resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 16976
    tek hatası sinan gümüş konusunda bu kadar ısrar edip, elimizdeki tek forvet olan eren'siz maça başlaması olan efsanemiz.

    hocam tabii ki senin futbol bilginin yanında benim bilgim bir çöp kadar bile değerli değildir ama 30 yıldır bu sporu izlerim.

    sinan'ın ilk 11 başladığı maçlarda etkinliği hiç yok, hamle oyuncusu olarak kullanmalıyız. eren'de eğer yaşıyorsa her maç ilk 11 başlamak zorunda çünkü elimizdeki tek forvetimiz o ve rakip defansı garry-henry-emre üçlüsüyle false nine oynayarak tehdit edemiyoruz.

    sana hiç ulaşmayacak olsa da, naçizane fikirlerimdir hocam. sonuna kadar yanındayız.
  • 16977
    hala cikardigi takimlar uzerinden elestiri yapiliyor fakat esas sikinti oyun plani ve oyun duzeni. ne deplasmanda ne telekom’da ne yapmaya calistigimizi hangi anlayisla oynadigimizi bilen var mi? herkesin bir oyun plani olur ve isimler degisse bile oynanan bir duzen olur fakat bizde bu yok. maalesef 2018/2019 sezonunda o eski isiran, miy miy oyundan vazgecmeyen durum devam ediyor. ben cikan takima bakmam kisacasi, anlayisa bakarim isimler degisse bile bir planin olur onu oynamaya calisirsin. umarim hoca artik ne yapmaya calisiyorsa bir karar versin ve o plan devam etsin.
  • 16980
    deplasmandaki futbolumuza çare bulmakla mükellef fakat işin gerçeği, pek de yapacak bir şeyi olmayan hocamız.

    maddi durumumuz en azından 2012'deki gibi falan olsa ben eminim ki bütün ağırlığını koyar, çoğu adamın ipini çeker şu takımda. kontratlar ortada, kadro mühendisliği de ortada geçen seneki. ne kadar hoca farkını ortaya koymalı desek de ben realist bir yol göremiyorum. en dinamik bildiğimiz adamlar bile deplasmanda süt dökmüş kediye dönüyor.
  • 16981
    fernando, mariano ve özellikle de deplasmanda emre akbaba'dan bir yol olmayacağını iyice görmüştür sanırım. donk, linnes ve aşırılıklarını bırakan bir belhanda ile oynaması gerekiyor kanımca. ayrıca orta sahada maç seçen bir adet oyuncusu var. ndiaye lokomotiv m. maçındaki halinden fersah fersah uzaktı. bu adama vitrinlik maç lazım sanırım kiralık oynadığı için maç seçiyor olabilir. onun dışında bütün renktaşlara sakin olun diyorum. hoca deplasmanlarda da çözüm üretecektir, çünkü artık takım deplasmanda varlık gösterememe kredisini doldurdu. hocanın da dediği gibi, çim mi farklı arkadaş, çıkın oynayın, oynayın da kaybedin. o zaman canınız sağ olsun deriz. ama mıy mıy oynayinca televizyona dalasım geliyor. ben bu haldeysem hocayı tahayyül edemiyorum.
  • 16982
    gerçekten şaka gibi bir platform olmaya başladı gssözlük. takip etmeye başladığım zamanlar dursun bakkallı zamanlara denk gelir ama o rezil dönem de bile bu derece salakça yorumlar okumuyordum.

    evet yenildik. yine bir deplasman, yine boğuk bir oyun, yine bir mağlubiyet hem de üst üste 2. farklı mağlubiyet. bakıyoruz iç saha ve deplasman oyunumuza geceyle gündüz kadar bambaşkalar. neden bu iş böyle? fatih hoca rotasyonu mu kötü yaptı? mesela bazı renktaşların dediği gibi nagatomo ve fernando yerine donk ve ömer bayram la mı başlamalıydık? halbuki ikisi de gayet iyilerdi benim nazarımda. nagatomo yine dakika durmadı koştu, çabaladı, mücadele etti. he tabi daha önce galatasaray formasıyla hiç oynamamış ömer bayram oynasa daha pozitif etkilerdi takım oyununu diye düşünmek de sizin yorumunuz bir şey diyemem. 2 gün öncesine kadar yerine alt yapıdan adam koysak, muğdat oynasa, onyekuru forvet çıksa gibi denilmedik şey bırakılmayan erenle başlasaydı kazanır mıydık veya?

    hazır maç da bitti* analizlerimizi yaptık ben söyleyeyim. ilk golde uyuyan serdar aziz ve daha hazır olmayan(!) ozan kabak (bkz: #2514747) yerine maicon, donk, ahmet çalık 3 lüsünün 2 si; penaltıya sebebiyet veren, üstüne üstlük kurtaramayan ve elinden top kaçıran muslera yerine de ismail çipe. bir de fernando yorgun onun yerine de selçuk inan olsaydı penaltıyı da attı mı misler gibi 3 puan hayırlı uğurlu olsun. noldu, denedik bir formasyon tutmadı yenildik, geriye kalan tüm olasılıklar en azından bundan daha iyi hale geldi. sanıyorum ki derdiniz mağlubiyetten öte doğruların yapılmaması. futbolun doğruları yapılsın, kaybedeceksek kaybedelim. inanın futbolun doğruları ancak yapılıp tutarsa doğru olur. denemeden kimse ahkam kesmesin boşuna şu neden olmadı bu neden olmadı diye.

    trabzon maçına* gelelim. akhisar maçında oynasa kurtarıcısı olacak olan maicon ve ahmet çalık ikilisi, halı saha topçusu kıvamında bir elemanın içlerinden geçmesine izin vermese, bir de belhanda kardeşimiz müthiş karakterini(!) ortaya koymasa ne 2-0 geriye düşerdik ne 10 kişi kalır maçtan kopardık. işte fatih hoca hepimizin gördüğü bunca şeyi görebilse ah keşke de şuan +6 puan +8,+10 averajdık. hepimizin gördüğü şey derken dalga geçmiyorum bu arada. gerçekten hepimiz görebiliyoruz bu gerçekleri ama maç bitince. ne hikmetse bir anda futbolun doğrularının yılmaz savunucusu kesiliyoruz o andan itibaren de.

    hiç kimse de demesin ki geçen sene kendi takımı değildi, bu sene kendi takımını kurdu yaz kampı yaptı neden kötü oynuyoruz. geçen seneden bu yana elimizdeki tek forvetten olduk, tek alternatif stoperimizden olduk, yerlerini doldurmayı geçtik pozisyonları tamamen boşaldı. buna karşılık orta sahamızda alternatifler arttı. ancak şuan maicon un form durumuna da bakarsak, ilk 11 de forvetimiz ve 1 stoperimiz eksik. şükür ki ozan kabak yetişti de burun kıvıranı çok olsa da benim gönlüm rahatladı defans açısından. hal buyken pivot özellikte forveti geçtim tek forvetimiz dahi yokken istiyorsunuz ki güçlü bir deplasman oyunumuz olsun, baskı kuralım, rakibi boğalım, hücum edelim, sayısız pozisyona girelim ve kazanalım. geçen seneki şampiyonluk gözlerinize perde gibi indi sanırım ki, takımın halinin farkında değilsiniz. devre arasına kadar deplasmanlarda idareten oynamaya devam edeceğiz buna kendinizi alıştırsanız iyi olur. tabi bir arap piyangosu vurmaz da istenen profilde transferler yapılamazsa öyle ya da böyle fatih hoca bizi yine şampiyon yapacaktır. geçen sene sinanla donkla şampiyonluğa taşıyan adam gerekirse bu sene de muğdat la, yunus la taşır, şüpheniz olmasın. he bu kadroyla daha iyi oynatabilecek veya bu ekonomik sıkıntılarla daha iyi kadro kurabilecek hoca tanıyorsanız söyleyin sırtımda taşıyayım florya ya kadar.

    sonuç olarak renktaşlar, bu adam fatih terim. bizim onlarca ahkam kestiğimiz her sezonun sonunda kupasını eline alıp poz veren, hepimizi sevinçten çıldırtan bir adam. bu adam bir şey yapıyorsa öylesine değil muhakkak belli bir temelde yapan bir adam. 2 hafta sonra bir deplasman maçında yine böyle oynayacağız; belki kazanacağız, belki kaybedeceğiz ama lütfen fatih terim e sallamayın. her insan hata yapabilir fatih hoca dahil. ama bundan yıllar önce ülkeye futbolu sıfırdan öğretmiş, türk futbol tarihini baştan yazmış bir adam kuşkusuz ki o hataları en az yapan insandır.
  • 16983
    2018-2019 sezonunda lokomotiv maçı da dahil olmak üzere oyunu oturtamadı, daha doğrusu ne oynamak istediğimizi anlayan beri gelsin.

    kadrolar yanlış eyvallah ama kadro sorunu düzelir elbet ama bu oyun kurgusu işi tehlikeli.

    totem gibi oldu bu kalıp benim için yazayım yine, bu takımı şampiyon yapacak olan kendisidir, ama 2018-2019 sezonunda şu an saha+saha kenarı en kötü performans sergileyenlerden biridir.
  • 16984
    23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçında takımımız skor 0-0 ken bir penaltı kaçırdı. penaltıcımız sinan olmasına rağmen garry topu istedi ve penaltıyı kaçırdık. 2 şahsi hata ile toplam 3 gol yedik. eren'siz bir oyun denedi ancak başarılı olamadık.

    onu yazarım, bunu yazarım diyenler önce leş topçulara bir şey yazsınlar. gerçi bir yazar var oraya da blokaj koymakta trafik polisliği yapıp hocanın başlığına yönlendirme yapmakta.

    fernando, sinan, belhanda, fegholi, maicon, mariona gibi ruhsuz, galatasaray genleri ile uyuşmayan 6 sözleşmeli adamın kontratlarını sırtında taşı, forvetsizliği sırtında taşı, dongi dongi donk ve bir japon ile şampiyon yap, şl'ne süper başla, deplasmanlar da bir oyun dene, başarısız ol sonra hocaya yazarım.

    takımdaşlarım sürünün tersine dönmesini bekleyen en arkadaki uyuz koyunlara prim vermeyelim.

    bizim genlerimizle uymayan sözleşmeler (kadro), uefa taahhütlerimiz ve ülke ekonomisi hocanın, başkanın eline kolunu bağlamış durumda. yapmamız gereken fatih hocanın bir bildiği başlığına ışık hızında her zaman da vık vık yazmak olmamalı.

    hocaya, başkan ve albayrak üçlüsüne destek olalım. biz galatasaraylıyız 14 yılın hakkını vermeye devam edelim. şımarıklara, aynı halatı tutmayanlara, fırsatçılara aman vermeyelim.
  • 16985
    nerdeyse tüm gs sözlük “onbir yapıcıları”nın onbirinde ereni sildikleri, onyekuru ve sinan’ı onbire yazdıkları, ozan’ı sadece genç olduğu için stopere yazdıkları onbirle sahaya çıkan, nerdeyse sadece gs sözlük yazarlarının istediği onbiri sahaya süren fatih terim ‘in, aynı “onbir yapıcılar” tarafından eleştirildiği teknik direktör.
    hoca yanlış takım sahaya sürmemiştir, rotasyonda buna alışın, yanlış şu ki geçen seneki ruhsuz takım anlayışının devamı olan, kendi saha ve seyircisi önünde aslan, deplasmanda maç seçip kedi kesilen oyuncu topluluğudur.
  • 16986
    herkesin dillendirdiği "onyekuru forvet oynasın bazı maçlarda" durumunu yapması gerektiği gibi deplasmanda yapmıştır ve o defter kapanmıştır. "bakalım deplasmanda ve önemli maçlarda ozan nasıl olacak" sorusunu da denemiş ve onun için de erken olduğunu görmüştür. desteğine tabii ki devam edecektir. feghouli'yi kazanması gerektiğini anlamış, sinan'dan olmayacağını da iyice anlamıştır. elimizdeki tek gerçek forvet eren'in mutlaka (sakat ve çok yorgun değilse) ara transfere kadar ilk 11'de oynaması gerketiğini de herkesin anlamasını sağlamıştır. emre akbaba'nın ise öyle tek başına galatasaray'ı alıp götürecek bir futbolcu olmadığı da yavaş yavaş anlaşılmaktadır. bu maç onlardan biridir ( kötü ya da vasat futbolcu demiyorum ). bu maç birçok olayı anlamayı sağlamıştır. gereken dersler çıkarılacaktır.
  • 16987
    üst üste iki deplasman maçında toplam 7 gol yemiş ve gol atamamış takımın hocası olarak eleştirilmesi son derece doğaldır.

    imparator eskisi gibi öngörülü falan davranamıyor, tutarlı da değil. 30 dakikada 2-0 geridesin, faslı kırmızı görüyor maç sonu gerekeni yapacağız bizim de cezamız olacak vs diyip ilk cl maçına 11 sürmek mi ceza. feghouli unutuluyor kenarda yerine oynayan adam sahada geziyor. neymiş biri 3.80 alıyormuş diğeri 0.80 diye en klas oyunculardan birine sırt dönüyorsun. sadece oyunlarına bakalım cezayirli her türlü daha iyi savunma katkısı da daha fazla pas istasyonu olduğu için ileri kolay yerleşiyoruz. kayseri deplasmanı aklımızda muhtemelen. kenarda oturunca ne katkısı oluyor daha az mı ödeme yapacağız?

    sene başından itibaren başakşehir favorim fakat biz işleri daha kolaylaştırıyoruz. neredeyse her takımın 1-2 hızlı oyuncusu var ve istisnasız hepsi bizim maçlarda kahraman oluyorlar. ramosmuş, ahtopotmuş vs biz pele diyince pele olacaksa yunus maradonasın kardeşim. 1-0 oldu farka gider mi diye düşünmemeliyiz. porto deplasmanı var önümüzde. geçen seneden itibaren sorun devam ediyor, teşhis yok ki doğru tedavi olsun. rakipler bizden kötü olursa şansımız hep var umalım ihtiyacımız kalmaz buna.
  • 16989
    tam milletin istediği 11'i sahaya sürmüşken son anda kritik bir hata yapıp kanat olması gereken sinan ve rodrigues'i yanlışlıkla amc yazmış hocamız. 3-4-3'ü çok yanlış anladı heralde.

    football manager da asistana verince oluşan hatalardan birini gerçek hayatta canlı canlı izlemek çok tuhaf oldu açıkçası. çıkarabileceği en iyi 11'le 2-1-4-2-1 gibi nerden baksan anlamsız, nerden baksan tutarsız, komik bir sistemde oynatması da eleştirilmeyecekse ne eleştirilecek anlamadım?

    (bkz: 23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçı)
  • 16991
    sanmıyorum oyuncularla ilgili bir problem olsun. iç sahada pirana gibiyiz, deplasmanda siirt jetpa spor gibi. kaç tane teknik direktör geldi geçti, hepsinde aşağı yukarı benzer şeyler oldu. iç sahada rakibe nefes aldırmıyoruz. bu defansta semih ve chedjou varken de böyleydi, maicon serdar varken de. orta sahada josue varken de böyle, fernando varken de. sneijder'in yaşı problem edildi, yerine gelenlerin de deplasman ve iç saha performansları benzer.

    iş oyuncu grubunda bitiyor desem, kadro iki sene önceki ile baştan aşağı değişti. hocaların zaten biri geliyor biri gidiyor. başkan bile değişti. değişmeyen bir tek renklerimiz ve ismimiz oldu. ha bir de iç saha ve dış sahadaki performans farkımız.

    bence bu takımın deplasman oyununa günde üç öğün çalışması gerekiyor. gerekirse iç sahada da belli periyotlarda bunu pratik yapmalıyız. her gelen oyuncu, hoca ve diğer değişkenlerde sonuç aynı oluyorsa, demek ki metotlarda bir yanlışlık var. fatih terim bile bunun üstesinden gelemiyorsa, o da dersine çalışmamış belli ki.

    eleştirileri belirtmekte sakınca yok, hepimiz iyiliğini istiyoruz. fatih terim de bunun üstesinden gelemedi demek de ayıp değil. merak etmeyin, zamanla bunlar da geçer, ancak bir arpa boyu yol kat edememek de üzücü.

    ben yine de hocama güveniyorum. bu adamla gerekirse küme düşmeyi bile tercih edebilirim. o kadar güvenim var, benimle hemfikir milyonlarca taraftar da var aynı zamanda.

    allah kerim, fatih terim.
  • 16992
    mesele onyekuru'yu forvette deneme meselesi değil bana göre. onyekuru'yu "bu maç forvette sen oyna bakalım"diyerek denememen gerekir. ama maalesef sahada gördüğümüz buydu. oysa bildiğimiz gibi eren'le onyekuru arasında oyun tarzı olarak neredeyse hiçbir ortak nokta yok. demem o ki onyekuru ile hücum edeceksen, ona uygun hücum planı çalışmalısın hafta boyunca. yani örneğin aralara, arkaya, orta mesafe direkt, doğrudan paslar denemelisin. maç içinde onyekuru üzerinden 1 tane hücum görmedim çünkü böyle bir çalışma yapılmamış belli ki. daha da kötüsü onyekuru'ya eren'in alabileceği yüksek toplar atılması da ezbere oynadığımızın bir göstergesiydi.

    maçtan önce hoca "umarım oyuncularda rehavet olmaz, olmayacağına da inanıyorum" minvalinde bir demeç vermişti. belki hafta boyunca kendinin de biraz rehavete girmiş olduğunu fark edemedi. çünkü takım ne teknik ne taktik olarak maça iyi hazırlanmamıştı.

    (bkz: 23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçı)
  • 16993
    basın toplantıları kendisini oldukça gelenekçi, taktik-teknikten uzak, oynanan futbolu sadece birilerinin performansını değerlendirmek üzerine kuran, sürekli psikolojik-sosyolojik analizler üzerine yoğunlaşmış, seçtiği onbiri de motivasyon değerlendirmeleri üzerinden yapan, performansları da hep mücadele-alın teri gibi kavramlarla açıklamaya çalışan biri gibi gösteriyor.

    deplasman fobisi gibi abuk sorulara hep psikolojik değerlendirmeler üzerinden cevap vermesi de buna bir örnek. halbuki bunun teknik sebepleri vardır ve fatih terim de bunu doğal olarak benden iyi bilir. ama konsantrasyon, hedef 22, inandık biz sizlere gibi kavramları ön plana çıkarması başka şey; bütün plan buymuş gibi göstermesi başka...

    bu tip kavramlar taraftar için önemlidir. taraftarı konsolide tutmak da bu kavramlarla mümkün olabilir. taraftarın bu kavramlarla her şeyi açıklaması da olağandır. fatih terim'in alametifarikası taraftarın nabzını da doğru tutmasıdır. lakin her şeyi bu kavramlarla açıklamaya çalışmak; sürekli gelenekler ile galatasaraylılık ile mücadele gücü ile durumu kotarmaya çalışmak doğru değildir.

    kaldı ki fatih terim'in sadece bu tip açıklamalar yapması onun öyle olduğu anlamına gelmez. ancak sürekli taraftara veya takımına "mesaj verme" gayesi bazen durumu abartmasına yol açabiliyor. teknik-taktik zaten kapalı kapılar ardında oluyor, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz siz o kısmı bana bırakın, siz konsantrasyona, mücadeleye bakın tavırları da çoğunlukla "doğru mesaj" olmuyor.

    ben kendisinden basın toplantılarında da futbol dünyasında yaptığı yenilikleri getirmesini bekliyorum. neler yapmaya çalıştığını, saha içerisinde neyin doğru gitmediğini, sistemin nerelerde eksik kaldığını kendine has dille kendi ağzından duymak isterim. tarzını beğenmesem de etkileyici bir insan. futbolun tekniğine yönelik fikirlerini de duymak, buna göre değerlendirmeler yapmak bir taraftar olarak hakkım olsa gerek.
  • 16994
    evet doğrudur, kimse eleştirilmez değildir. buna bir yere kadar katılırım. lakin ben hocamı eleştirmem, arkama yaslanır mayıs ayını beklerim. bir bildiği vardır diyenlerdenim, yanıltmıyor çünkü. 23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçı'nda da kurduğu kadro beklendiği gibiydi ve ilk yarı fırsatları değerlendirse ve penaltıyı atsa şu an başka bir senaryo konuşuyor olurduk. ama böyle olmadı, ve o da hepimiz gibi üzgün.

    fakat diyeceğim şudur ki, eleştirinin dozunu abartanlar mayıs ayında o şampiyonluğu kutlarken fatih terim güzellemeleri yapmasınlar. bu takımın en son ihtiyacı olan şey içeriden düşmanlık yapacak olanlar ve bu değirmene su taşıyanlar mayıs ayında lütfen rica ediyorum gelip de fatih terim güzellemesi yapmasınlar. en azından komik olmasınlar.
  • 16995
    23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçında çıkardığı ilk 11 doğru olan hocamız. bu formasyonu denemesi lazımdı ve maçtan sonra kendisi de belirtti bunu. ocak ayına kadar forvette büyük ihtimalle eren oynayacak ama her takımın olması gerektiği gibi bizim de bir b planımız olmalı. yarın öbür gün eren sakatlansa yine onyekuru veya muğdat’ı kullanacağız çünkü. benim hoca hakkındaki eleştirim maç özelinde bazı oyuncuları maça hazırlayamaması maalesef. dünkü maçta rodrigues ve onyekuru çok kötüydü. özellikle bazı oyuncuların rehavete girdiği çok açık ve bu konuyu sadece hoca çözebilir. emre konusunda ise topu ayağında çok fazla tuttuğunu düşünüyorum. sadece ilk yarıda topu kanatlara açması gereken 3 tane pozisyon vardı ve hiçbirinde topu zamanında ayağından çıkarmadı. 2.yarıda ise 1-0 geriye düştükten sonra emre-garry-onyekuru üçlüsü bu kadar kötüyken fernandoyu çıkarmasına bir anlam veremedim. bence çıkması gereken oyuncu bu üçlüden biri ve girmesi gereken de feghouli idi. muğdat’ın kapanan savunmalara karşı iş yapacağını düşünmüyorum çünkü. sonuç olarak ilk yarı 2 fark yakalayabileceğimiz maçı kaybettik. umarım bu maçtan gereken dersi alır ve yolumuza daha sağlam devam ederiz. hiç kimse eleştirilmez değildir. ancak dünkü maçta sahaya çıkan 11’in doğru olduğunu düşünüyorum ve hocaya da güvenim tam. (bkz: hedef 22)
  • 16996
    23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçında gösterdiği teknik adam performansı birçok yazarımızdan eleştiriler almış. tabii ki kendisi eleştirilemez değil, katıldığım bazı eleştiriler de var ama yapılan bazı yorumlar da bana göre maalesef skor yorumculuğundan izler taşıyor. kendimce maç performansını birkaç başlığa ayırıp hocayı ve eleştirileri yorumlamak istedim.

    - sahaya çıkan ilk 11: 18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçının 11'iyle isimler nezdinde kıyaslayalım. sanırım linnes-mariano değişimine itirazı olan yoktur, sağ bekte iki oyuncumuzdan da rotasyonla yüksek performans alıyoruz. donk-ozan değişimi de bence normal bir değişim, nitekim ozan'ın bu maçta kötü bir performans sergilediğini de düşünmüyorum. ozan'a bu maçta yapılan eleştiriler genelde çok ezbere, maalesef genç oyuncu yetiştirme kültürümüzün olmadığını bize gösteriyor. kendisinin potansiyeli konusunda hemfikirsek, oynamadan o potansiyeline ulaşamayacağını anlayıp toleranslı olmamız gerek. geriye iki değişiklik kalıyor, eren-onyekuru ve sinan-belhanda. sözlükte ben de dahil birçok yazar onyekuru'nun forvette denenebileceğini savunmuştuk. bu yorumun birinci ve en büyük sebebi yapılamayan forvet transferiydi. bütün bir ilk yarıyı eren'i her maç 90 dk oynatarak geçirmeyi planlamak makul bir plan değil. bu durumda onyekuru'nun kanatta oynarken içeriye attığı koşular, gol yollarındaki sezgileri ve geçmişte bu bölgede az da olsa tecrübesi olması onu forvette denenebilecek bir isim olarak ön plana çıkarıyordu. fatih hoca da benzer düşünmüş olacak ki bu maçta böyle bir deneme yapmayı uygun gördü. maçtan sonra buna yanlış karar demek kolay, ancak maç öncesinde bence makul bir deneme olarak görünüyordu. son olarak, belhanda'nın cezalı olduğu malum, yerine geçebilecek en uygun isim de kadroda emre akbaba olarak görünüyor. bu durumda sağ açığa bir oyuncu yazmak gerekiyor. bu noktada onyekuru forvette olduğu için 3 alternatif var: sinan, feghouli ve yunus. belhanda cezalıyken onyekuru forvet deneyi yapılmamalıydı eleştirisi getirilebilir bu noktada, ama bu 3 alternatifin de kadromuzda önemli rol alan isimler olduğu gerçeği de var bu noktada. bu 3 oyuncu içinde yunus çok yetenekli bir oyuncu olsa da böyle bir deplasmanda ilk 11 başlamaya hazır olduğu yönünde ciddi şüphelerim var. kalan iki oyuncu arasında benim tercihim feghouli olurdu, ve fatih hoca'yı sahaya çıkan ilk 11 özelinde az da olsa eleştirebileceğim ana konu budur. maalesef feghouli sorunsalını çok uzattık. öyle ya da böyle kadromuzda bulunan, maaş verdiğimiz, belirli bir kalitesi olan bir oyuncu feghouli. hocayla aralarında ne yaşandı bilmiyoruz, ama böyle bir oyuncuyu 5. 6. alternatif konumuna getirmek yanlış. sinan'ın skorer özelliği onu özellikle farka giden maçlarda etkili gösteriyor, ancak skor yapmadığı zaman bugün olduğu gibi bütün defoları görünüyor. sinan'dan bana göre her halükarda önde olan bir oyuncu olan feghouli'yi bu kadar kolay harcamamalıyız.

    - diziliş: galatasaray benim gördüğüme göre bir yıldır ya 4-2-3-1 ya da 4-3-3 olarak diziliyor sahaya. bu maçta emre belhanda'ya oranla daha hücumcu bir 10 numara olduğu için 4-2-3-1 olarak göründük çoğu zaman. alışılmışın dışında bir durum yoktu diziliş açısından.

    - sistem: galatasaray'ın deplasman oyunu konusunda sıkıntıları olduğu hepimizin malumu. deplasmanda maalesef kolay gol yiyip zor gol atıyoruz. topu ileri taşımakta, organize hücum geliştirmekte zorlanıyoruz. bu maçta da bu sorunlar göze çarptı maalesef. belki deplasman iç saha ayrımından çok 0-0'ı ve 0-1'i oynama becerisi olarak tanımlamak lazım bu durumu. maalesef 0-0'ı oynarken kapanan rakiplere karşı yaratıcılık sıkıntımız var. hücum prese önem veriyor gibi görünüyoruz, ancak presimiz de yeterince organize ve etkili değil, ileride rakibi yeterince bozamadığımız gibi geride de hızlı oyunculara karşı kolay açık veriyoruz. bunun sonucu olarak gol yiyince de işimiz daha da zorlaşıyor. iç sahada genelde taraftarla beraber bu sıkıntılar bir şekilde aşılırken, deplasmanda daha fazla sorun çıkıyor. bu sorunların çözümü nasıl olur, neler yapılabilir bunları fatih hoca bizden daha iyi bilir tabii ki. dolayısıyla hocanın zamanla bu konularda ilerleme kaydedeceğine güveniyorum. sezon başladı, ne zaman olacak bu diyenler olabilir, haklılık payları da var ancak transferlerin çok geç tamamlandığının da altını çizmekte fayda var. sistemin oturması bu şartlar altında biraz zaman alabilir, bazı deneme yanılmalar olması da normaldir. bana göre bu süreçte getirilebilecek en temel eleştiri, elimize gelen fırsatları yeterince iyi değerlendiremiyor olmamız. duran top, penaltı gibi konularda organizasyonumuzu geliştirmemiz şart. bugün rodrigues veya başka bir oyuncu penaltıyı gole çevirmiş olsa, muhtemelen galip gelecek ve bu tartışmaların çoğunu hiç yaşamıyor olacaktık. veya duran toptan bir gol bulmuş olsak yine rahat kazandığımız bir maç seyredebilirdik. futbol bazen bu kadar basit olabiliyor. bunu çok iyi bilen bir isim olan fatih hoca'nın bu işlere daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyorum. açıkçası takımın frikikçisi, penaltıcısı, kornercisi belli olmalı diye düşünüyorum. duran top setlerine de daha fazla önem verilmesi lazım. ben her duran topta topun başında farklı isimleri görmekten rahatsız oluyorum. bunlar detay olarak görülebilir ama bu detaylar sezonda 10 puana denk gelebilir gereken önem verilirse.

    - maç içi hamleler: sanırım ilk 25 dk bittiğinde onyekuru'nun önde etkisiz kaldığının hepimiz farkındaydık. bu durumda neden saha içi değişikliğe ve denemelere gitmedik, açıkçası ben tam olarak anlamlandıramadım. sinan ya da emre önde denenebilecek isimler. zaten sağ kanat da işlemezken onyekuru-sinan pozisyon değişikliği denenebilirdi. sinan'ın forvet performansı konusunda da ciddi şüphelerim var, ama en azından kanatlara işlerlik kazandırabilirdik. bir diğer beni rahatsız eden konuysa, maçın son bölümünün tamamında onyekuru'nun sağ kanatta oynaması. geçen yıldan beri rodrigues'in sağ kanat performansını ve mariano'yla olan uyumunu defalarca övdüm, tekrarlamak istemiyorum. hoca kendisini sol kanatta kullanıyor, orada da etkili, buna diyecek bir sözümüz yok. ancak, onyekuru'nun sol kanatta iyi bir ikinci forvet performansı gösterdiğini görmüşken ve takım pozisyon bulmakta güçlük çekerken, kısa süre dahil olsa iki oyuncunun pozisyonunu değiştirmeyi deneyebilirdik. hadi bunu geçtim, oyuna feghouli girdikten sonra neden feghouli solda, onyekuru sağda oynadı bunu hiç anlamlandıramadım. iki oyuncunun da verimini olumsuz etkiledi bence bu durum. bunun dışında gol ararken kötü bir maç çıkaran fernando'nun çıkıp muğdat'ın girmesi, kötü bir maç çıkaran sinan'ın çıkıp eren'in girmesi, fırsatları değerlendiremeyen rodrigues'in çıkıp feghouli'nin girmesi bana göre mantıklı hamlelerdi. bu hamlelerin sırası, dakikaları, x oyuncu olamaz mıydı vs. tartışılabilir ama ben asıl problemin oyuncu değişiklikleri değil, saha içinde bu maç özelinde işlemeyen dişlilerde ısrar edilmesi olduğunu düşünüyorum.

    edit: bu yorumu yazarken fatih hoca'nın maç sonu röportajını izlememiştim. fatih hoca röportajda onyekuru'nun önde olduğu kurgunun ilk yarıda çalıştığını söylemiş. fırsatlar yakaladığımız sonraki paragrafta da değindiğim gibi doğru, ama ben bu fırsatların çoğunlukla kurgunun doğru çalışması sayesinde değil, oyuncularımızın bireysel becerileri sayesinde yakalandığını düşünüyorum. ancak fatih hoca bu fırsatları antrenmanlarda çalışılan kurgunun işlediği yönünde yorumlamışsa bu durum neden oyun içi değişikliğe gitmekte geciktiğini açıklayabilir.

    - mental: rehavet konusunda bazı eleştiriler gördüm sözlükte. özellikle rodrigues'e yüklenenler olmuş penaltıdan ve kaçırdığı pozisyondan ötürü. bana göre rodrigues aksine hırslı ve gol bulma konusunda istekliydi, kendisinde ciddi bir rehavet görmedim. bencillik vs eleştirilerine dozunda olduğu sürece katılabilirim, ama rehavete katılamıyorum. bu bencillik meselesi biraz da bence sol kanatta oynamasıyla ilgili, ancak yine de teknik kadrodan bir uyarı iyi olabilir. bunun dışında bazı oyuncuların hafta içi cl zaferinin etkisinde olduğu izlenimine ben de kapıldım. bazı paslarda, bazı hamlelerde "biz bu maçı nasıl olsa kazanırız" telaşsızlığı vardı gerçekten. açıkçası bunun ideali maç öncesinde bunun oluşmasını engellemek, ama insan psikolojisi gereği bu durum bir yere kadar kaçınılmaz olabillr. ancak ne olursa olsun hocadan devre arasında takımı toparlamasını beklerdim. öyle veya böyle devreye 0-0'la girdik. geçen hafta 14 eylül 2018 galatasaray kasımpaşa maçı sonrasında hoca devre arasında yaşanan süreçten bahsetmişti. bu maçta ilk yarı var'la iptal edilen yediğimiz gol, kaçırdığımız penaltı, etkisiz oyunumuz vb faktörler göz önünde bulundurulduğunda ikinci yarı öncesi takımın silkelenmesi gerektiği ortadaydı. bu silkelenme olsa, belki yine ikinci yarıda rahat bir galibiyet gelebilirdi. ya da geriye düşsek dahi bir reaksiyon gösterilebilirdi. bu reaksiyonun gösterilemeyişiyle mental açıdan sınıfta kaldık maalesef. fatih hoca da geçen hafta nasıl övüldüyse, bu hafta da bu konuda eleştirilmeyi hak ediyor maalesef.

    umarım hoca bu maçtan gerekli dersleri çıkarır. forvet eksikliğinden ötürü bir noktada yapılması gereken bir deneyin, birkaç şanssızlık ve organizasyon eksikliğiyle birleşmesi sonucu ortaya çıkan bir kaza olarak görmek istiyorum ben akhisar maçını. kendisine güvenimiz tam, haftaya ligde ve cl'de istediğimiz sonuçları alacağımıza inanıyoruz.
  • 16998
    kendi kurmadığı takımla 2. sezonuna başlayan teknik adam. tudor, dursun ve kel cenk'in kurduğu takımla oynuyoruz hala. bu takımın iskeletinde gerçekten oluşmuş bir deplasman fobisi var. adamlar türk telekom'dan çıktığı an mala bağlıyor. bu olay üzerine teknik, taktik çok şey yazılır ama ben bunun psikolojik kısmını yazmak istiyorum.

    tudor'un takımıyla şimdi kadronun çıkan 11'e göre 1-2 oyuncu haricinde hiç bir farkı yok. ben geçen sezon 9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçından sonra büyük ihtimal şampiyonluk gitti demiştim. sonra hocanın başlığına şöyle bir entry girmiştim (bkz: #2389378) takımın eşikleri atlamadığından dem vurmuştum. ama şimdi görüyorum da geçen sene deplasmanlarda şamar oğlanı olan bu takımın bu psikoloji iliklerine kadar işlemiş. hoca bile bu işi düzeltemedi. yediğimiz gollere rakibin oynadığı oyuna falan bakıyorum doğru dürüst bir iş de göremiyorum. yenilen ilk gol sonrası takım her deplasmanda hallaç pamuğuna dönmüş, dönüyor. yani bunun bile açıklaması yok. saçma sapan yenilen 1 gol sonrası hep kaos.

    eğer bu sezon başlamadan istediği transferler tam anlamıyla gerçekleşse belki bu işi düzeltebilirdi. ama bu kadro ile biz daha çok deplasmanda yeniliriz. takımda basın toplantısında bahsettiği gibi isyan eden oyuncusu yok. elmander'i yok, melo'su yok drogba'sı yok. lan her şeyi geçtim engin baytar'ı bile yok bu takımın...

    fatih hoca transfer sezonu boyunda forvet, stoper diye yandı ama asıl bela bu oyuncu grubunun deplasmanda dut yemiş bülbüle dönmesi. ben bu kadar rakip seyirciden sinen, ürken eli ayağına dolaşan ikinci bir oyuncu grubu görmedim. puan kaybedeceksek eğer şu durumdan kurtulana kadar türk telekom'da kaybedelim yemişim istatistiğini yeter ki şu deplasman sorununu çözebilelim.

    birde hoca eskiden koşu mesafelerine çok takardı. burak yılmaz 11 km koşmuyor diye kesmişliği bile vardı. ben şimdi bu takıma bakıyorum futbolcular sanki hiç koşmuyormuş gibi geliyor. koşu mesafemiz takım halinde ortalama 110 km ötesine çıkabiliyor mu bilmiyorum. hoca bu işe dört elle sarılsa çok iyi olur.*
  • 16999
    kendisini eleştirenleri vatan haini ilan etmek neyin kafası anlayamıyorum. biri eğer eleştirilemiyorsa, hakkında kötü konuşanlar infaz ediliyorsa bilin ki o adam diktatördür. oysa eleştiri velinimettir. eleştiri kişinin gelişimi açısından çok önemlidir. neyse. fatih hocanın deplasman fobisini aşamadığı aşikar; ama en kısa zamanda da aşmak zorunda. oyuncuları artık falakaya mı yatırır, yoksa bu kulübün şanlı tarihinin farkında olmayanlara bizatihi anlatır mı bilemiyorum. altüstü akhisarspor, tırıvırı trabzonspor karşısında titreyen, eli ayağı dolaşan oyunculara bir ders vermenin zamanı geldi de geçiyor.
  • 17000
    kendisinden sonra hoca diyebileceğimiz tek isim sinyor mancini'ydi. onun da şansızlığı yanlış zamanda gelmiş oluşuydu.

    prandelli, hamzaoğlu, riekerink, tudor derken gittikçe vasatlaşan teknik direktör tercihlerimiz oldu.

    bu isimlerin hepsini toplasan fatih terim'in yanına yaklaşamaz.

    hoca ivmeyi yine yavaş yavaş kazanıp, marttan itibaren lige ambargo koyacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın