• 1
    son dönemde twitter’da iyiden iyiye kullanımı artan, ferahlık ve rahatlık verici bir cümle.

    eskiden nasıl keyifsizmiş futbol takip etmek diye hayıflanıyorum vallahi. ilk 11’e bak eleştir, oyuncu değişikliğine bak eleştir, takım hazır olmasın eleştir, taktiksel sıkıntıları eleştir, iletişim yeteneğini eleştir derken liste uzar gider. netice itibariyle bir teknik adamda eleştirilecek çok özellik var, bize de son dönemde eleştirilmeyecek adam hiç gelmedi.

    şimdi öyle mi? maç önü ilk 11’i merak dahi etmiyorum.* çünkü futbolu okan buruk’tan iyi bilmiyorum. vardır bir bildiği lafının da ötesinde hakikaten böyle bir hissin rahatlığını yaşıyorum.

    50 yaşında, a kalite, sinekten yağ çıkartan, eksik malzemeye rağmen her hafta ziyafet hazırlayan bir hocamız var. uzun yıllar bizimle olmaya devam etmesini diliyorum.
  • 64
    doue tarzı bir sağ bek alacakken gidip jelert almam, bu isim kiliann eric sildillia olurdu.
    1.5 yıldır bu takıma fizikli bir orta saha, mümkünse 6 numaraya yakın biri olsun istedik.
    hocamız bizimle dalga geçti ama sonra mario lemina önemli oyuncu oldu.
    abdülkerim yerine sol stoper lazım, hemen lilian brassier alalım dedik.
    ala ala carlos cuesta aldık.
    ismail jakobs için “alemci, uzak durmak lazım” dedik ama 10 milyon euro bağladılar.
    bunlar benim ilk aklıma gelenler.
    hocadan iyi bildiğimizi iddia edecek kadar bunamadık çok şükür ama en nihayetinde atomu da parçalamıyoruz.
  • 63
    galatasaray'ın orta saha rotasyonunun yetersiz olduğunu bilmeyenle futbol konuşmam mesela ama okan buruk sezon başı 12 kişi mi oynayacağız dedi.

    devre arasında gelen lemina daha ilk 30 dk.sinda +2 puan yazdırdı(belki 3, kontradan yiyebilirdik de)

    bu futbolu okan buruk'tan iyi biliyorum demek değil ama içerdeyken bazı şeyler görünmez. çünkü teknik direktörlük en başta oyuncuları idare etmek demek.

    tabii ki futbol koskoca bir dünya, onlarca konu var ama herkesin de fikri kıymetli.

    *bazı her şeyi bildiğini sanıp yorum yapan mallarınkiler hariç :(
  • 47
    kesinlikle ama kesinlikle katılmadığım söz.

    bir dönem işim gereği futbolcular ve teknik direktörlerle muhabbet etme şansı buluyordum. şunu söyleyeyim, birçok futbolcunun kendi rolü ve görevi dışında futbolun taktiksel yönüne dair bilgi-birikimi ve algısı sıfır. teknik direktörler de düşündüğünüz kadar "futbolu bilen" insanlar değiller. futbol maçı izlemiyorlar. ortalama işine gidip gelen biri işine ne kadar hakimse, ortalama bir futbolcu ve teknik direktör de işine ve futbola o kadar hakim.

    şurada hepimiz anonimiz. sizce kaçımız futbolcu veya teknik direktördür? kaç teknik direktör veya futbolcu futbol hakkında yazıp çiziyordur? bunun nedeni açığa çıkma korkusu mu, zamansızlık mı yoksa çok da bilmemek, merak etmemek mi acaba? sizi temin ediyorum düşündüğünüz kadar tutkuyla bağlı değiller, düşündüğünüz kadar işin "içinde" değiller, düşündüğünüz kadar da bir şey bilmiyorlar.

    futbolu okan buruk kadar biliyor olabilir misiniz? muhtemelen biliyor olabilirsiniz. fazlanız da olabilir, bana inanın. bilmediğiniz nokta futbolcuyla ikili ilişkiler olabilir ki buna da emin olamayız. antrenman bilimi hakkında muhtemelen bilgimiz sıfıra yakındır, bunu da bilemeyiz. ama "futbol" dediğimiz olayın "oyun" tarafı olan taktik ve planlama kısmını emin olun birçok teknik direktörden de futbolcudan da iyi biliyorsunuz.

    futbolu okan buruk'tan iyi bilmiyorum mu? sahada gördüklerim bana aksini söylüyor.
  • 17
    o zamanki okan buruk ile şu anki aynı olmadığı için ciddi şekilde geçerliliği sorgulanan söz.

    nerede rakibine göre hazırlanan, hatalarından ders alan, oyun içi doğru müdahaleler yapan okan buruk, nerede şu anki oyununa aşık okan buruk?

    çok basit bir örnek, young boys ve ads karşısında oynanan oyun aynı olabilir mi hiç? hadi okan hocanın söylediği ads’nin arkada açık bıraktığını bildiğimiz için böyle oynadık söylemini doğru kabul edelim. young boys iki maçta da hava toplarında bizi yedi bitirdi, o takıma karşı da sürekli uzun topla oynamak nedir?
  • 46
    futbolu okan hoca’dan iyi bilmeyebiliriz ama eminim ki insan yönetimi, iş planlama ve profesyonellik konusunda bu sözlük ortamında bile okan hoca’dan daha yetkin isimler vardır. hadi sözlük olmasın o stadyumda maç izlemeye gidenler arasında bulunacağına adım gibi eminim.

    sportif direktör olarak ciddi dolgun maaş alan bir ekip bir kere sorumlu hissedip sezon başında takımı beksiz bırakmazdı. kimsenin buna paçası yemezdi. ikincisi: mertens yedeklemeyi akıl ederdi bu ekip. transfer yapılmıyorsa da yusuf’un hazırlanması gerektiğini bilir ona göre adım atmayı planlardı.
    cuesta yerine metehan’ın gayet de güvenilebilir bir isim olduğunu rapor ederdi. cuesta’ya verilen 8 milyon euro yerine barış ve yunus yedekleyecek, sallai yanına bir deparcı oyuncu bulurdu mesela.
    bunlar çok basit gerçekler. evet okan hoca’dan daha iyi bilmiyoruz futbolu ama anlaşılan okan hoca’nın da futbol dışında daha iyi öğrenmesi gereken çok şey var…
  • 33
    yorum yapmayın susun anlamına gelen cümle. bu kafayla izlediğimiz hiçbir dizi ya da filmi eleştirmeyiz, yönetmenden, senaristten daha iyi bilmiyoruz çünkü. dinlediğimiz hiçbir şarkıyı eleştirmeyiz, besteciden icra edenden daha iyi bilmiyoruz çünkü, yediğimiz yemek hakkında da konuşamayız, muhtemelen yemeği yapandan iyi bilmiyoruz.

    recep tayyip erdoğan'ı da eleştiremeyiz mesela. sonuçta siyaseti de ondan iyi bilmiyoruz. nasıl?
  • 16
    çok manasız bir cümle çünkü bunu dediğinizde eleştiri konseptini komple çöpe atmış oluyorsunuz.

    çalıştığınız işte sizden 5 kat tecrübeli, çok daha iyi okullardan mezun olmuş yöneticileriniz de vardır veya olacaktır arkadaşlar. uğraştığınız konuyu sizden daha iyi biliyor olacaklar. ama bu insanlar hatalar yapacak, bir şeyleri gözden kaçıracak hatta bazen aptallıklar da yapacaklar. sesinizi çıkarıp uyarmazsanız hep beraber yokuş aşağıya gidersiniz.
  • 19
    bu ne demek ben anlamadım.
    bu kafayla o zaman kimseyi eleştirmeyelim.
    türkiye'nin ekonomisi leş gibi başımızda ekonomi bitirmiş ve 22 yıldır ülkeyi yöneten adam var.
    o zaman ondan iyi mi bileceğiz deyip, ekonomiyi de eleştirmeyelim olur mu öyle şey?
    gördüğün hata neyse futbol üzerinde kendince eleştirini yapabilirsin.
    bu tip cümleler galatasaray camiasına yakışmıyor, hakaret ve dalga geçilmediği sürece herkes eleştirisini yapabilmeli.
    twitter ergenlerinin yaptıklarını saymıyorum fakat burada herkes kendince kadro ve oyun için eleştirilerini genelde saygı çerçevesinde yapıyor.
    böyle olması da lazım, fb gibi mi olalım? başımızda mourinho var bırakın hoca işini yapsın mantığı bu.
    hiçbir zaman bu mantığa sahip olmayacağım, galatasaray taraftarının büyük yüzdesi de olmayacaktır.
    bizi biz yapan nadir özelliklerimizden biri de budur, aklı başında fbjk taraftarının da galatasaray'da kıskandığı özelliktir bu.
  • 6
    türkiye'deki futbolseverlerin çoğu bunu itiraf edemez. mutlaka okan buruk'un göremediği şeyleri biz görüyoruzdur, mesela oyuncu değişikliklerinin kaçıncı dakikada yapılması gerektiği gibi. sonuçlar iyi giderken taraftarlar susar ancak sahada sonuç gelmediği anda tekrar hocaya futbol öğretmeye başlayan hesaplar türer. mesela, sözlük'te de çok sevilen bülent timurlenk'in bir kasımpaşa maçında sonra yazdıkları bu şuursuzluğun en önemli örneklerinden biriydi:

    --- alıntı ---

    sayın okan buruk, size bu açık mektubu ligde 10 maç arka arkaya kazandığınız akşam yazıyorum. şampiyon olduğunuz sezonun başında işler yolunda gitmediği günlerde bazı oyuncularınızı oynatmadığınız için üzgün olduğunuzu ifade ettiğinizde size açık açık “galatasaray’ın başında rakiplerinizi üzmek için varsınız, yedek kalan oyuncularınızın gönlünü hoş tutmak için değil” demiştim.

    ilk 11’inizin sızdığından şikâyetçisiniz. ziyech’in sağ kanatta başlaması büyük haber değil ama elinizde iki sol bek varken iki taşı birden oynatıp sanchez’i sol stopere çekip, abdülkerim’i sevmediğini ifade ettiğiniz sol beke çekmek manşetti. bu kadroyu önceden verenlerin kulübünüz tv’nunda ve scout ekibinde geçmişte görev yapmış kişiler olduğu konusunda da bilgilendirilmiş olmanız gerekli. ki kadroyu tahmin etmek de bugün yaptıkları işin bir parçası..

    bayern maçı öncesi kamp yapmadığınız otele (!) ndombele’nin nedense oda servisinden değil de dışardan hamburger sipariş ettiği iddiasını ortaya atanların bu memleketten olduğunu biliyorken, bu haberin ispanya’dan takla atıp burada 9 sütuna “dombili” diye manşet olması da hayatın tesadüfü olmasa gerek… gerçeği açıklamamak için maç gününü beklememeliydiniz. yalan, doğrudan hızlı koşuyor sosyal medyada..

    kasımpaşa karşısında daha fazla üreten bir orta saha için sergio ile başlayabilirdiniz. kerem’in forvet arkasında oynarken sırtında ve yüz ifadesinde taşıdığı melankoliyi zaha’nın iştahlı oyunuyla dengelendiği maçta 3 sarı kartı olan muslera’yı da belki de hem hatay deplasmanı hem de bayern münih sınavını düşünerek dinlendirebilirdiniz.

    iğne ile oynayan ıcardi hep son düdüğü görürken, dün muslera, boey, sanchez, torreira ve zaha ile kazandığınız maçın ikinci yarısının değişikliklerle çorbaya döndüğünü (kaleye bir isabetli şut) hatırlatır, manchester united deplasmanında sofraya koyduğunuz ana yemeğin benzerleri için düşünmenizi dilerim. çarşamba akşamı allianz arena’da kafanızın az karıştığı bir akşam olması dileğiyle…

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/.../1720708934518861853

    sözde akil adamlar bu haldeyken sosyal medyadaki 18 yaşındaki genç taraftar da tabii "okan hoca hep yanlış değişiklikler yapıyorsun" diyecek. o yüzden bizim ülkede böyle tevazu sahibi söylemler sadece anlıktır, içten gelerek söylenmez.
  • 7
    okan hoca'nın çok doğru kararları olabilir, çok yanlış kararları olabilir ama bir de sonuca göre gri kararları da olabilir. hayatta da futbolda da çoğunlukla gri kararlar verildiğini düşünüyorum. mesela şu geriye düştüğümüzde orta sahayı boşaltma ve forveti ikileme meselesi. bunlar gri karardır arkadaş. sonuca göre yargılanırsınız ve bu çok normal. ayrıca risklidir, bunu cesur insanlar sever. yiğidin yoğurt yeme meselesi. okan hoca'nın tarzı bu. onun tercihleri sizin yapınıza uymuyor diye o direkt yanlış yapıyor olmuyor.

    futbolu bu ülkede kimse okan buruk'tan fazla bilmiyor, benim iddiam da budur. ama yine de ispatlanamaz bir önerme bu. ancak şurası kesin ki 5 maç üst üste kaybetsin değil okan buruk guardiola bile yerinde kalamaz. bunlar kılıçla yaşayan adamlar. bir gün kılıçla ölmeleri de çok normal. çok iyi günler gördü okan buruk. ileride kötü günler de görebilir. bu teknik direktörlüğün doğasında var. o zaman da gelip futbolu okan buruk'tan fazla biliyorum demeyeceksiniz elbette.
App Store'dan indirin Google Play'den alın