• 38
    değerli teknik diretörüm;
    teknik direktörüm diyorum çünkü sen benim takımımın teknik direktörüsün.
    söyle çocuklara son dakikalarda uzun paslar yapmasınlar, doldur-boşalt olmasın.
    son saniyelerde herkes ceza sahasına hücum etmesin.
    bir de uzaktan şut çeksin futbolcularımız. zira; dikkat ettim de uzaktan şutlar son iki haftadır azaldı.
    ben kim miyim?
    kahvede oturup futbol dehası kesilen tipler vardır ya, onlardan hallice. beni dikkate alma ama aramızda 42 yaşında olup 12 yaşından bu yana tam 30 sene futbolun bilfiil içinde olmuş adamlar var. ben onlardan öğrendim etkilendim. onlar da senin kadar top oynamışlar. bari onları dinle. kral adamdır onlar, söylediklerinin kıymet-i harbiyesi benim cenahımda dağları aşar, gördüğüm yerde ellerinden öperim ben onların.
  • 200
    sayın hocam,

    15 kasım 2010 tarihi itibarı ile galatasaray sözlük'te "günün en çok konuşulanları" listesinde servet çetin ile birlikte ismin var. yalnız arada bir fark var; sen gittin ama servet hâlâ bu takımda, inanabiliyor musun? sen terbiyeli adamsın, söyleyemezsin ama ben söyleyim; evet, trajikomik!

    ha bir de, hâlâ her şeyden sen sorumlu tutuluyorsun, haberin olsun... galatasaray iyi oynayınca senin gidişine; kötü oynayınca da "enkaz bırakmana" bağlıyorlar konuyu... tek başına kendisi "enkaz" olan futbolcuları inatla görmek istemiyorlar. bu "enkaz" futbolcuları takımda tutan "enkaz" yönetime de suç bulmuyorlar. benim gibi seni destekleyenler için de "frank rijkaard taraftarı" gibi bir başlık var bu sözlükte. sana da bize de giydiriyorlar bol keseden. ama ben takmıyorum, sen de takma...

    son olarak, boşu boşuna ak düşürdüğümüz güzel saçların için tekrardan özür diliyorum...

    johan neeskens hocamıza da selamlar... sevgiyle kalın.

    imza: seni seven ve hep sevecek olan "taraftarın" matilda
  • 22
    hocam ;
    beceremediğimiz halde savunmadan topla çıkma gayretimizin hikmetini, keita' nın yedek kalma sebebini, elano' nun neden yerinde oynatılmadığını, formsuz ayhan akman sevdasının ve aklı sahada olmayan hakan balta' nın formsuzluk sebebini merak ediyorum. hocam ayhan-mustafa sarp-mehmet topal üçlüsü ile defans dörtlüsü arasına forvet sokan her takımın savunmamızı yol geçen hanına çevirmesinin sebebi nedir ? eskişehir maçından beri aynı olay oluyor da merak ettim.
    (bkz: bir caner erkin vardı ne oldu ona)
  • 224
    --------------köylü mod: on---------------

    nörüyon frank hoca?

    valla sen gittikten kelli transfer yapmaa başladı bu zındıklar ki zanndersin piyangodan para çıktı. mıstaa sarp, barış üzbek, ali turan, musa çağıran yerine hindilerde yekta var, melo var, culio var, selçuk var, ceyhun var, var da var. ben buradayken neden alınmadı bu futbolcular dersen, para yoktu herhalde. bu arada baros'ta iyileşti turp gibin oldu. sahatlansa da forvetsiz değiliz, elmander var, stancu var. bu aralar arda daha istekli,
    servet cengaver olmuş, kaleye de uruguay'dan panter gibi bir kaleci geldi. urfaluji'yi de aldık, sağ taraf sapa sağlam. anlayacağın hep senin yüzünden o bohtan kadroyla oynadıh. sen değil de cevat güler olsa oynamazdık vesselam. sen gidince hepiciği düzeldi.

    not: gökhan zan'ın selamı var. *
    -------------köylü mod off-----------------

    anlamlandıramayanlara not: rijkaard gibi bir hoca getirip, takıma futbolcu yerine karpuzcu transfer edenleri kınıyorum.
  • 189
    sevgili rijkaard, saygıdeğer neeskens ve tüm antrenör arkadaşlarım,

    inşallah hep birlikte avrupa'nın sağlam takımlarından biriyle anlaşırsınız. o takım da şampiyonlar ligi'nde galatasaray ile eşleşir ve umarım o maçta en hafif tabirle bizim amuğuza koyarsınız. bunu istiyorum, çünkü bize biraz kalın gelmenize rağmen size saksı muamelesi yaptık.
  • 96
    master,

    bizim sana gösteremediğimiz sabrı sen bize gösteriyorsun ya hani. hani şu kulübenin arkasından sana çemkiren iki ayıya rağmen türkiye'de kalmakta direniyorsun ya. tek bildiği yutmak olan; hiçbir şey üretemeyen ama futbolu senden daha iyi bildiğini iddia eden heriflere inat takımın başındasın ya hani.

    sen çok baba adamsın be o zaman... sene sonuna kadar ne oluyorsa olsun, yazın otur listeni yap; kur takımını istediğin gibi. aslantepe'nin çimlerinde seni görelim sonra. daha ne isterim be?

    may the force be with you.
  • 97
    geldiğinde ne kadar sevinmiştik, öyle bi güven vardı ki bu sefer daha iyisini bulamazdık diyorduk. değişen ne oldu? hiçbir şey sadece bi kısmımız daha fazla sabretmeyi öğrendi, bi kısmımız aynen devam etmeyi. kendi adıma söyleyebilirim ki sene başında duyduğum güvenin zerresini kaybetmedim. bu sene olmadı evet, tamam. belki seneye diye kendimizi avuttuğumuzu düşünenler de vardır. senin o kulübedeki hallerini gördükçe gülümseyebiliyoruz ya hala. sabrın sonu selamettir be hoca. kal biraz daha. ki kalırsın da.
  • 208
    sevgili frank,

    ben duygularımı anlatabilen bir adam değilim, aksine hissedemediklerimi yererken nirvanaya ulaşabilen karakterdeyim. beni anlamaya çalış o yüzden, gözlerin kırmızı olsun yine. çünkü kalbinin yarısı sarı olan birileri var olacak mutlaka buralarda.

    sen gittiğinde sol elimi kesmişler gibi, sağ bacağımı koparmışlar gibi titredi tüm vücudum. geldiğinde de 5 adam daha fazlaymışım gibi, 10 kadını aynı anda sevebilecekmiş gibi kabarmıştım çünkü. ''eskiden gullit vardı...'' diye başlayan baba hikayeler dinledim ben babamdan tüm çocukluğumda, seni çok dinledim, van basten'i çok dinledim. bize düşen portakallar hiç sizin kadar güzel olamadı. ama dedim ya senin bize geldiğin gün, senin her hafta bizimle mutlu, her hafta bizimle kasvetli olacağını öğrendiğim an bir kutsallık vukuu buldu tüm kozmosta. sabah akşam parçalı için sayıklıyorsam ben, senin de sayıklayacağını bilmek... tahayyül sınırlarının ötesinde...idi.

    ben seni top kovalarken görmedim hiç, ben seni top kovalayan adamları kovalarken gördüm hep. ben düşündüm ki kendi kendime ; ''ne kadar sevebilirsin bir adamı...''. biz nasıl 20li yaşların başında tüm arabesk şarkıları biliyorsak dertten kederden, senin de saçlarına ak düştü ya hani? dedim ki yine ben kendi kendime ; ''çocuğum olsun da anlatayım seni, o da kendi çocuğuna anlatsın sonra.'' paranoyak anne-babaların geçmişi düşündüklerinde akıllara gelen ilk şeyin ihtilal olduğu bu topraklarda, portakal gibi tatlı bir rayihanayla sızmışsın ya sen anılara hani? dedim ki yine ben ; ''ölene kadar 64 kere ölsem de bir şey olmaz, tatlı anım olacak galiba benim de.'' olmadı ama.

    sen geldiğinde çok şey güzel gitti, sen gittiğinde ise hiçbir şey güzel gitmedi. ''total futbol, gelenden gidenden tokat yemekmiş ehehe'' tarzında bıkbıklayan kargaların gürültüsüne kulaklarını kapatamadı bir takım galatasaray aşıkları. sen kollarını kavuşturup maçı izlerken kenarda, çoğu kez maçı bırakıp seni izledik biz. senden büyüğü, senden zekisi, senden güzeli yoktu çünkü çevremizde, sahada, kulübümüzde.

    çok değil, yaklaşık 1.5 hafta önce servet'in golüyle maç kazanırken, hagi'nin ileriye çık diye nasıl hönkürdüğünü gördük. kendi iradesi ya da zekasıyla aksiyon dahi yapamayan tonla adam galatasaray forması giyiyor frank. biz sana asla ama asla kızamazdık, inandığın değerler olduğu için. biz asla ve asla hagi'ye de kızamayız, en kötü günümüzde bizimle olduğu için. biz, bizi seven kimseye kızamayız.

    gittiğinde köpek gibi ağladım bir de, televizyonu kapattım, sokağa çıkmadım, bir satır bile yazı okumadım. ben aile fertlerimi gömerken bile ağlamamıştım.

    gözüm kızardı frank, neyse. senin de kalbinin bir yarısı sarı nasıl olsa.
  • 161
    çok saygıdeğer hocam,

    bunlar sana son satırlarım, çünkü bir daha yazma fırsatım olmayacak. sen gitmiş olacaksın. hocam, bugün itibariyle sana olan desteğimi çekiyorum, gücenmece, darılmaca yok. sanma ki takımın aldığı kötü sonuçlardan bu kararı aldım. senin burada böyle harcanmana daha fazla gönlüm razı olmuyor. senin oynatmak istediğin futbol bizim ülkeye 10 gömlek büyük. pas vermekten aciz adamlarla ayağa pas oynatamazsın. kasapların olduğu bir ligde göze hoş gelen futbol oynatamazsın. oynatmazlar... bizim insanımızın ruhuna ters sakin ve bol pasa dayalı futbol. biz tribünde "vur, kır, parçala. bu maçı kazan!" diye bağıran bir milletiz. bize gelmez total futbol. bize kasaplar lazım, antrenmanlarda maçlarda kemik sesleri duymak lazım. bizim ruhtan anladığımız kavgadır, dövüştür. kavga dövüş yoksa ruh da yoktur. demem o ki hocam, bu ülkede günlerin artık sayılı. ama senden bir ricam var hocam; sakın bu adnangillerin oyununa gelip de istifa edeyim deme. sıkıyorsa kovsunlar, tazminatını da ske ske ödesinler. transfer yapmıyorlar mı? sen de oynat ali turan'ı, mustafa sarp'ı, barış özbek'i, ayhan akman'ı, aykut erçetin'i... ama sakın pes edip gitme. görsünler bakalım el mi yaman bey mi yaman...

    daha iyisini yapacağına inanan thisisthebesttillwedobetter
  • 8
    sayin frank rijkaard,
    size 8 kasim 2009 diyarbakirspor galatasaray macindan sonra bir mani yazdim.

    herr rijkaard sana saygimiz sonsuz
    bu takim cok iyi oynamiyor elanosuz
    ne cogalabiliyoruz hucumda
    nede yapabiliyoruz duzgun savunma.

    ama oyle yada boyle bu takimin basinda sizi gordukce icime umut doluyor. gozlerim guluyor. ben ve benim gibi binlerce galatasarayli farkinda, koskoca sistemin bir senede oturmayacaginin. o yuzden size hep destek tam destek veriyoruz. ne zaman gol atsak, o klubeden firlayanin siz olduguna inanmak gelmenizin ustunden aylar gecse bile hala inanilmaz geliyor bu gozlere.
    bu ulkede futbola cag atlatacaginizi biliyoruz. her daim arkanizdayiz.
    guzel gunler gorecegiz birlikte.

    saygilar
    soy ozan
  • 193
    zaten sen bize çok fazlaydın aga senin amaçlarının altındayız biz . biz sistem bilmeyiz uzun süreç bilmeyiz .efendi adam istemiyoruz bağıran küfreden hoca istiyoruz . sistem istemiyoruz biz, bize sonuç lazım . süreklilik istemiyoruz biz, biz 3 atar sonra ki hafta 5 yeriz sorun değil.. biz 1-0 a razıyız 2 3 gol istemeyiz . paslaşma , baskı pres vs mühim değil bizim için sonuca bakarız . 3-1 yenilirken küfreder 3-2 olunca tazahurat yaparız biz 4-2 olur tekrar küfrederiz biz . takımı takip etmez incelemeyiz biz sen sahaya sakat adamı çıkarmazsan sana küfrederiz biz . seni anlamaktan bile o kadar uzağız ki biz.
    yeri gelir senin yerine gelene de küfrederiz biz

    haa bi de işler kötü giderse frank rijkaard diye tempo tutar tezahurat yaparız biz, işte o gün sen sen ol sakın buraya geri gelme çünkü en fazla bir yıl sonra yine söveriz biz.
  • 47
    sayin rijkaard,

    bir an once istifa ediniz. bu ulkede futbolu sizden daha iyi bilen spor yazarlari*, sozluk yazarlari, forum uyleri bulunmakta. kim umursar sizin ajax ve milan'daki oyunculuk kariyerinizi? zaten barcelona'yi da herkes lig ve sampiyonlar ligi sampiyonu yapar. hollanda milli takimi ile euro 2000'de yari finalde elenmek mi? hem de ev sahibiyken! aaa... bir de kume dusurdugunuz bir takim vardi... ısmi? hatirlayamadim.

    oysa ki karsinizdaki isimler turkiye'mizin guzide gazetelerinde, internet platformlarinda senelerce futbol yazip cizen insanlar. onlarin tecrubesine, futbol gorusune erisebilmeniz mumkun mu? hele yaninizda neeskens gibi bir caylak dururken.

    bilgin gokberk'in size cok selami var.**

    saygilar.
  • 3
    sn frank rijkaard
    dün akşam alıştığımız sonuç tekrar etti.şimdi neticeci,ne futbol ne teknik adamlık kariyerleri seninle bir olamayacak onlarca köşe yazarı seni yerden yere vuracaklardır önemli değil.biz senin oynatmaya çalıştığın futbolun ne olduğunu çok iyi biliyoruz.tabi ki hiç bir şey kolay olamuyor barcelonadaki ilk senende bile takım çok sallanmıştı ama şu anda oynadıkları oyunun senin büyük mirasın olduğunu işi bilenler gayet iyi bilmektedir.sen takılma bu söylenilenlere eleştirenlere kalecimiz bir topu uzaklaştıramıyorsa olmayan penaltı yaratılıyorsa,daha maç başlamadan yapmamamız gereken ne kadar olay varsa hepsini yapıyorsak bunlar senin kabahatin elbette değil.sen takılma bunlara seni kulübede görmek bile bize heyecan veriyor.eğer suyun öte tarafında bir gün beklediğimiz ve eze eze yendiğimiz gün gelicekse bu seninle olur başkasıyla değil.kal sağlıcakla aslanım.
  • 4
    dear frank,

    bugün, hemen şu dakika itibariyle, bavulunu topla ve git. senin buradaki misyonunu anlayamadı insanlar. bu insanlar günlük başarılarla beslenirler. uzun vadeli işlere kafaları basmaz. fenerbahçeyi yen en kral sensin, şampiyonlukmuş, avrupada başarıymış, boş işler bunlar. git frank, git kendini kurtar. git, senin değerini bilecek bir takıma aktar bilgilerini. git, çürüme burada. git ki, biz de türkcell süper ligi iyi tanıyan bir hoca getirelim. fenerbahçe'yi yener mastürbasyonumuzu yaparız. gidip avrupanın sırdan bir takımını birkaç sene içinde avrupa şampiyonu yaptığında ise biz burada ağlıyor olacağız, oralardan bir selam edersin.

    sincerely yours,

    thisisthebesttillwedobetter.
  • 185
    hocam,

    geldiğin günden beri seni destekledim. gittiğin takımı da ne olursa olsun takip edip yine seni destekleyeceğim. türk futbolu senin gibi bir teknik direktörü, senin taktiklerini, oynattığın futbolu kaldıracak yüksek kapasitede değil.

    senin gibi efendi, suskun birini kaldıramaz bu ülkede oynanan futbol. gerçi artık bu ülkede futbol oynandığına bile inanmıyorum ama...

    kendine iyi bak...
  • 68
    değerli hocam;

    bu hafta sonu oynanacak derbi dünyanın sonu değil. sen bundan önce çok daha önemli maçlara çıktın. medyanın nasıl gaz verdiğini, barcelona başındayken chelsea ile yaptığın maçlardan hatırlarsın. inan buna; bu yapacağın maç çok önemli bir maç değil. takımlardan biri dünyaca nam salmış, avrupada kupa sahibi bir takım. diğeri de sıradan bir şehir takımı işte.

    bu sebepten rakibin çok ciddi değil, kasmana gerek yok. ama bir detayı da söylemeden geçemeyeceğim. rakip camia tümüyle mourinho çirkefliğinde ama tüm camiayı toplasan ancak o kadar zeka edebilirler. bu yüzden gerçekten kasmana gerek yok. yenseler de bir şey olmaz. sen iki sene sonra oturacak olan takımı kurma çabalarına devam et lütfen. ve ne olur daha öncekiler gibi bu maç öncesi de futbolcuları kampa alma. senin için korktu demesinler. hani dedik ya zeka kapasitesi meselesi, o sebepten normalden farklı yaptığın her hareket düşmanların tarafından ''çırpınış'' olarak değerlendirilecektir.

    hasılı diyeceğim şudur hocam; galatasaray ile bir anadolu takımının maçını ne kadar takıyorsan kafaya, bunu da o kadar tak.

    saygılarımla, toka...
  • 176
    hocam, sen üç beş karaktersiz yüzünden bu sezonu tamamlayamazsan benim galatasaray'a olan aidiyet duygum çok pis sarsılır biliyo musun? ne gazetede spor sayfasını açarım, ne spor kanallarda galatasaray haberi çıksın diye beklerim, ne de uzun bir süre formamı giyerim, ne de burada sözlüklerde, internette galatasaray'ı savunabilirim. nereye gidersen git, başarılı ol diye dua ederim buradan. bir gün başka bir takımla çık gel de bizi yen, utandır isterim yüzü olanları.

    inandığım bir adam var: oktay mahmuti. bir onun için geçerim televizyon karşısına. futbol, artık futbol değilmiş derim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın