• 377
    14 nisan 2023 galatasaray kayserispor maçında iliklerimize kadar hissedip ne olduğunu hatırladığımız. çok güzel bir akşamdı. oyunculardan teknik heyete, yönetime ve taraftara kadar her kimin emeği varsa sonsuz teşekkürler.

    maç sonu metroda dönerken gireni çıkanı ve oynayanı oynamayanıyla tam bir takım olduğumuzu da görmüş olduk.

    (bkz: öyle şeyler yaşattın ki uğrunda ölmeye değer)
  • 378
    türkiye sınırları içinde sahip olunabilecek nadir lükslerden biri.

    hayali düşmanlarla savaşmak yok, şizofrenik öfke krizleri yok, başarısızlığa kılıf uydurma derdi yok, iki tane dandik transferle ve ligin ilk maçıyla coşup sonradan gelen hüsranı dış minnaklara bağlama mecburiyeti yok.

    kafa rahatlığı var, gerçek başarı var. en kötü dönemlerde bile çok değil bir iki yıla bomba gibi döneceğini bilmenin özgüveni var. ortalama iki yılda bir şampiyonluk, ortalama 8-10 yılda bir avrupa'yı kasıp kavuracak bir kadro kurma, muazzam efsanelere ve sinerjilere sahip olma avantajı var.

    orijinallik var en başta. diğer camialar gibi başkalarının efsanelerini taklit etme zorunluluğu yok. her sezon ayrı efsanelere imza atabilecek olmanın heyecanı var.

    yaşım ilerledikçe daha da iyi idrak ediyorum: galatasaraylı olmak, pek çok kurum ve kulübü çürümüş bir ülkede yaşanabilecek en güzel ayrıcalıklardan biri.
  • 379
    türkiye'de solcu olmaya benzer.

    hayata sol taraftan bakan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, türkiye'de solcu olmanın tuhaf bir bedeli vardır: solcuların her söylemi, her hareketi, her eylemi devamlı izlenir ve açıkları aranır. bunun nedeni, bir şeyleri tartışmak, anlamak değil, bu açık arayanların kendilerini ve kendi vicdanlarını temize çıkarma çabasıdır. kendi söylemlerini, eylemlerini, ahlaksızlıklarını asla mevzu etmezler. aralık bile vermeden, devamlı bir saldırı halindedirler. mesela bu ülkede sağcı bir politikacının yolsuzluk, ahlaksızlık, hatta hırsızlık yapmasının neredeyse haber değeri yoktur. toplum bunu mükemmel bir şekilde kanıksamıştır. istedikleri her şeyi yapabilirler, istedikleri zaman ve kadar tutarsız olabilirler. ve bunu müthiş bir pişkinlikle yaparlar. ama doğru ya da yanlış, sol taraftan bir politikacının yaptığı, ya da yaptığı iddia edilen en küçük şeyler bile, kıyasıya eleştirilir. böyle bir olasılık bile, büyük haber değeri taşır. günlerce konuşulur, tartışılır.

    fazla uzağa gitmeden, sadece geçen sezon ligimizde yaşanan olayları düşünün. galatasaray'a karşı sayısız iftiralar, küfürler, ithamlar, suçlamalar. kasımpaşa gibi küçük bir takımla bile oynarken, kurucumuz ali sami yen'e küfürler duyduk (bjk gibi küçük bir takımdan da). tabi malum takımın başkanının da tehditleri, hakaretleri, iftiraları... gerçekten sınırları ve utanmaları yok.

    peki ya biz?
    erden timur ''bu ligi bitirtmeyiz'' dediği için nerdeyse dar ağacına asıldı. bu söz, yorumcuların, diğerlerinin ağızlarında sakız oldu. defalarca kez özür dilemesine rağmen, hala unutturulmuyor. ama erden timur'a söylenen çok ağır şeyler, tehditler, hakaretler: vaka-ı adiye. ne bir kişi çıkıp özür diledi, ne utandı, ne eleştirildi, ne de zaten toplum tarafından böyle bir beklenti vardı. kanıksanmışlık.
    okan buruk hocamız 24. şampiyonluk kutlamalarında taraftarların küfürlü bir tezahüratına eşlik etti. nasıl bir utanmazlıkla günlerce neler söylendi. okan hocamız da ilk fırsatta özür diledi. tıpkı erden timur gibi ar etti. ama galatasaray'ın karşısında ayak tırnaklarından saç tellerine kadar arsızlık var. kendi söyledikleri, yaptıkları, tehditleri, küfürleri, iftiraları umurlarında değil. bir kez bile çıkıp özür dilemediler. yarım yamalak özür diler gibi bile yapmadılar. türkiye'deki sağcı politikacılar gibi.

    bizim tarafımıza bu düşüyor bu topraklarda. yine de diğer tarafta olmak istemezdim, olmadım da.
    ve yine de, bir an bile tereddüt etmeden, bin ömrüm olsa, bininde de galatasaraylı olmak isterdim. iyi ki...
  • 380
    dünyada her futbol takımının tutulma nedenleri var. bazen coğrafyası bazen tarihi bazen başarıları hatta bazen mezhepleri gibi çeşitli etkileri oluyor. galatasaraylı olmak benim için hep bi övünç kaynağı. ancak merak ediyorum avrupada kulüplerini destekleyen taraftarlar bu sıkıntıları yaşıyor mu?

    futbol dediğin şey bir takımı desteklemek onun maçlarına bakmak sonuçlarla yeri gelince üzülmek yeri gelince sevinmektir. siz yorumcuların teknik direktörlerin vs. dediklerine bakmayın. futbol dünyada izlemesi anlaması hatta oynaması en kolay spordur. o yüzden de dünyadaki en popüler spordur.

    galatasaraylı olmak sadece futbol takip etmekle bitmiyor, yok yönetim şunu yaptı transferde bu oldu biletler karaborsaya sızdı ne olduğu belli olmayan tam bir keşmekeş.

    bazen kendime niye bununla uğraşıyorum, neden takip ediyorum, neden kendimi strese sokuyorum gibi sorular soruyorum ama bu da bir bağımlılık demek ki. rahmetli nejat uygur'un dediği gibi sigarayı bıraksak da bunu bırakamayacağız gibi görünüyor.

    ben kendi adıma çok sıkıldım açıkçası ve rahmetli hıncal uluç'un dediği gibi utandığım şeyler oluyor galatasarayla ilgili. bu utandığım şeylerin içinde saha içindeki başarısızlıklar skorlar avrupadan elenme ise en son sıralarda geliyor. ben artık gerçekten yoruldum.
  • 381
    futbol adına ilginç sayılabilecek pek çok olayın yaşandığı bu kış gecesinde, bir kez daha galatasaraylı olmanın gururunu ve mutluluğunu derinden hissettim. galatasaraylı olmak, yalnızca bir renk aşkı değil; tarih boyunca sayısız başarıya tanıklık etmek, hafızalara kazınan binlerce unutulmaz anıya sahip olmak ve bitmek tükenmek bilmeyen bir coşkuyu paylaşmaktır. ezeli rakiplerimizin içinde bulunduğu durumları gördükçe, galatasaraylı olmanın ne kadar özel bir ayrıcalık olduğunu bir kez daha anlıyorum. futbol dünyasında galatasaraylı olmak kadar güzel bir şey var mı, bilmiyorum; ama şundan eminim: bu büyük camianın bir parçası olmak, eşsiz bir mutluluk. iyi ki galatasaraylıyız, iyi ki bu sevdayı yüreğimizde taşıyoruz!
App Store'dan indirin Google Play'den alın