15601
son 4 lig maçında 3 gol atıp 3 gol yiyerek 6 puan toplamıştır.
hadi 4 maçta 3 gol yersin de, 3 gol atmak nedir yahu?
zaten bu sezon genel olarak kısır bir sezon geçirmektedir. 15/16 sezonunda 10. haftada 22 gol atıp kalesinde 9 gol group 21 puan toplayan takım, bu sezon 15 gol atıp kalesinde 8 gol görmüş ve 20 puan toplamış.
15602
en buyuk eksigi "bam bam bam" oynamamak olan takim. coskuyla oynamaya bir başlasak her sey daha farkli olacak.
edit: su yazdigimda fatih terim gelsin anafikri yoktur. tabir ona ait olabilir ancak anlatilmak istenen baskili oyun, sagli sollu atak, rakibe nefes aldirmayan oyun anlayisidir. kimileri bu oyun tarzını begenmeyebilir, ancelotti'nin real'i gibi sonuca odakli begenir, ya da lippi'nin juventus'u gibi 1-0 olsun ama kupalari supurelim ister, ben de ortalarla sutlarla rakibi bunaltan; gol gelmese de oyun olarak asiri tatmin eden bir takim izlemek istiyorum. tam anlamiyla "bam bam bam" oynayan ekip gormek istiyorum yani. bunu oynatacak olan ister jor olsun, ister hagi, terim, mustafa denizli, prandelli ya da orhan atik. hic biri farketmez, sahada rakibini ezen, fizik gucu yuksek takim goreyim yeter bana.
15603
oynadığı futbol hakkında hala şekvten, coşkudan bahsedenleri gördükçe hem galatasaray'ın hem de türk futbolunun geleceğine dair umutlarım kararıyor. hala "bam bam bam" diyen var. sene olmuş 2016. 2000'de bıraktığımız noktanın bile fersah fersah gerisindeyiz. ama birileri hala "bam bam bam" peşinde.
evet coşku lazım. milli takım ne kadar coşkulu mesela değil mi? "bam bam bam" gelen hoplatıyor, giden hoplatıyor.
bu takımın sıkıntısı belli kardeşim. bu takımın bir planlaması yok. hiç olmadı zaten. en son işte 2000 yılında bitti o planlama. ondan sonra gelen hiç bir başkan, yönetim, teknik direktör bir planlama yapmadı. hep emprovize takıldık. "şu hoca var, bu oyuncuları alalım" ya da "bu oyuncular var, şu hocayı alalım". bu kadar.
şimdi de mesela insanlar bir gelecek planı var zannediyor. yahu bir sürü hocayla görüşüldü. hiç biri ikna edilmeyeince riekerink göreve getirildi. yönetimin elinde daha fazla bütçe olsa riekerink belki de şu an kasımpaşa'yı çalıştırıyordu. hatta belki de kovulmuştu bile kasımpaşa'dan. masal anlatmayalım yani birbirimize.
15604
"bam bam bam" yerine "tık tık tık" oynamayı amaç edinmesi gereken takım.
15605
gol atamayan takim. bir takim sneijder, bruma, eren derdiyok, podolski hücum hatti ile gol atamiyosa bunun sebebi uyum saglanamamasi ve belli bir taktigin olmamasi.
en basit örnek. rijkaard döneminde siki$an maçlarda arka direge uzun top çikarip topun penalti noktasina indirilmesi saglaniyor ve bunda gayet tabi ba$arili olunuyordu.
belli bir taktigi olmayan ve zaten birbiri ile uyumsuz olan bir ekibiz.
tolga, de jong, bruma, eren + (josue). bu adamlar birbirilerini tanimiyor, nerede duracaklarini bilmiyorlar.
selçuk & burak aş neden gol atmaya bikmiyordu? birbirilerini taniyorlardi. burak biliyordu ki, top selçugun ayagina geldiginde alabildigine yardiricak.
peki arif & hakan? kaç sene oynadi bu adamlar birlikte?
anlatmak istedigim bize sabir gerek ama ayni zamanda da taktik verecek hoca. hoca oyunculari yönlendirmeli. oyuncularda zamanla birbirileirni daha iyi tanidikça, ortaya göze ho$, olumlu futbol çikacaktir.
topu fazlasi ile ayagimizda eveleyip geveliyoruz. pas oranlari yaniltiyor. skora gitmek önemli.
basketboldaki gibi bir sinirlama koyulmali antrenmanlarda. 24 saniye zamanin varya. atiyorum, 35-40 saniye içinde skora gidiceksin. antrenmanlarda bu denenmeli. maçta zaten uygulaman mümkün degil ama bilinçaltina yerle$meli. oyuncu tek topla, tak, tak, tak diye çikabilmeli. oyunda tempo önemlidir. tempoyu koruyup skora gittiginizde önünüzde hiç bir rakip duramaz.
15606
bu minik sıkıntıları rahatlıkla aşacak takımım.
fenerbahçe maçıyla başlayacak ve yeniden yükselme devrine gireceğiz.
sadece biraz sabır ve daha objektif yorumlara ihtiyacımız var, kaybedilen maç sonrası şu sözlüğü okumaya çalışıyorum, dayanamayıp kapatıyorum.
sabredin, yine gülen biz olacağız.
15607
teknik taktik konuşuyoruz ama bazı şeyleri gözden kaçırmamak lazım. herşeyi bir kenara bırakalım. bu takımda disiplin yok. eskiden bir futbolcu kötü oynuyorsa kim olduğuna bakılmaksızın yedeğe çekilirdi. daha çok çalışmak yerine sağda solda konuştuğu zaman kadro dışı bırakılırdı ya da uzun süre forma alamazdı. takımın disiplinini bozanlar kadro dışı kalırdı. bu aslında çok önemli birşey. futbolculara gözdağı vereceksin arkadaş. "bak kötü oynar disiplini bozarsan sonucuna katlanırsın" diyeceksin ve yapacaksında. eğer yapmazsan özellikle türk futbolcular senin tepene çıkar, yanından geçen futbolcuyu seyreder, sağda solda açıklama yapar. semih kaya, selçuk inan, ched bu adamları bir kaç hafta kadro dışı bırak bakalım ne oluyor. isterlerse gitsinler. onların yerini tonlarca futbolcu bulunur yeter ki sen bunu oyunculara hissettir. işte o zaman bakalım yanından geçerken seyredebilecekler mi?
15608
sezonun geri kalan kısmında maçlara başlayacağı ilk 11 şu olmalı.
muslera
linnes - serdar - hakan - carole
sinan (yasin) - de jong - tolga - bruma
podolski - eren
15609
önemli bir kısmın sabır ve istikrar beklediği takımdır. tamam sabır da istikrar da önemli ama sahada hiç bir şey oynamayan bir galatasaray var. hani olur iyi oynarsın gol atacak adamın yoktur, hücumda çok iyisindir ama savunman kötüdür attığın kadar yersin puan kaybedersin ya da belirli bir taktiğin vardır zaman zaman başarılı olmuşsundur. yok yok allah yok.
takımda hiç bir şey yok. istediğiniz kadar sabredin 5 sene 10 sene bu takımda taktik namına bir şey yok.
kağıt üstünde çok iyi isimlere sahibiz ama hiç birinden verim alamıyoruz.
misal ligin hava hakimiyeti en iyi oyuncularından biri eren takımımızın forveti, ama çoğu maçta isabetli orta bile gelmiyor. orta yapmak için hep son çizgiye inmeye çalışıyoruz. inemiyoruz, insek de isabetli orta yapamıyoruz.
hatırlayın erenin attığı 2 golü. bir tanesi chedjou'nun ortasıydı, geriden açmıştı. 1-2 hafta sonra yine benzer bir gol atmıştı. işte bunların üzerinde fazlaca durulmalı. hiç bir şey bilmiyorsan orta çalıştır be adam.
bir maçta çeyrek düzine orta açıp 2 isabet sağlamıştık. sezon başından beri sadece orta açmaya çalışsa bu takım bugünkünden kötü durumda olmazdık.
demek isteiğim şu ki. hoca takımı tanımıyor ya da bazı şeyleri göremiyor. al gülüm ver gülümle devam edersek ki öyle görünüyor, ilk yarı bitmeden ilk 3 sıra şansımızı bile kaybederiz.
bu hocayla istikrar olmaz. bu hocaya sabretmekle bir şey olmaz. alınan 2 kupa yanıltıyor bizleri. ama o hocanın değil galatasaray'ın winner bir takım olmasından kaynaklanıyor. 1989 yılından beri prandelli hariç ucunda kupa olan bütün maçları almış bir takım. ben şu son haftaları gördükten sonra o 2 kupayı riekerink'e mal edemiyorum.
15610
rahata ermek için adı "s" harfiyle başlayan bütün futbolculardan kurtulması gereken takım. yabancı futbolcular da soyisimlerine göre bu kadroda yer almakta. edit: bu durumdan sadece sinan gümüş muaf.
editın editi sinan gümüş de dahil.
15611
defansta da , orta sahada da , forvette de cok fazla zayıf yanı olan futbol takımı . bir tek muslera istikrarlı.
sagına gelsin de vursun, soluna gelsin de vursun, yandan orta gelsin de kafaya cıksın , frikik olsun da atsın , driplingin sonunda dogru karar versin diye 90 dakika boyunca umut beklenip fiziksel olarak sırtta tasınan oyunculara sahip takım.
ayrıca bu sene bjk, trabzon ve basaksehir maclarından 1 puan cıkaran takım .
15612
12 mayıs 2012 fb maçından sonraki en önemli kadıköy derbisine çıkacak takım.20/11/16 fb maçını kesinlikle almalıyız.ben inanıyorum riekerinke takımızı iyi bir şekilde derbiye hazırlayacaktır.
özellikle takımda takım savunması oturursa bu sene güzel günler görürüz.
15613
rahata ermek için tüm 's' harfindeki futbolculardan kurtulmasına gerek yoktur. sadece hak edenin oynayıp, hak etmeyenin yerine hak edecek, formanın kıymetini ve ağırlığını bilecek topçular alınması gerekmektedir. yoksa bu işin takımdaki 's' ler ile bir alakası yoktur.
15614
fenerbahçe futbol takımından uzun bir süredir 4 puandan fazlasını alamamış takımım. o 4 puanı da 2011-12 sezonunda almıştık. 3 ve altına alıştık yıllardır. dilerim bu sene bu kısırdöngüyü kırarız.
15618
özellikle 2016-17 sezonunda trabzonspor mağlubiyeti sonrası uzunca bir süre futbola küstüren takımım.
15619
cok ciddi revizyona girmesi gereken takım.
daha yazın kısmi revizyon oldu ama siktiret. iki mac kaybettik. acilen tekrar revizyon.
takimda 25 yas üstü kim varsa kesin gonderilmeli.
onlarin yerine 13-16 yasinda cocuklar alinmali. cunku yasasin fm. sanki 3 yıl once seni veteran elmander, ujfalusiler sampiyon yapmamis gibi. sanki aldigin genclere cok sabredebiliyormussun gibi coluk cocuk dolduralim takimi. 2 mac kaybedersek tekrar revizyon yapariz nolcak oglum.
turk oyuncularin hepsi gurbetcilerden alinmali. cunku bütün gurbetciler harika. endogan adiliyi aldik. gordun mu adam muthis.
15620
küçük ama olmazsa olmaz sıkıntıları olan takım. ne kadar transfer için bütçe olmasa da oyuncu alınması gerekiyor. bu sene için stoper ve sağ bek garanti alınmalı, eğer şampiyonlar ligine gidilir ise bir tane kanat bir tane orta saha da alınmalı. sol bek konusunda ise elbette az maliyetli bir sol bek almak gerekiyor. transfer konusunda bruma ve carole örnek olmalı. son olarak umarım bu sene şampiyon oluruz, seneye şampiyonlar ligine gideriz.
15622
maksadımız olan ingilizler gibi toplu bir halde oynamayı düzenli olarak yapsa keşke, bu iniş çıkışlar yoruyor insanı.
15623
sezonu erken kapatmış takım. takımda "futbolcu" olduğunun farkında olmayan en az 7-8 adam var.
15624
4 haftada,3 mağlubiyet alan takım.nasıl büyük?
15625
italyan tribünleri örnek alınarak, tesis basılıp arabalarına bok atılması gereken oyuncu topluluğu. boş konuşan adama doymuştuk biz, siz daha boş konuşup sıfır icraatle taraftarı üzmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. şampiyon olacağız, 4 yıldız, geliyoruz aslanız kaplanız diye anca sosyal medyada gaz verin, bok sürüleri..