• 68
    geçmişte isterdim, hatta çok kızardım. fenerbahçe yaptığında da üzülmüştüm. ancak ben kim oluyordum da kaç yüz yıllık mektebi sultani'den iyi bilecektim - tam olarak 544. nitekim geldiğimiz noktada dersimi aldım, galatasaray'ım nerede bana ihtiyaç duyarsa ben orada olacağım. forma ise forma, kombine ise kombine.

    kıssadan hisse: asla açılmaması gerekir. çok isteyen gitsin hissesini alsın.
  • 70
    dünyada hiçbir kulüpte olmayan ayrıcalık sende var. türkiye’nin en zeki öğrencilerini alıyorsun, bunları daha sonra kulüp üyesi yapıp, kulübün yapısını ve amacını işliyorsun. bu sayede de senin kongrende veya yönetiminde başarısızlıklara kılıf uydurmak haliyle çok zor oluyor. para da 1. amaç olamıyor. zamanında en prime döneminde cem uzan kulübe başkan olmak istedi, olamadı.

    başarısız olan gider, motto bu. eğer lise olmasaydı şu anda ultraslan’ın bütün tayfası kulübe üye olurdu ve bunları kim mamalarsa, gücü alırdı. kongre de neler olacağını, neler yapılacağını varın siz tahmin edin! kongre de başkan olan paralı insanlar, inanılmaz bir mamalı kitleleri üye yapıp, üye olanların da aidatlarının bu paralı başkanlar tarafından ödeneceğini biliyorsunuz değil mi?

    öyle bir olay ki bu, bizzat tanıdığım arkadaşım, yıllardır aidatını ödemiyordu ve bir başkan adayı çıktı, adamın oyu karşılığı aidatlarını ödedi, bu rakip büyük takımlardan birinde oldu. şaşıran var mı?

    kimi demiş ki kontrollü, herkes alınmasın. arkadaş o yol açılınca seni üye yapmazlar zaten, burası orta doğu! torpilli, amca, yeğen herkes üye olur.

    batı halkını çok mu namuslu sanıyorsunuz ? yada japonları? insan her yerde insandır ama orada kurallar var. kurallar kimseye ayrıcalıklı olmayınca insanlar öyle yetişiyor. biz de kurallar olmadığı için , her gelen kendi kuralını koyduğu için, onlardan ayrışıyoruz. yoksa kimse kimseden üstün değil bu dünyada…
  • 74
    burada bir düşünce hakim. galatasaray küçük olsun, bizim olsun düşüncesi. liselinin liseliyi tutma meselesi buradan gelir. galatasaray'ın malı deniz, yemeyen artık gerisi hayallere kalmış. içlerinden taraftar gibi karşılıksız seven 3 5 adam çıkmıştır günümüzde. bunları da yaşadık gördük. lisesiz olarak erden timur, mustafa cengiz, abdürrahim albayrak gibi galatasaray sevgisini hayatında şiar edinmiş adamlar geldi yönetimlere. ancak bazıları sindiremedi bu durumu. eşref bey mesela mezarlıkta mustafa bey'e hafif bir omuz atma cüretinde bulundu. işin özüne inersek galatasaray ne liseden ne de taraftardan kopamaz. ancak günümüz ülke kültüründe seviye farkı çok fazla. elit kesim ile halkın hem maddi hem de manevi olarak farklılıkları uçurum boyutunda. kaldı ki bunun en büyük örneklerini fener genel kurullarında görüyoruz. seviyesiz ve yersiz konuşmalar, camiayı ve bireyleri rezil edecek düşünceler falan gırla gidiyor.
    bu örneklerden çıkarımlar almalıyız. misal tam üyelik yarım üyelik gibi opsiyonlar kullanılabilir. taraftara söz hakkı vermeden oy hakkı verilebilir. bu nasıl olur? x bir gün yine ali sami yen'de sandık kurarsın. üye olanlar ve aidatını tam yatıranlar gelir istediklerine atar gider. buradan çıkan sonuç, liseden çıkacak sonuçla toplanır. hem taraftar mutlu olur hem de liseli. ben üye olsam gidip milyoner adamların arasında ne konuşacağım mesela.
    ancak oy hakkım da olsun isterim.
    bir örnek de ada. koskoca galatasaray adası var ama sadece bir güruha hitap ediyor. böl yarısını aç yarım üyelere. hem gelir kaynağı olur hem de taraftar orayı içine sindirir. satılsın satılmasın davasını da o zaman ortadan kaldırmış olursun.
    gel gör ki bunun hiçbir liseli istemez ve oylamaya da açsan kabul etmez. çok büyük lobi çalışması olmalı ve güçlü bir taraftar destekli yönetim olmalı. halbuki bilmelilerdir ki bu olanakları, bu bütçeleri taraftar sayesinde yapabilmiştir kulüp.
    galatasaray küçük olsun bizim olsun dersen iş patlar. ne galatasaray sizin hayalinizdeki gibi küçük ne de hedefleri o kadar düşük.
    açın halka üyelikleri win-win olsun.
  • 75
    bence delege usulü değerlendirilebilir bir proje.

    ayrı bir tüzükle eklemlenebilecek bir yapı kurulabilir. kendi genel kurulunda seçilmiş belli bir sayıda delege ile temsil edilmesi mümkün olabilir divanda. kendi üst kurulu ve yönetimi olabilir. hatta yönetimde en azından 1 ya da 2 üye ile temsil edilebilir. hem mali açıdan da kulübü ihya edebilir hem de kulüp aidiyetini daha da pekiştirebilir taraftar arasında. yıllık aidatları yüksek tutarak devamlı bir gelir sağlanabilir.

    en azından taraftarında sesini duyurması açısından çok başarılı olabilecek bir yapı kurulabilir.
  • 76
    desteklemediğim durumdur. öncelikle her galatasaraylı bir gün galatasaray başkanı, hocası, yöneticisi, oyuncusu olmayı hayal etmiştir. ancak bizim camiamız tüm dünyada eşi benzeri olmayan bir yapıya sahip. hem kökenleri çok derin ve geçmişte hem uluslararası network noktasında benzersiz hem de halkı kapsayabiliyor. üyelerin neredeyse hepsi çok iyi eğitimli, bir kısmı frankafon ancak her biri ülke ortalamasının çok üzerinde bir bilgi, görgüye sahip. beğenmesek de galatasaray ananelerini öyle ya da böyle içselleştirmişler. fenerbahçe ve beşiktaş gibi balık pazarından hallice camialar vatandaş rıza'yı yapısına kattığında kültür ve kapasite farkı sırıtmaz. kaldı ki fenerbahçe zenginleri de kafa yapısı olarak benzer ancak onların kongrelerinde bile rezillikler yaşanıyor. bizde bu durum direkt sırıtır. galatasaray parayla bile ulaşamayacağın zengin olsan bile belli merhalelerden geçmeden başkan olamayacağın özel bir camia. bu özel durum sürmeli. ancak her liselinin otomatik üye yapılması vs. gibi konularda da değişime gidilebilir.
  • 77
    bir taraftar olarak beni pek ilgilendirmeyen bir durumdur. isterse uzaylılara açılsın yine gider desteğimi veririm.

    liselilerin, üyeliğin halka açılmasını istediğini de zannetmiyorum. hatta sorsalar, işin bu boyuta geleceğini baştan bilseler belki de vefaspor veya istanbulspor gibi bir camia olarak kalmayı yeğliyor olabilirlerdi. belki de izmir'li halk çocuğu metin oktay efsanesi olmasaydı ne anadolu'da ne de istanbul'da destek bulup liselillerin veya lisecilerin haftasonu oyuncağı olarak kalabilirdi. o yüzden liseli mantığıyla düşünürsek hali hazırdaki durumun fazlasıyla memnuniyetsizlik yarattığını görürüz. adam ayrıcalığını neden paylaşmak istesin ki ?
  • 79
    rakiplerimizle aramızdaki temel fark genel kurul. diğerleri ülkeyle çok paralel ilerlerken galatasaray -geçmişe göre geri gittiğini düşünsem de- kendini izole tutabilmekte, rasyonel bir ortamda kalabilmektedir. bu sebeple, aziz yıldırım gibi, ali koç gibi kişiler kulübü satın almış gibi davranamıyorlar. temel farkımız bu, bunu bozmamak gerekir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın