resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 7077
    imparator. hala. sana kızdık be hocam. çok kızdık hem de. çok sinirlendik. galatasaray varken siz kimsiniz diyerek, milli takım'a siktiri çekmediğin için kızdık. yıldırım demirören'e karşı attığın o yapıcı adımları, bize, galatasaray kulübü'ne atmadığın için kızdık. çok kızdık.

    takım sik gibi oynarken, bizim kadar umurunda olmadığını düşündük bazen. eskişehir'de takım sürünürken oyunculara fırça çekmek dururken, ''kendinize gelin buradan sahaya kadar'' demek varken kenarda ertuğrul sağlam'la konuştuğun için bu aklımıza düştü. varolan türkiyedir'den sonra da bu aklımıza düştü.

    sonra küstük. kalbimizi kıran, kırmak için çaba sarf eden adama küstük. yönetimle sidik yarışı yaparken hiç aklına galatasaray taraftarı gelmediği için küstük. 3 artı 1 yıl'lık sözleşme iddiasına ''hayır, olur mu öyle şey'' diyemediğin için küstük. aldatılmış gibi hissettik hocam. aldattın mı bizi?

    biz sensiz çok üzüldük hocam. her gece akıllarımızda işimiz, okulumuz, sevdiğimiz değil ''ne olacak bu galatasaray'ın hali?'' vardı hocam. ben 1 kere dinledim. bazılarımız daha çok dinledi. o 2 senedir zaferlerin yuvası olan mabedimizde bize ''kümede kal'' diye bağırdılar hocam. o lafları tek tek çıkarttık hocam. sen, biz, hepimiz. sensiz çok üzüldük ama seninle de çok sevindik hocam. hep değil, ama çok.

    biz seni galatasaray'la özdeşleştirmiştik be hocam. ölene kadar kal diyorduk. çok değil 3 ay önce. ne oldu bize hocam? neden ''kalsın'' derken aklımıza galatasaraylılığın değil kazanma ihtimalimiz olan kupalar geliyor? biz hiç başarısız olmadık mı seninle? o gün, ölene kadar hep seninleyiz, derken hiç tereddüt etmiyorduk, bugün niye aklımıza bin kurt düşüyor hocam? biz mi değiştik?

    ben ''elbette'' şarkısını dinlediğim zaman 2003-2004 sezonu gelirdi aklıma. gittiğin güne lanet ederdim, allah bir daha göstermesin derdim. bu akşam dinlediğim zaman niye salya sümük ağladım hocam? niye bundan sonra dinlerken hep gözlerim dolacak hocam? niye şimdi gözlerim doldu hocam? niye ağlıyorum yine?

    uğruna savaştığın şey, 2 senede harcadığın; 5 senelik emeğe, 10 senelik ömre değecek mi hocam? o savaşı kazandığında, kazandığın şeye baktığında değecek mi şu tükettiğin şeylere?

    biz seni çok sevdik hocam. şu sevgiyi tüketmek kolay değil. yönetim falan da ırgalamaz bizi. olanları, sana ters gelen ne varsa söyleseydin keşke hocam. resti çekip milli takıma imza atmak yerine. başkanla mutluluk pozları vermek yerine, seni itibarsızlaştırmaya çalıştığını söylediğin adamlara sözler vermek yerine, anlatsaydın ne varsa.

    bizde hep sevene kızılır hocam. sen de en çok sevdiklerine kızıyorsundur. insanın sevdikleri kalbini kırarmış. sen bizim kalbimizi kırdın hocam. bize güvenmeyerek kırdın. kişisel sorunlara dalıp rest çektiğinin galatasaray kulübü olduğunu unuttuğun için kırdın hocam.

    biz burdaydık be hocam. durmaz mıydık arkanda? niye güvenmedin bize hocam?

    dedim ya, insanın sevdikleri kalbini kırarmış. kırıldık işte. biz sana kırıldık. yönetim kim ki bizim kalbimizi kıracak.
  • 7079
    mesele galibiyetler değil, mesele kupalar değil. hiç kimse senin kadar galatasaray'ı galatasaraylılığı savunmadı hocam. hiç kimse senin kadar bu taraftara güven vermedi. işler kötü gittiğinde 'fatih hoca el atar, halleder' gözüyle baktık hep. şimdi yetim kaldık hocam. n'olur hakkını ve galatasaraylılığını helal et bize. bizim göz yaşlarımız da helal olsun sana. bir gün tekrar muhakkak görüşmek üzere. ellerinden öperim.
  • 7080
    galatasaray eski teknik direktörü. maalesef tanımı artık bu.

    4 sene üst üste şampiyon olduğumuzda henüz çocuktum. ama her maçı radyodan televizyondan bir şekilde izliyordum. şampiyonluk almanakları, gazetelerin verdiği posterler vs hepsini biriktiriyordum ve her karede de bu güzel adam vardı. öyle ki kendisini artık babam gibi görüyordum. çok seviyordum abi napayım. o duruşu, konuşması, gülüşü, sevinişi, üzülüşü her şeyiyle. uefa finalindeki o ağlayışını unutamam. 2000'de gönderildiğinde hiç hazmedememiştim. hep bir gün geri gelecek diyordum ki yine geldi rahmetli özhan başkan zamanında. bu sefer elinde kötü kadro vardı, koşullar zordu, olimpiyat yollarındaydık amk. buna rağmen ligi sergen'in son dakika golüyle ikinci tamamladık. zaten tff, hakem ordusu sayesinde kaybetmiştik şampiyonluğu. başarılıydık yani. 6 yediğimiz takıma 20 puan fark atmıştık. gel gör ki diğer sezon yine gönderildi. o stattan ayrılırken taraftarın ağlaması, onun lehine verdiği tezahüratları unutamam. silinmez abi böyle şeyler hafızalardan. yine gelecek dedim, ki yine geldi. hem de en kötü zamanda. 2 yılda 2 şampiyonluk, 2 süper kupa, şl çeyrek finali. oynadığımız derbilerde sadece 2 mağlubiyet ve rakiplere karşı elde edilen psikolojik üstünlük. mükemmel bir karne yine. bu sefer gitmeyecek dedim. sir alex ferguson gibi kalacak dedim. ama dış güçler galatasaray'ın önünü kesmeliydi. ve kesti de.

    2013-2014 sezonuna girerken londra'da evinde arsenal'i yenip emirates cup'ı ardından fenerbahçe'yi yenip süper kupayı aldık. sonra ne oldu. başbakan acun ve rıdvan'dan öneri aldı ve milli takımın başına fatih hocanın geçmesini istedi. padişah isteyince malum reddedilmez, tüpçü de emiri aldı tabi. fatih hoca da milli menfaatler ayağına reddedemedi. ve sonrasında türk spor medyasının iğrençlikleri ile bulan senaryolar türedi günden güne. en sonunda da olacağı oldu.

    hocam; şu satırları sırf kendime gelebilmek için iki bira alıp da yazıyorum. boğazım düğümlü. ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. ama gözlerimden yaşların gelmesine de engel olamıyorum.
  • 7083
    sevgilimden ayrılmış, ya da bir yakınımı kaybetmiş gibi bir düğüm var boğazımda , gözümde öyle bir ıslaklık var, hala idrak edemiyorum aklıma geldikçe kahroluyorum.

    çok realist bir biçimde söylemem gerekir ki bu sene şampiyonluk çok ama çok zor. yerine kim gelirse gelsin, sen galatasaray için en iyi teknik direktörü gönderiyorsun bir nevi, şimdi o da yok artık takımda bir boşluk bir umarsızlık umarız olmaz.

    çok özleyeceğiz be hocam. yolumuz tekrar denk gelir umarım.
  • 7092
    kendisine sitem ettiğim tek nokta '' milli takımınızın amk '' diye rest çekip o sayfayı kapatarak tekrar galatasaray'a odaklanmasıydı. ama fatih terim'in milliyetçi damarını bilen bazı fırsatçılar adamın aklını karıştırdılar. fatih hoca da hayır diyemedi.

    milli takımın başına geçtiği gün galatasaray kariyeri bitmişti zaten fatih hocanın. estonya ve romanya galibiyetleriyle iyice uzaklaştı ve elimizden kayıp gitti.

    ünal aysal'a ise sitem edilecek tek nokta bu milli takım işi çıktığında olayı çözmek için '' ya milli takım ya galatasaray, seç birisini '' demesi gerekliydi. bunu şimdi yapınca her şeyin sorumlusu oldu, o zaman yapsaydı '' adam başkanı olduğu kulübün menfaatini düşünüyor '' olacaktı.

    sonuç olarak ortada bir suçlu yok ki çok suçlu ararsakta maalesef bu imparatordur. hiçkimse göndereceği teknik direktörün önüne 2 yıllık mukavele koymaz ki fatih terim'in takıma hakimiyetinden cümle alem haberdar.

    ünal aysal bir belirsizlik içinde sürelegelen bu süreci sonlandırmak istedi. böyle bitmesini hiçjkimse istemese de olması gereken oldu. burada sözkonusu galatasaray olduktan sonra maalesef nice efsanelerde harcanmak durumunda kalınıyor.

    kendisine şükranlarımızı sunuyoruz. çok büyük adam. dipten çıkarıp zirveye koyuyor. tabi ki gelen kim olursa olsun yedek kulübesinde varlığını, devre arasında güvenini arayacağız. yolu açık olsun inşallah.
  • 7093
    kendisi başarılı mıdır? başarılıdır.

    2 yıldır şampiyon olup, şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynayıp, real madrid'e hakem hatalarıyla elenmiştir. aynı zamanda emirates kupasını kazanmıştır ve tabiki iki tane de süper kupa almıştır.

    yani sen yönetim olarak elinde böyle bir teknik direktör, böyle bir kurulu sistem varken "mantıken" kendisini gönderemezsin. daha doğrusu bu yapacağın iş doğru olmaz.

    ama başka şeyler var... bambaşka şeyler...

    zamanla öğreneceğiz diyeceğim de, bugün medyaya atılan "tff ile 1+3 yıl imzalayacak" haberi (tff tarafından yalanlandı) ile birlikte hoca'nın gönderiliş şekli ve aynı zamanda tv programlarına canlı yayında ünal aysal'ın sms ile bilgi geçmesi benim midemi bulandırıyor.

    haberleri geçen adamlara bakıyorum birinin ne olduğu belli değil, biri g.saray düşmanlığı belli...

    yazacak, anlatacak çok şey var da bizim taraftar bazı noktaları pek idrak edemiyor buna yanıyorum.

    velhasıl; canım yanıyor lan... vallahi yanıyor!
App Store'dan indirin Google Play'den alın