25/26 sezonunda çok uyanık olması, sapla samanı birbirinden ayırması gereken taraftar. çünkü galatasaray bir kırılmanın eşiğinde ve herkes de bunun farkında.
ispanya maçı
* sonrası biraz medya okuryazarlığı olan herkes zaten olan biteni az çok sezmiştir. ben ömrümde ilk kez bir milli maç sonrası böyle bir ortam görüyorum. bir anda galatasaraylı olsun olmasın herkesten ''işte bu maç galatasaray'a ders olmalı, okan buruk bu maçtan dersler çıkartmalı, okan buruk bu hataları yapmamalı.'' gibi alakasız tavsiyeler dinliyoruz/okuyoruz. ne alaka lan ispanya maçı ile galatasaray'ın şampiyonlar ligi serüveni? bir anda herkes galatasaray'ın iyiliğini düşünür olmuş, herkes galatasaray'ı umursar olmuş.
bütün bu oluşan ortamın tek bir sebebi var: okan buruk'u yıkmak, yıkmak için de yol yapmak. zaten galatasaraylı olmadığı halde ''avrupa'da şunu yapması lazım, çeyrek finalden altı başarısızlık'' gibi konuşan şerefsizlerin de maksadı bu. odun atıyorlar şimdiden. amaç tabii ki galatasaray'ın iyiliği, hedefleri falan değil. amaç galatasaray taraftarını amasız fakatsız avrupa maçları öncesi tetiklemek. öyle bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar ki galatasaray liverpool'a, city'e yenilse bile kıyamet kopsun. okan hoca eleştirilsin. yani öyle ''artık okan hoca da avrupa'da bir şeyler yapmalı.'' gibi bir şey değil bu. onu hepimiz istiyoruz ve bekliyoruz. bunların amacı tamamen tahammülsüz, okan hocaya saldırmaya açık bir taraftar kitlesi oluşturmak. çünkü geçtiğimiz 2 sezondan sonra okan hoca cephesindeki tek gedik bu. burayı olabildiğince genişletmeye çalışıyorlar alakasız şeylerle de olsa. dediğim gibi iş öyle bir noktaya geldi ki geçen yıl alkmaar'a elendiğimiz için bu yıl city'i de deplasmanda yenmeliyiz gibi bir noktaya getirmeye çalışıyorlar.
sezonun daha başında başlamalarının, bir milli maç sonrası fikir birliğine varmış gibi mevzuyu okan hocaya bağlamalarının nedeni ne? çünkü rakipler bu yıl takımlarına güvenmiyorlar. beşiktaş zaten yine saçma sapan bir durumda. fenerbahçe de bence geçtiğimiz 3 seneye oranla bu sene çok daha zayıf ve iddiasız durumda. üstelik şimdi teknik direktörleri de son derece tartışmalı bir isim. camiada iç karışıklık var. fenerbahçe, geçtiğimiz 3 sene içinde hiç böyle zayıf ve güvensiz başlamamıştı sezona. sadece fenerbahçe de değil. galatasaray hegemonyası artık hepsini rahatsız ediyor. beşiktaşlısı, trabzonlusu da buna dahil. galatasaray'ın gittiği yer, o paralara çıkıp osimhen'i alabilmesi, okan buruk korkusu... kendileri yarışamadıkları için galatasaray'ı kendi içinde çatışmaya sokmak istiyorlar. çok basit.
o yüzden dedim bu sapla samanı ayırmamız lazım. kimin eleştiri yaparken iyi niyetli yaptığını, kimin kötü niyetli yaptığını ayırt etmek lazım. medyada esen rüzgarlara kapılmamak lazım. okan hoca geçen yıl çok güzel demişti: ''galatasaray'ı düşürmek için bana vurmaları gerekiyor. ben de o vurmalara alıştım.''
biz okan hocayı kendimiz eleştiririz. avrupa için gerekirse sert de eleştiririz ancak dışardan kimsenin hadsiz hadsiz eleştirmesine izin vermeyiz. galatasaray'ın avrupa karnesi, galatasaraylıları ilgilendiriyor. galatasaray'ın bu ülkeye avrupa'da başarı borcu yok. o yüzden de kimse boşuna kendini yırtmasın. öyle ite köpeğe yedirecek hocamız yok.