• 108
    önceden rakiplerin mali durumu kötüye giderken sevinirdim ama özellikle 3 temmuz sürecinden beri türkiye’de futbolun ve kulüplerin tamamen birbirine bağlı zincirin halkaları olduğunu fark ettiğimden beri bu duruma sevinmiyorum. fenerbahçe’nin borcu yönetilemez seviyeye geliyorsa birtakım kişiler ve kurumlar devreye girer, ya bir kısım borcu silinir ya da bir şekilde dışarıdan gelir aktarımı olur. bu çoğu zaman galatasaray ve diğer takımlara karşı adil olmayan şekilde olur ama aynısı o takımlara da yapılıyor zaten. adaletsizlikte eşitlenmeyle ilerliyor işler. hatta taraftar sayılarına ya da kamuoyu yaratma güçlerine göre oransal olarak bazı takımlar daha da eşittir.

    son açıklanan rakamlara göre fenerbahçe’nin aylık 15 milyon euro maaş ve transfer taksidi harcaması varmış ve kasada para olmadığı için acil finansman gerekiyormuş. ayrıca son 3 aydır bankalar birliğindeki borç ve faizler ödenmediği için oradaki güncel borç 4 milyar liraya yükselmiş. ve kulüpte daha bir sürü maddi sıkıntı olduğu söyleniyor. fenerbahçe’nin yok olmasına izin verilmeyeceğine göre yeni bir adaletsizlik yükleniyor demektir.
  • 109
    konu aslında borç değil, en nihayetinde benzer yükümlülükler bizde de mevcut.
    ama fark şu ki bizim gelirlerimiz tamamen organik.
    sponsorlarımız, tribün ve mağazacılık gelirleri vs vs.
    yani yarın dursun özbek bıraktığında biz sallanmayız ama işte fenerbahçe sallanmaya başladı.
    ve biz kiraladığımız hiç bir oyuncunun maaşını ödemezken (ödediklerimizi de kiralama bedeli olarak aldık) fenerbahçe neredeyse maaşları hep kendisi ödüyor.
    yani evet bizde de yükümlülükler epey yüksek ama hem yabancı sayımız, hem de sözleşmelerimiz gayet iyi durumda.
    diego carlos, livakoviç, amrabat, mimoviç benim bir çırpıda aklıma gelenler.
    fenerin en büyük sorunu koç zamanında halı altına süpürülen pislikler.
    bugün ortaya çıkıyorlar işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın