• 2852
    efendim, gsbasket forumunda yazdığım yazı. paylaşasım geldi.

    "böyle bir yazıyı yazmak için çok bekledim. önce kadronun tamamen tamamlanmasını daha sonra da kafamı adam akıllı verebileceğim bir anı kolladım. efendim son söylenecek sözü, şimdi söyleyeyim. ben bu takımdan umutluyum, hem de baya. bunun birinci sebebi rotasyonu düşürseniz bile yapabileceğiniz hamlelerle o dar rotasyonu bile daha geniş gösterebilirsiniz. yapılabilecek kombinasyonlar bana göre çok. temelde bunlara değinmek istiyorum.

    takımımızda birçok pozisyonu oynayabilecek oyuncu var. ama bu cümlemi hemen yalanlayayım. ama önce kaan kural’ın özellikle geçirdiğimiz olimpiyatlar sırasında söylediği bir iki şeyi hatırlatmak istiyorum. şimdi bire bir ağzından aktaramayacağım için özet geçmeye çalışayım. 2004’te amerika ile avrupa farklı basketbollar oynuyorlardı. amerika bire bir oynayamaya çalışırken avrupa 5 kişiyle oynuyordu. şuan amerika ile avrupa aynı basketbolu oynuyor. ancak amerika daha atlet olduğundan ve çok daha hızlı oynadığından pergeli çok açtılar. şimdi bu noktada her ne kadar avrupa liglerinde oynanan basketbol ve nba’de oynanan basketbol arasında tabi ki farklar var. baya da sayabiliriz ancak, nba’de play-off yapan takımlara baktığımızda mevkilerden öte başka bir durum var. mevkilerden öte görevlendirmeler önemli. bizde ki oyuncular farklı görevleri alabilecek oyuncular. hepsi değil ama bir kısmı böyle.

    düşünüyorum, düşünüyorum nasıl başlayayım diye. mevkilerden mi başlasam, yapabilirliklerden mi? hiç bu konulara girmeyelim. zaten herkes oyuncuları biliyor artık. direkt bu takım neler yapabilir, hücumda neler oynayabilir bir bakalım.

    tam şuan gözümü kapıyorum ve kel alaka bir 5 yazıyorum; russ, göksenin, daye, deon, tyus. bu beşi yazarken herhangi bir şey düşünmedim. tamamen aklıma gelen ilk 5 oyuncuyu yazdım. peki bu beş neler yapar bir düşünelim. bir kere rakibin tempo bulmasına karşı kuvvetli yönlere sahip bir takım. özellikle topu tek bir oyuncunun getirdiği takımlara karşı çok daha rahat baskı yapar. russ kendi tuttuğu adam topa sahipse çok daha rahat savunan ve topa basan bir oyuncu. göksenin ise tuttuğu toplu adama tempo kaybettirmekte veya tuttuğu adamın topu almasını engelleme gayet göz dolduran birisi. burada önemli olan top kapma sayıları veya başka istatistikler değil. rakibin topu getirirken veya planı uygulamaya sokarken rahatsız etmek ve zaman kaybettirmek. bu durumda olabildiğince rakibin zamanını yemek ve top yönlendiricileri rahatsız etmek önemli. deon ve tyus ikilisi sahada ise pick and rollerde pota altını kapayabilirsiniz. var sayalım tyus kısanın önünde kaldı ve geçildi, deon pota altını kapayabilecek yer yer 5 oynayabilecek bir oyuncu. başka bir seçenek daye’i tepede ki adama koy. iyi savunmacı olarak bilmeyiz kendisini ama potansiyeli var bana göre. kolları uzun bir iki şey yapabilirsin. bu beşte ribound alıp topu götürebilecek 2 oyuncu var. bu isimler russ ve daye. göksenin’i çıkar sinan’ı sok bu beşe benzeri bir ön alan baskısına sahip olup, ribound aldıktan sonra potaya gidebilecek adam sayısını arttırabilirsiniz. yine bu beşten devam edersek daye’i asıl yeri 4 numaraya çekerek belki biraz pota altından feragat edip 3 tane tempolu sinan, göksenin ve russ’u koyabilirsiniz.
    biraz da mabadımdan bulduğum bu 5 hücumda neler yapabilir ona bakalım. deon zannedildiği kadar orta mesafe şutunu kullanmayı seven biri değil ama şuta kalktığında da tereddüt etmeyen biri. pick&roll oynayın deon’ı pota altına bırakın iki uzunla dışarıyı boş bırakabilirsiniz. göksenin geçen senenin başındaki ceza şutu atmada ki ritmini bulursa çok işe yarar. daye’in hücum yelpazesi zaten çok geniş. boş bir şekilde perdeden çıkartın iş yapar. daye ile russ iso oynar. belki de yazılabilecek en hücum kıtı 5’i yazmış bile olabilirim ama bu 5’in dahi iyi silahları var ve bunlar iyi silahlar.

    bu 5’ten devam ettiğimiz yeter. artık 5’leri boş verelim, hangi kombinasyonları yapabileceğimize bakalım. bu 5’ten yürümemin sebebi hemen aklımıza gelebilecek bir 5’ten bile neler çıkarabileceğimizi görmek istememdi. bu kadroda rakibi delebilecek 3 oyuncu var. russ, dentmon ve sinan. bu oyuncuların dışında 2 isim daha yazacağım. birincisi kesinlikle daye. daye ile bir rakibi bire bir bıraktığımızda daye hem kendi şutunu yaratacak hem de karşısındakini geçip potaya gidip sayı bulacak birisi. bir diğeri ise pas sayısının yüksek ve hızlı olduğu setlerde rakibini tek ayakta yakaladığında içeri girip hem faul alabilecek hem de asist yapabilecek bir oyuncu. böyle oyuncularınız varsa yapacağınız cut, perdeden boş oyuncuyu çıkartma ve ekstra paslarla çok fazla şut imkanı bulabilirsiniz. bu noktada iş yapabilecek güzel oyuncularımız var. micov, daye, dentmon hele hele diebler gibi çok iyi şutörler var. schilb ve sinan gibi şutör diyemeyeceğimiz ancak şutu olan oyuncularımız var. orhan ve göksenin gibi (özellikle orhan) ceza şutu atabilecek adamlarımız var. pick&pop oynayabilirsiniz. pick&roll oynayabilirsiniz. perdeden oyuncu çıkartıp şut bulabilirsiniz. deon ve tyus gibi bir adım mesafe buldukları an potaya gidebilecek uzunlarınız var. alçak posttan oyun kurabilecek iki oyuncumuz var.

    bakın sahaya 3 net şutör koyabiliriz. yanlarına içeriden pas dağıtabilecek deon veya kristic’i ve topu yönlendirebilecek hem delici hem de şut atabilecek guard oynayabilecek oyuncular var. alçak posttan oyun kurabiliriz. bu şu demek, topu şutörlere içeriden dışarıya aktarmak ve direkt şuta kaldırabilmek mümkün.

    russ, diebler, micov, daye, tyus. (2,5-3 top yönlendirici, 3 net şutör.)

    russ, diebler, micov, daye, kristic (bir tane daha top yönlendirici soktuk oyuna.)

    dentmon, sinan, diebler, deon, kristic ( 2,5 şutör, deliceler mevcut, pick&roll oynarken pota altına iki oyuncu sokabilir, şuta perdeden çıkıp veya pas üstü deneyebilirsiniz.)

    russ, dentmoni orhan, daye, deon (2 topu elinde seven oyuncu, potayı onlara bırakabilir veya adam sokabilir. ribound katkısını arttırabilirsiniz.)

    bunlarda hemen aklıma gelen bir iki deneme. istediğim gibi bir yazı olamıyor bir türlü. hazırlık maçları başlamadan da olmayacak, olamayacak. sadece şunu söyleyeyim bu oyuncuların vasatlarını oynadığını ve sakatlık yaşamadıklarını düşündüğümüze oyun yelpazeniz çok geniş oluyor. birde orhan, ege yüksek performans verirse, göksenin’de ceza şutlarında belli bir istikrar yaşarsa harika bir şey ortaya çıkacak. bu takım hızlı da oynamaya, sete zorlamaya da, seti de oynamaya uygun.

    bitirmeden göksenin ile ilgili bir iki bir şey daha yazmak istiyorum. normalde onun başlığına yazmam gerek. bana göre göksenin sadece ceza şutu ve seken topu tamamlamak dışında başka bir şey daha yapabilir hücumda. gayet kuvvetli ve atletik bir adam. hızlı oynandığı taktirde bence boş perdeden çıkıp potaya gidebilir. ne kadar bitirebilir bilmiyorum ama bir silah haline getirebilir çalışırsa."
  • 2854
    yeni sezona başlarken oynadığımız ilk hazırlık maçında, oyuncular çok kısa bir süre birlikte olmasına rağmen iyi bir hücum performansı göstermiş takım. maça smith-sinan-micov-daye-krstic beşiyle başladık ve bu sezon bir terslik olmazsa muhtemelen ilk beşimiz bu şekilde olacak. sete set hücumda etkili bir beş. russ smith patlayıcı ve delici bir oyuncu ve savunmayı yıpratan bir yapıya sahip, skorun kilitlendiği dakikalarda içeri dalışlarıyla skor bulmamıza fayda sağlayacaktır. sinan da aynı özelliğe sahip. micov ve kristic sete set hücumda çizilecek setlerle mutlaka skor üretebilecek olgun basketbol oynayan ve tempoyu fazla sevmeyen oyuncular. austin daye ise bu beşte orta mesafeden bulacağı isabetlerle ekstra katkılar verecek. ergin ataman' ın birincil planının temposuz, olgun ve yavaş bir basketbol oynamak olduğunu düşünüyorum. bu beş, ilk oyuncu değişikliğine kadar tempoyu düşürerek devam edecek, ancak ilk oyuncu değişikliğinden sonra muhtemelen vites yükselten bir beşle sahada olacağız. kenardan gelecek olan göksenin, dentmon, alex tyus ve hatta diebler gibi oyuncularla tempoyu yükseltip, savunmayı sertleştirip bol bol fast break bulacağız. ikinci beşte savunma ve alex tyus, dean thompson ikilisinin ribaund performansına bağlı olarak uzunların bol sprintli bir sene geçireceğini ve özellikle alex tyus gibi atletik ,koşmayı seven bir oyuncunun kenardan gelip önemli katkı vereceğini düşünüyorum. bu kadro kesinlikle skor sıkıntısı çekmeyecektir. koca sezon boyunca iş savunmamızın iyi olup olmayacağına kalacak. özellikle uzun savunması ve ribaund performansımız sezonun başarılı geçip geçmeyeceğini belirleyecek. oyun içinde değişkenlik gösterip rakibin dengesini bozan bir takım olacağız ve rakibi sürekli yeni çözümler bulmaya iteceğiz. ilk defa bu kadar geniş bir rotasyonla oynayacağız, bu nedenle önümüzde büyük başarılara gebe bir sezon var. ben bu takımın bize musallat olan sakatlık sıkıntılarını çekmediği takdirde euroleague' de ilk 8 oynayacağından eminim. ligde ise final göreceğiz. umarım kazasız, belasız, sakatlıksız ve bol taraftarlı bir sezon olur.
  • 2855
    bu sene daha da heyecan veren takımımız. ilk hesap son şampiyon cska ile. abdi ipekçi'de onlarla güzel anılarımız var, birkaç hafta sonra da birilerinin 'dünyanın en güzel takımı' olarak nitelendirdigi obradovic'in takımı ile. inşallah salonda olacağım. bakalım euroleague finalisti ve paraları savaşan galatasaray'ımı yenmeye yetecek mi?
  • 2856
    öncelikle hepinize merhaba arkadaşlar.

    takımımız bu sene gerçekten muazzam bir organizasyona sahip. oyunun her iki yönünü de aynı tempo ile oynayabilecek tüm oyuncularından faydalanılabilecek bir kadroya sahibiz.

    bugün oynadığımız fortitudo bologna (keza şehir benim için ekstra önemli bir şehir ve ayrıca rakibin koçu) pek bizim klasmanımız bir takım değil ama sezonu bizden önce açtılar ve bizden daha oturaklı bir takımlar çünkü geçen sene oluşturdukları kadroyu pek bozmadılar zaten repesa pek sevmez kadro bozmayı.

    ilk periyotta gerçekten sıkıntılı oynadık bunu takımın ilk maçı olmasına ve çok fazla değişik oyuncu olmasına veriyorum. ilk periyotta nenad kristic'i eski günlerinden bir kuple sunarken gördük. ikinci çeyrek ise takım biraz daha derli toplu oynayınca bir anda skora ortak olduk devre sonunda russ smith'in aldığı iki basket faul ise gerçekten görülmeye değerdi. çoktandır delici oyuncu hasreti çeken benim gibilerin gözlerinin pasını sildi.

    ikinci yarının başlaması ile beraber savunmayı biraz sertleştirip diebler , dayenin devreye girmesi ile bir anda öne geçtik ve sonra farkı hep 10 barajında tuttuk.

    bu arada bir dip not daye için düşmek istiyorum bu senenin yıldızı olma ihtimali çok yüksek oyun görüşü muazzam ve ribaundu aldığı gibi topu hemen ortaya vurup ilerliyor bu da amerikan uzunlarında gördüğümüz bir şey genelde avrupada pek yapmaz 4 numaralar bunu. gerçi daye bambaşka bir oyuncu 2 3 4 her pozisyonu rahatlıkla oynayabiliyor. çok büyük avantaj bizim için.

    ayrıca can korkmaz kardeşimiz de oyunda olduğu süre boyunca elinden geleni yaptı. dentmon ve deon thompson'un da takıma adapte olması ile takım koş koş oyunu dediğimiz yüksek tempo oyunununda gerçekten çok iyi işler yapacak. ayrıca bir parantez de tyus için açmak istiyorum maçın başlarında bocaladı fakat sonrasında pota altında sertliği ile bu sene kendisinin çok işler yapacağını gösterdi bugün.

    müsterih olun takım iyi yönde ilerliyor. ergin hocamızın önderliğinde çok güzel işler yapacağız. kombinelerinizi alın takımı sonuna kadar destekleyin. bu arada kadın takımımızı da unutmayın.

    sevgiler.
  • 2864
    izlemeyi çok özlediğim ve yeni kadrosuyla çok heyecanlandığım takım. hücum için her takımın isteyeceği silahlara sahipken, savunma tarafında pek de parlayan yıldızımız yok maalesef. takımın çoğu ortalama savunmacılardan oluşuyor ve potayı savunabilecek sadece alex tyus bulunuyor. tibor pleiss bu konuda biraz yumuşak kalan bir uzun. ama maçlarımızın heyecan fırtınası olması muhtemeldir. sürekli koş koş oyunu ile skorları yüksek maçlar izleyebiliriz. en önemlisi bu sistemi euroleague seviyesinde de yapabilmek. tabi ergin ataman'ın savunma ile ilgili bir planı olduğuna inanıyorum. zaten geçenlerde verdiği bir röportajda justin dentmon'ın savunması ile ilgili eleştirilerde bulunmuştu. tahminim sezon ortasına doğru bu konuda taşlar yerine oturacaktır. tabi bu kadar heyecanın bir sonucu olarak gerekeni yapıp kombinemi aldım. abdi ipekçi arena cehenneminde görüşmek üzere.
  • 2865
    taraftarın ilgisini üzerinde daha fazla toplaması gereken ve sonsuz desteği hakeden takım.

    basketbol her ne kadar ülkemizde lokomotif branş olmasa dahi yeni jenerasyonda basketbolu çok fazla seven genç ve çocuk var. bu çocukları galatasaray'a kazandırmak için bu branşta avrupa arenasında hedefimiz zirve olmalı. unutulmamalıdır ki futbol takımımızın uefa kupası zaferi 2000 yılında kulübümüze yeni, dinamik ve genç taraftarlar kazandırdı. özelllikle fenerbahçe'nin yüksek bütçe ve büyük hedefler ile yarıştığı bu branşta basketbol gönüllüsü gençleri fenerbahçe'ye kaptırmamak için çok daha iyi yapılanma ile mücadele etmeliyiz.

    bu konuda ne yapabiliriz? malum euroleague artık 16 takım ile oynanacak ve dışarıdan gelecek takımlara kapalı bir sisteme geçiliyor. takımları da zaten ya basketbol geleneği olan takımlar ya da euroleague sponsorlarının desteklediği takımlar oluşturuyor. anadolu efes basketbolu türkiye'de sevdiren en önemli kulüplerden biri olmuştur fakat arkasındaki taraftar desteği günden güne azalmakta. darüşşafaka doğuş kulübü de taraftar desteği hususunda zayıf olarak nitelendirebilir. her ne kadar bu iki kulübün euroleague lobileri güçlü olsa da euroleague yönetiminin hem takım hem de taraftar olarak güçlü bir galatasaray'ı bu iki takımdan en azından birine tercih edebileceğine inanıyorum.

    tam da bu noktada iş büyük galatasaray taraftarına düşüyor. zaten abdi ipekçi her maç rakiplere cehennem olacaktır. bu sene takımımızı yükseltebildiğimiz oranda euroleague yönetiminin takımımıza bakış açısı değişecektir. bu dışa kapalı sistemin bir getirisi kesinlikle boş salonlar ve zayıf deplasmanlara olan toleransın azalacak olmasıdır. çünkü taraftar etkisi avrupa basketbolunu nba'den farklı kılan nadir pozitif özelliklerden biri.

    belki biraz ütopik olabilir yazdıklarım. çünkü euroleague paraya fazlasıyla bağımlı işleyen bir sisteme sahip. ama yine de en büyük hayallerimden bir tanesi en büyük başarıları fazlasıyla hak eden basketbol şubemizi euroleague gediklisi bir takım olarak görmek.
  • 2867
    2016-2017 sezonu öncesi hazırlık maçlarını izyelemediğim yenilmez armadamız. elimden geldiğince takip ettiğim kadar ile justin dentmon ve russ smith önderliğinde yardıracak gibi duruyor. keza hangi hazırlık macının istatiskiklerine baksam bu ikilinin mutlaka toplam 25 sayı üstünde ve 8-10 asist bandında oynadığını goruyorum.

    takım uyum yakalarsa, oyun sistemi oturursa ki imparator bunu yapacaktır, taraftarın da havaya girmesi ile bu sezon istanbul'da düzenlenecek final four'da kendine yer bulabilir.

    yolunuz açık olsun.
  • 2869
    russ/mccollum-dentmon/jerrels-can/şafak
    sinan-göksenin-diebler*
    micov-schilb
    daye/green-deon/davis
    tyus/lasme-pleiss/dorsey (burası pek olmuyor ama)

    pleiss-dorsey'i saymazsak geçen seneki oyuncularla benzer tarzda oyuncular kattık takımımıza. birde ek olarak diebler var. dentmon, daye, pleiss ve deon yerine alınanlardan daha yüksek profilli oyuncular. smith'in geçen seneki mccollum etkisi yaratacağını düşünüyorum. ben ikisinin arasında pek bir fark görmüyorum. tyus ise kaliteyi net olarak düşündüğümüz tek oyuncu. lasme kanayan yaramız :( geçen sene çok fazla benchten gelip 1-2 şut atan, bize nefes aldıran oyuncuya ihtiyaç duyduk. bu ihtiyacımızı diebler gibi elit bir şütörle doldurduk.

    geçen seneye göre daha iyi kadro kurduk ama bu sene daha büyük bir arenada sahne alacağız. benim ergin hoca'ya güvenim tam. sakatlık vs. bir durum olmazsa el top8'e kalacağımıza inanıyorum.
  • 2870
    yeni sezon için 2 tane kritik oyuncumuz var. varlıkları veya yoklukları bizim bu sezon nerede olacağımızı belirleyecek.

    1- tibor pleiss

    takımın en kilit oyuncularının başında. büyük konuşmak yersiz ancak tahminime göre batarsa batarız, çıkarsa çıkarız. yedeği tyus da benim çok beğendiğim ve içime sinen bir transfer. efes istediği gibi bir deneyim olmadı ama macabi'nin şampiyonluğunda çok büyük katkısı vardı. ancak tibor başka bir oyuncu. çok önemli hücum tehditleri var. boyunun avantajıyla çok iyi bir ribaund yeteneği var. benim gözümde savunmasındaki sıkıntılara rağmen avrupanın en önemli uzunlarından biri. kaldı ki abartıldığı kadar da kötü bir savunmacı değildir. tibor tabi ki bir lasme savunması veremeyecek ama erceg gibi saç baş yoldurmayacak.

    2- russ smith

    en büyük belirsizliği henüz üst seviyede hiç oynamamış olmasıdır. bu adamdan ne çıkacağını kestirmemiz imkansıza yakın. bir bakmışız avrupa'nın en elit guardlarından biri olmuş ya da young gibi d-league den gelip hayvani bir katkı vermiş ama belki de bir bakmışız nolan smith'ten beter bir şey gelmiş.

    hepimiz üç aşağı beş yukarı dentmon'dan ne alacağımızı kestirebiliyor ama russ halen tam bir kapalı kutu. umarım bize seviye atlatan bir oyun ortaya koyar da hem hocamın hem de bizim yüzümüzü güldürür.
  • 2871
    taraftarı kulübümüzün* futbol seyircisinden devşirmedir.

    galatasaray'ın basketbol şubesinin ekonomik ve sportif gelişimine bakalım. 90'lı yılların başında efes pilsen, başına aydın örs'ün geçmesiyle birlikte, çok önemli başarılara imza atarak (bkz: koraç kupası) ve önemli basketbolcular yetiştirerek, hangi takımlı olursa olsun, basketbol seyircisinin sempatisini kazandı. bunun yanında 1993 yılında kurulan ülkerspor da efes'in alternatifi olarak önemli başarılara imza attı. https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%9Clkerspor
    bu dönemlerde büyük spor kulüplerinin basketbol takımları bu branşa ciddi yatırımlar yapmıyordu. ancak 2006 yılında ülkerspor'un haklarını fenerbahçe'ye "hibe" etmesiyle birlikte, kulübümüzün de doğal bir refleksle basketbola yatırım yaparak atılım gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. ekonomik yatırımlarla beraber, 2012-2013 yılında türkiye ligi şampiyonluğu, euroleague top 16 (2011-2012, 2014-2015) ve çeyrek final (2013-2014), son olarak da eurocup şampiyonluğu gelmiştir. ancak ülkenin basketbol kültürünün yetersizliği ve buna bağlı olarak taraftarımızın* basketbol kültürünün yetersizliği sonucu futbol seyircisinden basketbol seyircisi devşirildi. bu durumun artıları var elbette. buna, önemli maçlarda oluşturulan olağanüstü atmosferler (bkz: 9 şubat 2012 galatasaray cska moskova basketbol maçı), basketbolun geniş kitlelere ulaşması gibi örnekler verebiliriz. ancak oyuna etki, hakeme etki, doğru tempo ve müdahale gibi eksileri de mevcut. basketbolun elitist tavrına ve naifliğine darbe vuruyor oluşunu da eksilere ekleyebiliriz.

    futboldan bağımsız bir seyirci kitlesi oluşturabilirsek yenilmez armadanın keyfini çok farklı yaşayabiliriz!
  • 2873
    türkiye lig için 9 yabancıya lisans çıkarma hakkı olduğu için sakatlık ihtimaline karşı neredeyse her bölgeden bir oyuncuya lisans çıkarmama kararı almış takımdır. bana kalırsa çok doğru bir hamle. dokuz oyuncuya da lisans çıkarsak ve allah korusun yarın bir uzunumuz sakatlansa sezonu erkenden kapatmış oluruz. şimdi sakatlık durumunda bir hamle şansımız oldu.
  • 2875
    sezona galibiyetle başladık, bu takım için çok önemliydi. iyi mi oynadık tabi ki hayır. bu maç için göze çarpan en büyük sorun takım uyumuydu bana kalırsa. 24 top kaybı bunun en büyük göstergesinden bir tanesi. russ smith ısınamamış, pleiss çok yumuşak oynuyor, diebler'a pozisyon yaratamadık çok az top kullandı, ribaund almakta sıkıntı çektiğimiz dönemler vardı, savunma sertliği istenen düzeyde değildi,hücumda pozisyon hazırlamakta zorlandık. savunmada eşleşirken yaşanan sıkıntılar vardı. bu söylediklerimin hepsinin ucu takım uyumuna çıkıyor. daye, alex tyus, emir takıma çabuk ısınmış, bu önemliydi bizim için. uyum sürecinde maç içinde git-gel olayını çok sık yaşayacağız, bu çok normal. önemli olan bu süreci en iyi şekilde atlatmak.

    ayrıca daha sezonun ilk maçına çıkmışız, iki- üç çeyrek oynamışız, tüm sezona ait keskin çıkarımlar yapılması bana çok komik geldi, tüm sezonu 2 çeyrekte analiz eden arkadaşlara selam olsun, geleceği görmek büyük iş.

    benim bu takımdan umudum var iyi işler yapabiliriz. ve son olarak pota altında tyus-lasme rotasyonunu görmeyi çok isterdi bu gözler.(u: :()

    (bkz: 9 ekim 2016 galatasaray balıkesir basketbol maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın