524
ama yapamazsın demiştik.
ben insanları gerçekten anlamıyorum. twitter'da falan yazan bazı insanlar, ya egoistler ya da empati yapamıyorlar.
bir insana nba kapısı kaç kere açılır zannediyorsunuz? zaten yapamazdı değil mi? işte ben burada bitiyorum. seneler boyunca türk insanına yapamazsın dendi. başarısız olacaksın. başarısız olmaktansa deneme daha iyi. çünkü bizde ya en büyük olursun, 2. isen hiç bir şey. hele hele 2. bile olamamışsan, her neyse günaha sokma beni şimdi.
bu sözlükte fenerbahçe ülker, real madrid'e f4'e yenildiğinde dalga geçildi. ben "niye dalga geçiliyor adamlar f4'e kadar gitti, biz ne yaptık?" deyince insanlar "ne yani dalga geçmeyelim mi?" dediler. neden? çünkü ya kazanırsın kıskanırız ya da 3 dakikalık dalga malzemesi olursun.
bir düşünün. furkan'ın nba'e gitmesine engel olan kişi sizsiniz. "zaten başaramayacaksın." dediniz. zira size hep bu söylendi. baktınız olmuyor "sene sonu gidersin." dediniz. %100 hem de. nasıl bir güvense bu? ve bir daha bu şans gelmedi. furkan ne düşünecek? o şansı deneyemediği için ne kadar kötü olacak bir düşünün bakalım. bir insanı bu kadar derinden yaralamaya kimin hakkı var?
bırakın insanlar hata yaparak öğrensin. bırakın denesinler. bu mesuliyete girme yetisini bir insanın kendinde bulması bile korkunç.
hayır gittiği takım maccabi falan da değil direkt nba takımı.
biraz daha furkan'ın çevresinden bakalım.
bir tarafta anca real madrid maçı, fener maçı olduğunda dolan bir salon...
2 senedir yaşanan maddi sıkıntılar... hatta öyleki 30 küsür yaşındaki kaptanın bile gidiyor takımdan.
6 kişiyle çıkılan derbi maçları...
camia tarafından unutulmuş bir şube...
biraz destek azalsa, toplasan bir futbolcu maaşı anca edecek şubeyi kapatmak isteyenler...
skandallar...
bir yerde ise hayallerini gerçekleştirme fırsatı...
bir daha gelir mi bilmiyorsun.
hatta hatta başarı şansını bile bilmiyorsun.
belki biraz korkuyorsun ama heyecanlısın.
şans bulabilme umudun var.
şimdi bir kere olsun furkan'a laf edenler ellerini vicdanlarına koysunlar. sadece bir kere.
siz olsanız ne yapardınız? (merak etmeyin yalan serbest.)
ben insanları gerçekten anlamıyorum. twitter'da falan yazan bazı insanlar, ya egoistler ya da empati yapamıyorlar.
bir insana nba kapısı kaç kere açılır zannediyorsunuz? zaten yapamazdı değil mi? işte ben burada bitiyorum. seneler boyunca türk insanına yapamazsın dendi. başarısız olacaksın. başarısız olmaktansa deneme daha iyi. çünkü bizde ya en büyük olursun, 2. isen hiç bir şey. hele hele 2. bile olamamışsan, her neyse günaha sokma beni şimdi.
bu sözlükte fenerbahçe ülker, real madrid'e f4'e yenildiğinde dalga geçildi. ben "niye dalga geçiliyor adamlar f4'e kadar gitti, biz ne yaptık?" deyince insanlar "ne yani dalga geçmeyelim mi?" dediler. neden? çünkü ya kazanırsın kıskanırız ya da 3 dakikalık dalga malzemesi olursun.
bir düşünün. furkan'ın nba'e gitmesine engel olan kişi sizsiniz. "zaten başaramayacaksın." dediniz. zira size hep bu söylendi. baktınız olmuyor "sene sonu gidersin." dediniz. %100 hem de. nasıl bir güvense bu? ve bir daha bu şans gelmedi. furkan ne düşünecek? o şansı deneyemediği için ne kadar kötü olacak bir düşünün bakalım. bir insanı bu kadar derinden yaralamaya kimin hakkı var?
bırakın insanlar hata yaparak öğrensin. bırakın denesinler. bu mesuliyete girme yetisini bir insanın kendinde bulması bile korkunç.
hayır gittiği takım maccabi falan da değil direkt nba takımı.
biraz daha furkan'ın çevresinden bakalım.
bir tarafta anca real madrid maçı, fener maçı olduğunda dolan bir salon...
2 senedir yaşanan maddi sıkıntılar... hatta öyleki 30 küsür yaşındaki kaptanın bile gidiyor takımdan.
6 kişiyle çıkılan derbi maçları...
camia tarafından unutulmuş bir şube...
biraz destek azalsa, toplasan bir futbolcu maaşı anca edecek şubeyi kapatmak isteyenler...
skandallar...
bir yerde ise hayallerini gerçekleştirme fırsatı...
bir daha gelir mi bilmiyorsun.
hatta hatta başarı şansını bile bilmiyorsun.
belki biraz korkuyorsun ama heyecanlısın.
şans bulabilme umudun var.
şimdi bir kere olsun furkan'a laf edenler ellerini vicdanlarına koysunlar. sadece bir kere.
siz olsanız ne yapardınız? (merak etmeyin yalan serbest.)
