resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 1501
    kendisinin orta sahada adam gibi top yapacak mücadele edecek bir adama nasıl ihtiyacının olduğuna hala ısrarla inanmak istemeyenler barcelona kariyerine bi zahmet göz atsınlar. hocamızın barça'da geçirdi o meşhur sezonun ilk yarısında bildiğimiz gibi küme düşme sınırına kadar düştü takım. peki devre arasında takıma kim geldi biliyor muyuz? edgar davids, sonrasını da biliyoruz, seri galibiyetlerle sezon 2. kapatıldı. peki bu devre arası neden orta sahaya adam almadı bu rijkaard o zaman dersiniz hemen? çünkü öncelikler vardı. 1 numarada defans, 2 numarada ise hücum bölgesinde oynayan oyuncularımızın sakat olması. anladık mı? 'total değil topal futbol ehehe', '9 aydır bişey göremedik ama' derken önce otur bi düşün senin orta sahanda kimler oynuyor diye.

    hadi o meseleyi de geçtim, başkan daha 1 hafta önce seçilirsem sözleşme uzatacam dedi. e be arkadaş ne zorluyon, ıkınsan da sıkılsan da bu adam en az 2-3 sene burada olacak. destek ver inanmıyosan bile, nasıl taraftarsın sen.
  • 1502
    çok değil geçen hafta #343083 bu entyde belirtmiştim kendisi hakkında düşüncelerimi. bu hafta yine aynı sorularla baş başa bıraktı beni. trabzonspor maçında 90 dakika şans verdiği caner' i neden bu hafta da 90 dakika boyunca oyunda tuttu. hayır benim mi gözlerim bozuk ben mi anlamıyorum bu işten caner bu akşam mükemmel bir oyun mu sergiledi?

    ayrıca arda' yı sakat olmasına rağmen pat diye oyuna sokup ondan başarılı bir performans beklemek hangi mantığa sığar?
  • 1504
    kendisine yargısız infaz yapılmaması gerekendir. maalesefki bu ülkemizde çok yapılmaktadır biçok taraftar tarafından. rijkaard bugun taraftardan nasibini aldıktan sonra gayet üzülmüştür zira bunu anlamak için müneccim olmak gerekmemektedir. tabii bir de maçın sonucuna...

    onu eleştirirken bazı şeyleri unutmamak gerekir,
    en başta sahaya çıkıp da oynayanın rijkaard olmadığını. evet ne yazıkkı rijkaard oynamıyor sahada, o elindeki oyuncularla kendi elinden gelenin en iyisini sahaya çıkartmaya çalışıyor. eline bir ps kolu alıp da oyuncuları da kenardan yönlendirmiyor ne yazık ki *.

    sonra, hepimiz kaybedilen veya kazanılan maçlardan sonra teknik direktör oluyoruz ama aslında gerçekten bilmediğimiz birşey var *, takım soyunma odasındayken maça çıkmadan önce rijkaard acaba ne analiz yapıyor, oyuncularına ne taktikler veriyor, kim bunları uyguluyor kim bunları uygulamıyor, bunları gerçekten hiçbirimiz bilmiyoruz.bu konuda rijkaardın taktiksel anlayışına o kadar da hakim değiliz zira eleştirmek yanlış olur.

    ayrıca, kişilik olarak rijkaard bugune kadar galatasaraylılık duruşuna aykırı hiçbir harekette bulunmamıştır aksine o duruşa da son derece yakışan bir isimdir, yaptıklarıyla olsun geçmişteki başarıları kariyeriyle olsun... onu maç bitiminde yuhalamak aleyhine tezahüratta bulunmak gerçekten yanlıştır. sevimsizdir. zira kendisi maç bitiminde yaptıkları açıklamalarla bizim eleştirdiğimiz o oyuncuları medyaya veya başkalarına yem etmeyen bir tutum içerisindedir. basın toplantısında çevirmenin tercüme etmediği birçok şey söylemiştir medyaya ve gerçekten kızmıştır üzülmüştür.

    ayrıca son olarak söylemek istediğim birşey var, sabır sabır diyenlere orhan babadan geliyor;
    arsene wenger olsun alex ferguson olsun gayet baba adamlardır. kendilerine gereken sabır gösterilmiştir ve takımların dünyadaki konumları ortadadır. bu sadece iki örnek daha bunları çoğaltabilirsiniz çok uzun yıllardır bir takımın başında olan teknik direktörü. bir teknik direktörün takımı tanıması oyun mentalitesini anlaması oyuncuları tanıması gerçekten çok önemlidir ve takdir ederseniz bunu da rijkaard'ın 1 senede yapmasını beklemek bize gerçekten çok ters düşmektedir. bu takım bu zamana kadar 1 senede teknik direktör göndererek bir başarı kazanamamıştır ve bundan sonra da kazanamayacaktır.
  • 1506
    hangi sistemi oturtmaya çalıştığı hala izah edilmemiş teknik direktördür.
    trajikomik olan ise, "sistem yükleniyor, lütfen bekleyiniz" izahlarının, oyuncu yetersizliği izahıyla sarmaş dolaş olmasıdır.
    sistem demek, oyuncudan bağımsız bir anlayış demektir. otrumuş düzen dediğiniz merette ali de oynasa, veli de oynasa sırıtmaz. skor farkları yaşanabilir ama kimse buna kafayı takmaz. takım bir tökezler, ertesi hafta toparlar. her deplasmanda ve kritik maçta aynı kimliksiz futbolu oynamaz.

    tabii ki, mustafa sarp ve mehmet topal ikilisi ile xavi-iniesta ikilisi bir değil. ancak sadece iki transfer ile düzelecek olan bir problem varsa ortada, bunun adı sistemin oturma sancısı falan değildir. hagi'nin yerini doldurmak, popescu'nun yerini doldurmak, taffarel'in yerini doldurmaktır. devrim yapmak falan değildir.

    ilaveten, gören, okuyan da mustafa denizli 12 yıldır beşiktaş'ta, daum 10 yıldır fenerbahçe'de, şenol güneş 20 yıldır trabzonspor'da sanacak.

    edit: bursaspor'un oynadığı göze hoş gelen futbolu es geçmek olmaz. bursaspor maçlarını 90 dakika izlemeyenler bilmez bunu ama, her an bursaspor'un gol atabileceğini görüyorsunuz izlerken. ama ertuğrul sağlam bu sezon gelmedi, saylanmaz di mi ? hem ergic, ozan ipek, ibrahim öztürk ve turgay bahadır bugün hangi premier league takımına koysanız direkt oynayabilecek oyuncular zaten. hiç saylanmaz !
  • 1508
    sistem denen başbelası bir günde oturmadığına göre yavaş yavaş aşısının tutmadığını kabul etmeye başlayacağımız teknik direktördür.

    barcelona daki ilk sezonunda ligin ilk yarısı 27 puan toplamış iken ve rakiplerinin oldukça gerisindeyken ikinci yarı 45 puan toplayarak ligi ikinci bitirdi, ertesi sene de şampiyon oldu. burada da görüldüğü gibi bir sistemin varlığından sözetmek için önce o sistemin gerçekten oturmaya başladığına dair emareler görmek gerekir. bu yavaş gelişen bir süreçtir, fakat varlığını hissettirir. bugün galatasaray futbol takımı 'nda herhangi bir sistemin varlığından sözetmek pek olası değil. evet orta saha zayıf fakat skibbe 'nin elinde -kabul edelim- bu orta saha çok daha verimli çalışıyordu. mehmet topal için geleceğin büyük yıldızı deniyordu, bunlar çok eski zamanlar da değil. başarılı bir teknik direktör takımının her zayıf noktası için transfer isteyen teknik direktör müdür, yoksa elindeki kadroya göre sistem oturtarak maç kazanan teknik direktör müdür, biraz düşünmek lazım.

    haşa niyetim asla rijkaard 'ı küçümsemek değil, fakat ortada büyük bir uyum problemi olduğu kesin, galatasaray futbol takımı ve teknik direktörü birbirlerinden fundamental olarak gece ile gündüz kadar farklı maalesef.

    iki pozitif birleştiklerinde sonuç daha büyük bir pozitif olmuyor herzaman, sanırım galatasaray - rijkaard birlikteliği de bunun bir göstergesi.
  • 1510
    elindeki vasat altı futbolcularla sistem oluşturması beklenen adam. orta sahada oynattığı/oynatma ihtimali olan 4 tane yerli oyuncuyu****toplasan yarım futbolcu etmiyor, savunmada lucas neill'ın yanına koyma ihtimali olan 4 tane yerli oyuncuyu****toplasan sağlam bir adam ediyor ama henüz bu teknolojiye sahip değiliz, sol bek mevkisinde, elindeki 2 yerli oyuncudan birisi* zaten bek oyuncusu değil. bu kadar kötü malzemeyle adama helva yap dersen o helvanın tadını beğenmemen gayet doğal.

    ne içtiğimi de sorarsanız; günde 2 litre su, 3-4 bardak çay ve de yemeklerden sonra maden suyu. 10 numara kafası var, tavsiye ederim.
  • 1511
    en düşük, en silik seviyeden de olsa en ufak bir sinyalini bir türlü göremediğimiz meşhur sistem uygulayıcısı teknik adam. sistem denen illet mükemmel oyunculardan oluşmak zorundaysa, o zaman sisteme, rijkaard'a ne hacet?
    var mı bir teknk direktör dokunuşu?
    var mı bu takımın çevirdiği bir maç?
    rakip savunmanın berbat bir hatası sonucu attığımız goller de bir hayli çok.

    hangi sistem yahu hangi sistem? yıldızlar topluluğu gibi kadro olması lazım diyip de, sonra da sistem mistem falan diyen kafası karışık helvacılara fıstıklısını öneririm.
  • 1514
    galatasaray'ımızın teknik direktörü.
    sezon başından beri birçok kişi ona güveniyor. taraftar takım yenildiğinde hiçbir teknik direktöre duymadığı saygıyı kendisine gösteriyor. çünkü bir ismi, bir etiketi var. barcelona ile büyük işler başarmış, şampiyonlar ligini kaldırmış bir teknik direktör kendisi.

    yenilgilerinden sonra bu sözlükte rijkaard'ı eleştiren birçok sözlük yazarı oldu. ben rijkaard'a sahip çıkılmasını destekleyen bir kişi olarak bile bu karşı çıkmalara herhangi bir tepki göstermedim. eğer ki insansak, hepimizin farklı bir çevre yapısı, düşünme şekli varsa olacaktır bunlar. kimse diğeri gibi düşünmek zorunda olmadığı için bu eleştirilere tepki göstermedim. hatta bazen rijkaard'ı eleştirenlere gözü kapalı saydıran, kullanıcı başlığını açıp "aha rijkaard'a saldırdı. troll la bu. giydirin, uçurun kanatlandırın" muhabbeti yapanlardan özellikle tiksindim. düşünce faşizanlığıdır bu çünkü. eğer sözlükler belirli bir seviyede düşünme potansiyeline sahip, iki lafı bir araya getirebilen kişilerin bulunduğu, demokrasinin limitlerine kadar kullanıldığı bir ortam ise bu davranışlar neden?

    rijkaard barcelona'da elde ettiği başarılarla kulübümüze geldi. orada müthiş bir oyun sistemi kurmuş, şimdi uzay takımı diye adlandırılan barcelonanın temellerini atmış, uzaydan geldi söylentileri çıkan lionel messi, xavi, andres iniesta gibi oyuncuları günümüzde oynadıkları oyun sistemine ilk defa monte etmişti. herkes bu umutla baktı galatasaray kariyerine de. o geldikten sonra adeta futbol sözlüğümüz genişledi. herkesin ağzında dolaşan total futbol kelimesi çıktı mesela. revizyon kelimesi yolda bağ-kur sırasında en arkada bekleyen yaşlı amcanın bile kelime lugatında yerini aldı. millet 4, 3 ve 3 rakamlarını yanyana görünce "ahanda galatasaray'ın oyun sistemi" dedi mesela. rijkaard'ın gelişi böyle bir etki yaptı işte. herkes ondan bir şeyler bekledi kısaca.

    bugun rijkaard'ın galatasaraya geldiği günden bu yana yaklaşık 300 gün geçti. yani neredeyse bir sene. galatasaray avrupa ligine çok gerilerden başladığı için haziranın sonuna doğru çalışmaları açmıştı yanlış hatırlamıyorsam. çok fazla maç yaptı haliyle. ama ne yazıkki bu 300 günde galatasaray'da gözle görülür bir oyun sistemi hala oturmuş değil. o yerden ayağa seri pas, oyunun her alanında var olan bir galatasaray, duran topları etkili kullanan, rakibi boğan galatasaray'ı rijkaard hala oluşturabilmiş değil. bunun nedeni nedir bilmiyorum ama sayın sözlük kullanıcıları, şunu çok içten söylüyorum ki bunların bütün hepsi 300 günde belli bir seviyeye gelecek kadar olabilirdi. mesela yerden ayağa seri pas yapamıyor muyuz? biraz daha yavaş hareket ederdi oyuncularımız. rakibe pres yapardı veya. hiç olmadı ortasahanın ortasında koskocaman boşluklar oluşturmazdı. maalesef 300 günde bunlar bir iki maçlık sorunlar olarak değil, oynadığımız her maçın büyük sorunları olarak karşımıza çıkıyor.

    rijkaard'ın yerden ayağa oynayacak oyuncuları da var aslında. hani bir uzay takımı barcelona'daki gibi değil tabiki ama bizim de pas olayını gayet güzel şekilde oynayabilecek, hatta bu yönde oynadığı taktirde daha iyi olabilecek oyuncularımız var. baros olsun, arda olsun, elano olsun, jo olsun. bunlar tek paslı oyun sisteminde gayet iş görecek, hatta performanslarını üst seviyeye çıkarabilecek adamlar. bunu geçen sene skibbe döneminde gördük. arda, baros, kewell müthiş paslar yapıyordu oyun içinde. buna defans ve ortasaha oyuncuları da ekleniyordu çok kere.

    bkz. http://www.youtube.com/watch?v=AI0iNkzO3E8 **
    http://www.youtube.com/watch?v=szlt9rcT1Es*

    bu paslaşmaları bu sene de gördük.
    bkz. http://www.youtube.com/watch?v=Z26zdpCcxQg
    http://www.youtube.com/watch?v=Y7H6pLDl9lQ

    videolarda da görüldüğü üzere bu oyun yapısına sahip oyuncularımız fazlaca var. yukarda dediğimiz gibi bu olayı geçen sene skibbe bir şekilde takımdakilere oturtmuştu. kariyeri rijkaard kadar olmayan skibbe bu sistemi o sürede oturtabiliyorsa, rijkaard'ın kariyeri ve tecrübesiyle bunu şimdiye kadar on defa yapmış olması gerekirdi. bu konu üzerine rijkaard'ın artık yoğunlaşması gerekiyor.* rakibini açamayan, sadece bireysel oyuncuların performanslarına bağlı bir takım görmek istemiyorum ben. sistem oturursa zaten bunlar kendiliğinden gelişecek şeylerdir. sistemler içinde yıldızlar doğar. ama önce sistemi oturtmamız, her maç nasıl oynayacağımızı bilmemiz gerekiyor.

    umarım güzel günler galatasarayımıza yaklaşır artık. bu konuda da rijkaard'a güvenmeye devam edeceğim. umarım...
  • 1515
    körle yatan selçuk kalkan birinin es kaza attığı golle aldığımız yenilgiden sonra eleştirilmesini kabul edemediğim futbol insanıdır.

    yenilen golde franconun hatası olmakla birlikte kalecinin yenilgide tek sorumlu olmadığını kabul edip ona göre eleştiri yapılması gerekir kanımca. golsüz beraberlik çok mu iyi bir sonuçtu, neden gol atamadık, neden baskılı oynayamadık. taraftar olarak biz de kendimize aynı eleştiriyi yapalım. nerdeydi fener maçında 12. adam, nerdeydi ev sahibi takımın saha avantajı, nerdeydi samiyen cehennemi?

    son üç haftadır çekilen gol kabızlığını tedavi edecek fitil de rijkaard'ın elindedir, kimin/kimlerin götüne sokacağını dört gözle bekliyorum. kanımca yerli oyuncuların hepsini kazığa oturtmalıdır. alfabetik sırayla a harfinden başlayıp s harfiyle işi bitirmelidir.
  • 1516
    kaybettiği son 3 maçında da bireysel hatalarla yenilen goller başrol oynamıştır. o gelen gollerden önce de takım akıllara zarar goller kaçırmıştır. bak orta sahayı, ruhsuzluğu geçtim. o goller daha önce atılsa, mehmet topal, emre güngör, leo franco o absürd hataları yapmasalar burada halay çekiyor olacaktın tamam mı? demek istediğim şudur, ne kadar kötü olsak da bu 3 maçı kazanabilirdik, ne yapsın adam o golleri kendi atıp, emre'nin, mehmet'in yerine savunma mı yapsın? şu kalan 7 maçı da basbaya kazanabiliriz yani demek istediğim. bi maç keita çıkar, öbür maç gio, 2 hafta sonra kewell yetişir. destek olun destek, daha önce de fenerbahce'ye berbat oynayıp 4 yedikten sonra şampiyon olduk. 5-6 sene öncesini ne çabuk unuttuk.
  • 1525
    gerets gitti feldkamp geldi, feldkamp gitti cevat hoca geldi, cevat hoca gitti skibbe geldi, skibbe gitti bulent korkmaz geldi, bulent gitti rikaard geldi. halkaya yeni bir isim eklemenin bir faydasi olacagini dusunmuyorum.

    rijkaard'ın yanlısları oldu, ama formula 1 surucusu gibi parkurdaki ilk turunda virajlari tanidi, sikanlara girdi cikti, spin atti, kadikoy deplasmaninda ne tur pisliklerle ugrasilacagini ogrendi, medyayi, basini tanidi, futbolcularini tanidi, beklentileri kavradi vb vb

    seneye butun bu birikimlerden yoksun caylak bir pilotla yeni bir tura cikmayalim derim ben. ayni hata 2. kez yapilirsa aptalliktir. bu sene icin sabir gosterelim derim.

    selamlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın