resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 7528
    40 yıldır galatasaray'a amatör ruhla hizmet eden, paradan önce bu kulübü düşünen ve şu an kulübün yaşayan en büyük efsanesidir. üçüncü gelişinde ben hiç profesyonelce hareket ettiğini hatırlamıyorum. hep duyguları ön plandaydı. biz paralı elemanız, bize öyle muamele yapın manasına gelen hareketlerini hatırlamıyorum. futbolda ayrılıklar vardır. gönderilir veya gider. ancak gönderilişini basından öğrenmesi, evine noter gönderilmesi kurumsallaşmanın bokunun çıktığı noktadır. fatih terim bu kadar profesyonelliği haketmiyordu. her neyse. kalbimiz hep onunla. bir gün yine geri gelecektir.
  • 7529
    kendisine yapılanlar profesyonellik değil bildiğin ayıptır. ünal aysal'ın kazanılan beşiktaş maçı sonrası takımı kutlayıp teknik ekibi kutlamaması, fatih hocayla arasındaki geçen mesajları basına sızdırması falan. bunların profesyonellikle alakası yok. birincisi çocukça. ikincisini hiçbir yere sığdıramıyorum.
    hele fatih terim'in dünkü basın toplantısı için ''daha önemli işlerim var dinlemedim'' diye demeç vermesi.
    galatasaray başkanına yakışmıyor kulübün yaşayan en büyük efsanesine bu muameleyi reva görmek.
  • 7531
    yedek sol bek, yedek kalecisi olmayan, rezil bir yerli kadro denen kadroyla da son 2 yıl lig şampiyonluğu, 2 süper kupa, geçtiğimiz yıl da şampiyonlar ligi çeyrek finali görmüştür. hataları sevapları bir yana, bari gerçekleri bilerek konuşalım, yazalım, sonra o yalana kendimiz inanıyoruz bir zaman sonra. bu adamın kendine has bir tarzı var, kendi planlarına göre takımını kurdu, bu durumdan da yararlanmayı başarıyordu. elbette yerine gelen mancini tarafından bakınca çok zor bir durum, eksikleri olan, alternatifleri bulunmayan bir kadro ve ligi de yeni tanıyor. ama bu terim'in suçu değil, o kendi kullanabileceği tarzda bir kadro kurdu, yönetim değişikliği yaparak riske girdi, bunun ceremesini de takım ve taraftar çekecek.
  • 7532
    galatasaray tarihini fatih terim'den(itibaren), 1996'dan başlatan fan-boylarına bir hatırlatma:
    1905'de kuruldu bu kulüp.*

    edit:imla
    fanboylarına bir hatırlatma daha :
    aslolan galatasaray dedikten sonra,galatasaray düşmanlığı tescillenmiş(u: hani senin kazandığın kupayı tuvaletlerde vermeye çalışan biri vardı,hatırladın dimi? )
    birine kader arkadaşım dedirtmeyi nasıl içine sindiriyorsunuz.*
  • 7533
    kendisinin arkasından sallayanlar, 3.döneminin başında fatih terim gelsin dediğimizde "gelsin de 50 tane futbolcu transfer edip kulübü batırsın s,z,n imparatorunuz" diyen tiplerdi. arka arkaya gelen başarılar ile kabuklarına çekildiler ve uygun zamanı beklediler. uygun zaman gelince de saldırıya geçtiler yine. bu arkadaşlarımızın takıntılı olduğu isimler vardır. bunların başında fatih terim, hakan şükür ve arda turan gelir. bu isimlerin galatasaray'da efsane olmalarını veya sevilmelerini(arda turan efsane değildir daha, sevilenler kategorisinde değerlendiriyorum onu) sindiremezler bir türlü.

    o yüzden bu arkadaşlara fazla takılmamak gerek. ama artık fatih terim diye de üzülmemek gerek. olan oldu, maalesef. aslolan galatasaray olduğuna göre artık takımın mevcut yapısı üzerinden eleştiri veya destek vermeliyiz.
  • 7536
    fatih terim basın toplantısında her zaman dediği gibi yine "türk futbolu için herkes bir araya gelebilir, gelmelidir de" demiştir. bunu bizlerin yani galatasaray taraftarlarının "neden vaktinde sana ve ait olduğun kulübüne karşı düşmanca tavır takınan biriyle ve bu zata yakın kişilerin oluşturduğu yönetime sahip federasyonla çalıyorsun?" gibisinden sorularına verdiği bir cevaptır. insanların bazı inançları vardır bazı tutkuları vardır ve bunlar için geri kalan her şeyde ters düştüğü hatta düşman olduğu fertlerle, topluluklarla bir araya gelebilir. fatih terim için de "türk futbolunun iyiliği"çok önemli bir husustur. hoca ülke futbolunu belki de galatasaray kadar düşünür. onun için tamamen kendisiyle zıt insanımsılarla bile işbirliğinde olabilir, olmak zorundaysa. hocanın bu düşüncesinden veya bizim için "zaaf"ından faydalanarak milli takım teknik direktörlüğünü teklif ettiler milli takım yerdeyken, bitmişken. hocanın bu teklifi kabul edeceğini biliyorduk. başkan da biliyordu ve eline geçen fırsatı kullanıp izin verdi ve ardından olaylar gelişti en büyük iki efsanemizden birinden yine ayrı kaldık.

    benim bu girdide asıl anlatmak istediğim insanların tutkuları uğruna hiç olmayacak insanlarla işbirliğine girebilmeleri. bunun için güzel bir örnek de "gezi parkı eylemleri"dir. bir çok düşünceden insan hem "doğa" için hem de "siyasi erkin ben istedim mi yaparım!" düşüncesine karşı bir tepki gösterdiler. bu tepki gösterenler arasında her türlü ideolojiden insan vardı. düşünceler genel olarak "ak parti karşıtlığı" idi. bu görüşte birleştiler. bunun için asla bir araya gelemeyecek olan sosyalist komünistlerle bazı milliyetçi kesim bir araya geldi. ulusalcılarla kimi muhafazakarlar birlikteydi. bunun gibi farklı, karşıt ve birbirinden keskin bir şekilde ayrı ideolojilerden insanlar bir aradaydılar. bir tarafta terörist başının resimleri varken bir tarafta atamızın posterleri ve türk bayrakları vardı. farklı düşünceden kesimler bir düşünce için bir araya geldiler birlik oldular. ben bu eylemlere bir gün bile katılmadım. ben yapım gereği ve inançlarım gereği "bölücü" olarak gördüğüm kimi küçük kesimlerin katıldığı bir eyleme katılamazdım. onlarla bir arada olamazdım. ben bu düşüncedeyim ama katılan arkadaşlarıma da saygı duydum, onlar da bana saygı duydular. ben inancıma göre davrandım onlar da inançlarına göre.

    fatih hocanın da tutkularından biridir 'türk futbolu'. fatih hoca da öyle bir inancı uğruna bize ve kendisine göre bir düşmanla işbirliğine girişmiştir. ne kadar milli hassasiyetleri olan biri olduğum -nickimden de anlaşılabilir- halde yerinde olsam ben bile kabul etmezdim. ama imparator kabul etti ve buna saygı duyuyorum. fatih terim'i bu yüzden eleştirmek doğru değil. daha önce de dediğim gibi insanlar tutkuları, inançları uğruna düşmanlarıyla beraber olmak zorunda kalabilirler.
  • 7542
    adanalidir allah'in adamidir. benim icin terim olmasi gereken bir baba figurudur. zaten kendisinin bu babacan tavirlari oyuncularini en zor sartlarda motive etmesine olanak tanir. hani yaninda durup "baba, sen girersen ben de girerim" diyesi geliyor insanin.

    peki dunyada elestirilemeyecek kadar iyi bir baba var midir? bence yoktur. cunku babalar da hata yapar. tipki benim babam gibi. veteriner hekim olmasina ragmen ilac mumessilligini tercih etti ve isi geregi haftada 5 gun seyehatte, iki gun evdeydi. bu iki gunu de arkadaslari ile yiyerek icerek gecirirdi. birbirimize karsi sevgimiz sonsuzdu ama kari-kiz ayagi olmamasina ragmen sohbeti ve muhabbeti cok sevdigi icin bazen alemin dozunu fazla kacirip, aile ekonomisine zarar verirdi. gerci hala veriyor, ömru uzun olsun galatasarayli babamin. uefa kupasini aldigimizda telefonda bagirmaktan kisilmis sesiyle karsilikli agladik onunla. yine de elestirdim cogu hareketini. bu onu sevmedigim anlamina gelmez. tipki terim gibi.

    terim adana'dan galatasaray'a gelip bu kulube 40 yil hizmet etmis. hizmetinin karsiligini basari, kaptanlik, ulkenin en iyi teknik adami ve elit teknik direktöru olarak almis. manevi yönlerinim yaninda maddi olarak da oldukca tatmin etmis galatasaray kendisini. yani hizmetinin karsiligini maddi manevi almis impartor. yasadigi villasi, hanimiyla aksamlari elit konserleri en önden seyretmesi, kizlarini yurtdisinda okutmasi, turkiye'nin en taninmis spor adami olmasi, yazligi, teknesi ve butun bu imkanlarini da galatasaray sayesinde kazanmis. galatasaray'a ne verdiyse, karsiligini almis hoca. helal-i hos olsun.

    benim canimi sikan hocanin taraftarlar tarafindan ilahlastirilmasi. tipki fenerlilerin aziz'i, muhafazakarlarin da basbakani ilahlastirmasi gibi. herkesin bulundugu konum itibariyle bir kazanci var. kimse cebindeki, bankadaki hesabini ulkesi veya takimi icin bosatlmamis. aksine daha da doldurmus. hal böyle olunca ortada ilahlastiracak bir sey yok. olamaz. insanlara köru körune ve hatta kendi degerlerinden veya sari-kirmizi-lacivertinden vazgececek kadar baglanmak yanlis.

    kimisi yazmis terim yasayan en buyuk galatasaraylidir, allah bir terim iki" diye. icinizdeki o koskocaman sevgiyi anliyorum ama ne gerek var böyle seylere? bence yasayan en buyuk galatasarayli benim, sensin, onlar, taraftarlar ve terim de sadece icimizden biri. bizim kadar galatasarayli. en buyugune gelince o tabiki; avrupanin karinda sogunda 1500km yolda, sirf galatasaray'i görebilmek icin saatte 50km hizla arac kullanan taraftar, colugunun cocugunun rizkindan kesip camurun icinde saatlerce stada yuruyen taraftar, yolu olmayan stadi 70 bin renktasiyla doldurup, o ruzgarin sogunu yiyen taraftar, gole sevincinden tribunden dusen taraftar, sirf boynunda sevdasinin renklerini sari-kirmizi atkiyi tasiyor diye bicaklanan taraftar, dogar dogmaz cocuguna ilk sari-kirmizi elbise giydiren taraftar, yani kisacasi hepimiziz. yoksa terim zaten orada, bizim kadar galatasarayli ama galatasaray ona, cani ne zaman isterse bogazda raki-balik yaptiracak imkani sunmus. oysa ki bize galatasaray'dan kalan sadece sevdamiz.

    senin benim gibi insanlari, hizmetinin karsiligini almis insanlari ne olur ilahlastirmayalim. sevgi baska bir sey ama terim yasayan en buyuk galatasarayli degil be guzel kardesim. degil iste... hatalariyla, dogrulariyla, basari ve basarisizliklariyla galatasaray'a hizmet etmis biri o. yanlislarini elestirmek ne zaman yanlis oldu?

    benim lisede ayni sirada oturdugum engelli bir arkadasim vardi. hasta galatasarayli derler ya, hah iste kendisi adi ustunde hem "hasta"ydi hem de galatasarayliydi. facebook'a "en buyuk galatasaray yazmasi yaklasik yarim saatini aliyor. ama usenmiyor, vazgecmiyor ve o binbir zorlukla kullandigi elleriyle sevdasini yaziyor bu cocuk. asiri yavas hareket eden o eller gol olunca hepimizinkinden hizli kalkiyor havaya. deliler gibi "gooooolll gooollll amina koyim istee!! gool beee!" diye bagirmak istese de konusamadigi icin sevinci kursaginda kaliyor ve yasamaz zorunda kaldigi hayata isyan ediyor o cocuk. macin basinda atilan golun sevincini facebook'da paylasmasi devre arasina denk geliyor. bunca zorluga ragmen yine de vazgecmiyor sevdasindan.

    yakisir kardesime...

    simdi söyle bana, senden, benden, bizden, resimdeki arkadastan ve babamdan baska kimmis o yasayan en buyuk galatasarayli?

    http://k1311.hizliresim.com/1h/5/u7ps5.jpg
  • 7543
    seveni de sevmeyeni de hatta fenerlisi de kabul etmeli ki ediyor aslında, bu adamın yönettiği takım 90 dakikanın en azından bir kısmında sahada varım dedirtiyor. mağlup durumdayken teslim görünümüne geçmiyor, aşırı kalite farkı olan bazı ters örnekler verilebilir, ama o maçlarda dahi takımın rakibi baskı altına aldığı periyotlar mevcut. bu yüzden kimyamıza uyduğunu düşünüyordum, 3. döneminde oynadığımız bütün hedef maçlarında iyiydik, diriydik ve konsantreydik, hayal kırıklığına uğradığım bir maç hatırlamıyorum kendi adıma. zaten gelirken felsefesi 'yenilirken bile gurur duyulacak takım' yaratmaktı. dediğini yaptı ve malesef artık başımızda değil, bu andan sonra merak ettiğim tek şey, kendisi yönetiminde son 3 yıldır kötü oynadığımız derbi olmadı, istisnasız hepsinde iyi taraf bizdik, kaybetsek bile, bu devam edecek mi etmeyecek mi? 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı bu yüzden önemli, farklı bir kimliğe bürünüyoruz mancini ile beraber, ama derbi performansımız ve psikolojik üstünlüğümüz aynı kalsın mümkünse.
  • 7544
    ben yada sizlerin fatih terim düşmanı diye adlandırdığınız kimseler fatih terim kötü teknik direktör sahada varım dedirtmiyor taktik bilmiyor demedik hiç bir zaman hatta imparator fatih terim diye en çok bağıranların başında geliyorum. ama kişisel olarak benim darıldığım nokta şuan istese de sahada varım dedirtemez. taktik veremez, nasıl teknik direktör olduğunu kanıtlayamaz. neden? çünkü takımın başında değil geçtiği takım da elendi kimin için kimin uğruna sana 2 sezonda defalarca kazık atmış yapmadığın halde oyundan atmış 9 maç ceza vermiş, rakip takım oyuncusunu kayıyırken senin futbolcuna ibreti alem olsun diye 6 maç diğer oyuncuna 11 maç ceza vermiş, emeklerini hiçe sayarak puan farkını yarıya indirip 6 maç daha yaptırmış, ve her defasında çifte standart uygulamış tff başkanının yanına gittin utanmasan boş mukaveleye imza atıcaktın. neyse biz garip kaldık, gerçek anladıma yetim kaldık, teşekkür ederiz. her zaman seveceğim saydı duyacağım ama işte herkes metin oktay olamıyor bu konuda yapacak bir şey yok.

    edit: içimde kalmasın belirteyim çok severim saygı duyarım beğenirim oyun tarzını stilini fakat kimse 4/4 lük değildir. imparatorun da sıkıntısı transferden anlamadığıydı. aldığı istediği futbolcular galatasaray seviyesinde değildi. o futbolculardan tez zamanda kurtuluruz inşallah. ha imparator takımın başına geçsin bizi yine şampiyon avrupada söz sahibi yapsın o safra futbolcuları yine alabilir kimse bişey diyemez ama kurduğu kadro sıkıntılı.

    kalkıp başkan benim istediğim futbolcuları almadı deseydi böyle bir varsayıma girmezdim. 2 senenin şampiyonunun 2. kalecisi, sol beki, sağ kanadı, yedek ortasahası, ve rotasyonda kullanacağı futbolcuları olmaz mı? olmuyor işte takım bu.
  • 7545
    farkın dün ortaya çıktı, bizler ilk yarı mağlup girdiğimizde soyunma odasında (bkz: fatih terim ayarı) diye rahat takılıyoruz stadda, stresimiz gidiyordu ve yanılmıyorduk, skor olarak isteneni alamasakta sahada aslanlar gibi mücadele ediyorduk...

    yokluğunu hissediyoruz, bu bir gerçek...

    sende dedin ya.. (bkz: hayat...neden olmasın ?) işte biran önce olsun ne olacaksa.
  • 7546
    hala hakkında bazı yanılgılar var. şimdi kendisinin transferleri kesinlikle dört dörtlük değil. yüzde yüz başarıya sahip değil ki öyle bir başarı yüzdesi zaten pek olası da değil. galatasaray'a 3. sefer geldikten sonra melo, muslera, eboue gibi yabancı transferlerinin gerçekleşmesini sağladı. onun yanında umut, burak herkesin kafasında soru işaretlerinin olduğu engin baytar transferlerini gerçekleştirdi. kötü örnekleri vardı elbet yiğit gökoğlan gibi. bu dönem de şecu ve bruma transferlerini yaptırdı. şakiri'yi de istemişti ama kimin transferi engellediğini çok iyi biliyoruz. gelelim bu seneye. sol bek transferini kendisi istedi. başkanın bir sözü vardı yabancı kuralına binaen, olmadı. mevcut yabancı sınırlaması göz önüne alındığında türk statüsünde galatasaray kadrosunda kendisine yer bulabilecek ne yerli bir kaleci ne de yerli bir sol bek mevcut. trabzonspor'dan tolga vardı bir alternatif ama o da oynamayı tercih ederek beşiktaş'a gitti. öte yandan alper potuk'tan kendisi söz aldı orta saha alternatifi açısından. alınabilecek tek yerli orta saha oyuncusu idi kendisi ve artık ne olduysa alper potuk verdiği sözü tutmadı ve fenerbahçe'ye gitti. erman kılıç olayı ise çok farklı bir durumdu. engin ise fatih terim için tam anlamıyla bir joker oyuncu iken erman engin'in yedeği olarak alındı. fatih terim'in aydın tercihinden ötürü kendisi gitmek istediğini belirtti hocaya kırgın olmadığını belirterek. hoca zaten gitmek isteyeni tutmayan bir yapıya sahip bu kazım'da da böyle oldu. onun için kadro yapılanmasında eli kolu sol bek ve kaleci konusunda bağlı idi. 2 sezon şampiyon olduğu ve şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı zamanlarda olduğu gibi. o bu mevcut kadro yapılanmasıyla başardı. başarılı olduğu kadrodan daha iyi bir kadro istedi elbet ama yabancı sınırlaması buna engel oldu.
  • 7547
    siz fatih terim için yanın durun ama imparator dediğiniz adam şu an da buralarda hergün sövdüğünüz yıldırım demirören ile kader ortaklığı yapıyor. ortak hareket ediyor. nasıl bir mide var, nasıl sindiriyorsunuz bu işi anlamıyorum,anlayamıyorum.

    bir yandan fatih terim'e söz söylemeyip diğer yandan fatih terim'in beraber çalıştığı adama sövmek,yeter demek neyin nesidir bir anlayabilsem keşke. ne sevdaymış be. fatih terim türk futbolunun anasını belleyen,içine sıçan , şikecileri aklayan tüp kafanın ayağına , yanına gitti.. şimdi gelecek için bu adamlarla planlar yapıyor. imparator ha! adaletin olduğu yerde varım demek kolay be imparator. görüyoruz işte şimdi çalıştığı adamları. hala da savunuluyor. yazık...
  • 7548
    hala yıldırım demirören ile kader ortaklığı yaptı diye eleştirilen imparator. imprator oraya yıldırım demirören var diye gitmedi, türkiye ve türk futbolu var diye gitti. adamın türkiye sevgisi yıldırım demirören nefretinin üzerinde olduğu için gitti. yıldırım demirören'in emirlerini yerine getirmek için değil türk futbolunu düze çıkarmak için elini taşın altında koymak için gitti. insanlara yeniden milli takımı sevdirmek için gitti.

    bugün tff'nin başında yıldırım demirören yerine x kişi bile olsa yine gidecekti. hatta aziz yıldırım bile olsa yine giderdi.

    imparator oraya temelli gitmedi sadece yardımcı olmak için el verdi ama ünal başka sağolsun o eli kesip attı ve hoca temelli gitti sayılır. gerçi daha sözleşme yapılmadı ama gitti diyebiliriz.
  • 7550
    ünal aysal'la yaşadığı kriz de ne yalan söyleyeyim başkanı haklı buldum. fatih terim'in ayrılmadan önceki son dönemlerdeki ''kimse mutlu olsun diye imza atacak değiliz'' tipi söylemleri de pek samimice değildi. baş düşmanımız demirören'le bir anda kader ortağı olması da bunların üstüne eklendi son olarak. hocayı deli gibi eleştirdim ve bu süreçte haklı olan tarafın hoca olmadığını savundum. ama bu takımda öyle bir geçmişi var ki bu adamın. eleştirebilirsin, karşı çıkabilirsin. ama bu adama bok atamazsın arkadaş. ben bunu bilir, bunu söylerim. bu süreçte takımdan ayrılması belki de en doğru olanıydı ama yarın çıkıp geri gelse yine seviniriz, onu deli gibi destekleriz. ama şu anda fatih hoca yok mancini hoca var. şimdi tek yapmamız gereken mancini'ye hak ettiği değeri vermek ve onu desteklemek.

    henüz 3-4 sezon önce takımımız dibi görmüşken formalarayı saklayanlardan olmadım ben. inadına o günlerde daha çok giydim bu formayı. şimdi de leş kargalarına inat yine giyiyorum o kutsal formayı; daha gururlu bir şekilde, daha onurluca...
App Store'dan indirin Google Play'den alın