resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Ön Libero
Yaş:42
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 11052
    öncelikle kendisi muazzam bir futbolcuydu. pas, penaltı atışı, şut, hava hakimiyeti, uzun top, top sürme, top kesme... her şey vardı kendisinde, her şey. tam bir futbolcuydu felipe melo.
    bunun yanı sıra, kötü bir macera sonrası iyi oynarken, çok sevildiğini de hissetmişti.
    geldi, oynadı, işini çok iyi yaptı, çok sevildi. çok sevdi. bizle sokağa da çıktı, hakkımızı yediğine inandığı adamın rolü ne olursa olsun istemediyse elini de sıkmadı.
    bazen elini sıkmadı, bazen eliyle dışarıyı işaret etti, dilini çıkarttı.

    çok üzüldüğüm ve kendisine hiç yakıştıramadığım tek olayı riera'ya yaptığı harekettir.
    o hareket hiç olmamıştı. belki ben biraz ikiyüzlüyüm, zamanla unuttum bunu. riera'ya çok üzüldüm ve çok üzülürüm hala. keşke o durumu hiç yaşamasaydı.
    melo çok sinirli, agresif, hırslı bir adam. ama öyle zeki ki, hırsını bizle paylaşıyor. agresifliğini takım yararına kullanıyor. sinirini ise profesyonelce çıkartıyordu. bize çok yarar sağlıyordu.
    sahada görüyorduk yahu, bizim için mücadele ediyordu. daha ötesi, bizim için mücadele etme arzusuyla ameliyattan kalkıp sahaya çıkmıştı neredeyse.
    arkadaşlar bu adam çok iyi para alıyordu. o sezon yatardı istese, parasını da alırdı. ama melo bizim için, bizi sevdiği için, galatasaray'ı sevdiği için çıktı. normalde hiç kimsenin hisleri hakkında konuşmak istemem. bilemem çünkü. ama inanıyorum ya, o da bizi seviyordu; bizim onu sevdiğimiz gibi.

    pas attı, şut attı, gol attı, asist yaptı, kupa getirdi, maç getirdi, yatarak müdahale yaptı, havada topu aldı.
    öyle veya böyle, kalbimizi kazandı.
    felipe melo 25 sene sonra evsiz kaldım desin, kendisi kadar istekle koşar milyonlarca galatasaraylı. elinde anahtarla koşar.

    aldığı paranın karşılığını verip, galatasaray'ı bir adım ileri taşımış adamdır melo.
    ne demiş gününmüz ultraslan'ını görse utanacak büyük galatasaraylı alpaslan dikmen?
    "galatasaray'ın yararına olacak bir taşı yerinden kaldırıp, iki metre öteye koyanlara bile müthiş bir saygı duyarım. "

    sana saygı duymamak mümkün mü felipe melo?
  • 12302
    2015 yılında bizden ayrıldı. en az 2 sezon daha kalması lazımdı. o iki sezon zaten kabus gibi geçmişti, kendisi kalsa çok daha iyi olurduk bundan eminim. kendisi gittikten sonra selçukta bir daha top oynamadı. atibanın şu halini görünce kesinlikle bir şekilde kalması sağlanmalıydı, bu da ders olsun bize. kendisini satan dursun özbek ve avarelerinin tekrardan kulakları çınlasın.
  • 1121
    21 aralık 2011 galatasaray manisaspor maçında sarı kart gördüğü pozisyonda arkasından kendisine değil faul yapmak artık resmen tacizde bulunan manisasporlu oyuncuya sinirlenip tüm gücüyle topu taca attı ki reklam panolarının üstüne çarpıp seken top yine hızlı bir şekilde tribünlere gitti. o an kendilerini sert gelen toptan korumaya çalışan taraftarları gördüm, oturanlar dizlerini kaldırıp elleri ve kollarını yüzlerine siper ettiler, ayaktakiler ise sağa sola eğildiler.

    melo tüm öfkesi ile hakeme dönmüştü sözlü isyan için ki hakem de o arada kendisine sarı kart göstermek için yanına geliyordu; melo birden bire tribünlere dönüp heyecanlı ve mahcup bir şekilde elleriyle af dilercesine hareketler yapıp "tepkim size değildi, özür dilerim" demeye çalıştı. böyle seyirci karşısında hafif eğilip kollarını öne uzatarak iki elinin avuç içlerini açık şekilde salladı.

    pitbull gibi herif en agresif anlarından birinde ki öyle bir sinir ki tüm öfkesiyle topu kendi seyircisine abanıyor, böyle ince bir detayı olay bittikten sonra da değil hemen o an düşünüyorsa benim için adamın hasıdır, dibidir...

    adam gibi adamsın melo...

    not: siz de gördünüz değil mi? lütfen görmüş olun...
  • 4357
    olağanüstü bir durum sonucu bir anlık sinirle, düşüncesizlikle vuku bulmuş olan fatih terim'i ittirmesi hadisesi tamamen melo'yu ve imparatorun kendisini bağlar.

    sanki fatih terim melo'yu oyundan aldı da melo terim'i ondan ittirdi? ya da melo maçın ortasında kenara geldi durup dururken terim'i ittirdi?

    ben ilk yanlışa bakarım, ilk... en baştaki yanlış, hani başka yanlışların olmasına sebebiyet veren, onları tetikleyen...

    nedir bu yanlış?

    felipe melo'ya ortada hiçbir bok yokken gösterilen anlamsız kırmızı kart*, akabinde zaten sinirlenmeye meyilli bir adam olan melo'nun haklı olarak gözünün dönmesi. bitti... o haksızlığı hem de bir derbide yaparsan adamın doğal olarak gözü döner, bir anlık sinirle saçma davranabilir, insanız çünkü.

    fatih terim'i ittirmiş... ulan yarın fatih terim bu adamı tekrardan oynatırsa fatih terim yine fatih terim'e karşı mı savunulacak?

    "onu nasıl oynatırsın tekrardan hoca? ama o seni ittirdi!" :(

    gördüğüm kadarıyla melo kadro dışı falan değil, antrenmanlarda da gayet güzel çalışmalarını sürdürüyor, ek olarak kulüp de zaten cezasının indirilmesi için tahkime başvuracak hani camia olarak arka çıkıyoruz kendisine.

    fatih terim'i ittirmiş :(

    "nasıl ittirir adi herif, lanet olsun sana! sen kimsin ki fatih terim'e el sürersin? o bizim imparatorumuz!" :(

    "metin oktay'ın şanlı formasına yakışmıyorsun!!!*" :(

    başımıza ne geldiyse bu koftiden atarlanmalar yüzünden, sapan saçma ahlak kanunlarına körü körüne bağlıymış taklidi yapmaktan geldi...

    uyanın beyler, fatih terim dediğimiz adam osman tanburacı'yı arayıp "senin bıyığını sikerim!", emre çolak'a ise maç* içerisinde kaçan bir pozisyondan sonra "senin amına koyayım ben piç!" diyebilen birisi... futbolculuk zamanlarında ise nice kartlar görmüş, kan dökmüş... kötü örnekler olarak demiyorum bunları, hani sinirli insanın halinden, sinirlenmekten en iyi anlayan kendisi, çünkü hayatı olmasa da en azından futbolu kesinlikle o psikoloji ile yaşayan birisi.

    kulüp ve fatih terim'in bizzat kendisi bunu sorun etmezken daha hala "ama ittirdi :(" diyen varsa bana göre kendini yine sağdan soldan duyduğu lakin gerçekte hiç de öyle olmayan bazı şeylere fazla inandırmıştır ve de ibnelerin kurmuş olduğu bu adi tuzağın amacına hizmet etmesine bilmeden de olsa yardım etmektedir.

    sonra da melo bir daha hiç oynamayacakmış gibi ele alınıp "yekta kurtuluş-selçuk inan göbekte oynasın :( hamit'i ortaya kaydıralım sağa aydın geçsin :(" gibi dahice çözümler ile zoraki, anlamsız kadrolar kuruluyor.

    şu aptal oyuna bir son verin artık, hepiniz biliyorsunuz felipe melo'nun yerini doldurabilecek hiçbir oyuncu yok kadroda, yine eminim ki çok büyük bir çoğunluğunuz kendisini az veya çok seviyor. açıkça söylemeliyim ki ben felipe melo'nun söz konusu olaydaki iyi niyetinden şüphe etmiyorum.

    gün oyuncumuza sahip çıkma günü!
  • 57
    öncelikle belirteyim ki bazı arkadaşlar felipe melo için ısrarla mustafa sarp'ın brezilya şubesi diyip durmakta. arkadaşlar bu adamı mustafa sarp'la kıyaslamak için bir şişe absolut içmek gerekiyor, yapmayın gözünüzü seveyim. felipe melo'nun juventus'ta oynarken bidon olarak seçilmesi sırf iğrenç futbol oynadığından değil, yüksek maliyetine göre sahada yetersiz bulunmasındandır. yoksa melo'ya gelene kadar serie a'da foyma giyen bir sürü bidon oyuncuya rastlayabilirsiniz. felipe melo bir ön liberoda olması gereken hırçınlık ve pres özelliklerini sonuna kadar sömürmekte olan bir futbolcudur ki hepimiz fatih hoca'nın pres yapan oyuncuları ne kadar el üstünde tuttuğuna hemfikiriz sanırım. bunların yanında melo, bir ön libero için lüks sayılabilecek bir top tekniğine de sahip, cana'nın iki-üç gömlek daha tekniği olduğunu izlediğim birçok maçından sonra rahatça söyleyebilirim. çok güzel uzun top kullanır ve sıkışan oyunu ters kanatlara güzel ve isabetli top kullanarak açar. ama bana göre melo'nun en anahtar özelliği son derece deli ve çılgın olmasıdır. takımı için kendisini o kadar fazla paralar ki bu bazen ona kötü bir şekilde geri döner, mesela kendi kalesine gol atma yada çok sık kırmızı kart görmek gibi yani biraz hasan şaş ruhlu bir oyuncudur. mesela kadıköy'de fener'e karşı oynanacak olası bir maçta, (tabi küme düşmezlerse ki umarım düşerler) kırmızı kart görme potansiyeli en yüksek oyuncudur kendisi. yalnız dediğim gibi taraftar bu tip deli oyunculara bayılır ki bana göre cambiasso, lucho gibi isimler geçtiği için bir burun kıvırma söz konusu kendisine. medyada transfer için direk felipe melo ismi anılsaydı bu kadar tepki göreceğini sanmıyorum.

    son olarak şunu da belirtmeyi isterim ki melo, juventus'a gelmeden önce fiorentina'ya da yüksek bir bedelle transfer olmuştu ve fiorentina takımında çatır çatır futbolunun oynayıp kendisini serie a'ya kanıtlamıştı. iki sezondur oynadığı juventus'ta bile o kadar eleştirilmesine rağmen toplam 78 resmi maçta forma giydi ve çoğunda ilk 11'de sahaya çıktı. yani müzmin bir yedek yada sakat oyuncu da değil kendisi. bana göre felipe melo, cambiasso ve lucho alınamayacaksa kallström'e göre çok daha iyi bir seçenek olacak bizim için. çünkü kallström'ün tarzı da selçuk inan gibi ve bizim evlere şenlik bir savunma hattımız varken aynı tipte iki orta sahayla oynamamız biraz riskli olur. felipe melo ise üstün defansif özellikleriyle hem servet ve ujfalusi'nin önünde sigorta görevi görecektir, hem de orta sahada selçuk'u rahatlatıp, tamamlayacaktır. taraftarın da 4-5 maç sonra felipe melo'ya bayılacağından eminim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın