resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 17001
    23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçında bişey denemiş ama tutmamıştır. 28 eylül 2018 galatasaray bb erzurumspor maçında içerde taraftarın desteğiyle iyi oynayıp kazanırız, 3 ekim 2018 porto galatasaray maçında da en kötü bi beraberlik çıkarırsak bu yenilginin adı bile anılmaz. deplasmanda kötü olduğumuz bi gerçek. ben bunun nedenini bizim deplasmana bakışımızdan ziyade rakiplerin galatasarayın deplasman fobisi var ona göre kendilerine güvenle oynamaları. marianonun çok iyi bi sağ bek olduğunu düşünüyorum ama kontratak oynayan takımlara karşı gerçekten çok yetersiz kalıyor. ayrıca deplasman maçlarında donk bu takımın olmazsa olmazı olmak zorunda. ya stoperde ya da orta sahada kesinlikle sahada olmak zorunda. sinan gümüş konusuna gelirsekte dakika 80 den önce kesinlikle oyuna alınmaması lazım. koşmuyor, basmıyor, bekine hiç destek vermiyor.
  • 17003
    sanırım kendisinin kurmadığı takım, omurgası deplasmanda oynamayan bu takım sanırım akhisar takımından kötü ki 3 tane gol yiyor. 4 yediğimiz trabzon'u aynı sahada göztepe tokatladı. sanırım bizim kadromuz bu takımlardan da kötü. ligdeki en kötü kadroya sahibiz. bu kadro geçen sene şampiyon olurken terim sayesinde, trabzon'dan 4, akhisar'dan 3 yerken fobi.

    kimse eleştirilemez değildir. takımda bir şeyler eksik işte. savunma yapamıyoruz. bireysel savunmadan bahsetmiyorum. takımca savunma yapamıyoruz. stoper eksik yea, diye gelmeyin. azıcık top oynayan lokomotiv az kalsın çok değişik sonuçlara gidiyordu.

    bakın işin hücum yönüne girmiyorum. atarsın atamazsın, kaçırısın. rakip bi kontra yakalar bir tane atar yenilirsin. ama bizim maçlar böyle değil abi. takım şamar oğlanına dönüyor. bu fobi, kadro yetersizliği falan değil. takım oyunumuz yok.

    şimdi şöyle bakıyoruz ya hani, "bu takım deplasmanda zaten kazanamıyordu. hala kazanamıyor." bunu bi de tam tersi düşünelim. bu takım iç sahada zaten gelene gidene ateş ediyordu. hala da gelene gidene ateş ediyor. fatih terim neyi değiştirdi ? evet takımında eksiklikler var. forveti yok falan filan. ama akhisardan üç tane yiyecek kadar da kötü değiliz be hocam. biz bu akhisar'ı kendi evimizde bu kadar rahat yenemeyiz.

    hücumu geçtim. takımı savunma yapmalıdır. bunun için de çok kaliteli futbolculara değil takım oyununa ihtiyacı vardır. insallah her şey daha iyi olur. daha ligin başı.
  • 17004
    kendisi ile ilgili tek bir eleştirim olabilir. her maçı kazanmak için çıkması. deplasman maçlarında en azından beraberliği cebimize koyabilen bir oyun planı ile çıkmamız gerektiğine inanıyorum. hepimiz isteriz 34 maçın hepsini kazanalım ama mümkün değil. bu nedenle zorlandığımız deplasman maçlarında savunmayı sağlam tutup, duran toptan ya da kontradan bir gol bularak galibiyeti kovalamalıyız.

    hocası olmayan, yorgun bir takım bile bizi ikinci yarıda bulduğu gollerle 3-0 yenebiliyor*. beceriksiz trabzonspor bize 4 gol atabiliyor*. bunlar normal skorlar değil. tek farklı, çekişmeli bir maç olsa kaybetsek, elimizde kaçtılar desek hadi neyse. bu maçlar bunun yanında bile geçmez. bariz kötü oyun ile kaybettik hepsini.

    açık bir şekilde deplasman maçlarında ürkek ve beceriksiz oluyoruz. o zaman tedaviyi buna göre uygulamak gerekmez mi hocam? 1 puanı cebimize koyalım 3 puan gelirse ne ala diyelim. tamam büyük bir kulübümüz ama deplasman oyunumuz lig sonuncusunu bile yenmeye yetmiyor.

    hatırlayalım geçen sezonki fenerbahçe deplasmanını*. deplasmanda olması gerektiği gibi oynamış, geride iyi kapanmış ve yeri gelince ileride tehlikeler yaratmıştık. yine pozisyon verdiğimiz olmuştu ama bu derece değildik. bence her deplasmana bu şekilde çıkabiliriz. ayıp değil, günah değil. deplasmanlarda puan almadan şampiyon olmamız çok güç.

    lütfen hocam gerçeklerle hareket edelim. elimizdeki kadro bu ve deplasmanda rezalet bir oyun oynuyorlar. geride sağlam duralım 1 puanı garanti edelim, ondan sonra 3 puanı düşünürüz.
  • 17005
    kameralar karşısında gösterdiği olgunluğu kamera arkasında da göstermesi gereken teknik direktör. taraftarla muhatap olunmaması gerektiğini bu tür olaylarda her zaman söylüyoruz. bizden biri yapınca da eleştirmeliyiz. gerçi bu olgu eleştiriden öte ceza gerektiren bir şey. kim yaparsa yapsın disiplin kurulu hak ettiği cezayı vermeli.

    https://twitter.com/.../1043966681381576704
  • 17007
    23 eylül 2018 akhisar galatasaray maçında ilk yarıdaki oyun planının tuttuğunun göstergesiydi. bence iyi bir ilk yarı oynadık. emre akbaba'ya yay üzerinde 4-5 defa pozisyon hazırladık ama emre hepsinde yanlış tercih yaptı ve bizi en az 2 golden etti. sonrasında kaçan penaltının da tabii etkisiyle ikinci yarıda çok kötü bir oyun oynadı. ama ilk yarı bence iyi bir galatasaray vardı.
  • 17008
    sinan gümüş ve emre akbaba malesef takım oyuncuları değil. onlarda israr eden kişi fatih terimdir. emre ve sinan birak mukayeseyi belhanda ve feghouli ile ayni cumle icinde gecemez, gecmemeli ama fatih terim’in sezon başından beri tercihleri yüzünden taraftar bu sacma mukayeseyi yapıyor. işte fatih terim’in tercihleri futbolun doğrularindan o kadar uzak şu an.

    düşünsene montpollier gibi takimi 20 yasinda hazard’la sampiyon yapan adam, nice takiminda harika bir sezon gecirdikten sonra galatasaray’a geliyor. tekrar harika bir sezon geçirip şampiyonluk yaşıyor öte yandan emre çolak’tan vitaminsiz, selçuk inan’dan hantal bir adamın transferine forvet almamak uğruna ısrar ediyor. tercihleri çok kötü şu an. umarım hatalarından yine dersler alır. şampiyonluğu bu sezon da alır. almazsa işi zor.
  • 17009
    bizi tekrar şampiyon yapacağına inandığım teknik direktörümüz;

    öncelikle 2. fatih terim dönemi ile ilgili birkaç anekdot paylaşayım:

    2002-03 sezonuna rahmetli özhan canaydın ve fatih terim ile başlamıştık. bir önceki sezon takımı şampiyon yapmış lucescu kovulmuş ve 100. yılında mutlak şampiyonluk hedefleyen beşiktaş tarafından kapılmıştı. mütevazi kadro ile şampiyonluk yaşamasına rağmen lucescu'nun gönderilmesi ile lucescu "mazlum" postuna bürünmüştü. diğer tarafta fatih hoca cv'sine fiorentina & a.c. milan'da eklemişti ve bilindiği gibi türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmazdı.

    "10 yılda 7 şampiyonluk, 3 avrupa kupası finali, en az 3 dünya yıldızı" gibi vaatler ile başkan seçilen özhan canaydın bırakın 3 dünya yıldızını, bir tane bile kalburüstü futbolcu transfer edemedi. maddi imkansızlıklardan dolayı m.sarr, almaguer, pinto, cristian, lukunku gibi vasat yabancılar transfer edildi.

    lucescu'yu takımın başına getiren beşiktaş cordoba, zago, giunti, sergen, pancu, nouma gibi nokta atışı transferler ve 100. yıl motivasyonu ile sezona iyi başlıyordu. medyada sürekli lucescu, terim kıyaslamaları yapılıyor, fatih terim'in o kadar da iyi teknik direktör olmadığı, eski başarılarında hagi, popescu, hakan v.b. gibi futbolcuların payının büyük olduğu vurgulanıyordu. medyada ki bu "mağdur" lucescu ve 100. yıl rüzgarına dönemin federasyon, mhk ve hakemleri de kapılıyorlardı. sadece ufak bir örnek:
    (bkn: https://www.youtube.com/watch?v=PcSQ7UjiuRI )

    beşiktaş 2002-03 sezonunu sadece 1 mağlubiyet ve 85 puan gibi rekor bir puanla şampiyon bitiriyordu. tabi iyi bir kadro, iyi bir teknik heyet kadar futbol dışı faktörler de malesef bu şampiyonlukta etkendi. sadece masabaşı oyunlarla şampiyon oldular demiyorum ancak daha sonra yaşananlar ve itiraflar da ortada:

    (bkn: https://www.youtube.com/watch?v=QXOy_3CsdTE )

    o sezon şampiyonlar liginde nispeten kolay gruba rağmen gruptan çıkamadık, fenerbahçe'den tarihi bir hezimet yaşadık. ancak her şeye rağmen galatasaray şampiyonluk yarışının içinde kalmayı başardı. üst üste 9 deplasman galibiyeti ile rekor kırdık. sezonu da 77 puan gibi oldukça iyi bir puanla bitirdik.
  • 17011
    hocanın bu kulübe verdikleri, kazandırdıkları belki de tarihimizdeki hiçbir futbolcu, yönetici, teknik direktör ile mukayese edilemez. bu yüzden hoca bizdeyken mutluyuz, öyle çok güveniyoruz ki kendisine nasılsa bir bildiği vardır kendisinin diyoruz, nasılsa bizi şampiyon yapacaktır diyoruz. ancak kendisine tanınan özgürlük, verilen yetkiler de tarihimizde kimseye verilmemiş. o yüzden hoca takımdan her gittiğinde afallıyoruz, karanlık günlere dönüyoruz, toparlanmakta zorluk çekiyoruz.
    hocayı kariyer olarak tartışmak haddime değil ama kim olursa olsun herhangi bir kurumda tek bir kişiye bu kadar çok yetki verilmemesi gerekiyor.
  • 17014
    10 ağustos 2018 ankaragücü galatasaray maçında kısır futbol vardı. sahanın zeminin etkisini de kabul etmekle beraber kötü oynadık. bir duran top golü ve rakibin kendi kalesine attığı gol ile öne geçtik ve maçı kapattık. onun dışında pozisyonumuz olduğunu hatırlamıyorum. younes belhanda'nın ikinci yarı soldan ceza sahasına girip düzgün pas atamadığı bir pozisyon vardı yanlış hatırlamıyorsam bir tek. maçın son dakikalarında da 3. gol gelince maç bitti. 1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçında rakip kaleye gidemeden iki gol yedik ve belhanda kırmızı kart gördü. orada maç bitti zaten. 23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçında ise ilk yarı aslında sabırla pas yapan, kaybettiği topları iyi geri alan ve pozisyonlara giren bir takım vardı. hatta üzerine bir de penaltı kaçırıldı. ancak sinan gümüş ve henry onyekuru hiç etkili olamıyordu. ikinci yarıya da böyle başlanınca, kaçan penaltının rakibe verdiği moral ile bir de gol bulunca adamlar bizim de deplasman fobimiz devreye girdi ve maç bitti. ilk yarıdaki oyun ilerideki deplasmanlar için umut verici gibi gözükse de takımın deplasmanda çabuk dağılması yine aynı umutları kırıyor. hocaya burada çok iş düşüyor. ne yapıp, ne edip ilk yarıdaki oyunun üstüne koyacak ve takım deplasmanlarda psikolojik olarak dağılmaya başladığı anda müdahale edecek. ancak bu şekilde maç kazanabiliriz deplasmanda. şuan için deplasmanda genç oyuncu oynatma işinden vazgeçmeliyiz. bize mümkün olduğunca tecrübe lazım. aynı şekilde yumuşak oyuncular yerine de sert oyuncular oynamalı. bir de iç sahada bile performansı soru işareti olan oyuncular deplasmanda kesinlikle maça başlamamalı. hoca bunları benden milyon kat daha iyi görüyordur. hoacay ve takıma hala güvencim tam, maç sonu sinirim geçti. kaybedilmiş bir şey yok. nisanda değil de mayısta şampiyon olalım, sıkıntı değil. hep destek, tam destek.
  • 17016
    geçen sene ve bu seneki deplasman maçlarında takımımızı motive etmekte zorlanan hocamızdır. eminim ki o da şaşırıyor takımın bu haline ama bir an önce çözüm bulması gereken de kendisidir. ne zaman ilk golü yesek direk dağılıyoruz. tudor döneminde de aynı sorunu yaşıyorduk şimdi de devam ediyor. takım deplasman oynayacağı hafta kazanırız, ederiz diyorum ama içimde hep ses 'acaba' diyor ve ne yazık ki doğru çıkıyor. deplasman oyununa sorun çözemezse, şampiyonluğu elimizle hediye edeceğiz. hocanın kadro tercihinde ki en büyük sorunu oyuna karakter koyacak oyuncu sayısını çoğaltamamasıdır. bu şekilde devam ettiğimiz sürece sinik bir oyun oynamaya devam edeceğiz.
  • 17017
    henry ve garry ikilisini beraber daha fazla oynatmasını dilediğim hocamız. kafasında başka planlar olabilir. muhtemelen bu tercihinin altında alıp giden aynı tip iki kanat oyuncusunu birlikte oynatırsa pas oyununa ve topa hakim olmaya daha az yatkın bir takım olacağımız endişesi yatıyor. ama form durumları da düşünüldüğünde eldeki açık ara en iyi iki kanat oyuncusundan birinin yerine emre, sinan gibi alternatifleri zorlamak adeta varlık içinde yokluk çekmek gibi.
  • 17019
    hataları var mı var, her insanda olduğu gibi ama sonuna dek savunacağım büyük hocamız imparatorumuz.
    senciyiz, seninleyiz.
    sana akıl yoksunluğuyla yazılanları söylenenleri sen gerektiği yerde gereken şekilde cevaplarını verirsin, biz de taraftar olarak seni her yerde savunmalıyız. kendi içimizde eleştiririz o ayrı ama dışarıda kimse tek bir kelime dahi edememeli.
  • 17020
    malum kendisine laf söylenince ofsayt manyağı yapılıyor ama bu sene lige gerçekten iyi başlamadı. geçen sezonlarda da hoca başımızdayken bir çok yenilgi aldık, yenilmek sorun değil. hoca gerçek anlamda inada bindirdi bazı şeyleri ve bu inat daima zarar verici oldu kariyerinde. istenilen ama yapılmayan transferler konusunda hoca sonuna kadar haklıdır, kimse de bir şey diyemez buna ama benim esas canımı sıkan şey takımdaki isteksizlik ve bazı futbolculardaki laubalilik. sinan gümüş ısrarı, feghouli' yi tamamı ile kesmesi, emre akbaba' yı sahip olduğundan fazlası ile zorlaması, rodrigues' in gereğinden fazla serbestliği, fernando' nun silikliği... benim bildiğim fatih terim bunları şak diye çözecek adamdır, kimse ile uğraşmaz. acaba hoca, yönetim-transfer sezonu-bireysel yıpranmışlığı derken gerçekten yoruldu ve eski enerjisinden uzaklaştı mı diye düşünüyor insan.
    fatih hoca da bir insan, onun da hataları doğruları illa ki olacaktır ama etme hocam inat etme, mourinho nereden nereye geldi görüyoruz inat insana bir şey kazandırmıyor. haydi hocam sen toparlarsın, verirsin küsküyü gerekli olanlara.
  • 17021
    23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçından sonra şöyle demişti;

    "bu işi halledeceğiz. sahada halledemezsek ocakta halledeceğiz. ocakta olmazsa haziranda halledeceğiz"

    açık ve net şekilde kadrodaki oyunculara "ayağınızı denk alın yoksa ocak'ta veya haziran'da gidersiniz" demiş.

    çok yüksek ihtimalle hatta bence kesin, 28 eylül 2018 galatasaray bb erzurumspor maçında sinan ve mariano kesik yiyecek.

    hatta garry'i de ilk onbire almayabilir. (penaltı saçmalığı ve maçtaki düşük konsantrasyonu sebebiyle)

    ben deplasmanda da yakında daha iyi bir galatasaray izleyeceğimizi düşünüyorum.

    donk deplasmanda onbire girecektir. savunmanın önüne body guard gibi donk'u koyduğumuzda oraya kimse öyle rahat rahat giremez. bunun farkına varıp fernando'yu deplasmanda oynatmayabileceği görüşündeyim.

    bakalım ya oyuncular biraz silkelenip kendilerine gelecekler ya da fatih terim ilk fırsatta yolları ayıracak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın