çoğu alman tribünü gibi iyi tribündür. fakat burada ve twitter'da yapılan analizlerin çoğu hala yanlış. çünkü çoğu insan işin "tribüncülük" kısmından bihaber. bir tribünün sadece taraftar grubu üzerinden okumaya devam edilirse frankfurt'a da bakarız sonrasında dortmund'a da bakarız. tribün işi sadece coşkulu anlarda tezahürata katılınan bir şey değildir. beste ne olursa olsun eşlik etmek gerek ilk önce. hakem kararına, kaçan pozisyona hatta düşük oyuna rağmen o besteyi kesmeyeceksin. bunun için gırtlak patlatmana da gerek yok. konuşma ses tonunun çok az yukarısında bir ses tonuyla stadın çoğu eşlik etse her maç dönüşü kulaklarımız çınlayarak eve gideriz. senelerdir maça giden, deplasmanlara giden, pankart ve koreografi çalışmalarında bulunmuş biriyim. maalesef, bizim stadımızdaki insanlar kusura bakmayın alkış yapabilmekten bile aciz. saldır galatasaray bestesindeki alkışı, normal alkış temposu tuttuğumuzu zannederek bitiren binlerce insan var.
ultraslan grubu kuzey tribünü yoğunluklu olmak üzere kale arkalarında duruyor. sayıları belli. kzeu tribününde bile üst katı ve alt katın kenarlarını dahil edersek çoğunlukta bile değil diyebiliriz. beste kalitesini, olaylara bakış açısını, insan profilini bir çok şeyini tartışabiliriz. ultraslan'dan yolu geçmiş fakat tribünü bırakmış insan sayısı şu an ultraslan da bulunan insan sayısından bile fazla olabilir. fakat bu ultraslan'ın, istanbul tribünlerindeki en organize, en stada hakim taraftar grubu olduğu gerçeğini değiştirmez. buradaki asıl sorun insanların önce kendisinde başlıyor. ultraslan çok bağırsın, hiç susmasın bizde ona eşlik edelim mantığı ile tribün yapılmaz. tribün dediğin şey skora, hakeme, pozisyonlara odaklanmaz, kimse bağırmıyor, ben niye bağırayım mantığıyla hareket etmez. gerekirse tek başına eşlik edeceksin bestelere. günlerce o koreografiler için statta sabahlayan çocukların emeklerini göz ardı etmeyip o kartonu 5-10 dk sabit tutacaksın. elde telefon sürekli fotoğraf, video, görüntülü arama
* peşinde koşmayacaksın. polislerin tribünleri kapattığı yerlere oturamayan insanlara burası benim koltuğum git nerede oturursan otur demeyip gerekirse biraz konforundan feragat edip sıkışacaksın. yani anlayacağınız, iyi bir tribün olmasını istiyorsan ilk önce değişimi sen kendinden ve yakın çevrenden başlayacaksın. tribün konusunda bilinçleneceksin, bilinçlendireceksin. bunları yaptıktan sonra bazı şeyleri eleştirmeye hakkınız olabilir.