine karışma.
  • 2207
    burada hagi'nin gitmesini isteyip, dalağını böbreğini verecek bir sürü insan var. zaten bu sevgilerinden ötürü gitsin istiyorlar. bende yavaş yavaş gitmesini istemekteyim ki takımın hali ortada. ha sadece kendisini değil toptan bütün herkesin değişmesi lazım. ama şu yorumlara bakıyorum resmen ayrımcılık yapılıyor. yahu buradaki insanlar tek suçlu hagi'mi diyor? yönetimden futbolcusuna, teknik direktöründen menajerine herkesin gitmesini istiyor. şimdi burada bi tek hagi suçlu hı hı diye naz yapan kız triplerine girmeyin.
  • 2208
    elindeki futbolcudan ne şekilde en yüksek verimi alabileceğini bilememesi, maçlardan önce rakibinin analizini iyi yapamaması, takıma taktiksel açıdan yeni bir kimlik kazandıramaması, maç içerisinde oyunu iyi okuyamaması, oyuncu değişikliklerini doğru ve zamanında ayarlayamaması, misimovic olayıyla tavan yapan "adam yönetimini" başarılı yapamaması, futbolcuların kaybolan özgüvenlerini yeniden sağlayamaması, futbolcularını sezonun en kritik maçına mental olarak hazırlayamaması gibi çok da önemli olmayan konular dışında iyi bir teknik direktördür. galatasaray'ı yeniden yapılandırabilecek, şahlandırabilecek bilgi, birikim ve tecrübeye sahiptir.
  • 2211
    --- alıntı ---

    bir serüven tanımı

    hiç bir zaman yenilmedi geceye
    sevincim de, inancım da.
    doğru diye bildiğim güzellikler,
    hiçbir gün kendinden uzak bir şeye değişmedi

    hiçbir gün yolda koymadı beni,
    güvencim ve direncim…
    düşerim sandılar, dönüp baktılar
    gülerek geçip gittim.

    evet, ben tek başımaydım
    onlarsa çok yalnızdılar!

    afşar timuçin

    --- alıntı ---
  • 2214
    sahaya mustafa sarp, ayhan, barış, x dörtlü orta sahasıyla bile çıksa "hagi istifa" demem, diyemem, demek istesem bile dilim dönmez.

    hagi'nin yaptığı açıklamalar çok doğru bence; galatasaray'a geldiğinde takım beter haldeydi evet doğru 2 günde ne yapabilir ki adam. ha 2 günde neler yapabilir, fenerbahçe maçına çıktı takım saldırıyor, "off hagi'ye bak be işte bu, i love you hagi vs" söylemleri vardı, 2 günde olacak iş değil arkadaşlar bu önce bu mantığı değiştirelim.

    bir teknik direktör 2 yıl dayan ya denemek budur. imparator fatih terim diyenlere gelelim, geldi fatih terim n'olacak? uefa kupasını mı alacağız hemen.

    biraz oturup düşünelim mantıklı olalım, daha önce harcadığımız gibi tarihimize damga vuran bir insana saygısızlık yapmayalım, zamanı gelirse hagi zaten istifa edecek kadar galatasaraylıdır.
  • 2216
    her şey bir yana, son zamanlarda ortaya çıkan ille de 4-3-3 oynatıyor, stancu'yu sol açık oynatıyor diyenlerin, g.antep kupa ve karabük lig maçlarını izlememiş olmaları yüksek ihtimal.
    yok eğer bu maçları izlediyse bu arkadaşlar, stancu'nun her iki maçın ikinci devrelerinde baros'un hemen arkasında oynadığını görürler, takımın 4-4-2'ye daha yakın bir dizilişle sahada olduğunu da görürlerdi.
    izlemedilerse yorum yapmalarının anlamı yok, izleyip de hala bunları söylüyorlarsa ne diyeceğimi bilemedim.
    aslında ne diyeceğimi biliyorum da, galatasaraylılara söyleyemiyorum işte bu sözleri.
  • 2218
    birisi "gün gelecek, galatasaray taraftarları onun hakkında fikir ayrılığına düşecek, ikiye bölünecek" dese inanmazdım hatta kıçımla gülerdim. hâlâ da inanamıyorum ve hatta gülüyorum... fakat içimi acıtan bir konu var: ben "hagi efsanesi"ne tanık olan şanslı nesildenim, zamanında ve yerinde "i love you hagi" diyen nesil... ve bu nesilin bir ferdi olarak, "hagi kafama taş atsa, kafamdaki şişliği anı fotoğrafı olarak albümüme koyarım" diyecek kadar da karşılıksızdır sevgim. ama ne yazık ki, hagi'yi ancak teknik direktör olarak tanıma şerefine erişebilen nesillerin "hagi istifa" diyebilmesi, kafama yiyebileceğim taştan daha çok acı vermektedir. ama bundan daha da acı olanı var ki o da, "hagi efsanesi"ne yetişen nesilin bile hagi'yi istifaya çağıracak kadar "rahat" olmasıdır. mesele hagi'nin istifa etmesinin gerektiği veya gerekmediği değil, bunu tartışmıyorum. ama mesele, "i love hagi" tribününün "hagi istifa" noktasına gelmesidir. işte bunu kabul edemiyorum... hagi, gitmesi gerekirse gider zaten ama kimsenin ağzına sakız olamaz, çünkü hagi herhangi biri değildir.

    diğer taraftan ben, "metin oktay efsanesi"ne yetişemeyen nesildenim. ama hakkında bildiklerim, ona saygı duymam ve onu "efsane" olarak kabullenmem için yeterlidir. onun efsanesine yetişen nesillerin söyledikleri/yazdıkları, benim için kayıtsız şartsız belgedir. ben de, benim nesilimin efsanesi için aynı duyarlılığı, benden önceki/sonraki nesillerden bekliyorum. ve bunun da "futbolcu hagi vs teknik direktör hagi" gibi saçma bir karşılaştırmayla ilgisi yoktur. hagi, sadece hagi'dir... sadece hagi olması da, adını anarken bile 2 kere düşünmek için yeterlidir.

    daha önce de söylenmiştir ama hagi, iyi niyetinin kurbanı olmuştur. galatasaray'ın mevcut yönetimi, hagi'nin "tartışılan" bir isim haline gelmesinin tek sorumlusudur. bu bile, bu yönetimin istifasını istemek için yeterli bir sebeptir. galatasaray efsanelerine bok atmak için yarışan "tarafsız spor basını", ileriki yıllarda, hagi'yi "başarısız teknik direktör" olarak anmaya ve hatırlatmaya devam edecektir ama hagi, bu taraftarın efsanesi olarak kalacak ve buna hiç kimse leke süremeyecek...
  • 2222
    öncelikle söylemeliyim ki, hagi benim için çok farklı bir adam, yani hiç teknik direktörlük yapmamış olsa bile, ben hala "illa hagi, bu adamı göndermeyelim" diyenlerin arasında yer alırdım. 96-00 dönemini izleyen her galatasaraylıdan da bunu beklerim. yakın arkadaşlarım bile bu konuda çok duygusal olduğumu söyleseler de, bu konuda yapabileceğim bir şey yok. kulübede onu görmek bana eşsiz bir mutluluk veriyor. ammavelakin size karşı onu bu duygusallıkla savunamam.

    hagi az buz bir teknik adam da değil kanımca. eksiklerinden bahsediliyor, doğrudur hagi'nin eksikleri olabilir. ammavelakin ben galatasaray teknik direktörü daha önce galatasaray'da görev aldıysa, galatasaray'da yaptıklarını kıstas alırım. hagi 2002-2010 arası gücüne göre en iyi oynayan kadroyu kuran teknik adamın ta kendisi. 03/04'ü hatırlayalım, olimpiyat stadında yaptığımız maçlar, kadronun hali ve beşiktaş maçından önce hiç kimse görevi üstlenemezken gelip elini taşın altına koyması zaten unutulmaz, onun üstüne o enkazdan yarattığı 04/05 kadrosu gerçekten kalitesi ölçeğinde inanılmaz top oynuyordu. o dönemi dikkatli düşündüğümüzde, ergun gursoy denilen -burada hakaret kullanmak istemiyorum- adam resmen kuyusunu kazdı hagi'nin. "kalbimizin hırsızısın" pankartı açanlar dövüldü kapalı tribünde ergun'un paralı askerleri tarafından. kulüp önünde hagi'ye destek vermek isteyen galatasaray taraftarı paralı askerlerce darp edildi. o dönem taraftar bunları yaşadıysa, hagi'nin yaşadığı baskıları hayal bile edemiyorum. bütün bunlara rağmen gökhan ünal'ın kayseri'deki kafası olmasa o dar kadroyla şampiyon yapacaktı takımı. ona rağmen güvenilmediğinde ertesi sezon - ki hagi'nin inanılmaz başarılı olacağını düşünüyordum (hala düşünüyorum) avrupa kupalarında- ne kadar üzüldüğümü hatırlıyorum.

    rijkaard konuşulurken ben hala hagi'yi istiyordum takımın başına. hatta burukluk olmuştu arena'ya onun yönetiminde girmek en büyük hayallerimdendi çünkü. rijkaard olduğu sürece her zaman kalması gerektiğini, eğer gönderilirse bunun takıma ihanet olacağını yazdım durdum, bana göre takımın başına o kalitede bir teknik adam getiriyorsan, sorunu en son orada aramalısın. inanıyorum ki rijkaard 2-3 sene içinde bu takımı tekrar ait olduğu yere ve kalıcı bir şekilde getirecekti; ammavelakin adnan polat nasıl vicdanı el verdiyse elimizden o hayali aldığında çok üzülmüştüm.

    sonra fatih terim'e teklif götürüldü, terim istemedi, aklıselim hiç bir adam istemezdi zaten bu takımı, hikmet karaman bile istememiş olabilir bence. ama hagi işte, adam senin gibi, benim gibi, galatasaray onun için bir tutku, o uefa kadrosu arasındaki en büyük galatasaraylı belki de. saha içindeki tavırlarını hatırlayın, erol ersoy'la yaşadığı olaydan sonra galatasaray'ın sahipsiz olmadığını hissettiğimiz oldu mu? babası öldüğünde, sakal bırakıp sahaya çıktığında hangimizin gözleri dolmadı? onu bırakın, daha futbolcuyken emre'ye yaptırdığı çalışmalar değilse emre'yi bugün karakterine rağmen hala türkiye'nin en iyi ortasahası yapan kimdi? neyse dağılıyorum, demem o ki, hagi çok büyük bir galatasaraylı olduğu kadar büyük de bir futbol adamı. rijkaard'a saygım sonsuz, dediğim gibi, 3-4 sene hiç başarısız takımın başında dursa yine sesim çıkmazdı; ammavelakin rijkaard'ı büyük yapıp hagi'ye "futbol bilmiyor" demek bana galatasaraylılığa ihanet gibi geliyor. futbol bilmeyen adam 96-01'de bu takımı avrupa'da 1 numara yapabilir miydi? tek başına yönetiyordu takımı sahada.

    buna futbolculuk dönemi başka, teknik direktörlük dönemi başka diye cevap vermek bana yavşaklığın daniskası gibi geliyor. bunu yapabilmeniz için 03/04 sezonunun sonunu, 04/05 sezonunun tamamını ve 05/06 şampiyonluğunun iskeletini tamamen unutmuş olmalısınız.

    ha hagi hata yapmadı mı? hagi, evet teknik direktör olarak hatalar yaptı, ilk döneminde de yaptı, bu döneminde de yapıyor. fakat bu hataları hangi teknik direktör yapmıyor ki? daha 1 ay olmadı, guardiola emirates'te bir oyuncu değişikliğiyle maçı vermedi mi? rijkaard yanında neeskens varken bile hata yapıyordu, bu onu kötü teknik adam mı yapar? mourinho barcelona'dan 5 yerken hatasız mıydı? teknik direktörlük hataları üstünde bu kadar durmak taraftarın işi mi ya da?

    hagi hata yapmadı mı diye sordum. şimdi aslında çok net bir cevabım var buna, hagi çok büyük bir hata yaptı, galatasaray'a en zor dönemlerinde ihanet etmedi. her zaman galatasaray'ı kendisinin ve bir çok şeyin üstünde tuttu. çünkü gerçek galatasaray'ın ne olduğunu ve neler yapabileceğini en iyi bilen ve bize öğreten ta kendisiydi. hagi hata yaptı evet, bu nankör taraftara arkasını dönmeyerek, asla yarı yolda bırakmayarak hataların en kralını yaptı. çünkü egosu kendinden 3 adım önde gidenler, kendini galatasaray'ın önüne koyanlar daha çok sevilir bu topraklarda, getirirsin top10'den teknik adam, şakşakçısı çok olur. hagi futbol hayatının en olgun yıllarını galatasaray'a verirken de yaptı aynı hatayı, kulüp her dara düştüğünde "hayır" diyemezken de.

    şimdi elini vicdanına koy ve düşün, hagi bu ülkede sırf bu hataları yüzünden "istifa", "siktir git", "futbol bilmiyor", "komisyoncu" laflarını duymayı hakketti mi? bu takım için yaptıklarıyla 1,5 sene bile kredi oluşturmadı öyle mi? cevabın evet ise, benim sana diyecek birşeyim yok, ama bir tavsiyem var: bir sonraki maç git ultraslan'ın çapulcularının yanına, "böyle bağırmak için parayı kimden alıyorsunuz" diye sor, sonra parayı verenle git konuş, en azından cebine 3 kuruş girer.
  • 2225
    kendisi dimağıma din gibi, mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. bunun için hagi'ye inanır, hagi'yi tercih eder, hagi ile övünürüm.

    dün de, bugün de, şimdi de, diğer galatasaray taraftarlarınca da putlaştırılmış; ilahlaştırılmıştır belki hagi; doğrudur, yanlıştır bilemem lakin dinsel inançların ön kabül gerektiğini bilir, buna inanırım.

    iyidir, kötüdür, bilemem. belki galatasaray'ı sevmiyordur bile, sorgulayamam. ben sevmem hagi'yi hagi olduğu için. hagi'yi severim, galatasaraylı olduğum için. onun yüzünden, aracılığı ile, sayesinde.

    doğru yapar, yanlış yapar, kızamam. inancım, doğru yapmak istediği yönündedir. inancım, galatasaray'ı sevdiğine. inancım, hagi'ye.

    kimse galatasaray'dan büyük değildir derim, hagi galatasaray'dır demeyi ihmal etmeden.

    yeniliriz, yeneriz, olsun. liseli aşık romantizminde değil bu, onun hırsına, sevincine, hüznüne bakarım. ne olacak?

    hagi ön kabülümdür benim. kendisiyle ilgili söyleyebileceğim başka tek bir kelime dahi yoktur.

    i love you hagi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın