• 25251
    düzelmesi için acilen yönetim gidecek, gitmek zorundalar. yeni yönetim, hocamız fatih terim'e diyecek, marcao'dan gelecek en az 30 milyon euro bonservisi bütçe olarak veriyorum. 25 yaş üstü muslera ve luyindama hariç herkesi gönderiyorum, altyapıdan ve takımda kalan oyuncularla takım kuracaksın. kalan boş mevkilere de 20-29 yaş aralığında transferler yapacaksın. eğer bunu beğenmiyorsan başka hocalarla çalışacağız.

    elin iskoçuna bizi böyle rezil bir futbolla ağzına laf edemezsiniz. kimler sorumluysa bu konuda gidecekler.
  • 25252
    feghouli, babel, arda, belhanda gibi temposuz oyuncular ile kanat futbolu oynamaya çalışan takımımız.

    en acilinden tempolu futbolcu lazım bu takıma. 1-2 tane pırpır kanat ve dinamik orta saha şart. transferin bitmesine 3 gün kala nasıl olacak bilmiyorum.

    gerekirse sezonun geri kalanında çift forvet oynayalım. elimizde emre akbaba da dönünce forvet oynayabilecek 4-5 tane futbolcu olacak. feghouli, arda ve babelin aynı anda sahada olması takımın 9 kişi oynaması demek. bir de seri diyorlar ki allah muhafaza inşallah gelemez.

    feghouli, babel, arda gibi oyuncuların bundan sonra kesinlikle kanatta oynamamalı. sahada arda ve feghouli'den en fazla bir tanesi olmalı ve o da orta alanda oynamalı. babel de ancak 4-4-2 ya da 3-5-2 gibi sistemlerde santrafor olabilir. kanatlar sarrachi-emre kılınç, diğer tarafta da sağ açığa pırpır kanat şart. kanatların yedekleri de sekidika ve kerem olur. o zaman falcao ve diagne'nin de verimi artacaktır.

    taşlar yerinden oynayınca başarı garanti değil elbette ancak şu temposuz ve yavaş futboldan yıldım. lütfen artık hızlı ve güzel futbol izleyelim. yensek de yenilsek de maçları izlerken bir heyecan yaşar, keyif alırız.
  • 25253
    kisaca ozetlemek gerekirse, gelecek icin isik gostermeyen, vasat bir takim.

    adamlar bilimi kullanip takimindaki hangi oyuncu hangi donemde fiziksel dususe girdigini inceliyor ve elinden cikariyor. biz bunu yapamadigimiz gibi ustune bir de adamlarin bu sebeple elden cikardigi oyunculari aliyoruz. sonra bu adamlari gonderebilmek icin 40 takla atiyoruz.

    bu adamlarin bu halini gordukten sonra kim alir aga? avrupa takimlari sizin gibi youtube videolarindan, menajerlik oyunlarindan mi topcu begeniyor saniyorsunuz? yillardir ayni hatayi yapa yapa bir hal olduk, hala akillanmis degiliz.

    bir takimin babel, feghouli, falcao gibi fiziken tukenmis oyunculari almasi icin uc ihtimal var:

    - futboldan bihaber olmak
    - taraftara ve camiaya sirin gorunmek
    - cok dusuk ucretlerle alip, hamle oyuncusu yapmak

    biz ne yapiyoruz, ilk 11’e hucum hattini olusturmak icin babel, feghouli ve falcao’yu aliyoruz. seytanin aklina gelmeyecek sahane bir plan.

    ben bu sartlarda falcao ve soso’yu kizmiyorum cunku iyi niyetli olduklarini, ellerinden geleni yaptiklarini dusunuyorum. ama babel icin ve kendisini oynatanlar icin soylemek istediklerimi soylesem mahkemelik olurum.
  • 25254
    emre k. - etebo - taylan - belhanda
    babel - falcao

    yahut;

    ömer - etebo - taylan - emre k.
    belhanda
    falcao

    1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçına bu yukarıdaki diziliş ile çıksa daha dirençli ve daha dinamik bir takım olabilirdi belki. kaç maçtır oynayan taylan'dan yine defansın önündeki tek adam olarak orta sahayı tutmasını ve aynı zamanda da rakip alana sorunsuz geçişi sağlamasını, gram koşamayan, çalım atamayan, orta açmak gibi dertleri zaten olmayan feg - babel'den statiğin allahı falcao'ya katkı sağlamalarını beklemek abes işlerdi. rakip stoperlerin ağırlığını test edemedik, boy avantajlarını kullanmalarına izin verdik bol bol.
  • 25256
    ben artık bu takımı, dolayısıyla fatih terim hocam'ı anlayamıyorum. sanırım şu kadarcık futbol bilgim kıt kalıyor.

    bu takım sezona iyi girerken benim yükseldiğim şey kazanmamız değildi, ortaya bir oyun koymuş olmamızdı. fenerbahçe maçında bir sonraki maça bakmak lazım, dedim kendi kendime. birçok şey olabilirdi. tek seferlik bir şey olabilirdi. oyuncular yorgun olabilirdi vesaire. bir sonraki maç oldu, yani 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçı oldu ve oynamaya çalıştığımız şeyin değiştiğini söyleyebilirim.

    aklımdaki soru şu haliyle: sezon başı mı bir illüzyondu, yoksa şimdi oynadığımız şey mi?

    yanlış anlaşılma olmasın. elbette sezon başındaki maçlarımız görece kolay maçlardı. şimdikiler ise daha zorlu. ama benim bahsettiğim şey zaten kazanmak veya kaybetmek değil ki... oyun anlayışı...

    söz gelimi bu takım son iki maçtır risksiz oynamaya çalışıyor. bu çok net. bunu sadece marcao'nun attığı pasların doğrultusundan bile anlayabilirsiniz. nerede marcao'nun orta sahanın ortasına cuk diye attığı dikine paslar? son iki maçta hep kenara ve daha güvenli yere oynadı.

    nerede o oyunu orta sahada oynamaya çalışan takım? şimdi görüyoruz ki herkes kenarlara yaslanıyor. kaç pozisyon saharım size, yan çizgiye üç futbolcumuzun ip gibi dizildiği.

    biz sezon başında fark yaratırken orta sahada kümelenip tek, seri ve görece riskli paslar yaparak fark yaratıyorduk. soso daha merkeze geliyordu, arda daha merkeze geliyordu. marcao da o kalabalık orta sahaya dikine oynuyordu. evet riskli oluyordu. ama oyuncularımızın hareketli olması, boşa kaçmaları, koşu göstermeleri onu tolere ediyordu. evet. beklerimize bu durum ekstra bir yük bindiriyordu ama o riski alıyorduk işte. beklerimiz de kendilerine alan bulmuş oluyorlardı. öyle olunca, taylan antalyalı'nın o adrese teslim diagonallerine hasta oluyorduk.

    şimdi denilebilir ki saracchi'nin yokluğu etkiliyor olabilir. tamam etkilesin de... tamam da tek bir futbolcunun yokluğu oyunu bu kadar dramatik etkiler mi? etkiliyorsa çok temel bir yerde hata yapmışız demektir.

    nerede taylan antalyalı'nın stoperlerden uzaklaştığı ve orta saha oyununa katıldıığı o oyun? nerede futbolcuların sürekli boşa kaçmaya çalıştığı, top almaya çalıştığı o takım? nerede emre kılınç'ın dikine dalışları...

    burada ilginç bir anekdot: 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçında sezonun ilk maçlarını hatırlatan performansı gösteren tek futbolcumuz younes belhanda'ydı. o da çok garip bir şekilde sahanın en iyisi olduğu maçta kenara alındı. hayır maçın en iyi oyuncusunu kenara alabilirsiniz. ama bunu yapıyorsanız oyun kurgunuzda bir şey değişir. oyunumuzda, kurgumuzda bir değişiklik olduysa ben fark edemedim kusura bakmayın.

    nerede o yüksek pres yapan takım peki? 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçında gördük. ne zaman pres yapsak bu bizim yararımıza oldu. ya rakibi hata yapmaya zorladık ve pozisyon bulduk. ya da rakip bam güm ileri vurdu ve biz de o topları süpürdük. ki onlar da eksik presti. tek veya çift oyuncuyla, organize olmayan preslerdi. o kadar efektif bir silah olabilirdi ki şu maçta, rakibin şu kağnı stoperlerine karşı... kullanmamız açıkçası canımız yakıyor.

    bu takım ortadaki seri ve tek pasları hâlâ yapabiliyor. 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçında bile gördük bunu. niye yapmıyoruz? bu takım topun hızını düşürdüğünde hiçbir şey yapamıyor. bu takım topu ayağında tutmaya başladığında hiçbir şey yapamıyor. bu takım durarak oynamaya başladığında hiçbir şey yapamıyor.

    mesela ben şunu gözlemlemiştim. arda turan oynarken kenardan içe ve daha merkeze kayıyordu. haliyle diğer tarafta soso, daha ileride ama yine içe kayıyordu. iç oyuncularımız kendilerine bir serbestlik buluyordu. bekler kendilerine bir alan buluyordu. madem babel ile oynayacağız, bunun tam tersini yapabilirdik. ufak bir farkla babel kanattan santrforu çiftlerdi; soso, merkeze inerdi. ki geçen sen bunu denedik ve başarılı olduk. soso'nun kenardan merkeze inip oyun kurulumuna katılmasından bahsediyorum. geçen sezonun en iyi futbolunu oynarken böyle oynuyordu soso.

    ama hayır. soso kenarda. babel kenarda. bu sefer mecburen, emre kılınç ve belhanda da kenarda. evet. mecburiyet. çünkü oyun oraya sıkışıyor. oyunu açmak için o futbolculara yanaşmak zorundalar. bu sefer taylan orta sahada tek başına kalıyor. haliyle ne kadar boş alan ararsan ara, boş alan bulamıyorsun.

    iç oyuncularımızın zoraki kenara inmeleri ile boş kalan kanada inmeleri arasında çok büyük fark var. birinde oyunu açma şansınız oluyor, diğerinde olmuyor haliyle. çünkü kenarda fazla kalıyorsunuz.

    şunu da söylemek lazım. kanat savunması, orta alan savunmasına göre teoride daha kolay yapılır. alan dardır. ortada üç futbolcuyla savunduğunuz üç futbolcuyu kenarda iki futbolcuyla kotarabilirsiniz. çok basit bir mantık. hem yanınızda saha bitiyor. oyuncunun oynayabileceği seçenekler daralıyor.

    eğer oyunu bir kanada sıkıştırıyorsanız, diğer kanada çok çabuk dönmelisiniz. ki bunları da gösterdik biz. ters kanada çok çabuk dönebildiğimizi gösterdik. yukarıda saydığım her şeyi yapabildiğimizi gösterdik. rakibin iyi veya kötü olması umurumda değil açıkçası. biz oyunumuzdan taviz vermişiz işte. yapmaya çalışırsın yapamazsın. gıkım çıkmaz.

    o tempolu oyunu, topsuz koşulu oyunu, presli oyunu, eforlu oyunu istiyorum. 45 dk'da pilimizbitiyorsa da bitsin. oynayabildiğimiz kadar. görüyoruz ki diğer türlü de olmuyor. en azından takım bir şeyler yaptı deriz.

    benim sitemim işte bunlara. üzüntüm bunlara. yapabildiğimiz şeyleri yapmamamıza... futbolcularımız mı yetersiz bu seviyeye? o seviye dediğim de öyle uçak bir seviye değil ya... biri fenerbahçe ki ne olduğunu biliyoruz. diğeri rangers... kusura bakmayın ama şu rangers'ı yenemiyorsak, yenmeyi bırakın ortaya bir oyun koyamıyorsak harbi harbi düşünmemiz lazım.

    bir şey olmalı. ama ne? bunun için anlamıyorum zaten artık bu takımı.

    canım acıyor.

    içimi dökerim, rahatlarım dedim. ama yok.

    canım sıkılıyor.

    bir şey dikildi beynimi ta içine. içerden kafa tasıma öyle bir baskı yapıyor ki... çıkaramıyorum da... düşün, düşün uyku da tutmaz şimdi. bize uyku da haram iyi mi?
  • 25258
    mevcut ilk 11 ve taktik anlayışla durdurulması kolay, rakip kaleye gitmesi zor olan takımımız.(bkz: 2020-2021 futbol sezonu)

    pek huyum değildir ama bi kadro yazayım ben de. kurtuluşumuz olan ve ligi domine edeceğimizi düşündüğüm diziliş ve kadro aşağıdaki gibi. orta sahaya destek veren etebo ve emre kılınç kanatları, forvete destek veren emre akbaba. böylece daha dinamik bir takım oluruz gibime geliyor. 3. fatih terim dönemindeki engin baytar-emre çolak kanatları ve ileride necati- elmander ikilisi benzeri

    ‐-------------muslera ( fatih-okan)--------------

    omar----luyindama----marcao----saracchi

    etebo-----belhanda-----taylan-----emre kılınç

    --------------------emre akbaba----------------------

    --------------------------diagne--------------------------
  • 25260
    1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçında yine yeniden oynadığımız futbol inanılmaz durağandı. omar dışında koşu yapan oyuncu görmedim desem yeridir. defansta marcao'nun ayağına baktık. çünkü takımda packing pas yapabilen tek isim o. (biraz da etebo gerçi) etebo dönen topları boşluklara iyi kanalize etti bir de. maç bittikten sonra en az tepki görmesi gereken santraforlardı. çünkü bu adamlara oluşturulan pozisyon var mıydı hatırlamıyorum.

    paslarımız kısaca taylan-marcao ve rakip defans arasında gitti geldi. rakibimiz zaten uzun boylu, hava toplarında iyi olmasına rağmen doldur boşlat yaptık. verkaç yaparak veya koşular yaparak diğer oyunculara alan açan belhanda dışında oyuncumuz olmadı. onunkiler de zaten destek göremediğinden çabucak kesildi.

    hücumdaki etkisizliğimizin tek sebebi üçüncü bölgede gerekli koşu ve paslaşmaları yaparak boşlukşar açamamamızdan ileri geliyor.
  • 25262
    maç sona erdiğinden beri *, ne sosyal medyaya girdim, ne maçla alakalı yorum okudum. inanılmaz doluyum. gece sonlandığı, ortalık durulduğu için 1-2 kelam yazmak istiyorum.

    dün bizi avrupa arenasında rezil eden, uzun zamandır süregelen kötü imajımızı sürdürmemize neden olan, rangers gibi asla bizim dengimiz olmayan, olmamış ve olamayacak bir kulübe o malum twiti attıran kim varsa hakkımı helal etmiyorum. ortalama bir taraftar olarak, takıma para kazandırabileceği her yoldan görevini yapmış biri olarak, hakkımı helal etmiyorum.

    tarih nasıl yazdıysa, hagi'yi, popescu'yu, jardel'i, hakan'ı, elmander'i, drogba'yı, burak yılmaz'ı. dün bizi avrupa'ya rezil eden falcao'yu, feghouli'yi, belhanda'yı, babel'i de yazmıştır. bir zamanlar dünyanın her yerinde galatasaray denildiğinde özenilen bir avrupa devi, idol bir takım görülen takımımın, bugün rakip takım taraftarlarının küçük ve mazide kalmış bir takım görmesinde en ufak pay sahibi olan herkesi yazmıştır tarih. hiç birini unutmayacağım. bu gece göğsüme oturan ağırlığı asla aklımdan çıkarıp sezon içinde gözüme şirin gözükmelerine izin vermeyeceğim.

    bu saatten sonra özellikle de feghouli, belhanda ve falcao özelinde, geçmiş şampiyonluklarda, geçmiş sezonlarda yaptıkları üzerinden savunma yapan herkese de haddini bildireceğim. artık canıma tak etti. ben bunları bir kere daha takımımın, göz bebeğimin forması altında izlemek istemiyorum. bunun için de ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. yarın feghouli adlı zat'ın sözleşmesinin feshi için kampanya açsınlar, verdikleri iban'a gelecek ay maaşımı ilk ben yollayacağım. bu kadar kararlı ve kin doluyum.

    değişim, değişim, değişim. sonuna kadar değişim istiyorum. artık spiker rakip takımı anlatırken genç, yetenekli ve atletik diyip sıra bizim takıma gelince sadece tecrübeli diyip bitirmesini istemiyorum. bu takımda futbolcu eskisi görmek istemiyorum. salon turnuvasına gitse küfür yiyecek bir babel'in, kerem'leri, oğulcan'ları yunus'ları kesmesini istemiyorum.
  • 25263
    gayet dengi bir takıma elenmiş takımımdır.*

    karşımızdaki takım, bir takım olarak bizden daha iyiydi hatta. daha oturmuş, bir planı ve sistemi olan bir takımdı. biz ise okeye dönen yıldızlarımızla (?) maç kazanmaya çalışıyoruz. evet, rangers'tan 2 bilemediniz 3 oyuncuyu belki bizim takımda görmek isteriz. ama bizim takımdan rangers kaç oyuncuyu takımında görmek ister? o da 2-3 tanedir olsa olsa.

    futbol bu. bir takım kazanıyorsa bir tane de kaybeden lazım. öyle "bizim tarihimiz, kuruluşumuz..." safsatalarını bir kenara bırakalım. rangers da tarihi biim gibi köklü bir kulüp. 1872'de kurulmuşlar. 54 kez iskoçya şampiyonu olmuşlar. onların da planları var. bu maçta kaybeden biz olduk. olabilir. sürpriz değildi. biz taraftar olarak hep takımımız kazansın isteriz. ama karşı tarafın da taraftarı aynısını ister.

    evet, elendik. eleyebilirdik de. tek maçta bunlar var. ama esas sorun sahaya çıkan 11'in asıl oynayacağını bekliyorduysak tam da öyle oynamış olmasıdır. hoca maçtan sonra "çok iyi bir planımız vardı" dedi. açıkçası çok kızdım. belki bir planın vardı ama bunlarla o planın işlemeyeceği çok belliydi hocam. bile bile lades dedin.

    galatasaray 1 sezon avrupada olmamakla bitmez. romantizmi ve duygusallığı bırakıp önümüze bakmalıyız. 6 maçlık bir gruptan elensek çok kızardım. ama tek maç ve öyle ya da böyle deplasmanda oynayınca çok da bir şey diyemiyorum.

    tek maçlı eleme saçmalığına da buradan selam olsun. bu maç çift ayaklı olsa şimdi belki de "2-1 de iyi skor" diyorduk. pandemi filan derken bu sezon sadece lige odaklanmak önemli.
  • 25265
    bir sonraki maca

    sofiane feghouli ve ryan babel'i ilk 11 den kesmesi gereken takim. oyun sisteminde mevkisine uymayan oyunculari uymadiklari mevkiden oynatmayi kesmeli. bunlar
    martin linnes- sol bek -> sag acik/sag bek
    feghouli sag acik -> forvet arkasi 10 numara
    ryan babel sol acik -> forvet alternatifi

    olur.

    yerlerine
    emre tasdemir -> sol bek
    linnes/etebo -> sag acik
    emre kilinc -> sol acik

    dusunulmeli ki herkes sistemimize uygun oynayabilsin. evet belki kaliteli ayaklar yok eger 4-3-3 oynuyorsaniz ve ilerideki forvetiniz ceza sahasi golcusu ise, o ileri 3 lu cizgiye inip forvete pas/orta yapmak zorunda. su anki oyun falcao'yu da etkisiz gosteriyor zaten, cunku ileri kanatlar islemiyor, tamamen yanlis oyunculardan kurulu.

    hocanin nesteri vurmasi lazim, kimse de niye babel/feghouli oynamiyor diye bu saatten sonra sorun cikarmaz zaten.
  • 25266
    sezon başında ağzımıza bir parmak bal çalan, ardından ise önem derecesi yüksek iki maçta *,* feci sıçmış olan takımdır.

    bu saatten sonra transfer yapılmasın, zahmete hiç gerek yok. (zahmet eden de yok gerçi)

    fatih hoca, para yok transfer yapamıyoruz. kadronun her mevkisinde altyapı oyuncularımızı rotasyona dahil ederek bir kadro planlaması yapacağız dese eminim ki taraftar sabır gösterir ve destekçisi olur.

    çünkü şuanki takım eminim ki ben dahil galatasaray taraftarının çoğunluğunda en ufak bir heyecan kıpırtısı yaratmıyor.

    sol tarafta arda-babel sağda ise soso-younes'i izlemek istemiyoruz artık. eminim kendileri de istemiyordur ya işte...

    önümüzdeki maçlarda atalay, bartuğ, süleyman ve ali yavuz oynasa kim itiraz eder ki ?
  • 25267
    2 senedir doğru düzgün futbol oynamamış arda turan ve onun yokluğunda bizden apar topar gönderildiği ajax’ta kadro dışı kalmayı başarmış ryan babel sol kanadı

    canı isterse oynayan, istemezse sahada ilk kez top görmüş gibi davranan sofiane feghouli sağ kanadı, bura kritik çünkü kendisi arkasında oynayan beki öldürme özelliğine sahiptir.

    bazen akıp giden ama geri kalan %80-%90’lık dilimde yokları oynayan younes belhanda orta sahası, onun da kritik bir özelliği var; geçen sezonlarda ligin en çok top kaybeden orta sahası ünvanının üstüne kırmızı kart görmesin diye oyundan alınıp kırmızı kart gören bir futbolcu

    şimdi bu üç oyuncu aynı anda sahada olursa bizim beklerimiz ya sabır çeker. omar ve linnes başlıkları dolar taşar. bu üçlüyü sahada aynı anda kaldıracak oyuncu yoktur bence, değil taylan arkalarına luka modric koysan o takımın orta sahası direnç kaybeder, sık sık oyundan düşer.

    rangers maçında bunu yaptık. bile isteye, göre göre yaptık. maçı da vermiş olduk haliyle.
    babel yerine emre, taylan’ın yanına da etebo ile başlanabilirdi. ki fenerbahçe maçında bunun sinyallerini almıştık sadece kalitesiz bir takım oldukları için göze batmadı.

    neyse bu tamamen farklı bir konu, zira bireysel performansın ötesinde hoca da, yönetim de sınıfta kalıyor bence.

    burası yine kritik, önceden açıklayalım; hocanın taktik anlayışı ve çıkardığı kadroyu eleştirince fatih terim düşmanı olunmuyor, 6 yıldır sözlükteyim fatih hoca’yı nasıl sevdiğim, nasıl desteklediğim hoca korona olunca yazdığım entry’den nasıl bir gönül bağına sahip olduğum yazıyor.

    ama bu değil ki artık standartlaşmış, her maç aynı şeyi deneyip farklı sonuçları bekleyen oyun anlayışına sessiz kalayım ya da 70’den, 80’den önce gelmeyen değişikliklere. bu sene iyi başladık ama en ciddi iki maçımızda da sınıfta kaldık.

    işin yönetim boyutuna gelince daha vahim bence. abdürrahim albayrak keşke eski görevine dönse. olmuyor...
    bir başkan sadece ama sadece tweet atıyor diğeri marcao’nun roma formasıyla shoplanmış fotoğrafını beğeniyor. transfer döneminin bitmesine kaç gün kaldığını söyleme özelliğini unutmuşum pardon.
    oyuncu satıp almadaki olağanüstü beceriksizlikler de eklenince her sezona eksik başlıyoruz. bakın bu yönetim forvetsiz de oynattı bizi, hem de 6 ay...

    bunların hepsi birleşince futbol takımının mevcut halde olması çok doğal.
  • 25268
    9 yıldır 1 adet kaleci yetiştirememiş veya keşfedememiş takım. fernando muslera geleli 9 yıl oldu. kaleci antrenörümüz zaten efsane. bu adamın bir gün yaşlanıp bırakacağı ya da allah korusun sakatlanabileceği ortada iken koskoca bir kulübün 9 yıldır kendisine yedek yetiştiremeyip 33 yaşında fatih öztürk`ü transfer ediyorsa durup düşünmeliyiz. vizyon mizyon diye başka takımlarla başak geçiyoruz ama vizyonsuzluğun alasıdır bu örnek.
  • 25269
    gerçekleri duymak istemeyebilirsiniz ama ben her defasında yine söyleyeceğim; şu anki kadrosu geçen yılki kadrodan net olarak daha kötü bir kadrodur. seri ve lemina yok, muslera eksik, falcao yine aynı falcao, babel, sofyan, belhanda.. defans marcao ve luyindama.. sağa mariano yerine omar geldi, sola linnes, düzelince saracchi. muslera yerine fatih var, emre kılınç geldi. o kadar... biri bana söyleyebilir mi geçen sezon bile yerden yere vurulan bi oyuncu grubu varken bu sene ne oldu da beklentiyi bu kadar arşa çıkardık? ya da direkt şunu sorayım; bu kadro yapılanmasının suçlusu hoca mı yoksa hocanın istediklerini basına afişe ettikleri yetmiyormuş gibi bi de alamayan yönetim mi? başka sözüm yok hakim bey.
  • 25272
    https://galeri13.uludagsozluk.com/...iyorum_2005040_m.jpg
    https://www.youtube.com/watch?v=VW8Q4k6WCnI

    ekteki ekrem abi repliğinin ve cem uzan videosunun hakkındaki durumumu çok güzel anlattığı futbol takımı.

    hakikaten artık ben sıkılıyorum, bunalıyorum! hayır hata nerede ben biliyorum, sen biliyorsun, öteki beriki hepimiz biliyoruz abi ama galiba sadece biz hata olarak görüyoruz lan başka türlüsü mümkün değil!

    halen babel'den, feghouli'den kanatta iş bekliyoruz. halen bekleri ileri çıkarıp ilerde ceza yayında pas yapıp içeriye etkili giremiyoruz. halen dönen toplarda yaşadığımız her problemde yüreğimiz ağzımıza geliyor. yeter be kardeşim yeter!

    sene olmuş 2020 bu kadar durağan, baygın, bayık, rezil, leş, rüsva ve hiç bir anlam etmeyen bir futbolu bu takımda görmek istemiyorum abi ben yeter!

    32 yaşındayım ben, böyle bir şey görmedim. yahu işe yaramıyor işte! ya-ra-mı-yor neyini anlamıyorsunuz quantum fiziği değil ki lan futbol bu futbol! yahu daha geçen sene aynısını denedik, bire bir aynısını denedik yine sağda feghouli solda babel vardı bire bir aynısı be!

    "en iyi savunma oyunu oynamaktır" diyen bir hoca, takımının topu ceza sahası çevresinde eveleyip geveleyip taa kaleciye kadar dönmesine 4. senesi artık nasıl tepki göstermeyip buna bir önlem alıp çözüm bulamıyor ben deli çıkacağım artık düşünmekten arkadaş!

    ya açın arada bir premier lig, bundesliga izleyin. ya da vazgeçtim izlemeyin daha düşük kalite ligleri izleyin. bulgaristan, polonya falan izle abi adamlar rekabette çılgın atıyorlar birbirlerine. siz premier lig izleyince sizin için tek orta saha seri, tek kanat onyekuru falan oluyor çünkü!

    hani uefa kupası belgeselinde diyarbakır'daki türkiye kupası finali öncesi hocanın takıma çektiği ayar var, bilirsiniz. yemin ediyorum başkandan hocaya futbolcudan çaycıya antrenörden yener hocaya scoutingden mağazacılığa hepsine "kendinize gelin buradan sahaya kadar" ayarını çekecek birisi lazım! hocanın kendisine bile abi! 4 senedir feghouli yeter be! beyimiz sezonda 2 maç alacak, 4 milyon euro sezon sonunda ne güzel istanbul! ha o 2 maçı da beyefendi kendisi seçecek, yani denk gelip de atıyorum hatay maçında da harika performans verebilir hiç alakasız yerde.

    beyler, herkese söylüyorum! paramız yok mu, yok tamam. kabul anasını satayım kabul zaten ülkenin içerisinde 3-5 kişi dışında para kalmadı onların da kim olduklarını yazarsam uğraşır dururuz. abi sekidika nerede? hadi onu geçtim, kerem aktürkoğlu nerede? oğulcan neden alındı bu takıma madem oynatmayacaktık onu hadi birisi bana aklı başında izah etsin. parasızlıksa parasızlık usta, paramız yokken biz bu adamlara neden para döktük? hadi tamam, diğerlerinin yanında 3 kuruş 5 kuruş gibi kalır o da peki, lan oynasın adamlar oynasın!

    tüm dünya 90 dakika daha hareketli oynamaya çalışırken biz sürekli duruyoruz topla neden? yemin ediyorum birisi bana anlatsın tamam diyeceğim neden bu takım dura dura oynamayı benimsiyor? hareketli adam geliyor o da duruyor, durağan adam zaten duruyor, oynayan geliyor duruyor oynamayan geliyor duruyor neden hep duruyoruz?

    bıktım bilader. bıktım 90 dakikada 1.5 pozisyonla maç almaya çalışmaktan! yeter ulan!
    acilen değişim! değişim! değişim!
  • 25273
    takımın son terim dönemindeki durumu değişmeyecek noktaya geldi. takkeyi çıkarıp önümüze koyalım. biraz acı gerçeklerden bahsedelim.

    takımımız hangi maç olursa olsun ikinci 45 dakikalara çok kötü başlıyor. en az 15 dakika gidiyor. artık kronik bir hal aldı. bunun teknik heyetin bir hatasından kaynaklandığı çok açık. her maç, bir takım ikinci yarıya kötü başlıyorsa oyuncuların hatası değildir.

    top kapma gibi bir becerisi yok. günümüz futbolunda anahtar beceri rakip savunmayı bozmak üzerine. biz bozmak bir kenara pres yapamıyoruz. hele rakip bizim sahaya geçtiğinde sadece izliyoruz. çok acı verici sekanslar izlemeye mahkum olduk. faul bile yapacak kadar yaklaşamıyoruz rakiplere.

    belhanda-soso-babel üçlüsünün aynı anda sahada olabileceği hiç bir profesyonel takım yoktur. bugün ptt 1. ligde bir takıma gitseler yine de aynı anda sahada olmazlar. en fazla biri sahada olmalı. takımda kalmaları çok olağandışı bir durum değil. ama takımda olmaları demek her maç oynayacaklar demek de değil. rakibe göre farklı varyasyonlarla sahada olmalılar.

    dünyanın en uyuşuk, cansız ve tahmin edilebilir takımlarından biriyiz. adem büyük, emre akbaba, ömer bayram, taylan ve diğer transferlerin dönemlik çıkışları rakiplerin beklemediği işleri yapmalarından kaynaklandı. kaliteleri ve sürekliliklerinin olması için hiç çabalamadı teknik heyet. adeta posalarını çıkarıp kenara aldılar her seferinde.

    transferler başarıyı etkiler. bu bir gerçek ancak elindeki oyuncularla yapılabilecek değişimlerin denenmediği ortamda transfere bel bağlamak sadece ve sadece mali külfet ve çatlak duvara sıva yapmaktır.

    başarı kazanmak zorunda olup kötü futbol oynayan takımların tek forvet oynama lüksü yoktur. tek forvet oynayan takım zaten rakibin üzerine gidebiliyordur. kanat forvet ya da kalabalık orta saha kullanarak hücumda çeşitliliği ve skora katkı yapan oyuncu sayısını artırmak için tek forvet kullanır. takım iyi top oynayana kadar 4-4-2'ye sarılmak zorundayız. rakibin baskısını kıramadığında topu ileri atmak gibi bir seçeneğimiz olmalı. çizgiye inmeden kanattan orta açma hakkımız olmalı. kaos futbolunun olmazsa olmazıdır çift forvet. zaten topu tutamıyoruz bari heyecan olsun demektir. taraftara saygı duymaktır.

    90 dakika boyunca aynı şeyi deniyoruz. o kadar bariz ki derdimiz, maçlar 0-0 iken en fazla 3 kez denk getiririz. gol çıkarırsak ne ala. çıkaramazsak işkenceye devam.

    takımda koşuları, dinamik yapıları, hırsları vs. diğer takımlardaki futbolculara benzeyen üç oyuncu var sadece: saracchi, etebo ve omar. neden acaba?!

    korneri paslaşarak kullanıyoruz ve top kaybediyoruz. bakıyorum kenarda teknik ekip ayağa fırlıyor. oyunculara bağırıyor. hepsi beraber. bu peş peşe 4. maçta falan olan bir şey. taraftar olarak kalbime saplanan acıyla birlikte sırıtıyorum artık. çünkü paslaşarak kullanılan kornerleden henüz bir fayda sağlanmadığının sağlanamayacağının farkındayım. teknik ekip 3 maçtır uyarmadığı problemi 4. maçta mı fark ediyor yani? maçın içinde oyuncu azarlamanın ne gibi getirisi olabilir? top kaybından çok daha acı verici bir şey. paslaşarak kullanmayın dediğin halde öyle kullanılıyorsa o oyuncuyu kesersin biter.

    fatih terim'in istifasını istemek ya da ona futbolu anlatmak bizi komik duruma düşürüyor. en çok bizi bu duruma düşürdüğü için üzülüyorum, kızıyorum. yoksa bir iki sezondaki başarısızlığa bakıp el sallanacak birisi değil. hocam lütfen kendini topla, lütfen.
  • 25274
    mutsuz olduğum noktalar var.

    top rakipteyken temas etmiyoruz rakip oyuncuya. adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya ceza sahasına kadar geliyor. ceza sahasında aklımıza geliyor temas. geçen sene ömer bayram'ın, bu sene taylan antalyalı'nın fark yaratmasının sebebi bu. bu adamlar temastan kaçınmadılar. ancak genel olarak özellikle de orta sahada rakibe temas etmiyoruz. rakibi sindiremiyoruz.

    top bizdeyken hep kaçak dövüşüyoruz. rakipten temas alan hemen hemen her oyuncumuzun dengesi bozuluyor veya top kaybı yapıyor. rakiple yan yana koşmaya başlayan her oyuncumuz ya top kaybı yapıyor ya da zoraki bir dokunuş yapıyor topa.

    kısacası fiziken berbat durumda takım. antrenman yöntemlerinde mi bir sıkıntı var, oyuncular mı kendine bakmıyor, oyuncuların yaşı mı fazla bilemem. ancak temaslı oyunun çok uzağında takım. biraz akıllı bir teknik direktör sert bir oyun oynasa bizi sindirir.

    bir başka nokta son çizgiye inemiyoruz. en son garry rodrigues sağ kanatta oynarken iniyordu. garry sol kanata geçti ve bitti. bir tek marcelo saracchi iniyor arada. onun dışında son çizgiye inen yok. hızlı kanat oyuncusu yok. hızlıdan kastım henry onyekuru tarzı forvet değil. asist yapacak hızlı kanat oyuncumuz yok. kanatlar hızlı olmalı, eğer 433 oynanacaksa. arda turan, sofiane feghouli gibi adamlarla anca 442 oynanır diyeceğim de onu da oynayamazlar.

    ceza sahası dışından şut atamıyoruz. şut yok bizim takımda. attığımızda da dağlara taşlara denizlerin altına gidiyor.

    kısacası takım futbolun en basit işlevlerini beceremeden pasa dayalı barcelona gibi 433 oynamaya çalışıyor. adama gülerler.
  • 25275
    koşamıyor (r), hızlanamıyor (v), ivmelenemiyor (a). düzlem üstünde derdimi daha nasıl anlatayım bilmiyorum. bunları yapabilen bir hücumcu olunca yetiyordu. bruma, rodrigues, onyekuru bu tip oyunculardı. bir patlamayla arkalarındaki beki, santrforu, ters kanattaki hücumcuyu, orta sahadan birilerini hareketlendiriyorlardı.

    bu entry'i 23 kasım 2019'da depolamışım. takımın sorunları devam ediyor. 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçında elimizdeki hızlı hücumcu olan emre kılınç hızını yeterince verimli kullanamayacağı bir pozisyonda oynadı. hızın önemli olduğu bir futbol çağındayız. beklerimizi hızlandırdık ama hücum oyuncularımız çok statik. bu felsefeyle oynamaya devam edersek çok zorlanırız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın