resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 5604
    iki sene önceki halini unutma
    ithal galatasaraylı sneijder'i çıkardı diye imparator'a dil uzatma yersiz
    sen gene galatasaray'ı tutardın ama
    kupa neydi bilemezdin melevsiz.

    şampiyonlar ligi'nde çeyrek final de yaptı. seven ne yapmaz diyoruz ya. bir kadını, bir kurumu, bir eşyayı, bir dini ya da herhangi bir şeyi. istediğin kadar sev. bu adamın galatasaray'a yaptığını yapamazsın.

    türkiye'nin en başarılı kulübünün adı galatasaray'sa, soyadı terim.
  • 5608
    çok ama çok büyük adam. kelimeler kifayetsiz. yapmadığı tek iş şampiyonlar ligi başarısıydı onu da bu sezon fazlasıyla yaptı. son 16'ya kalsak avrupa'da mart'ı görsek yeter diyorduk ama o bize nisan'ı gösterecek.

    takım resmen kriz içersindeydi. kaç sezondur dolu dizgin giderken bu tip yapay krizler yüzünden avrupa'dan ve ligden erken kopmalar yaşadı. kabul etmek gerekirse skibbe ve rijkaard bu süreçleri iyi yönetemedi ve sezonlarımız heba oldu.

    bir de şimdi bakıyorum! başımızdaki adam fatih terim. kulübün yapısını ve işleyişini ondan iyi bilen bir teknik direktör açık konuşuyorum bulamazsın. bugün başımızda başka bir teknik direktör olsaydı 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçını büyük ihtimalle istediğimiz sonuçla tamamlayamayacaktık. kendisi takımı çok güzel bir şekilde maça motive etmiş ve turu geçmemize yardımcı olmuştur.

    çok yaşa terim! çok yaşa adanalı!

    edit: eksile yavrum çeyrek finaldeyiz işte. kaos futbolu diyordun ya al sana kaos futbolu. kodumun futbol romantiği seni.
  • 5611
    12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçına mutlak gol gerektiği için haklı olarak drogba, burak, sneijder üçlüsünü sahaya sürdü eyvallah. ancak anlamadığım bir nokta var 2-1 önde ve bu kadar ceza alanımız gömülmüş, topu rakip alana dahi uzaklaştıramadığımız o 20 dakika boyunca neden sneijder amrabat ya da sneijder yekta vs. orta sahada kalabalıklaşmaya yönelik bir değişikliğe gitmedi anlamadım. sanırım kontrayla 3. golü bulup ondan sonra yapmak istiyordu değişiklikleri. ancak o 20-25 dakika bize bir ömür gibi geldi be hocam.
  • 5614
    12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçında futbol dersi vermiş imparator. maç 2 1 giderken ve schalke baskıyı yaparken fatih hoca forvet çıkarıp orta saha almamıştır. eğer bunu yapsaydı takım tamamen çekilecek ve bütün kontrolü schalke'ye vericekti. maç 2 1 giderken galatasaray'ın 1 gol yeme hakkı vardı zira 2 2 bize yarıyordu. ve schalke bu sırada arkasında dağ gibi açıklar veriyordu. fatih hoca bunu farketti ve riski aldı. her an maç 2 2 olabilirdi fakat aynı zamanda her an 3 1 de olabilirdi. 2 2 olduktan sonra çok yerinde bir değişiklik yaparak amrabat'ı oyuna aldı. amrabat otoban olan sol kanadımızı rahatlattı ve hızlı hücumlara çıktı. buradaki oyuncu değişikliği çok kilitti. sneijder değişikliği çok doğruydu( bana kalırsa sneijder mükemmel oynadı. her atağımızda topla buluşup pas dağıtımını sağladı. sneijder'e kötü oynadı demek tamamen futbol cahilliğidir ya da bunu diyen adam sneijder'i messi'yle karıştırıyordur.). çünkü sneijder defans sırasında takımı 10.5 kişi bırakıyordu. fatih hoca 2 2 iken burak'ı çıkarabilirdi fakat bu sefer yine takım çok defansa çekilicekti. fakat o yine kendine has cesaretini göstererek çift forvetle devam etti. ve son değişikliği umut-burak. öyle bir zamanda geldi ki daha iyisi olamazdı. defans yapmaktan yorulan drogba'yı ileri çıkarıp top tutmasını sağladı ve umut'un defansif özelliklerinden faydalandı. aynı zamanda bunu yaparken kontra atakları değerlendirmek isteyip maçı koparmak istedi. ve sonuç olarak istediklerine ulaştı. evet sneijder çok iyi oynadı fakat taktiksel değişiklik gereği kendisi ilk çıkması gereken adamdı oyunun gidişatına göre. sana ne desek az. seni ne kadar göklere çıkarsak az. allah ömrümden 5 sene alsın sana versin.

    edit: ayrıca topu her kaleciye uzaklaştırdığımızda drogba, burak ve sneijder'in aynı anda rakip sahaya gitmesi de kendisinin dehasını gösterir.
  • 5616
    futbol enteresan bir oyun. hele ki bu iklimde her şey galibiyete endeksli olunca, pislikleri/sorunları hasır-altı/sümen altı etmek kolay oluyor...

    evet, kağıt üzerinde şampiyonlar liginde ilk 8'e kalmak büyük başarı... ve bize bu mutluluğu yaşattıkları için önce teknik ekibe ve futbolculara, sonra da kulübün başkanından, malzemecisine kadar emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum...

    ama...

    34 yaşındayım... kendimi bildiğimden beri galatasaray'ın hemen her maçını takip etmeye çalıştım... 14 senelik çilenin bitişine de tanık olduk, uefa kupasının alınmasına da... fenerbahçe'den 6, chelsea'den 5, bursa'dan 5 yediğimiz maçlar bile gözümün önünde... ve fakat bunca sene takip ettiğim takımımı, 12 mart 2013'deki schalke maçının 2. yarısındaki düştüğü durumun bir benzerine hiç tanıklık etmedim... girizgahda söylediğim gibi her şey skora/sonuca endeksli olduğu için maçlardan sonra "eğer" ile başlayan cümlelere rağbet olmadığını biliyorum...ve fakat eğer schalke'nin olanca baskısı karşısında toplamda 3 pas [maçı tekrar izlerseniz görürsünüz] yapamayan takım bir gol daha yiyip tura veda etseydi eminim herkes fatih hocanın bizim bile dışardan gördüğümüz şeyi nasıl göremediği konusunda hem-fikir olurdu...

    evet fatih terim bizim için hatta türk futbolu için çok önemli bir kişi... ve evet yerini doldurabileceğimiz herhangi bir teknik direktör yok... ama bazı dönemlerde öyle ısrarcı tutumu var ki anlamak mümkün değil... bunu daha evvelki dönemlerde -özellikle 2. dönem- de gördük, milli takımlarda da gördük ve bu sene de son maçlara görüyoruz... bugün hep o "fenerbahçe balı" dediğimiz, "şans melekleri ne zaman yanımızda olacak" dediğimiz şey bizim yanımızdaydı ve böyle bir sonuç aldık... ama fatih terim bu oyun anlayışıyla giderse önümüzdeki kalan maçlar hiç de güzel görünmüyor... kapalı savunma yapan anadolu takımlarına karşı savunma anlamında sorunları olan burak, snejder ve drogba ile başlayabilirsin ama üst düzey maçların hemen hepsinde göreceğim sahne schalke maçının 2. yarısı gibi olacaktır... orada da işimiz allah'a kalıyor... umarım fatih terim bu inadından vazgeçer... maç sonrası basın toplantısında söyledikleri, çoğu kişinin "işte büyük hoca olma nedeni bu" falan demesine neden olmuş ama, benim nazarımda hiç de büyük hocaya yakışan bir oyun anlayışı değildi... çıkar drogba'yı, ya da burak'ı, koy yerine deli gibi pres yapan umut'u... veya çıkar snejder'i, koy ortaya yekta'yı veya engin'i... kendi mantığıyla "oyuncuları defansa çekmeme içgüdüsü" dediği şeyi gene yapmış olurdu...

    hülasa benim nazarımda son maçlarda büyük kumar oynuyor... dilerim farklı arayışlar içine girer ve bize o tarihin en uzun süren 16 dakikasından sonra, 12 mart 2013'deki schalke maçının bitmek bilmeyen 45 dakikası gibi süreçler yaşattırmaz... yok eğer inadında devam edecekse, umarım şans melekleri yanımızda olur...
  • 5617
    12 mart 2012 schalke 04 galatasaray maçından sonra 'ikinci yarıya başlarken oyuncu değiştirebilirdim ama takımıma defans yapma mesajı vermek istemedim' demesine rağmen hala neden oyuncu değişikliği yapılmadı sorusu sorulabiliyor. adam gayet mantıklı anlatmış işte. ama sözlükteki futbola bakış açısı aykut kocaman ile paralel olan yazarlara göre nasıl olsa 45 dakika kaldı, tüm forvetleri çıkar defansları doldur en fazla bir gol yersin zaten. aykut'un bu anlayışı iki sezondur fener taraftarlarını verem ediyor bizim taraftar gelmiş imparator niye kocaman gibi yönetmiyor takımı diyor. gerçekten anlam vermek imkansız. sen şampiyonlar liginde tarihin boyunca iki kere son 16 ötesine gidebilmişsen son 16 maçında bitmek bilmeyen süreci her türlü yaşarsın. ayrıca imparator olduğu sürece biz daha çok böyle maçlar oynayıp, böyle heyecanlı dakikalar izleyecez. iki sezon önceki stressiz maçları özlettiği doğrudur ona bir şey diyemem. rahat rahat izliyorduk maçları iki sezon önce.

    edit: schalke deplasmanında öne geçmiş takımın gol atan oyuncusu niye çıksın mesela ? burak-umut değişikliği yapılır da o burak insan değil mi ? sonuna kadar haketmiyor mu oyunda kalmayı ? sneijder-yekta değişikliği ikinci yarı geriye çekiliyoruz mesajı değil midir ? 2-1 önde ikinci yarıya başlarken burak veya sneijder çıksa olası bir kötü sonuçta yine eleştirilmeyecek miydi ?
  • 5618
    şu sözlükte en son yapmak isteyeceğim şeylerden biri "ayarlaşma" denilen atışmalara dahil olmaktır... ben futbolu fatih terim'den ya da x bir kişiden iyi biliyorum gibi bir mukayese girmem... ama karşımdakine de "sen futboldan ne anlarsın" tandanslı bir çıkış yapmak adına da kendince aşağıladığı aykut kocaman ile paralellik de kurmam... "gol atan oyuncunun 90 dakika oyunda kalması gerektiği" gibi bir yorumla karşımdakine anti-tez üretmem... söylediğim çok açık bir temenni... ne yani siz maçın 2. yarısında hücum organizasyonu yaptığımızı mı sanıyorsunuz? fatih hoca "takıma defans yapma mesajı vermek istemedim" dediği halde takım tamamen defansif yapıya bürünmedi de biz başka maçı mı izledik? basit bir şey söylüyorum: 2. yarı 3 pas yapılmış mı... aslında o dalga geçilen sergen yalçın videosunda da adamın söylemek istediği bu; drogba, burak ve snejder üçlüsü bir arada büyük maçlarda oynayamaz... haa oynar, schalke maçı gibi yürekler ağızda maç izlenir... ön tarafta baskı yok, selçuk ile melo psikolojik olarak destek gelmediğini görünce defansa yakın oynuyor... yapacağın taktik de, anadolu takımının bize karşı oynadığı taktikten maada bir şey değil...

    her neyse, ben daha önce söylediğimi tekrar ediyorum: kazananın her zaman haklı olduğu bir spor dalı bu... şimdilik fatih hocanın taktiği bu şekilde devam eder ve umarım ben yanılırım ve takım snejder-bursa-drogba üçlüsü ile bize şampiyonlar liginde finaller yaşatır... sevindiğimizde hepimiz seviniyoruz, üzüldüğümüzde de hepimiz üzüleceğimiz için "ben haklı çıktım", "sen bilmiyorsun" dalaşı anlamsız...
  • 5620
    12 mart 2012 schalke 04 galatasaray maçında ikinci yarıdaki 15-20 dakikalık schalke baskısını ben 3-0 kaybettiğimiz neuchatel xamax galatasaray maçında yaşamıştım, öyle hatırlıyorum. simoviç'in çıkardığı topların haddi hesabı yoktu. ikinci yarıdaki baskıyı kaldıramamış 1-0 geriye düşmüş ve son dakikalarda üst üste iki şok gol yemiştik. oysa biz normalde xamax'tan 3 gol yiyecek takım değildik. schalke maçındaki durum tamamen oyuncuların psikolojisinden kaynaklanıyor. taktik/teknikle açıklanabilir bir tarafı yok. maçta öne geçmemiz bizim oyuncuları çok tuhaf bir psikolojiye soktu. bizim çocuklar ikinci yarıyı 'beklentilerin altında kalma korkusu'yla oynadılar ve maçın ikinci yarısında dakikalar ilerledikçe gerildiler. eldeki avantajı kaybetme korkusu resmen tavan yaptı. ben ekran başında "yav yiyin de kurtulalım" dedim maçı izlerken, "yiyin de rahatlayalım lan anasını satayım" diye bağırdım. neyse ki schalke golü attı ve o gol ile hem biz biraz kendimize geldik, hem de schalke takımı bizi uyandırdığının farkına vardı. normal şatlarda bize bu baskıyı takım olarak sadece barca yapabilir, fakat schalke 04 yapamaz. dolayısıyla tamir edilmesi gereken bu anormal ruhi vaziyettir bence, taktik/teknik değil. bu sayede ligde haftalardır yaşanan puan kayıplarının, esasında 'cl'de çeyrek finale kalamama korkusu'ndan kaynaklandığını öğrenmiş olduk. taktik/teknik bakımdan sol kanadımızın çok zayıf kaldığını dünya alem biliyor zaten. yediğimiz o baskıda da bu zayıflık önemli bir etkendi. fakat futbolcularımız nasıl bir tutulma yaşadıysa artık, elleri ayakları boşaldı sanki. yav japon oyuncu uchida bile solda maden arar oldu, hatta gol attırdı anasını satayım. dolayısıyla takımın yediği o korkunç baskının terim'le ilgisi yok. schalkelilere sorsan onlar da kurdukları baskıya inanamaz. sonuçta terim'in o kısa sürede futbolcuların içine düştüğü psikolojiyi engellemek için yapabileceği bir şey yoktu. ben olsaydım sadece bağırırdım "oynayın laaaan, kendinize geliiiiin, götünüzü keseriiim, oynadığınız topu sikiiiim" gibilerinden bağırırdım. o baskı dakikalarını tasvir için söylüyorum: galatasaray fena halde grogi olan fakat gong*'un imdada yetişmesiyle ayakta kalan boksör gibiydi. bu arızi, anlık duruma o an için sadece fatih terim değil, hiç bir teknik adam önlem alamaz.
  • 5625
    12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı'nda galatasarayımızın tek eksiği topu rakibe verip oyun kontrolünü elinde tutmayı becerememesi. demek istediğim ilk schalke maçında rakip takımın skor 1-1 iken bize oynamış olduğu futbol. topun bizde olması oyunu schalke'nin kontrol etmesini engellemedi. istedikleri gibi futbol oynadılar. bizde bu futbolu oynayabilmeliyiz. şampiyonlar liginde çeyrek final düzeyinde bu kesinlikle bir futbol takımında olması gereken bir şey. ama zaten fatih terim bu sezonki beklentileri en üst noktaya çıkarıp mevcut kadronun yaşayabileceği en büyük başarıyı bize yaşatmış durumda. dediğim hususu da gelecek sezon için uygulayacaktır. bu sezonu bir geçiş sezonu olarak görmek lazım. geçiş sezonunda ligde de şampiyon olacaktır. seneye de daha büyük başarılara imza atacaktır hocamız. son olarak hocam allah senden ve futbolcularından, teknik heyetinden razı olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın