resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 8376
    hala kırgınım sana hocam. ama yemin ederim baba gibiydin bizlere.
    yıllarca biz tribündeyken senin o yedek kulübesinin önüne çıkmanı beklerdik. sen o yedek kulübesinin ön tarafında kendini gösterince aha maçı kazandık beyler diye sevinirdik.
    hiç unutmam seninle akmerkezde karşılaşmamızı sene 99 - 2000 hocam alacağız değil mi kupayı demiştim sana. şüphen mi var oğlum demiştin ya o gün o kupa bizim demiştim hocam.
    şu satırları yazarken senin konuşmanı http://vamosgalatasaray.net/mp3/main.mp3 buradan dinleyerek yazıyorum. hala hüngür hüngür ağlıyorum hocam. gidişini hiç hazmedemedim. ama sende çok fena kırdın beni. çok inanmıştım hocam dönecektik yeniden güzel günlere. bırakıp gitmeyecektin bizi.
    en ufak hakkım varsa helali hoş olsun. sende bize hakkını helal et. biz seni her zaman evinde bekliyor olacağız. unutma hocam o stad senin evin bizde senin evlatlarınız.

    sevgi ile kal hocam. yalnız kurban olayım o tüpçü ile tayyipten uzak dur seni onlarla gördükçe içim cız ediyor.

    vesselam!
  • 8377
    kendisine nefretim hergün daha çoğalarak devam ediyor, kendisine "asl" olan görevinde başarılar dilerim.
    onu o yapan bir galatasaray taraftarı,sevdalısı,aşığı olarak, bana hiç bir zaman teşekkür etmesin, çünkü o teşekkür'ü kabul etmiyorum. eski sevgilim bile bana bu kadar yapmacık davranmadı ayrılırken, gösteriş yapmadı.. beni kandırmadı.. fatih terim'in beni kandırdığı kadar. insan kendisini kulanılmış hissediyor..

    galatasaray hiç bir zaman "araç" olmamalı, galatasaray bir "amaç" olmalı.. oysa fatih hocam her başarılı sezonun ardından gözünü hep dışarıya doğru dikmiştir, neden ? neden yani.. acaba bir italya turu daha yapabilirmiyim.. acaba egomu kimlere gösterebilirim.. acaba fatih terim ölmedi bak ben yaşıyorum diye gösterebilirim gibi yapmasına hiç bir zaman hazmedemedim. en güzel orneği zaten 6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçı değilmidir ? "daha çok hırslandım, başka planlarım vardı aslında.. ama buradayim gitmiyeceğim" diye bunu ben değil bizzat fatih terim demedi mi ? ne o ünal aysal'a tavırlar, bende fatih terim'im diyerek rest çekmeler, kusura bakma hocam sen kendini sen bitirdin, inşallah bir daha galatasaray ile anılmasın !
  • 8379
    http://skorer.milliyet.com.tr/.../1830008/default.htm

    --- alıntı ---
    türkiye futbol direktörü ve milli takımlar sorumlusu fatih terim, fenerbahçe'nin spor toto süper lig'de 10 puan önde olmasının şampiyonluk için önemli bir avantaj olduğunu söyledi.

    cumhurbaşkanı abdullah gül'ün resmi italya ziyaretine katılan, bir dönem bu ülkede yaptığı görevle iz bırakan teknik direktör fatih terim, spor süper lig'deki son durumdan, galatasaray ve trabzonspor'un avrupa kupalarındaki maçlarına, kendisinin italya ile anılması başta olmak üzere pek çok konuda italya'da görevli türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    spor süper lig'de fenerbahçe'nin en yakın rakibi galatasaray'ın 10 puan önünde bulunduğu hatırlatılan terim, "türkiye liginde 10 puan ve daha üstü puanlarla önde olmak tabii ki önemli bir avantaj. üç puanlı sistemde herkes çok dikkatli hareket ediyor. fenerbahçe de dikkatli hareket ediyor. galatasaray, beşiktaş, trabzonspor yakalamaya çalışıyor" dedi.

    fenerbahçe'nin ilk baştan bu yana önde gittiğini söyleyen terim, "her maç başka bir senaryoyu getiriyor, hesaplamaları getiriyor. bence işin heyecanı sezon sonuna kadar sürecektir. bu heyecan da inanıyorum ki kaliteyi getirecektir. mücadeleyi getirecektir. bundan da faydalanan milli takım olacaktır" ifadesini kullandı.

    galatasaray hakkındaki düşünceleri de sorulan terim, "kovalıyor herkes, o da kovalıyor. o da yetişmeye çalışıyor, o da kaçmaya çalışıyor. böyle zaten" dedi. galatasaray'ın italyan çalıştırıcısı roberto mancini'nin kendisi hakkındaki olumlu sözleri anımsatılan ve kendisinin mancini hakkında ne düşündüğü sorulan terim, "o da tabii ki çok başarılı bir hoca, dünyaca tanınan bir hoca. aynı dilekleri ben de kendisine iletiyorum" yanıtını verdi.

    galatasaray ve trabzonspor'un avrupa'daki rakipleri

    galatasaray'ın uefa şampiyonlar ligi'nde ingiltere'den chelsea, trabzonspor'un da uefa avrupa ligi'nde juventus ile eşleştiği hatırlatılması üzerine de terim, "iki takımın rakipleri de güçlü ama galatasaray da trabzonspor da güçlü rakipler ve güçlü rakiplerini geçerek oraya geldiler. uefa avrupa ligi ve şampiyonlar ligi'nde kaldıkça, süre aldıkça, yukarıya doğru çıktıkça zaten küçük bir takım da beklememek lazım, büyük takım beklemek lazım. çünkü artık hedefe doğru gidiyorsunuz, o yüzden galatasaray da trabzonspor da güçlü kadrolar, bunların üstesinden gelebilecek kadrolar, geldiler de. bu sefer de gelirler inşallah."

    cumhurbaşkanı'nın italya ziyareti

    cumhurbaşkanı abdullah gül'ün italya'ya 7 yıl aradan sonra cumhurbaşkanı düzeyinde yaptığı ziyarette yer almasıyla ilgili de fatih terim, "cumhurbaşkanımızdan böyle bir davet aldıktan sonra, ki açıkçası bu benim için gurur verici, onur verici oldu. hiç tereddütsüz kabul ettim. kafilede ben de yer aldım. sayın cumhurbaşkanımızın bu jestine teşekkür ediyorum, düşüncesine. ayrıca, italyan cumhurbaşkanı napolitano'ya da çok teşekkür ediyorum. biliyorsunuz aldığım nişanı (italyan dayanışması yüksek liyakat nişanı-2008) o imzalamıştı. dolayısıyla da iki cumhurbaşkanı'na da sonsuz teşekkür ederim" diye konuştu.

    2000-2001 yıllarında italya'da fiorentina ve milan takımlarını çalıştıran terim, "italya'ya gelmek benim için her zaman keyifli. her zaman zevkli bir şey. çünkü iki sene veya iki sezon gibi bir zaman kalmamıza rağmen, hiç kopmadık, ne biz dostlarımızdan ne onlar bizden. italya'da olmak, eski dostlarla olmak, nostaljiyi yaşamak, ki floransa'da daha çok yaşayacağız bunu" şeklinde devam etti.

    bu tarz devlet ziyaretlerinde kendisi gibi spor insanlarının olmasının pek alışıla gelmiş bir uygulama olmadığını dile getiren terim, "ben de ülkesini çok seven bir insanım. ülkemden sonra da en sevdiğim yer olunca bence çok doğru bir düşünce tarzı. o yüzden ilk başta 'ya ne işi var' gibi garip gelse de herkes sonunda çok küçük bir kafa yormakla doğruyu bulabilir. dediğim gibi, benim gibi spor geçmişi olan, spora emek vermiş insanların kendi ülkeleri için yapacağı birçok şey var. onlar içinde de ülke tanıtımı en önde gelse gerek" ifadelerini kullandı.

    cumhurbaşkanlarını dinlerken mükemmel bir ilişki gördüğünü kaydeden fatih terim, "ben mesela ilişkilerimizin hep iyi olduğunu biliyordum ama bu kadar olduğunu bilmiyordum. devlet kademesinin her türlü yerinde çok önemli, çok güzel ilişkilerimiz var italya ile. birde italya'ya herkesin avrupa birliği konusunda teşekkür etmesi lazım, bizi her zaman tam desteklediği için" dedi.

    tekrar italya'da çalışacak mı?

    terim, bir gazetecinin, "italya'da tekrar fatih terim'i görecek miyiz" sorusunu "bildiğiniz gibi hayatın ne olacağı belli olmuyor ama teşekkür ederim. bir hayat için çok kısa zaman kalmamıza rağmen hiçbir zaman bizi unutmadılar. ne zaman da gelsem o gururu yaşıyorum, sokakta yürürken de. herkesin söylediklerini de aşağı yukarı hepimiz duyuyoruz. ben yokken siz de duyuyorsunuz. bunlar bir insanın hiçbir şeyle satın alamayacağı şeyler, parayla, pulla. sadece o karşılıklı elektrikle oluyor veya bıraktığınız intiba ile oluyor. bundan dolayı son derece gururluyum" şeklinde yanıtladı.

    "ikinci vatanım" ve "ikinci evime gidiyorum" diyen ve çok gururlu olduğunu dile getiren terim, "hayatın ne getireceği belli olmaz. şu anda tabii ki mukavelem var. çok uzun yıllar çalışmak istiyorum ve hizmet etmek istiyorum ülkeme. çok da güzel planlarımız var hepimizin. böyle bir şey zaten şu an için söz konusu olamaz ama dediğim gibi gündemler o kadar çabuk değişiyor ki, hayat o kadar enteresanlıklar insana getiriyor ki. doğrusu bu ama ne olur bilinmez. italya bana hiç yabancı değil" ifadelerini kullandı.

    "şu an doğru yerdeyim"

    "türkiye'ye döndüğümden itibaren birçok takımla anıldım" diyen terim, zaman zaman bu konuda konuşmaların yapıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "bu yakıştırmaları esasen çok fazla da yadırgamıyorum. çünkü çok da uzak biri değilim. burada çalışmanın tecrübesi de var. bıraktığımız iz veya bıraktığımız ayak izleri de var. dolayısıyla doğal bunlar ama şu an ben doğru yerdeyim. ülkem için soyundum, arkadaşlarımla beraber, hep beraber soyunduk, başkanımız, yönetimimiz, bütün futbol federasyonu, türk insanı bir futbol seferberliği ilan etmek üzereyiz. dolayısıyla başka bir şey söyleyecek halde değiliz."

    milli takım ve yabancı sınırlaması

    türkiye'nin milli takım düzeyinde 2002'deki dünya kupası'ndaki başarısıyla 2008'de avrupa şampiyonası'ndaki başarılar dışında son 10 yıllık dönemde özellikle dünya kupasına gidemediğine dikkati çeken bir gazetecinin sorusu üzerine ise fatih terim, "dünya üçüncülüğümüz çok önemli. bizim hepimizin istediği bütün turnuvalarda olmak, esas başarı bu. eksikliklerimizi, bunların hepsini yavaş yavaş türkiye'de konuşuyoruz. iyi bir milli takımımız olacak. hepimizin sayesinde olacak, hepimizin milli takımı, ümit ediyorum, ona inanıyorum. türk futbolunu da daha değişik daha istikrarlı hale getireceğiz inşallah" diye konuştu.

    yabancı sınırlaması konusunda esneklikten yana olduğunu daha önce belirten terim, bunun ne olduğu sorusunu ise "sayın başkanımız, yönetim kurulunun ilan ettiği bir prosedür var. ondan sonrası henüz konuşmadık. benim önerim henüz olmadı, konuşmadık. olduğu zaman zaten başkanımız söyler" şeklinde yanıtladı.

    altyapı çalışmalarında, türkiye ile italya'nın kıyası yapıldığında nasıl bir durum çıktığı sorulan fatih terim, "ben hayatımda hep realist oldum. ben diyorum ki bizde var, olmalı. hem de her sporun yeteneklisi olmalı, sadece futbolun değil. demek ki uygulamadığımız, yapamadığımız bir şey var. hata biz de. bunun içinde kendi önümüze önce özellikle altyapılardaki, eğiticilerin eğitimi konusunu koyduk. öncelikle bunu koyduk, okul futboluyla beraber. buna çok ağırlık vereceğiz. bunun için çok önemli projelerimiz var. yavaş yavaş da nasipse hayata geçireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

    terim, "biz birçok yerden geri değiliz. belki bizdeki altyapılar bazı yerlerde yok ama ideal miyiz, hayır, o zaman ideali bulmak için çalışacağız" derken, italya'da oturmuş bir düzen ve futbol kültürünün olduğunu, kendilerinin de artık bahaneleri, sebepleri bir tarafa bırakıp seksen milyona yaklaşan bir ülkede, olması gerekenleri yerine koymaları gerektiğini kaydetti.

    --- alıntı ---
  • 8382
    hala pervasızca yönetime sallamaya devam eden teknik direktör.

    kusura bakma hoca ama; sen, yaptıklarınla, söylediklerinle düşman kazanmasan da sana duyulan sevgi ve saygıyı giderek azaltıyorsun. buna ne ünal aysal , ne şükrü ergün, ne de başka bir yönetici sebebiyet veriyor. buna sadece sen sebep oluyorsun.

    orada burada ünal aysal'a bıyık altından laf sokmaya çalışmak yerine mümkünse yeni işine, federasyona falan odaklan. senin için en sağlıklısı.
  • 8383
    eger gercekten galatasaray'i seviyorsa, yonetimi elestirmek icin sezon sonunu beklemesi gereken teknik direktor. hadi ekim ayinin sonundaki basin toplantisini anladim, unal aysal'a cevap vermek icin yapmisti. ama simdi? yoneticilerden birisi bir beyanda mi bulundu fatih terim'le ilgili? sezon bitsin, yonetimi hep beraber elestirelim, ak koyun, kara koyun belli olsun. ama takim tam da hava yakalamaya baslamisken, boyle aciklamalar zarar veriyor ne yazik ki.
  • 8386
    19 tane şampiyonluğun 6sında takımın başında olan galatasaray efsanesi. kimine göre sadece gaz vererek oynatıyor, kimine göre taktiği yok... yav he he! bir siz biliyorsunuz. kendisi, yıldırım demirören gibi bir vebanın başında bulunduğu tff ile çalışmayı tercih ederek en fanatik savunucusu olan beni de üzmüştür ama çevrenize bir bakın en sevdikleriniz bile kırmışlardır sizi. böyle bir adamı galatasaray tarihinden silemezsiniz ne kadar uğraşsanız da..
  • 8387
    bu adamı sürekli eleştiren yazarlar lig tv'de yayınlanan 21 programının 1.sırasındaki 5 mayıs 2013 galatasaray sivasspor maçı yani 6.şampiyonluk maçının görüntüleri gösterilirken yüzündeki gülümsemeyi, gururu hissetmiyor mu acaba. yada fatih terim'i geçtim bahsi geçen programdaki galatasaray maçlarını hatırlayın hepsinden sonra yüreğinizde galatasaray'lı olmanın gururunu gözlerinizde o tarifsiz mutluluğun gözyaşlarını hissetmediniz mi ?

    amacım terim haklı ünal aysal haklı polemiklerine girmek değil, sizde bırakın bu tartışmaları. hergün sol framede imparatorun adını görünce yine aysal - terim tartışması yapılıyordur diyerek entryleri okumadan geçmek zorunda kalmayalım. fatih terim bu takımın efsanesidir öyle kalacaktır. ünal aysal kulüp tarihinin sayılı başkanları arasına girmiştir umarım başarılarıyla üst sıralara çıkmaya devam eder
  • 8388
    artık tartışılmaması gereken efsane. "birileri mutlu olacak diye sözleşme imzalayamam" dedikten sonra "ben galatasaraylı fatih'im, kal derler kalırım, git derler gidelim" diyen adamı niye tartışıyoruz ki? galatasaray'da kalacağını söyledikten bir hafta sonra fiorentina'ya imza atması?... istemiyor işte galatasaray'da kalmayı. zorla mı?

    96-2000 ve 2011-13 arasında efsanedir. ama kariyerine demirören'le devam etmek istedi. galatasarylılık karizmasını çok fena çizdirdi. yolu açık olsun. bana samimi gelmiyor yalandan duygulanmaları falan da... milli takım'da başarılar. bence artık bu memleketin milli maçlarında hep rakip kimse onu tutuyorum. şikeli federasyonundan, parayla wildcard satın alan basketboluna... hepsi.
  • 8390
    benim gözümde ki değeri mustafa denizliye, mircea lucescuya dönüşmüş olan galatasaray efsanesi. mustafa denizli ve lucescu galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırmış isimler. biri galatasaray'da ve türk futbolun'da devrime öncülük etmiş, avrupa'da tarihimizin en başarılı dönemlerinden birini yaşatırken, diğeri de 1 yıl gibi bir sürede galatasaray tarihinin en verimli yıllarından birini geçirtmiştir.* şimdi gelelim asıl konuya fatih terim de -en az*- yukarıda ki hocalar kadar tarihimize adını altın haflerle yazdırmıştır. ama bu yıla kadar fatih terim bu iki hocamızdan farklı bir durumdaydı benim için. mustafa denizli bizimle harika başarılar yaşamış olabilir ama asla sadece bize ait bir efsane olmadı çünkü bizde yaptıklarının beşte biride olsa beşiktaşa ve fenerbahçeye de hizmet etti. diğer takımlara hizmet etmesi asla ona olan saygımı azaltmadı ama 1999 yılına kadar olan denizliye baktığım gibi bir daha bakmadım, bakamadım. aynı şey lucescu içinde geçerli evet onu biz kovduk, biz istemedik burada ve belkide zorla beşiktaşa yolladık ama beşiktaşın başına geçtikten sonra artık lucescu bizim lucescumuz ve efsanemiz değildi. işte bu nedenle fatih terim benim için farklıydı, yanlızca bize ait bir ayrıcalıktı o. biz istersek yanımızda istersek uzağımızdaydı ancak hiçbir zaman diğerlerinin tarafında değildi. şimdi dicekler ki fatih hoca hala onların tarafında değil milli davanın yanında.. evet kağıt üstünde diğerlerinin başına hiç geçmedi, evet milli davanın yanında, kabul. ancak milli davada olsa ha yıldırım demirören gibi 2011 yılından sonraki en büyük galatasaray düşmanının yanında olmuş, ha fenerin veya beşiktaşın yanında olmuş. ben hazmedemiyorum, hazmedemicem. ama hala saygı duyuyorum. hala iyi ki rabbim onu galatasaray'a başarılar yaşasın diye göndermiş diye şükür ediyorum. ama daha fazlası malesef olmuyor, olamıcak benim için. şimdi sende herkes gibisin hocam.
  • 8391
    türk futbol tarihinin kaderini değiştiren, bu ülkede olmaz denilen şeyleri olduran, yapılamaz denilen şeyleri yapan, imkansız denilen şeyleri imkanlı kılan, vs vs..
    daha çok gider böyle.. galatasaray'a ve türk futboluna yaptıklarının bedeli asla ödenemez, ödenemeyecek de.
    2010-11 sezonunu 8.bitirerek 21 yıllık yaşantımda en kötü yılımı geçirdikten sonra takımın başına gelerek başka birisinin 2-3 senede yapabileceği şeyi bi'kaç ayda yaparak yüzyıllar boyunca unutulmayacak olan kadıköy şampiyonluğunu getirdi bizlere. sırf bu yüzden bile hakkını ödeyemeyiz..
    kendisiyle geçen muhteşem iki sene ve iki şampiyonluğun ardından yönetim ile olan anlaşmazlık yüzünden hiç haketmediği bir şekilde takımdan gönderildiği gün 3-4 saat durmadan ağladım. bi yandan twitterda olanları takip ediyorum, bi yandan annemden babamdan utandığım için içime içime ağlıyorum odamda.. evinden gelen görüntüler, gözlerinin şiş olması, hakkınızı helal edin deyişiyle kendimi tutamayıp böğüre böğüre ağladığımı hatırlıyorum..
    günlerce soğumadı içim. günlerce kendime gelemedim.. ya hani hayatında önemli olan bir şeyi kaybedersin ve günlerce arayıp bulamazsın ya, nasıl hırs yapar sende, oraya buraya saldırırsın.. aynı o konumdaydım bende.. sarı-kırmızı odamın duvarlarını yumruklasam hırsım, sinirim anca geçerdi heralde.. o günlerde ünal aysal'ı canlı görsem heralde boğazına sarılıp öldürene kadar bırakmazdım..
    o günlerde bir tek kişiye kızamıyordum, roberto mancini. suçu olmayan tek insan oydu çünkü. teklif geldi, kabul etti. fatih terim'i ne o gönderdi, ne de vesile oldu. o olmasa x olacaktı, x olmasa y..
    içimdeki yangın hiç sönmez sanıyordum.. fatih terim'in gönderilişini hiç hazmedemem, öfkem hiç geçmez sanıyordum..
    ta ki milli takımla 7 yıl sözleşme imzalayıp, yıldırım demirören ile olan görüntüleri görmeden önce..

    http://img.haberler.com/...zayi-atti_1787_o.jpg
    http://www.halkinhabercisi.com/...3e75aa83e3dc1e95.jpg
    http://s.dogannet.tv/...6657d681c01f00c90ca6

    nasıl olurdu da insan bir kaç gün önce yönettiği takıma karşı alenen cephe alan, o takımın başarılı olmasını engellemek için elinden gelen her şeyi yapan bir zat ve federasyon ile bu kadar samimi olabilirdi..
    nasıl olurdu da '' aslolan galatasaray. '' derken bunları yapabilirdi..
    bu soruların cevabı hala yok bende.. para olduğuna inanmıyorum, inanmak istemiyorum en azından..
    ama bu cevabı olmayan sorular soğuttu benim içimi işte..
    bu görüntüler söndürdü içimdeki yangınları..
    hani çok sevdiğin insandan ayrılırsın ve bir daha hiç yaşayamayacağım sanırsın, zaman geçtikçe aslında ilişkide düzgün gitmeyen şeylerin olduğunu farkedersin ve '' iyiki bitmiş. '' dersin ya.. artık o konumdayım bende..
    başkan ve hoca arasında yaşanan sorunların takıma ve camiaya verdiği zarar üst seviyeye çıkmışken olması gereken buydu.
    hele böyle bir federasyonla birlikte olmayı midesi kaldırabilirken hocanın, iyiki olmuş diyorum artık..
    bundan sonraki hayatım boyunca istediğim şey ise, fatih terim'in bir daha galatasaray'a teknik direktör olarak dönmemesi..
    kendisine çok sevdiği milli takımında uzun yıllar boyunca başarılar dilerim.. şüphem de yok bundan zaten..
  • 8392
    lig tv'deki 21 adlı programın unutulmaz fatih terim maçları bölümü bırakın 1-2 haftayı yılbaşından bile önce çekilmiştir. programı izleyen bilir imparator 1-2 hesapta 2013'ü kullanmış ve bir kere de "1974'te galatasaray'a girdim neredeyse 2014 olacak40 yıl olmuş" gibi birşey demiştir. direkt yönetime mesaj vermek için de birşey söylememiştir. ceyhun yılmaz'ın bu dönemle ilgili "birşey demek ister misiniz ?" sorusuna da "hayır" cevabını vermiştir.
  • 8393
    lig tv'de katılmış olduğu 21 programının 100. bölümünü baştan sona izledim. bilen bilir fatih terim'e yönelik düşüncelerimi ama dürüstçe söylemek isterim ki öyle kötü hiçbir şey çıkmadı ağzından galatasaray'a dair, tam tersine bir sürü güzel şey söyledi, haliyle duygulandım ve de özledim kendisini.

    şanslıyız ki günahıyla sevabıyla fatih terim gibi bir figürümüz var. programda da ara ara pörtledi tabi egoist falan yani sevmiyorum o yönlerini açıkçası ama toplamda kendisini sevmemek sayamamak imkansız.
  • 8394
    sözlükteki fan boyları azalarak bitmektedir.

    ayrıca egoist, popülist ve yaptığı her işten bir karşılık bekleyen, gelmiş geçmiş en iyi türk teknik direktördür.

    ah fatih hocam, senin bu kendine özgü tavırlarının da, oynattığın futbolun da havası, civası 90'lı yıllarda kaldı.

    ünal aysal eline drogba ve sneijder'i verdi de çeyrek final oynadık şampiyonlar liginde, yine de teşekkür ederim sana.

    şimdi sinyor mancini'ye ve yapmak istediklerine, oynatmak istediği futbola bakıyorum da, teknik-taktik bilgin sinyor mancini'nin üçte biri bile değil.

    tavırların, karakterin, hal ve tutumların zaten zayıf noktan.

    ah be fatih hocam, senin ve senin kalite olarak yarın bile etmeyecek diğer türk teknik direktörlerin, ülkemizdeki çakma futbol duayenlerinin nasıl da düştü maskesi, sinyor mancini'den sonra.

    ünal aysal'dan sonra..

    kendi içimizde eğleniyor muşuz meğersem yıllarca. oynanan, oynatılmak istenen, kurgulanan şey futbolun f'si bile değilmiş.

    ''gerçek'' italyan bir bir yüzüne vurdu ''gerçek'' futbolu, 70 milyonun yüzüne..

    ah be fatih hocam,

    90'lı yıllarda kaldın hocam...

    edit: ya nasıl oynatabildi ? zaten rahat rahat çıkmamız gereken kek bir gruptan aydın yılmaz'ın son dakika golüyle çıktık. drogba ve sneijder geldi de takım bir hava, bir hüviyet kazandı. schalke'yi de kazanılan bu hava ile eledik.

    ayrıca drogba ve sneijder alınmasaydı 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçındaki 3-2'lik galibiyeti de nah görürdük.
  • 8397
    keşke lig tv'deki 21 programının kendisinin konuk olduğu 100. bölümünü herkes izleseydi. teknik direktör olduğu andan itibaren kulüp düzeyinde, fakat özellikle de milli takımlar düzeyinde öyle özverili, müthiş ve detaylı çalışmalar yapmış ki, 1993 akdeniz oyunları için aylar öncesinden tüm ülkeyi arayıp tarayıp kurmuş olduğu kadro abartısız 10 yıl ülke futbolunu da, galatasaray'ı da kalkındırmıştır. tüm bunları tek tek hatırlattı işte bu program. yani fatih terim gerçekten üst düzey bir futbol zekası ve bu konuda hırslı olduğu kadar çalışkan ve gayretli de ki bunu 3. döneminin sonlanmasına ilişkin gayet sert eleştiriler yönelten ben diyorum bakın objektif olmak lazım.

    başarıların gelmesiyle birlikte fatih terim bu araştırıcı kimliğini yavaş yavaş kaybetti ve sistem kuran teknik direktör olmaktan çıkıp sistem yöneten teknik direktör olma yoluna gitti. bunda egosunun da biraz etkisi var, yani şu an ego dediğimiz potansiyel bundan önce hırs, azim ve gayret idi, başarıya ulaştıkça da egoya dönüştü ama elbette teknik direktörlük becerileri baki kaldığı gibi deneyim ve uzmanlık ile daha da harmanlandı.

    kendisini sadece gaz veriyor, kıro, hocalıktan anlamıyor falan diye görmüşsem eğer önceden bana yazıklar olsun. elbette insan her şeyi her zaman oturup araştıramıyor ama bazen bir şekilde daha iyi ve daha doğru şekilde öğrenebiliyoruz.

    fatih terim uzun zamandır transferler üzerinden eleştiriliyor ise bunun en büyük sebebi de sözünü etmiş olduğum tarz değişimi. eskiye nazaran daha doymuş, daha tembel fakat hala hırslı. bu yüzden yaşlı bir takım kurdu ve başarıya ulaşmasına rağmen takımı gençleştirmekte sorun yaşadı, hamlelerinde yüksek oranda başarı sağlayamadı. üst düzey oyunculardan kurulu bir ekibi yönetmek de ayrı bir ustalık ister ve kendisinde bu var, lakin yeni bir sistem kurmak için doğru adam değil sanki artık fatih terim, her ne kadar fatih terim olmasını sağlayan ve 90'lar boyunca en başarılı şekilde yapmış olduğu şey bu olsa da...

    şimdi öyle bir makama geldi ki, sanki cidden eski, o ilk fatih terim olma yolunda... "türkiye futbol direktörü"

    ptt 1. lig karmaları seçildi maçlar yapıldı falan. allah allah adam çalışıyor! yani eskisi gibi geldi bana adeta turneye çıkar, 3. lig düzeyinden milli takıma adam seçer gibi... uzun zamandır böyle değildi, inşallah başarılı olur yani bunu yürekten isterim. kendini bu açıdan kanıtlamasını da ayrıca isterim. sistem kuran değil sistem yöneten hoca olarak son 10 yılda kendisini yeterince kanıtladı, bir kez daha sağlam bir milli takım sistemi kurarsa bence kendisine yapıştırılan transferci, hazırcı, yıldızlarla başarıya yürüyen teknik adam kimliğini ebediyen tarihe gömer.

    çok zor anlatmak hepsini ya of, keşke herkes izleseydi... o kadar çok ve önemli şeyler yapmış ki...
  • 8398
    tff'nin önerdiği 7 yıllık kontratı, galatasaray'ın önerdiği 2 yıllık kontrata tercih etmiştir. hani biz bazı şeyleri çok büyütüyoruz, üzerinden kutuplaşma noktasına varıyoruz ya, aslında gerçekten değmez. fatih terim 6-1 yenildiğimiz real madrid maçının ardından kendine olan güvenini kaybetti ve büyük ihtimalle ailesinin de baskısıyla emekliliğini garanti altına aldı. galatasaray'da başarısız olup bizim bile istifasını isteyeceğimiz bir noktaya geldikten sonra, etrafındakilerin "biz sana demiştik" deme ihtimallerini düşündü. bu kesinlikle eleştirilebilecek bir durum değil. eleştirilebilecek durum fatih terim'in işi çirkinleştirmesiydi. eğer "ben bu takımı belli bir seviyeye getirdim, ancak artık yoruldum. milli takımdan cazip bir teklif aldım, galatasaray'ın da yükselişinin süreceğine inanıyorum ve görevimi bırakıyorum." deseydi efsane olurdu. evet parayı seçtiği, galatasaray'ı umursamadığı söylenecekti, ancak galatasaray futbol takımı juventus ve real madrid'in bulunduğu gruptan çıktığında "bu takım fatih terim'in takımı" denecekti. bunu yapmadı ve o günün kahramanı olmayı seçti, çünkü kendi kurduğu takıma ilk kez güvenmedi. "fatih terim yoksa umut da yok!" dedirtmek istedi, beceremedi. yolu açık olsun.
  • 8399
    bilen bilir fatih terim'i günahım kadar sevmem. sanılmasın ki mesnetsizce sallayanlardan da değilim. uefa kupasını aldıktan sonra italya yollarına düşmesinden beri çocukluğumun kahramanı adam artık çocuklarını bırakıp giden baba olmuştu nazarımda ve o zamandan beri bir gönül kırgınlığı vardı. ikinci döneminde ne olduğunu anlayamadığım bir şekilde gitti. üçüncü döneminde ise gelmesine karşı olsam da beni yanılttığını düşündüm. bir çocuğu kırmak, üzmek, hayallerini yıkmak benim gözümde günahların en büyüğüdür. ama aynı insan üzdüğü çocuğa kendisini affettirmişti. yine fatih terimliğini göstererek hayal edemeyeceğimiz güzellikleri sığdırdı son iki yıla. inkar edeni allah çarpar... beni de öyle.
    lakin o lanet eylül ayında olan oldu yine. "bu defa oldu bir daha öldürseler gitmez bizi bırakmaz" dediğim insan, hepimizin malumu olaylar neticesinde yine arkasında bıraktıklarını düşünmeden çıkıp gitmişti. gittiğini duyduğumda ağzımdan çıkan tek cümle "yine beni kandırdı" oldu.

    sonrasında nereye gittiği neden gittiği de ortaya çıktı. bu saatten sonra tekrar gelir mi, gelirse ne kadar başarılı olur hangi hayalleri gerçekleştirir bilmem. ama artık gözümde pul kadar değeri kalmadı hiç birinin. bundan 13 yıl önce hayallerini yıktığı çocuğun büyüyüp kocaman bir taraftar olan, kısıtlı imkanlarıyla takımına elinden gelen desteği veren, yağmur kar kış demeden yetişebildiği bütün maçları kovalayan, 10 aralık 2013 galatasaray juventus maçı ve 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı'nda bıkmadan yılmadan tribünde destek veren ve sonunda hastalanıp günlerce yüksek ateş ile kıvranan, hastalıktan hallüsinasyonlar gören "we are the best galatasaray" diye sayıklayan, bundan hiç bir zaman pişman olmayan aksine mutluluk duyan, başarı dışında takımından hiç bir beklentisi olmayan bir galatasaray aşığını ikinci defa kandırdı.

    bu söylediklerim onun için ne kadar umursanır bilinmez. ben sonuçta bazı taraftarın gözünde ondan daha az galatasaraylıyım. o benden daha çok emek verdi gece gündüz çalıştı takımı için. hem o olmasa galatasaraylı da olmazmışım.

    ancak şunu da belirtmek isterim; kendisine olan kırgınlığım, nefretim bir yana. bilmemkaçıncı ligde oynayan bir takıma karşı alınan bir galibiyette de futbol bilmiyorsun diye itin götüne sokmak en başta tuttuğun takıma ihanettir. fatih terim futbolu çok iyi bilir, futbolcuyu da çok iyi tanır. o başarıların hiç birisi tesadüf değildir. ismi yeter rakiplerini korkudan altına sıçırtması için.

    o yüzden yeni oyuncağı gelince eskisinin yüzüne bakmayan şımarık çocuklar gibi olmayın. yapmayın abilerim ablalarım. kendisinin de söylediği ancak sözünü tutmadığı gibi aslolan galatasaray'dır aslolan her zaman galatasaray'ın menfaatleridir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın