resim
Garry Mendes Rodrigues
Takım:Apol. Limassol
Mevki:Sol Kanat
Yaş:34
Boy:1.73
Uyruk:Yeşil Burun Adaları
  • 2327
    üçe beşe bakmadan sezon sonu 8-10 milyon euro'ya satilmasi gereken futbolcumuz.

    gelen mesajlardan sonra edit: üçe beşe bakmadan dedikten sonra 8-10 mılyon demem bazı yazarlara çok gelmiş. şu adam kuşların elinde olsa sezon sonunda bir arap kulubune 15 milyona kakalardı emın olun. gel gelelım bız seneler once kendısını 3 mılyon euro'ya aldık. ve yanılmıyorsam hala daha sonraki satıştan belli miktarı paok'un hesabına yollayacağız.

    yani kendisini 10 mılyon euro'ya bile satsak elimize tam tamına 10 mılyon euro geçmeyecek. uyandırayım dedim.
  • 2328
    takımda zeka seviyesi en düşük topçu bence. bu kadar futbol bilgisinden uzak, sadece atletizimle bir şeyler yapmaya çalışan futbolcu performansı izlememiştim. bu adam 6-7 milyon falan ediyorsa 33 yaşındaki valbuena 40 milyon eder. hakikatan bu adam bence basit dört işlem falan bile yapamıyordur yoksa sene boyu yaptığı tuhaf şeylerin başka açıklaması olamaz.

    5 milyon eur falan verme gafletinde olab bir keriz bulursak omuzlarda taşınarak o keriz kulübün bulunduğu topraklara kadar götürülmeli.
  • 2329
    kendisi + onyekuru'yu 30 maç oynatmaktansa ikisi yerine sadece bruma'yı 20 maç oynatmayı tercih ederim. ikisi toplansa yarım bruma etmez bence. bu arkadaş gibi hızlı ve beyinsiz açık oyuncusu değil dünyada ligimizde bile mevcut, hem de daha iyileri var. onyekuru iki üç sene sonra boluspor'da falan oynar, en iyi ihtimalle süper ligde orta altı bir takımda, sevgili garry kardeşimiz de en fazla italya-ispanya ligi orta sıra takımlarında oynar. bir maçlık bir yorum değil izlediğim tüm maçlarından çıkardığım sonuçtur. zaten ikisi de herhangi bir orta düzey ya da üstü maçta herhangi bir varlık ortaya koyamamıştır, zaten koyamazlar.
  • 2330
    daha önce bir entry'imde yazmıştım; fatih hoca çok duygusal bir adam bence. onun bu duygusallığı, onun bazı oyuncularla kurduğu bu fazla duygusal bağ, bazen doğru zamanda doğru isimlerle vedalaşılamamasına sebep oluyor. selçuk'un sözleşmesinin yenileneceğine ilişkin haberler de bunun bir örneği mesela. bu haberler, hocanın selçuk'la olan duygusal bağından kaynaklanıyor bence ve bu yönüyle pek de asılsız haberler gibi görünmüyor bana. donk'u da örnek gösterebiliriz buna. hoca geldi, iki senedir yatan donk biraz performans verdi, hocayla arasında bir bağ oluştu donk'un ve çat diye zamlı sözleşmeyi kapıp galatasaray'da kaldı donk. halbuki onun yerine aytaç gibi yerli statüsünde bir oyuncu -bonservissiz- transfer edilip yabancı hakkı başka bir yerde kullanılabilirdi. gerçi hâlen iki yabancı hakkımız var; ama onların santrafor transferi ile doldurulmasının planlandığını yazdan beri biliyoruz zaten.

    işte, rodrigues de geçen sene hoca ile birlikte formunu yükseltip onunla duygusal bağ kuran oyunculardan. o nedenle yazın 10 milyon civarındaki tekliflere burun kıvrıldı. trezeguet'i bile isterken hoca, muhtemelen aslında rodrigues'in yerine istemiyordu, yanına istiyordu, kulübeye ya da diğer kanada. geldiğimiz noktada balon gibi sönen bir rodrigues var elimizde ve bunun sadece yapılmayan santrafor transferi ile de aman aman bir ilgisi yok bence.

    sinan yılmaz'ın bir menajerden duyduğunu söylediği bir sözde aktardığı üzere, asiti yerindeyken satılmayıp elde kalmış cola'dır bu arkadaşımız ve bunun da bir numaralı sebebi hocanın sözünü ettiğim bu duygusal yönü bence.
  • 2331
    en nefret ettiğim futbolcu tipi beynini kullanmayan veya kullanamayan futbolcudur.

    rodrigues bu listede başı çekiyor. bu adam beynini kullanamıyor. bazı futbolcular umursamazdır. karakter olarak rahat insanlardır. bu adamın umursamaz veya lakayt olduğunu düşünmüyorum. bu adamın iq seviyesinin üst düzey futbol oynamaya yeterli olmadığını düşünüyorum. yetenek olarak üst seviyede olmasına rağmen beyin olarak 1. lig seviyesinde görünüyor. sezon başında kendisinin satılıp kasımpaşa’dan trezeuget’in alınmasını çok istemiştim. ama olmadı. geçen sene çok iyi performans gösterdiği için satılmadı. sanırım bu karardan pişman olunacak. 2-3 maç iyi performans gösterebilir. 3-4 kişi çalımlayıp gol atabilir ama bu düşüncelerim değişmeyecek. umarım sezon sonunda iyi bir fiyata satıp aklını kullanan daha olgun oynayan bir kanat oyuncusu alabiliriz. mesela babel gibi, trezeuget gibi... galatasaray’ın yıldızı olabilecek kapatasitesi yoktur.
  • 2343
    bu adamın yerine recep gül oynasın, gram sesimi çıkartmam. bu kadar beyinsiz kanat oyuncuları 15 yıl önce falan iş yapıyordu çünkü savunmacılar falan da bu kadar güçlü ya da atletik değildi. kafasını kaldırmadan, 5 metre önündeki rakibin arkasına top atıp yakalamaya çalışan başka bir beyinsiz kanat oyuncusu var mıdır galatasaray seviyesindeki takımlarda bilemiyorum.
  • 2344
    porto maçında ofsayt dolayısı ile iptal edilen pozisyonda kalenin önünden atamadığı golü ben bu halimle atarım. bu seviyede bir oyuncu o pozisyonu nasıl kaçırır aklım almıyor. önemli olan pozisyonun ofsayt ya da penaltı olması değil. rodrigues’in o mesafeden topu kaleye sokamamasıdır. ona benzer bir pozisyonda portolu oyuncu golü attı. ne yazık ki üst seviyelerin oyuncusu değil. günlük performans gösteren bugün iyi yarın kötü oynayan stabil performansı olmayan bir futbolcudur. teklif geldiği anda satılıp babel gibi, trezeuget gibi biraz daha aklıyla oynayabilen futbolcular almalıyız.
  • 2345
    şampiyonlar ligini namalup, 16 puanla 1. bitirmiş porto'ya karşı 2 penaltı, 1 asist yaptığı maçta ''beyinsiz'' ilan edilen futbolcumuz.

    hakkında yazılanların sığlığından da anlaşıldığı üzere belhanda hater'ları, belhanda'nın sakatlığı sonrası boşluğa düşmüş olacak ki yeni günah keçisi olarak kendisini seçmiş. alakalı alakasız her şeyden rodri sorumlu artık. aynı kitle olduğu çok belli, zira yine hiç bir taktiksel, teknik veri yok. gözlem yok, analiz yok, neden/sonuç ilişkisi zaten yok.. var olan tek şey vuramıyo, atamıyo, çekemiyo, top kaptırıyo falan. bunlar belhanda hater'ları işte. şu sığ eleştirileri nerde görsem tanırım.

    bunun vuranı, atanı, çekeni, yapanı, hatta bu konuda rakipsiz olanı 200 milyonluk neymar. 4 ay önce dünya kupasında, önce kosta rika maçında gamboa'nın hışımına uğramış, ardından isviçre maçında satsan 2milyon etmeyecek 33 yaşındaki behrami karşısında hiçliğe uzanan performansıyla saç baş yoldurtmakla meşguldü ki, rodrigues'in ezber hareketleri neymar'ın dünya kupası performansı yanında hiç kalır. ama futbol böyle bir oyun.

    bazı oyun sistemleri, futbolcunun yapısına uyum sağlamayabiliyor. burada sorunun kendisinde olmadığı da açık zaten ki, şurda sadece 6 ay önce izlediğimiz rodrigues, galatasaray tarihinin en verimli kanatları listesinde ilk 3'e kafadan girer. 200 milyonluk neymar bile şamar oğlanı olabiliyorsa bir turnuvada. taksitlerle 3 milyona aldığın rodrigues için burada eşini ve tüm mal varlığını kumarda en yakın arkadaşına kaptırmış gibi zılgıt çekmeye gerek yok.

    salah chelsea'da çöp statüstündeyken, liverpool da premier ligin en önemli oyuncusu oluyor. fernandinho dünyanın en iyi takımı manchester city'in en önemli çarkıyken, brezilya milli takımı casemiro sakatlanınca napıcaz diye tribe giriyor. niye, çünkü futbol böyle bir oyun. her takımın kendi dişlisi, kendi çarkı var. sen ya oyuncuna göre sistem belirleyeceksin, ya da sistemine göre oyuncu alacaksın. bizde ikisi de yok. o yüzdendir ki, ligin en önemli oyuncusu fernando'dan, ligin en formda oyuncusu mariano'ya, en istikrarlısı nagatomo'dan en etkili kanat oyuncusu rodrigues'e kadar formsuz..

    öncelikle galatasaray'ın bir forveti yok. tek hücüm alternatifimiz de, hücum silahımız da kendisi. bu sene kendi evimizde bizi ezen göztepe, geçen sene ''gomis'i 2 stoperle durduramayınca, 3. yü almak zorunda kaldık'' diye açıklama yapıyordu. sadece şu açıklamadan, rodrigues'in üzerindeki yükün farkını ayırt etmek mümkün.

    yok zam'mış, oynamıyormuş falan. geçin bunları. bu adam bu. bu adam hep bunu oyunu oynadı. adam sağ beki geçse, sağ stoper, sağ stoperi geçse sağ iç oyuncusunu görüyor karşısında ki zaten dribber bir oyuncu değil. hızıyla önünü boşaltıp, içeri girmeye meyilli bir oyuncu. mevcut sistemde koşu yapacağı alanlar bulabilmesi çok zor. böyle bir oyuncuyu çizgiye indirip, daha açık alanda topla buluşturmak yerine 3'lü forvetin bir parçası yapmak tamamen intihar. tüm kanadı idare etmek zorunda kalan bekler için de apayrı bir intihar.

    üzerine adam çeken yırtıcı bir forvet olmadıkça 4-3-3 de başarılı olması çok zor. bu oyuncu grubuyla 4-2-3-1 veya 4-4-2'nin sağı dışında bir düzende eski performansına ulaşmasını beklemek anlamsız.
  • 2346
    iki buçuk ay formsuz olan, saha içindeki kararları maç kaybettiren oyuncuyu sadece bir maç kıpırdayınca savunmak ve eleştirenlerenleri dalyaya alarak bunu yapmak akıl tutulması. a sınıf hocalar arasında bu anlayıştaki hiçbir oyuncuya bu sabrı kimse göstermez, yaptığı bazı hareketler profesyonel oyuncu tanımını bile zorlar. böyle bi serbestlik ! hoca seviyor bu tarz oyuncuyu, onun fikri önemli olan. sağ kanatta daha faydalı gibi yine de ilerisi için farklı profil oyuncu düşünülür diye ummaktan başka elden birşey gelmiyor.
  • 2347
    bu sezon ki "formsuzluğunun" ana sebebi gomis'tir. evet özal'ı da gomis öldürdü.

    rodrigues denen hız çılgınının en önemli özelliği herkesin malumu boş alanda uçması. bu çocuk nasıl boş alan bulabilir;

    a. kontra atak yaptığımızda topla buluşturmak.
    b. özellikle forvet oyuncumuz ve diğer kanat forvetimiz ters, çapraz, öne, arkaya veya gördüğü değişik yerlere koşu atarak boş alan yaratır.

    şimdi a maddesindeki kontra atak olayına bu sezon pek giremedik takım olarak. asıl probleme geleceğim b maddesi. gomis gardaş futbolu bildiği için hem kendine hemde bu çoluk çocuğa alan açabiliyordu. yerine oynayan vitaminsiz eren stabil bir forvet ve bırakın alan açmayı alanda ekstra kalabalık yaratarak bu çocuğun önünü kapatıyor. gomis baba sadece alan da açmıyordu duvar olabiliyordu. topu ona attığınızda yeri geldiğinde tek pasla verkaç yapardı yeri geldiğinde o muhteşem poposunu stopere dayar pası atan oyuncunun devam etmesini beklerdi.

    evet belki bir miktar fiziksel düşüş yaşadığı dönem olmuştur ama isteksizliğini hiç görmedim. sadece istediklerini yapacak alan ve adam bulamıyor. işi bilen bir forvet alırsak buda uçuşa geçer. hatta bir forvet alsak da yeter.

    edit: imla
  • 2348
    2018 - 2019 sezonun devre arasında iyi bir teklif gelirse teknik heyet tarafından satışına izin verilebileceğini düşündüğüm oyuncudur. kendisinin performansı bir tezi bir kez daha doğrulamıştır. "futbolcular ederini bulduğu zaman satışına izin verilmesi" durumudur. aksi takdirde oyuncuların genelinde performans düşüklüğü oluyor.

    garry' nin performans düşüklüğü sebebi olarak ilk net bir santrafor performansı veren oyuncumuz olmayışı etkili olmuştur. çünkü üzerinde ki baskıyı kırabilecek, savunmanın dikkatini dağıtıp ön arka direk koşuları yapabilecek ve duvar olabilecek bir santraforumuz olsaydı geçen seneki performansına yakın olabilirdi.

    santrafor eksikliği ile birlikte emre akbaba ile de biraz daha uzun süre birlikte oynaya oynayabilseydi gene bir iki tık daha iyi performans vereceğini düşünüyordum. bir kanat emre bir kanat garry olduğu zaman savunma bütün dikkatini bir oyuncuda toplayamazdı.

    birde en önemli eksikliklerden biri mental açıdan olduğunu düşünüyorum. hiçbir oyuncu "tamam ben yıldızım artık" dememeli, bunu dediği an her şey biter. garry' de biraz da bu durumu yaşıyor. bu sene ki hal hareket ve tavırları bu durumu destekler nitelikte oluyor. her penaltı pozisyonunda "ben atayım, ben atayım" demeler, bu takımın en önemli silahı olduğunu düşünüp savunma bekine yardım etmeme gibi pek çok olay sayılabilir. bu kafada devam ettiği sürece o yıldız eşiğini asla atlayamayacak oyuncudur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın