• 1051
    çökmüş durumdadır.

    davinson alternatifsiz kalmanın rahatlığı içinde. yine de belirli bir kaliteyi ortaya koyan tek defans oyuncumuz.

    jelert kulübede hapis kaldı oynamıyor. oynasa da durmadan eleştiri konusu oluyor.

    abdülkerim ve kaan oynadıkça akla ziyan performanslar ortaya koyuyor.

    jakobs lütfedip oynarsa ayda 1 kez filan forma giyiyor.

    metahan’ı saymıyorum bile.

    nelsson gitti, yerine gele gele cuesta geldi.

    eh başka da kimse kalmıyor zaten.

    sonra muslera suçlanıyor da bizim defans hattımız neredeyse yok.

    sol beki dönüp dolaşıp berkan olan takımda muslera ne yapsın.
  • 1052
    bir maç değil, iki maç değil, 5 değil 10 değil 20 değil.

    sayısız maçta alarm veren, rakiplerin zorlanmadan geçtiği savunmamıza müdahale etmenin önünü aldığımız 3 puanlar mı boyadı acaba?

    young boys ile başladı ve alkmaar ile devam ediyor. hiç ama hiç mi üzerine çalışılmıyor? hiç mi önem verilmiyor? inanılır gibi değil. iddia ediyorum bu sene oynadığımız boluspor dahil hiçbir rakibimizin savunması bizden kötü değildi.

    burada anlayamadığım nokta, stoper hattimizin yeterli olmasına rağmen neden savunmamızın bu kadar berbat olduğu.

    kahroluyorum, ne yazık ki hücum futbolu böyle birşey değil.
  • 1053
    savunmadaki zafiyet orta sahadan başlıyor. mertens'in katkısı sıfır. enerjisi düşük. sara defansif yönü çok iyi olan biri değil ve üstelik atletik de değil hem de yumuşak topçu. torreira tek kalıyor. orta sahamız elek gibi. zar zor güç bela lemina yangını yaptık da aldırdık ama bakalım prens mertens'i kesip lemina'yı orta sahaya koyabilecek mi okan buruk. bu takıma adam yiyen ciğersiz bir orta saha şart. yoksa tandemde dany ve semih varken orta sahada melo gibi yıldırıcı bir adamla savunmayı kotarıyorduk.
  • 1055
    oyun kurgusu çok hatalı. sürekli oyunculara da sallanmaz. üçlü çıkıp ayaksız berkan'ı sol stoper oynatmak akıl tutulmasıdır. beli dönmeyen kaan ayhan'ı ısrarla sağ bek yapmak isteği intihardır. 3 tane transfer sezonu geçirdi bu takım. 1 tane sağ bek bulamamak da yönetimin ayıbıdır.
    sanchez düşüşte, abdülkerim düşüşte, jacops yok, jelert elma mı armut mu belli değil. 2 stoperin var yanında adam yok. libero desen yok. oynadığın oyun iki sekizli oyun ve sürekli rakip yarı sahada oynamak istiyorlar. alan savunması yapmayı bilmeyen adamlarla inat edilip saçma hatalara koşuluyor.
    üçlü orta sahaya dönmek zorundayız.
  • 1059
    orta saha geçirgen oldukça daha kötüye gidecektir.

    zaten iki orta saha ile oynuyoruz. biri hücumda kaldığı vakit orta saha teke düşüyor. merkeze kim destek atacak, topa basılınca açığı kim kapatacak bunu bildiklerine emin değilim. mesela ben işin içinden çıkamıyorum. kaliteli futbolculara doğru ve basit roller verirseniz kalitelerini gösterirler. ama kimse kusura bakmasın doksan dakika konsantre şekilde hem oyun kurmayı, hem merkeze destek atmayı, hem top taşımayı, hem kademeye girmeyi, hem kaçanları kovalamayı beceremezler. böyle bir savunmacı yok.
  • 1060
    az alkmaar'a iki maçta toplam;

    6.85 xg,
    20'si isabetli 43 şut,
    80 ceza sahasında topla buluşma imkanı verdik.

    korkunç istatistikler. cuesta yerine lemina oynasa, rakamlar inmiş olur ama yine düzelmez. sorun o da değil. bu takım hollanda 3. lig takımından beter defans yapıyor. sezon başından beri defansta sorun vardı, sorunlar çözüleceğine daha beter hale geliyor.

    galatasaray'da futbola maalesef simit saray dükkan sahibi ile bant fabrikatörü baktığı için çok umudum olmasa da teknik heyete bu durumun hesabını soracak biri gerekiyor. bazı kuralların gelmesi gerekiyor.

    1) transfer hocaya sorulmayacak, hele ki defans oyuncuları asla sorulmayacak. gelen adamdaki ilk kıstas top kapma özelliği olacak. takım tackle özürlüsü.

    2) teknik heyete sorulmadan kulübe güçlenecek. alan kapatma oyununu uygulayan elit hoca ve atletik hocaların tamamı kovulup yeni hocalar gelecek. (tamamı yabancı olacak)

    3) yukarıdaki tabloda defansif anlamda payı olan oyuncular; torreira, davinson, apo, cuesta, jelert, kaan, berkan. 7 isim saydım. bunların ''en az'' 5 tanesi sezon sonu gönderilecek. bu tabloda milim payı olan adamla hiçbir şeyi değiştiremezsin.
  • 1062
    problemin isimlerle çok az alakası olduğunu düşündüğüm defans.

    1- öncelikli problem bir türlü kabul edilebilir seviyeye gelmeyen oyuncu formları. dünyada çok az takım hocasına sıfırdan kadro kurdurur. çok az takım da her transfer döneminde 10 tane falan oyuncu almaya çalışır. galatasaray maalesef bunların arasında. anormal olan hocanın sisteminde sıfır hata görüp sürekli yanlış bellediği oyuncuyu değiştirme çabası. soruyorum size. abdülkerim 2 sezon önce bu kadar kötü müydü? bir ara günah keçisi seçilen köhn takımın yegane yumuşak karnı mıydı? nelsson önde basmıyor veya basamıyor diye takım boyu meselesi halloldu mu? daha bir sürü örnek sayılır da meseleyi anladınız.

    2- ikinci sorun hocanın taktik anlayışı. ön alan presine bu kadar takan bir hoca görmedim ben. dünyada 6 numarası kale önüne kadar basan bir takım da bilmiyorum ben. mertens neden ısrarla oynuyor, neden hoca vazgeçemiyor. çünkü amentümüz önde basma üzerine. mertens'ten bile bundan dolayı vazgeçilemiyor. 38 yaşındaki adam bile pres için oynuyor. onu bile beceremiyoruz gerçi. çünkü ilk maddeye geliyoruz, oyuncu formları düşük. bunun sonucunda galatasaray orta sahasında geniş düzlükler ve ovalar oluşuyor. biraz atlet bir takım da burada at koşturuyor. bana ilk az alkmaar maçında bu kadar önde basmamızı birisi açıklayabilir mi ya? neden kalemizden bu kadar açılıyoruz. neden bu kadar boşluk vermeyi göze alıyoruz. bunun rövanşı yok muydu? o zaman yapardık. her zaman aynı şey. bunu cezalandıracak takım var mı yok mu, önemli değil. rakip hiç önemli değil. galatasaray hep aynı şeyi oynuyor. rakibin kalitesi ve reaksiyonu maçı belirliyor.

    isim isim giderseniz hata yaparsınız. sorun daha çok sistem sıkıntısı. tek bir istisna var. o da sasha boey. hocaya belki de bu sarsılmaz inanmışlığı sağlatan unsur o idi. sasha boey olmadan sağlanması mümkün olmayan defansif güvenlik meselesi. hoca anlamıyor arkadaşlar, yapacak bir şey yok. ben pes ettim. üçlü orta saha diyince de 12 kişi mi oynayacağız diyor. aman ne komik.

    çözüm önerisi:
    1- üçlü orta sahaya geç. üçüncü bölge becerisi kısıtlı torreira'yı bu kadar bastırma. sara'yı rahatlat. lemina'yı oyunun lideri yap.
    2- bu kadar ön alan presi şart değil. top kazanmaktan daha çok top kaybetmemek belki daha önemli. son rize maçı bile böyle kazanıldı.
    3- bu kadar oyuncu silme, oyuncu kazanmaya çalış. oyuncuların formunu yükselt. her gelen geri gidiyor arkadaş, tesadüf olamaz bence.
  • 1063
    geri geri kaçarak oynamayan savunmadır. arada müthiş çalım atıp, topla ileri çıkmayı da başarıyorlar. daha ne istiyorsunuz arkadaşlar okan hocanın bahanelerine uyup el birliğiyle en iyi stoperinizi bu stoperlikle alakası olmayan saçma sapan özellikler yüzünden yeyip bitirmediniz mi siz? izleyin şimdi dördünü toplasan 4 iq etmeyecek stoperlerinizi.
  • 1064
    okan hocanın takım savunmasına dair hiçbir fikrinin olmadığına yemin de edebilirim ispatlayabilirim de. gerçi bana özel bir şey değil, 1.5 senedir galatasaray maçlarını izleyen herkes görüyor zaten. sorun ahmet mehmet veli değil, sorun oyun anlayışımız. bu da hücumdan başlıyor. hücumdaki oyuncularının kabiliyetlerinin farkında olmamakla başlıyor. 20 şubat 2025 galatasaray az alkmaar maçını tekrar açın izleyin; hücum ediyoruz, mertens sağ taç çizgisine basmış, jelert sol taç çizgisinde. buna ilk bakışta olağan bir yerleşim diyebilirsiniz. çoğu takım bunu yapar. hatta amacı da rakibi manüpile etmektir, savunmaların çizgiye yaklaşmasını sağlamaya çalışırsınız. sonra işte klasik half spacelere saldırırsınız ordan. yalnız bura 2 mesele var, biz kanatlarda çizgiye basıyoruz ama rakip gelmiyor. rakip 10 kişi kendi sahalarının merkezinde birbirine yakın halde duruyor. neden? çünkü o top mertens'e ya da jelert'e gelirse alıp çizgiye inemeyeceklerini biliyor. orta kalitemizin de kötü olduğu aşikar, haliyle rakip sadece top kanada gelince takım halinde kayarak baskıya geliyor. o baskı gelince de zaten olağan şekilde mertens ya da jelert ya da sallai geriye dönmek zorunda kalıyor. barış da 5 kişinin içine girip top kaybı yapıyor.

    şimdi devam ediyoruz, rakip merkezde sağlam duruyor, biz sahaya iyice yayılmışız, osimhen cezasahasında, mertens sağ çizgide, jelert sol çizgide, sallai-barış-sara-torreira 4lüsü ise rakibin 2 stoperini çıkartırsak, kalan 8 kişinin kucağında. 4'e 8 oynamaya çalışıyoruz ve yapılan her top kaybı zaten anında pozisyona dönüşüyor kalemizde. dönüşüyor çünkü top kaybı sonrası o baskıyı yapacak fizik kalite de yok. bunun da farkında değil okan hoca.

    bizim birbirimizden bu kadar uzak oynayabilecek bir futbol takımımız yok. öyle bir fizik güce, öyle bir tempoya, öyle bir dinamizme sahip futbolcular yok elimizde. yani bunu görememek, anlayamamak nasıl bir durumdur benim aklım havsalam almıyor artık. şimdi açar bulurum, süper ligde daha aylar önce bir maçta yazmıştım, bizim rakipler bir kanatta 2 pas yapıyorlatir, üçüncü pası ters kanada dönüyorlar ve orası bomboş oluyor. bugün yediğimiz gol işte. yav top bizim sağ kanadımızda taç çizgisindeydi, bi şey oldu top ordan çıktı, terse bir pas adam kaleciyle karşı karşıya. yapmayın kardeşim baskı, yaptığınız baskı değil çünkü. herkes yerini kaybediyor ama kimsede de rakiple temasa girecek güç yok.

    kalan haftalar için savunmamızı toparlayacak bir yardımcı hoca gerekiyor. öyle çok bilgili olmasına da gerek yok, temel savunma bilgilerini bilsin yeter zira belli ki ne okan buruk ne de irfan hoca'nın bu konuda hiçbir fikri yok.
  • 1066
    (bkz: galatasaray futbol takımı hücum hattı/#4224552)

    diğer bölgeler gibi takviye yapılacak en kritik bölgemiz. açıkçası burada nicelik sorunu da yaşıyoruz zira galatasaray rotasyonu ve ilk 11'inde yer alacak 2 stoper ve 1 sağ bekimiz var. yabancı sınırı ve uefa listesini düşünürsek buraya maksimum 1 olmuş yabancı 1 de genç oyuncu ekleyebiliriz. eğer genç oyuncu hakkımızı diğer mevkilerde kullanırsak 2 olmuş yabancı eklenebilir.

    yine de takımın türk oyunculara ihtiyacı aşikar olduğundan 4-3-3 kurgusunda da gayet verimli oynayan abdülkerim'i direkt kesebilecek bir yıldız stoper geleceğini pek düşünmüyorum. onun yerine rekabet yaratacak atletik genç bir stoper ile türk rotasyonu yaratacak ozan/ahmetcan gibi bir ekleme yapılacaktır. olmuş yabancı hakkı sağ bekten kullanılacak gibi görünüyor.

    sallai
    davinson
    apo
    eren/jakobs

    +
    direkt sağ bek yabancı
    kiralık veya düşük bonservis genç potansiyelli stoper

    jakobs satılırsa buradan başka bir senaryo konuşabiliriz fakat onu satarsak yerli sol bek yok zaten yabancı olarak da ucuza kimi bulabiliriz emin değilim. satılacağını düşünmüyorum o yüzden.
  • 1067
    galatasaray’ın geride kalan son üç sezonda mertens, mata, icardi, zaniolo, ziyech, zaha, barış, kerem aktürkoğlu, morata, osimhen filan derken hücum hattı şampiyonlar ligi için gayet yeterliydi.

    ama defans hattı hiçbir zaman yeterli olmadı. o yüzden iyi defans yapamadığı için grubu ilk 2’de bitiremedi. ve son iki sezonda uefa avrupa ligi mücadelelerine baktığımızda yine yeterli olmayan defans kurgusuyla sahaya dizilim görüyoruz. kaan ayhan, cuesta, berkan, abdülkerim. bu isimler tonlarca gol yememize ve elenmemize yol açtı. üst üste iki sezon hemde. young boys, sparta prag ve az alkmaar bizi eleyebilecek takımlar mıydı? ama defans hattı evlere şenlik olunca eliyorlar işte. ayrıca elenince ne olmuş oldu? muslera ve davinson gibi iki yıldız ismin avrupa’da başarı katkısını bu seviyeye uygun olmayan defans hattı içerisinde boşa harcamış olduk. sadece defans bölgesindeki bu ikilinin değil, hücum ve orta saha hattındaki yıldızlarımızın katkılarını da son iki sezonda boşa harcadık. icardi’li, osimhen’li, muslera’lı, torreira’lı, davinson’lu kadroyu şöyle bir uefa avrupa ligi çeyrek finaline çıkaramadı denecek o sezonlar için ileride belki.

    şampiyonlar ligi defansı sağlam yapanların maçları kazandığı bir turnuvadır.

    galatasaray sağlam bir kaleci, sağ bek ve stoper almazsa ilk 24 hayal olur. bunları alırsa son 16’ya kalma, hatta çeyrek final görmek olağanlaşır.
  • 1068
    şampiyonlar ligine kesinlikle hazır değilim ve ilk 24’ün dışında bırakırım diye bas bas bağıran defans oluşumu.

    sallai—davinson—abdülkerim—eren

    frankowski—cuesta—nelsson—jakobs

    jelert——kaan——metehan——köhn

    şimdi 12 tane futbolcu içeren bu defans hattına objektif olarak baktığımızda davinson sanchez olmadan size ne ifade ediyor?

    bana göre şampiyonlar ligi için 1 sağ bek ve 1 sol stoper almamız lazım.

    ve defans hattımız şöyle olmalı;

    transfer—davinson—transfer—jakobs

    sallai—ozan—abdülkerim—eren

    bu 8 futbolcuyla devam etmemiz gerekir.
  • 1069
    şu an en iyi durumda günay-sallai-sanchez-abdülkerim-eren'den oluşan savunma.

    günay güvenç: geçelim, zaten yerine transfer yapılacağı aşikar. galatasaray'da hiçbir şekilde 1. kaleci olmamalı ve olamaz. 2. kaleci olarak 2024-2025 sezonundaki performansıyla galatasaray'ı bir de yedek kaleci aramaktan kurtarmıştır uzun yıllar sonra. bu yeterli.

    rolland sallai: maalesef elimizde bulunan 3 sağ beke rağmen takımımızdaki en iyi sağ bek. sertliği, hızı ve ısrarıyla süper lig'i götürebilir. fazlası olmaz, kart görmeden bir maçı bitirmesi mucize.

    davinson sanchez: günündeyken bambaşka bir oyuncu ama gel gelelim risk almayı seven, hataya açık oyun tarzıyla gününde değilse çok fena saçmalayabiliyor. bu sebeple aslında kendisini çok sevsem de benim nazarımda pek de güvenilir bir oyuncu değil.

    abdülkerim bardakçı: en iyi yerli stoper. handikapları belli. yavaş bir oyuncu, birebirlerde pek başarılı sayılmaz. fakat yabancı sınırı sebebiyle muhtaç olduğumuz bir oyuncu.

    eren elmalı: 2024-2025 sezonunda performansı galatasaray için ne kadar fark ettirdiyse de hazırlık kampı performansıyla soru işareti yaratan oyunculardan birisi oldu.
    arkasındaki jacobs'la aralarında uçurum yok. defansif bilgisinin eksikliğini süper lig'de hızı ve sertliğiyle kapatabiliyor. fakat avrupa'da bu oyunu bilmeniz gerekiyor. yine de türk olduğu için değerli bir oyuncu.

    bence kesinlikle ama kesinlikle ideal senaryoda bir sağ bek, bir sol bek ve bir stoper alması gerekiyor galatasaray'ın ama mali sınırlar sebebiyle savunmaya istediğimiz kalitede ve sayıda takviyeleri yapabilmemiz çok mümkün olmayabilir.

    stoperde şu an davinson ve apo'nun da arda ünyay dışında elle tutulur bir yedeği yok. beklerdeki kuru kalabalığın aksine stoperde ise sayıca oldukça eksiğiz. 1 tane daha güvenilir bir stoper yedeğimiz olsa stoperi bırakalım 2 tane bek alalım derdim fakat stopere de ihtiyacımız var.

    sağ bek transferi bence en az kaleci kadar kritik. hem sağ beki hem stoperi yedeklesin gibi bir fantaziye gerek yok. performansından sual etmeyeceğimiz safkan bir sağ bek bulmalıyız. sanki elimizde sağ bek var da bir de stoper oynayabileni arıyoruz.

    sol bekte eren ve jacobs idare eder seviyede. gönül isterdi ki buraya da bir transfer yapalım. en düşük öncelikli mevki gibi görünse de bence hem stoper hem bek oynayan oyuncu arayışımızı burası için yapmalıyız.

    velhasıl galatasaray'ın ön hattı avrupa için bile çok iyi bir seviyeye gelmişken savunmanın bu denli yetersiz oluşu benim biraz keyfimi kaçırıyor. umarım buralara da iyi takviyeler yapabiliriz.
  • 1070
    2009 model galatasaray'ı hatırlatan defans hattı. o yıl kewell, arda, lincoln, baroş gibi uefa kupasına uzanabilmek için dahi yeterli bir hücum hattı varken, kale ve defansta hem nicelik hem de nitelik olarak geri kalan galatasaray ekmek gibi pozsiyon veriyordu.

    sonuç da zaten çeyrek finali ucu ucuna kaybettiren hamburg maçı oldu.

    o yıl uefa kupası bu dönemse şampiyonlar ligi kalitesinde bir hücum hattımız var. barış, yunus, sane, osimhen, icardi çok şey hayal ettiriyor. ama buraya da kreatif bir 10 numara lazım. en mantıklı aday bonservissiz bir ilkay.

    ama gel gelelim defans kısmı yine kötü. as kalecimiz yok, sol stopere hem atletik hem de sanchez'e nazaran daha az risk alan emniyet sibobu, en azından formda bir jacobs performansı verecek bir sağ bek, ortasahaya da pis işleri yapabilecek dinamik bir rotasyon oyuncusu lazım.

    bu takviyeler olmadan bu sene avrupada ilk 24'e kalamayız. görünen köy klavuz istemez.
  • 1071
    osimhen, sane, lemina, torreira, barış, samchez, jakobs, yunus gibi say say bitmez üst klasman topçusu olan bir futbol takımına yakışmayan bölgedir.

    çok iyi bir sağ bek ve sol stoper transferi kaleci transferinden bile öncelikli halde. buralar iyi oyuncularla dolmadan şampiyonlar ligi beklentisi azalır. elinde sane varken sağ tarafı ilmek ilmek işlemen lazım. zaten defans arkası koşusu yapacak, oyunu iyi yönlendirecek ve topun kıymetini bilen bir forvet arkası transferi de lazım.

    ancak yemeden içmeden bu iki bölge dolmalı. jelert, frankowski, cuesta transferleri kabul edilebilir hatalar değil. yaklaşık 25 milyon avro harcayıp hâlâ arayış içerisindeysek şapkalar öne konulacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın