resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 29651
    başarısız iki sezon geçirmiş efsanedir. bize kazandırdığı o kadar şampiyonluktan sonra iki seneyi es geçmek hakkıdır. önümüzdeki sezon da başarısız olursa zaten kendisi bırakacaktır.
    ancak ffp illetiyle ve basiretsiz yönetimle uğraşıp, gelecek sezon görevde kalmazsa içimde ukde olarak kalır. onun için sorgusuz sualsiz önümüzdeki yılın planlanmasının kendisi ile beraber yapılmaya başlanması gerekir.
    umarım bu başarısızlık, 2020-2021 sezonunda galatasaray’a karşı olan tutumun unutulmasını engellemez.
  • 29653
    normalde ben de seneye son bir şans verilebileceğini düşünüyordum ancak 3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçına ve 1 mayıs 2021 beşiktaş hatayspor maçına tanık olduktan sonra kesinlikle seneye kalmaması taraftarıyım. hala istifa etmemesi gerektiğini düşünen arkadaşların, 1 mayıs 2021 beşiktaş hatayspor maçı sonrası neden hocanın başlığının yangın yerine döndüğünü anlamadıklarını düşünüyorum.

    olay kaçan şampiyonlukta değil. bugün gördüğümüz gelecek sezonun bir fragmanıydı. gelecek sezon beşiktaş bu topal kadrosunu kesinlikle güçlendirecek ve zaten iyi olan oyununu da çok büyük ihtimal ilerletecek. biz ise oyun olarak 3.5 sezonda dişe dokunur bir ilerleme kaydedemedik. koca 3.5 senede 19/20 sezonunun ikinci yarısı ve bu senedeki çok kısıtlı aralıklar haricinde ben izlediğim şeyden hep nefret ettim.

    fatih terim'in istifası 2 sezondur başarısız olduğu için değil, 3. sezon da başarısız olacağı gün gibi ortada olduğu için isteniyor. hoca diyor ya, "galatasaray'ın adının olduğu yerde her zaman umut vardır!" diye. bizim umudumuz tükendi...
  • 29655
    oynanan oyun ve işin teknik, taktik kısmını geçtim de; hocayı hoca yapan, fatih terim efsanesini yaratan enerjisini de göremiyorum ben uzun zamandır. en son ne zaman geriye düştüğümüz bir maçın devre arasını "fatih terim ayarı gelir" diye beklediniz? ben şahsen daha fazla yemeden maç bitsin diye bekliyorum geride olduğumuz maçların sonlarını.

    hocanın maç önü, maç sonu açıklamalarını herkes dinliyor. galatasaray taraftarını mutlu eden, birleştiren mesajlar duyan oldu mu? daha çok verilen sözler, yönetime mesajlar şeklinde geçiyor konuşmaları ve açıkçası var olan enerjiyi de alıp götürüyor. terim'i dinlediğim zaman, ben o maçta da kötü oynayacağımızı önceden görebiliyorum artık. halbuki o öyle bir konuşurdu ki, 3-0 kaybedilen bir maçın rövanşında; rakip real madrid bile olsa bize ümit aşılardı.

    kariyerinin son döneminde de yıldırım demirören, dursun özbek ve mustafa cengiz gibi isimlerle çalıştı / çalışmayı kabul etti. bunların olduğu yerde motive olması, işini yapması zor oluyordur. kabul. ama kendi kariyeri ve itibarı açısından, bu tip profillerle çalışmaya ara vermesi de bir seçenek. galatasaray için de daha iyi olabilir.

    iyi bir başkan ve yönetim göremiyor ama galatasarayla da devam etmek istiyorsa, o halde sorumluluk alıp işin yönetim kısmına el atmalı.
  • 29657
    aşağıdaki beste galatasaray tarihine adını altın harflerle yazılan sayısız başarı kazanan 50’yi aşkın senedir galatasaray’a hizmet eden fatih terim’e yazılmıştır.
    “bir günde kral olmadık bir günde tahtan inelim imparator fatih terim ölene kadar seninleyiz.”
    şampiyonluklarda kaybetse yönetimlerle ego savaşına da girse tff ile zıtta düşse galatasaray ve türk futbol tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. kendisini saha içine verdiği zaman türkiye’nin en iyi hocasıdır. galatasaray’a geldiği 4.dönemden evvel taraftara deselerdi ki 4 senede 2 kere şampiyon olacak, diğer 2 senede ise başakşehir ve beşiktaş şampiyonluk kazanacak taraftarın çoğu kabul ederdi. saha içerisinde istenilen oyunu göremediğimizin ben de farkındayım fakat eldeki kadroyla olacak maximum olay bu. abartıldığı gibi bir kadromuz yok.
  • 29658
    nasıl ki kulüp başarılı olduğu zaman en büyük payı ona veriyorsak başarısız olduğu zamanda en büyük sorumlusu odur. milyon tane bahanenin arkasına sığınacaksak kendisine ihtiyacımız yoktur. sıradan herhangi biri de başarısız olduğunda bir sürü bahane sayabiliyor. ama ne hikmetse kendisinin fanları, başarılı olduğunda yokluktan mucize yarattı kıvamında yazıp çiziyorlar. işin saçmalığı bu anlayış.

    kendisi son iki sezondur iyi ve kaliteli futbol oynatma konusunda başarısız olduğu için şampiyon olamamaktadır. bunun sebebi kimilerine göre bol seçenekli kadro olunca hocanın yönetemediği kimilerine göre ise kadro yetersizliği. bence ise oyun şablonu ve oynatmaya çalıştığı şey (şey diyorum zira oyuna benzemiyor) asıl neden.

    kendisiyle bir sezon daha devam edersek yine bahaneler, ocak ayını göstermeler en önemlisi de kötü oyuna katlanmak zorunda kalacağız. bunların hiç birini yaşamak istemiyorsak, hocanın bize verdiği sözü falan bahane etmeden, sezon sonu güzel bir şekilde, onurlandırarak ayrılalım. yoksa bu gidişler kendisi sadece terimciler destekleyecek, terimciler maçlarını izleyecek. kabız futbolu izlemek istemeyenler ise başka uğraşlar ile vakit geçirecektir, tıpkı benim gibi.

    son olarak umarım her şey hem hocamız hem de bizim için en iyi şekilde sonuçlanır.
  • 29660
    çok merak ediyorum 2020-2021 sezonunda beşiktaşın hocası olsa beşiktaş şampiyon olabilir miydi? ben ihtimal dahi vermiyorum, evet olurdu diyene saygı duyar ama tek kelime futbol konuşmam. bence 3.bile zor yapardı.

    o yüzden, başka hocaları övenlere laf atmadan önce bunu bir sorun sonra tekrar düşünün. fatih terim bu beşiktaş’ı gerçekten şampiyon yapabilir miydi?
  • 29661
    tyler durden'a benzeyen hocamız. nasıl tyler ''ev sos dolu ama hiç yiyecek yok'' diyorsa kendisinin durum da aynı. forveti falcao, kaleci muslera, stoper marcao, onyekuru yedek kalınca neden yedek diye sorgulanmayan bir kadroya sahip ama orta sahada kariyerine sağ kanat olarak başlamış etebo, sol bek olan ömer bayram, sol kenar oyuncusu emre kılıç, 10 numara devşirmesi taylan olunca evde yemek olmuyor. hepimize geçmiş olsun. şampiyon olduğu bütün sezonlara bakın hepsinde orta saha iyiydi. orta sahan yoksa sende yoksun.

    edit: forvet varken neden gene mohammed'i istedi diyenler var. istediği ama alınamayan orta saha oyuncuları için google araması yapabilirsiniz.
  • 29663
    ne yaparsa yapsın her şekilde savunulucak teknik direktörümüz.

    yönetim hocayı sevmiyor, transfer yapmıyor denilir.
    transferler yapılır ligin en pahalı kadrosu kurulur ama ortasaha yok diye savunulur. elinde nzonzi, seri, lemina, taylan, belhanda varken "ama kiralık" diye savunuluyordu. ilerleyen yıllarda başka şeyler olur hakemler engelledi diye savunulur, o olmazsa "ya şampiyon olmayalım hiç mi kredisi yok" denir. kısacası bu böyle devam edecek gibi duruyor.

    şimdi de başakşehir ve beşiktaş şampiyonluğuna şükretmemiz isteniyor. ne de olsa daha kötüsü de olabilirdi.
  • 29664
    her ne kadar yetersiz oyuncu skalası olsa da maalesef kötü bir sezon geçirdiği gerçek olan efsanemiz. oynattığı oyun eski zamanlarını özlettiriyor. kendisinin koyduğu çıtanın altında kaldı bu sezon da.
    bilmiyorum çevresindekiler kendisine neler söylüyor ancak birilerinin bu acı oyunu kendisine göstermesi şart.
    bunun dışında, ülkemizden neden bir alex ferguson veya arsene wenger çıkmayacağının en büyük kanıtı kendisi. çünkü şampiyonluk oranı bu kadar yüksek bir fatih terim'e dayanılamazken, ferguson veya wenger gibi kariyere sahip bir hoca olsaydı acaba nasıl tepki gelirdi merak ediyorum. zira devamlı söylenen bu iki teknik direktör her sene şampiyonluk yaşamadı.

    alex ferguson'un manu kariyerine bakalım.

    1986-2012 yılları arasında:
    13 adet 1.'lik,
    7 adet 2.'lik,
    3 adet 3.'lük,
    1 adet 6.'lık,
    2 adet 11.'lik,
    1 adet 13.'lük.

    1010 maçta ise:
    600 galibiyet,
    237 beraberlik,
    173 mağlubiyet.

    arsene wenger'in arsenal kariyerine bakalım.

    1996-2018 yılları arasında 1235 maçta:
    707 galibiyet,
    280 berbaerlik,
    248 mağlubiyet.

    1997/98,
    2001/02,
    2003/04 sezonlarında olmak üzere toplamda 3 tane şampiyonluk bulunmakta.

    diğer kupaları dışarıda tutuyorum, çünkü avrupa ligi'nde bir başarı yaşamak yerine kendi ligimizde yaşayacağımız şampiyonluğu tercih eden ve sayıca az olmayan taraftar kitlemiz var.
  • 29665
    kendisine yapılan eleştirilerin bir çoğu gerçeği yansıtmıyor bence. hocanın futbolu bilmediği, unuttuğu konusunda çokça eleştiri gelir ama ben son iki sene** de oynattığı oyuna yaklaşabilen bir başka takım göremedim. hem geçen seneki ikinci yarı pandemi arasına kadar olan ki oyun hem de bu sene ki ilk yarısında oynadığımız oyun.

    bugün çokça övülen sergen yalçın, bizim durdurulamaz hücum performansımızı 6'lı savunma ile çözmeye çalışmış seyircisiz maçta feghouli'nin merhametine kalmıştı. bu bahsettiklerimiz yıllar öncesi değil geçen sene. o yüzden hocanın futbolu bilmediği noktasındaki eleştiriler yersiz olduğu apaçık ortada.

    eleştirilmesi gereken nokta son dönemindeki karakteri. çok sabırsız. bu bize çok büyük zarar veriyor. hem maddi hem de manevi. oyuncuların gayretlerini görüyorum, sahadaki planı görüyorum sonra aklıma gelen şey "bu oyuncular bu adama iyi dayanıyor."

    ultimate team oynayanlar bilir takımı kurarsınız kimya 90 olur. isterseniz türkiye milli takımı kurun yine 90 olur. 100 olabilmesi için aynı kadro ile 10 maç oynamanız istenir. bir takım kimyası için istikrarlı kadro şart. fatih hocam her 45 dk da yeni takım yapıyor. işin sonunda fifa'ya dilekçe yazacağım 5 oyuncu kaldırılsın psikolojim bozuluyor diye. dünyanın her yerinde 5 oyuncu değişikliği artı getirdi bize eksi. takım, baskı yapıyor biri bile doğru yapamadan herkes bir saniye geç baskıya gelip karşı takımı tiki taka master yapıyor. ayağı düzgün 2 futbolcusu her rakibe bu olay oldu. takımın buna reaksiyonu baskıyı bırakmak değil üzerine daha fazla yapıyor. o yüzden oyunculara büyük teşekkür ediyorum. hatalı bir plan var ama yüksek inanç ile bu plana sadık kalıyorlar.

    işin maddi yönü ise bitmek bilmeyen transfer dönemleri. kiralıklar buna bir etken ancak istediği zamanda alınmayacak kiralıkları veto edebiliyor. elimizde olan tüm futbolcular geldikleri halinin gerisinde. saracchi'nin ilk geldiği hücum katkısı ile şimdi ki hali arasında uçurum var. ömer bayram geldiğinde 13 asist ile oynuyor bunun bir çoğu duran top asisti şimdi takıma kafa vurma konusunda diploması olan futbolcuya kafa golü attıramadık.

    türk futbol tarihinde bir devrim yapabilecek isimler listesi varsa bunun tepesine fatih terim yazarım. ancak kendisinin böyle bir derdi yok. yanlışı inatla tutarken doğruyu bir 45 dk da değiştirebiliyor. bence bunun bir sebebi de gerçekten bir hesap verme durumu olmamasından. kendisinin galatasaraylılığından kimsenin şüphesi yok ancak bu durumun etkisi hesapsız kitapsız yapılan radikal durumlar oluyor. fatih terimi yönetemediğiniz de fatih terim sizi yönetiyor.

    sadede gelirsek ben teknik anlamda daha iyi bulabileceğimiz bir hoca olduğuna inanmıyorum. ayrıca bulsak dahi efsanesine 2 sene dayanamayan adamların hiç tanımadığı adama 2 ay bile dayanabileceğine inanmıyorum. yeni gelecek yönetim gerçekten güçlü olur veya fatih terim'in üstünden yük alabileceğini görürsek harika bir kimya oluşacağına düşünüyorum.

    belki de bunun dışında hocayı daha üst bir rolde görürüz. bu gerçekleşirse de o da ayrı bir entry konusudur zaten.
  • 29666
    kızılacak çok fazla şey var ama esas üzüldüğüm en çok onun oynatabildiği dikine futbol, tam saha pres taktiklerini bırakıp şampiyonluğu bunu deneyen başkalarına bırakması.

    çokça kez yazdım ama istediğim 2021-22 sezonunda saha içine odaklanıp yeni yönetimle birlikte şampiyonluk sayısını 10’a çıkarıp emekli olması. hocanın hataları çok ama kazandırdıkları sayesinde rakiplerimizle makası açtık.

    saha içine odaklanmayıp tff’nin ve rakiplerin oyununa gelmeye devam edecekse ben de devam etmemesinden yanayım. bu konuda da sağlıklı ve kulübün haklarını savunmak için ağzını açabilen bir yönetim iş görecektir.
  • 29667
    milyar euro’nun döndüğü sektörde nasıl “sezonlar sana feda olsun hocam” dendiğini anlamadığım teknik direktörümüz.

    adı fatih terim olmasa şu son 2 senede yaptıklarını başka biri yapsa yaka paça kovulurdu kulüpten. mancini 6 yiyerek başlamış, ligde ilk 6 maçta 1 galibiyet almış takımı cl’de gruptan çıkarıp ligde 2.yaptı küfür kıyamet gırlaydı o zamanlar.

    bu yüzden adı fatih terim de olsa “şampiyon olmayalım nolacak ki yeter ki hocam kulübede olsun” tavrı yanlış. şampiyon olmamak da problem değil. bir sistem kurup yükseldiğini görürsün bu sene olmadı seneye olur dersin de 2018’den beri takımın başında olan hoca için oyunun herhangi bir tarafında umudu olan var mı ?
  • 29668
    galatasaray futbol takımı'nın başında olduğu her zaman bir teknik direktörden çok futbolcuları için bir baba gibi olan türkiye'nin yaşayan efsane teknik direktörüdür.

    bu baba gibi olma özelliği devam etmektedir. teknik, taktik konusunda ise şapkadan türlü türlü hayvanlar çıkaracağım diye uğraşmaktadır. bunun nedeni ise elindeki kadronun nitelik yetersizliğindendir. sonra ise başarıdan uzak bir döngüye giriyor.

    aslında kadrolarının yetersizliğinde çoğunlukla kendisinin de payı vardır. şöyle ki; kendisiyle başarılı olduğumuz dönemlere dikkatli baktığımızda saha içinde oynayan(o zamanki yönetimlerin kendisinin aldığı) "aklı olan" en az 2 futbolcu takımda oynuyordu. daha sonraları ise koşan, mücadele eden oyuncuları daha çok sevdiği için transferlerde sırf koşuyor, mücadele ediyor diye olmadık oyuncularda ısrar etmeye başlıyor. bu sıralarda yıllar geçerken elindeki "aklı olan" futbolcuları yavaş yavaş takımdan gönderiyor(ya da yönetim satıyor para getirdiği için). başarılı süreçten başarısızlığa geçiş de böyle gerçekleşiyor. evet sahada koşan bir takım oluyor ama akıl olmadığına maçlarda kafası kesilmiş tavuk gibi koşuyor anca takımımız. işimiz şansa kalıyor.

    2019-2020 ve 2020-2021 sezonlarına göz atıp önceki 2 sezondaki başarılarda neler eksik görebiliriz. fernando francisco reges ve mariano ferreira filho bu iki isim yaşlıydı çok koşamıyordu belki ama sahaya akıl koyuyor ve başarı getiriyorlardı. onlar sırasıyla gittikçe biz de hızla eridik.

    2020-2021 sezonundaki galatasaray futbol takımı'nda olan futbolculara baktığımızda aralarında aklı olduğunu bildiğimiz kaç futbolcu var? kendimi zorlayarak feghouli ve falcao için bunu diyebilirim biraz. ikisi de bir var bir yok. belhanda da vardı ama aklı kırk yılda bir çalışırdı. çalışmadığı vakitlerde zararı olurdu.

    2021-2022 sezonu öncesinde 3 ayrı bölgeye 3 aklı olan futbolcuyu yeni yönetim fatih terim'e rağmen zorla transfer etmeli. zorla diyorum çünkü fatih hocaya kalsa gider yine koşan mücadele eden adama yönelir. koşan, mücadele eden ve aklı olan bir futbolcuyu türkiye'ye kimse getiremez zaten o ihtimali unutalım.

    işin özü; fatih hoca bir futbolcunun isteyebileceği bir teknik direktördür. fatih hoca ise takım içerisinde tek akıl kalırsa başarısız olmaya mahkumdur. yani bir maç oynanırken sahada en az 2 aklı olan futbolcu yer alacak ve kendisi de bir akıl olarak saha kenarından takımını yönetecek. saha kenarında tek akıl kalınca yetmiyor takıma.

    bu şartlar gerçekleşirse fatih terim hocamızla devam edelim derim. ancak bu şartlar gerçekleşmeyecekse fatih hoca bırakmalı yol yakınken. 2019-2020 ve 2020-2021 sezonlarında yavaş yavaş güvenimden silmeye başladı maalesef. böyle devam edip ısrarında da devam ederse daha çok şapkadan hayvan çıkarmaya gayret eder ve biz de maçları izlerken sinir krizleri geçirmeye devam ederiz. en sonunda ise fatih hocayı kötü anmaya doğru eğilim gösteririz. bu gerçekleşmeden fatih hoca bırakmalı bence. bir insanla ilgili yaşadığımız son şey neyse akılda ağırlıklı olarak kalan da o olur. yani kendisini kötü hatırlarız. hele ki yeni nesil geçmişteki yaşatılanları hissetmediği için kendisini kötü bilmekte zorlanmayacaktır. metin oktay ne kadar iyi futbolcu olursa olsun takımımızda başarı elde ederse etsin eğer gidip de fenerbahçe'de oynasaydı bugünkü gibi anmayabilirdik kendisini. yani, iyiyken bitirmekte fayda var.

    kendisiyle yeniden başarılar yaşamak istiyorsak takımımıza en az 2 aklı olan futbolcu almalıyız. o zaman başarı garanti gibi bir şey olur bizim için.

    bilgi: akıldan kastım oyun kurabilen, futbol aklı gelişmiş olması.

    fatih terim'in takımımızın başına bu son gelişinde buraya da yazmıştım "başkalarıyla denedik ama sensiz olmuyor. sonuna kadar takımın başında kalmalısın." diye. kulüp kimyamıza kendisinden iyi uyan bir isim yok ortalıkta ve ararken çok zaman kaybedebiliriz. bu yüzden kalmalı görüşündeyim. fakat öyle bir hale geldi ki bu durum, artık toksik bir duruma dönüştü. aramızdaki sevgi yavaş yavaş zehirlenmeye başladı. bu yüzden bahsettiğim takımdaki şartlar gerçekleşmezse yol yakınken veda etmesi herkes ve aramızdaki sevgi için en iyisi olacaktır.

    edit: ortalıkta "her yıl şampiyon olacaksın diye bir şey yok." gibi bir laf dolaşıyor. evet belki her yıl olamazsın ama iki yılda bir olmalısın. büyük bir kulüp olmak bunu gerektirir. ve biz 2 yıldır şampiyon olamıyoruz. kötü oynayarak, daha doğrusu ne oynadığımızı bile bilmeden.
  • 29669
    (bkz: süper lig 2020-2021 sezonu)

    özellikle mart-nisan performansları oldukça kötüydü ama şu bir gerçek;

    şampiyonluğu çalınmıştır. sadece onun değil, 30 milyonluk galatasaray camiası'nın şampiyonluğu çalınmıştır. 30 milyonluk galatasaray camiası da bu yaşanırken öylece izlemiş, şimdi de şampiyonluğunu çalanların şampiyonluk hediye ettiği camiayı tebrik etme yarışına girmiştir.

    hocanın (aslında galatasaray'ın) şampiyonluğunu çalanlar buna türkiye süper ligi 2002-2003 sezonu ve süper lig 2018-2019 sezonu'nda da kast etmişlerdir, ilerleyen sezonlarda da kast edeceklerdir. bu kasıtlar yaşanırken kuvvetle muhtemel kendi camiası da hocanın arkasında durmayacaktır, hatta belki de şimdi olduğu gibi hocanın altını oyacaklardır.

    hocanın bırakması kendi adına belki de daha hayırlı olacak. en azından açık düşmanları ve dostmuş gibi davranan düşmanları efsanesini daha da lekelemez. türk futbolunda anadolu efes gibi bir takım olsa ergin ataman'ın yaptığını yapsın derdim de maalesef futbolumuzda öyle bir takım yok. belki yurtdışı düşünebilir tekrar.

    peki hoca gidince bize ne mi olacak? çok basit. bazı sezonlar şampiyonluklarımız çalınmaya devam edecek, bazı sezonlar buna gerek bile kalmayacak, nadiren de (4-5 senede 1 belki) şampiyon olacağız. galatasaray'ın türk futbolundan tasfiyesi tüm hızıyla devam ederken fazlasını beklemek de hayalcilik olur zaten. ek olarak;

    - her sezon teknik direktör değişikliği,
    - uzun yıllar süren derbi kazanamama serileri,
    - tribünlerde sürekli yükselen "x hoca istifa", yönetim istifa sesleri,
    - 15000 seyirci ortalamalı sezonlar,
    - scout transferlerinin tamamen rafa kalkması,
    - altyapıdan 1 tane bile oyuncunun ismini bilmediğimiz günler,
    - 1959 öncesi şampiyonluk yalanı'nın kabulüyle birlikte "galatasaray 3. büyük oldu" algısının yavaş yavaş zihinlere yerleştirilmesi

    gibi rezillikleri de bol bol yaşayacağız maalesef. bunlar çok uzak ihtimaller gibi geliyorsa 2004-2011 ve 2013-2017 arası dönemleri hatırlamak lazım. o dönemlerde yaşadıklarımız tam olarak bunlardı zaten. kaldı ki günümüz türkiye'sinde galatasaray düşmanlığı inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda, allah korusun 2004-2011 ve 2013-2017 dönemlerini bile aratabilir bize gelecek.

    yani sonuç pek hayırlı olurmuş gibi gelmiyor şahsi düşünceme göre. ama uzun vadede belki de hayırlı olur, belki yaşayacağımız derin acılar galatasaray camiasına;

    - hakkını savunmayı, reaksiyon vermeyi,
    - kulübüne sahip çıkmayı,
    - birlik olup savaşmayı,

    öğretir (hiç sanmasam da). bu saydıklarımı öğrenemezsek durum hiç iyi noktalara gitmiyor. camia olarak bu kadar pasif ve basiretsizken 1925-1985 arası galatasaray'ına dönmemiz bile çok çok uzak bir ihtimal değil.

    ama tabii bu saydıklarımın hepsi farazi. hoca görevinin başında kalmaya devam edecektir ve sonuna kadar savaşacaktır. savaşı kaybedip ayrılsa bile camiası onu çağırdığı, ona ihtiyaç duyduğu anda geri dönecektir. öyle bir durumda hoca çıkıp "ne haliniz varsa görün, yaşadıklarınız size müstehak" dese hiçbir şey diyemem ama hocanın galatasaray sevgisi bu söylemlere müsaade etmeyecektir. tabii umarım iş bu noktalara hiç gelmez; hoca tüm türk futboluna karışan tüm kişi, kurum ve grupları karşısına aldığı ve yapayalnız kaldığı bu savaşta en azından artık camiasının desteğini alır ve yine zafer kazanır. parlak bir geleceğe sahip olmamız adına benim tek umudum bu.
  • 29670
    kendisi bu sene beni özellikle ikinci yarıda çok üzdü. ilk yarıda yetersiz kadroya rağmen bir oyun planı olan, sahada ne yaptığını bilen bir takım vardı. kalede ilk önce fatih öztürk, sonra okan kocuk olmasına rağmen az gol yiyen; takım savunmasını iyi yapan; ileride yetenekli oyuncuları ile gol arayan bir takım vardı. sezona iyi başlayan savunma hattı ryan donk ve marcao ile kendi sahasından iyi çıkıyor omar elabdellaoui ve sürpriz emre taşdemir performansı ile beklerini işletiyordu. ön liberoda taylan antalyalı şapkadan çıkan tavşan olurken, arda turan yüzünden orta saha oynatılıyor denen emre kılınç'ın orta sahaya kazandırdığı koşu gücü ve arda'nın boşalttığı sol kanattaki alanlara olsun, ceza sahasına olsun yaptığı koşularla rakip savunmanın dengesini bozuyordu. sağ kanatta younes belhanda ve sofiane feghouli anlaşması gemiyi yürütürken oğulcan çağlayan'ın sürpriz performansı sonrası hem savunma gücümüz hem de rakip ceza sahasındaki oyuncu sayımız artarken feghouli'nin orta sahaya çekilmesiyle sol oyun kurucu marcao sahada olmasına rağmen eksikliğini hissettiğimiz sağ oyun kurucuyu buluyorduk. mbaye diagne'nin goller bulsa da pas istasyonu olmaması belimizi bükerken savunma arkası koşu yapan hızlı bir oyuncu bulamamamız bir diğer eksikliğimizi gözler önüne seriyordu. hocaya ilk yarı için sormak istediğim iki nokta var. birinci fatih öztürk neden alındı ve oynatıldı? ikinci ise muhammed kerem aktürkoğlu neden kullanılmadı? bu iki durum dışında elindeki malzeme ile en iyisini yaptığını düşünüyorum.

    ikinci yarıda hoca haklı olarak pas istasyonu da olabilecek net bir bitirici (mostafa mohammed), savunma arkasına koşu atabilecek hızlı bir oyuncu (henry onyekuru) ve feghouli ile bütün sezonun bitmeyeceğinden olsun, asıl mevkisi orta saha olan bir oyun kurucu isteğinden olsun bir orta saha (irfan can kahveci) istedi. bu oyunculardan ikisi alınırken bana göre en önemlisi olan irfan yerine gedson fernandes alındı. omar'ın talihsiz sakatlığından dolayı (deandre yedlin) ve radamel falcao'ya güvenilmeyeceğinden diagne de gidince (halil ibrahim dervişoğlu) iki transfer daha yapıldı. burada en büyük sıkıntı irfan yerine gedson'un gelmesi oldu. irfan iyi, gedson kötü olduğu için değil. bize irfan tarzı oyuncu lazım olduğu için. gedson bir tempo oyuncusu iken irfan oyun kurucu. bizim takımda tempo işini emre kılınç yapıyordu zaten. emre'yı çıkar ömer bayram'ı koy, o da yapar. türkiye'de oynuyoruz sonuçta. ama oyun kurucu eksiğimiz vardı. feghouli'nin bir sağlam bir sakat olması, performansının artması için üç ayları beklememiz gerektiği gibi sebeplerden güvenemiyorduk. belhanda zaten bozuk saat gibiydi. bu yüzden bize irfan lazımdı ama olmadı. burada bir suçlu bulamayız tabi. yapacak bir şey yok ama alternatif gedson olmamalıydı. emre kılınç ve gedson'un özellikle ikinci yarının başlarında yanyana oynadığı maçlara bakın. oyun kurma anlamında büyük sıkıntılar çektiğimizi göreceksiniz. zaten gedson aşırı formsuz gelmişti. bu da eklenince orta sahamız çöktü. hoca burada büyük hata yaptı. gedson'u belhanda veya feghouli ile oynatmalıydı. ne olursa olsun bu iki oyuncu sahaya bir nebze de olsa akıl koyuyorlardı. üst üste puan kayıplarının olduğu döneme bakalıcak olursa orta sahada oyun kurucu yok. sol kanatta da arda yok. hoca bu dizilişleri nasıl yaptı hayretler içerisindeyim. ikinci yarıda takımı bir türlü oturtamadı. görevleri de oturtamadı, oyun planını da oturtamadı. hiç transfer yapılmasa devre arası eminim daha iyi giderdi takım. hocaya ikinci yarıdaki ilk ve en büyük eleştirim bu. takımı sayamadık bir türlü gözü kapalı. yapamadı hoca bunu. ikinci ve bu da oldukça büyük eleştiri, takım fizik olarak da mental olarak da gitgide düştü. takımın antrenman temposunun her geçen gün yetersiz hale geldiğine inanıyorum. ayrıca takımda olumsuz da bir hava var. bu şartlarda bu kadar oyun olur. hoca ikinci yarıda sahaya kafasını vermedi net şekilde. ilk yarıdaki daha yetersiz kadroyla belli bir oyun oynayan takımın, ikinci yarıda temel eksikleri (en büyük sorun orta sahamız bana göre) olsa bile daha iyi bir kadroyla dağılmasının başka açıklaması (elbette sakatlıklar, pandemi, belhanda'nın ayrılışı, hoca ile başkan kavgası, başkan ile genel kurul kavgası, hoca ile federasyon kavgası, hakem hataları, rakiplerin kollanması, anadolu takımlarının bize karşı ekstra motivasyonları da etken olmadı değil.) yok.
  • 29672
    motive olmuş terim ile motivasyonu bozulmuş terim arasındaki farkı 20-21 sezonunda net gözlemledik.

    fatih öztürk, linnes, emre taşdemir, donk oğulcan gibi isimlerle çıkıp da rakiplerini ezdiği maçlar olduğu gibi, mohammed falcao feghouli babel onyekuru vs hepsini kullanıp kaleye yaklaşamadığı maçlar da oldu.

    sene başında taylanı yeni mevkiye adapte edip sezonda ayakta kalmamızı sağlayan da kendisi, hazır gelen onyekurunun gözlerimizin önünde çöküşüne şahit olmamıza neden olan da.

    8 maç üst üste ki içinde trabzon, fener, başakşehir alanya gibi maçlar var kazanan da kendisi, ankaragücü rize hatay gibi takımlara üst üste 5 maçta 4 kez puan bırakan da.

    taraftar olarak hala terimin arkasındayız, çünkü kendisi bize yapabileceklerini zaten ispat etti ve bu sezon da büyük hocalığında esintiler sundu.

    taraftar olarak yetti artık bıraksın da diyoruz, çünkü biliyoruz ki camiadaki en küçük kıvılcımlar kendisi tarafından yangına çevriliyor, motivasyonu inanılmaz bozulabiliyor; üstüne üstük de motivasyonu bozuk terim’in takımı ne sahada top oynuyor, ne de bireysel olarak iyi durumda gözüküyor.

    kısacası hoca bu sene taraftarların kafasını çok karıştırdı, 1 haftada tüm taraftara helal olsun dedirtip ertesi hafta en büyük destekçisinin aklına bile acaba bırakma zamanı gelmiş miyi getirtti.

    sevgili hocam, şampiyonluktan kimsenin ümidi kalmadı ama senden beklentimiz, son düdüğe kadar yarışın içinde kalmamızı sağlayacak galibiyetler almamızı sağlaman.

    taraftarların ve dünyanın gözündeki büyük galatasaray imajının oluşumunda büyük katkın var, umarım kendini hatırlar ve taraftarların aklındaki bu ikilimleri olumlu yönde azaltacak bir lig sonu yaşatırsın.
  • 29674
    özellikle son gelişinden beri fatih terim'in standart çözüm yöntemi nedir?
    takımda aksayan bir yer mi var? transfer yap. altyapı nasıl iyi olur? en iyi çocukları bul (önce o çocukların eğitimini sporla birlikte yürütebilecekleri, sabahları iki vasıta değiştirerek antremana gelmedikleri bir sistem kurabilsek keşke). işte bu çözüm yöntemiyle herhangi bir sistem zaten kurulamaz. çünkü bu bir çözüm değil, sorunu öteleme, geçiştirme. işe de yaramıyor. senin sorununu çözmen için kurman gereken sisteme, altyapıya harcanacak para belki 5m euro, transfere harcıyorsun 10-20m euro. sorunun da nihayetinde çözülmüyor. en kötü 2 sene sonra tekrar transfer istiyorsun.
    bu sarmal içinde gidip geliyoruz yıllardır. şu an ekonomik olarak batmamış olmamızın tek nedeni de ffp'nin olması. ffp kalktığı an, bu transfer çılgınlığıyla altın vuruşu yapıp kulübün ocağına incir ağacını dikeceğiz.

    artık çoğu kişi teknik direktörlük konusunda bize katkı sağlayamadığının da farkında. bırakması gerektiğini söylüyor ya da ima ediyor. ama yanında daha üst bir makamda olsun ve galatasaray'ın sonraki 20 yılınının sistemini oturtsun da istiyor (orhan uluca'nın söylediği gibi). bunu yapabilecek olsa, yapmaya niyetlenmiş olsa, son 25 senenin yarısından fazlasında takımın başında olan bir teknik direktör olarak bunu zaten yapardı. altyapıyı düzenlerdi, sistemi kurardı, kulüpte altyapıdan üst yapıya kadar aynı sistemi oynatırdı***. ajax, porto, benfica, dortmund falan olmayı bıraktım, bari altınordu kadar olabilseydik. adamlar uğraşmış bir sistem kurmuşlar. iyi ya da kötü, zaten sistemin işlediğini en erken 5-7 belki 10 sene sonra görebilirsin. sen aynısını yapmak zorunda değilsin ama bir sistem kurmak zorundasın. bizim takımda bir sistem olmadığı gibi sistem kurmaya yeltenen de yok.
    https://tr.euronews.com/...abrikasinin-hikayesi

    hoca, bildiğim kadarıyla bu kulüpten yıllık olarak 18m tl para kazanıyor (imzaladığı zaman 2.5m euro'ya denk geliyordu). bu kadar para verilen bir kişiden ben öncelikle işini düzgün ve eksiksiz yapmasını beklerim, efsanelik falan mevzubahis olmaz. ama fatih hoca üstte bahsettiğim sistemi kuramama dışında da takıma iyi bir futbol oynatamadığı gibi, rakipleri de etüt etmiyor, sanki uğraşmıyor bile. efsaneliğinden önce ben aldığı ücrete ve takıma verdiğine bakıyorum.

    herkes işini önce düzgünce yapacak. ibrahim üzülmez'in dediği gibi, bir insan kötü oynayabilir ama az koşamaz. takımın düzgün çalışmadığını sahaya bakınca zaten anlıyorsunuz, rakibin zayıf yönlerini çalışmadığını da görebiliyorsunuz. yani teknik heyet açısından bakarsak hem az koşuyoruz, hem çok konuşuyoruz, hem de yapılması gerekenleri yapmış gibi pozlar veriyoruz. sanki her şey yapılmış da hala olmamış gibi buz bidonu üzerinde pozlar, ben bu takıma daha ne yapayım havaları! doğru, hafta içi uğraşılmıştır, takım motive edilmiştir, "çocuklar paslı oynuyoruz, sen rakibin sağ bekine devamlı baskı yapıyorsun" denilmiştir ama üniversite sınavına bir sene süre varken çalışmayıp son gece çalışan birinden farkı yok bunun. hansi flick mi demişti emin değilim, "nasıl antrenman yaparsan maçta da öyle oynarsın" diye. bu çok doğru işte, takımın antremanda ne yaptığını sahaya çıktığı zaman görebiliyorsunuz aslında. bizim takım gerçekten de ne taktik, ne yan top hiçbir şeyi düzgün bir şekilde çalışmıyor. çalışmışsa da takıma oturtacak kadar çalışmamış demek ki, takımın kapasitesine göre belki de yüzlerce tekrar gerektiren şeyler bunlar. bunların oturmadığını rahatça anlayabiliyorsunuz.

    ne futbol direktörlüğü, ne başkanlık, ne de teknik direktörlüğü. sistem kurabilecek olsa zaten üstte belirttiğim gibi bu zamana kadar kurardı. başkanlık yapamayacak olmasının nedeni de egosu. kendisinin, aziz yıldırım gibi kendini kulübün çok daha önüne koyduğu bir egosu var. başkanlarla kavga eden biri, başkan olduğunda kimi umursayacak? üstelik hata da kabul etmeyen biri. ne zaman egosunu törpülediği zaman galatasaray'a geldiyse başarılı oldu, ne zaman başarılı olup ego yaptıysa da işler sarpa sardı. yine işlerin sarpa sardığı döneme gelmiş bulunuyoruz, hatta 1-1,5 sezon geçtik o dönemi. o nedenle daha kötüye gitmeden yollarımızı ayırmamız gerekiyor.

    *** fatih terim gidince ne olacak sorusunun cevabı da burada. fatih terim bir sistem kurmuyor, kurmaya niyetli değil, kurmaya çalışıyorsa da başarısız. sistemi kurabilecek adamlara da zaman tanınmıyor (jupp derwall'i zamanında kovmuş olsaydık galatasaray ne durumda olurdu). fatih terim'e tanınan müsamaha kimseye tanınmıyor, sonra fatih hoca'dan başka kimse başarılı olamadı deniyor. bu nasıl saçma bir argüman!
    fatih terim kadar üst üste sezonlarda kulüpte görev almış kimse yok. 1996-2000 arası 4 sezon, 2002-2004 arası yaklaşık 2 sezon, 2011-2013 arası yine yaklaşık 2 sezon, 2017 sonundan beri de yaklaşık 3,5 sezon. bu bir teknik direktör için inanılmaz bir imkan aslında. bu süreçte en az 2 sezon şans verdiğimiz mircea lucescu ve eric gerets (aslında onlar da tam ikişer sezon kaldılar) dışında kimse yok ve bunlar da ellerindeki imkanlara göre bence baya başarılı oldular. yani fatih terim'e verilen şanslar lucescu ve gerets haricinde kimseye verilmemiş (onlara da verilen imkanlar hem zaman, hem kadro kalitesi bakımından kesinlikle çok daha kısıtlıydı). kendisi de bu şansı iyi değerlendirmiş tabii ki ama başka kimselere bu şansı vermezsen onlardan da bu başarıları bekleyemezsin normal olarak.
  • 29675
    kendisine gösterilen vefa, saygı ve inanç çok tehlikeli bir şekilde siyasette gördüğümüz biat kültürü ile karşılaştırılmaya başlandı. ve bunu bu sözlükte sistemli bir şekilde dile getiren "yazarlar" çıkmaya başladı.

    terim'in bu kadar şuursuzca eleştirilmesine karşı çıkanlara bu aşağılamayı ve iftirayı atmak ne kadar doğru peki?

    terim'i savunan hiç kimse son yıllarda oynadığımız kötü futbolu savunmuyor. maalesef lağım çukuru haline gelmiş türk futbolunu tüm etkenleriyle değerlendiriyor fatih terim'in bu formsuzluğuna rağmen devam etmesini isteyenler.

    fatih terim'e vefa göstermek, hala ona inanıyor ve güveniyor olmak "biatçılık", "reisçilik" değildir. elma ile armutu karıştırmayalım, mevzuyu sulandırmayalım.

    başarısızlığa ve kötü futbola bahane yapmaya çalışmıyorum, saha içi eleştirilerin de çoğuna katılıyorum. fatih hoca bizi bunların tam tersine alıştırdığı için takımın ruhsuzluğuna üzülüyorum ancak belli sınırları da çizmeliyiz, böyle bir figüre vefa da göstermeliyiz.

    hoca mevcut konjonktürde güzel oyundan, teknik-taktikten, oyuncu tercihlerinden çok daha önemli şeyler olduğunu, çok daha büyük sorunlarımız olduğunu gösteren bir paylaşım yapmıştı. bunu da es geçmeyelim.

    https://www.instagram.com/p/COQaH47Ll7z/

    ayrıca (bkz: fatih terim/#3141684)
App Store'dan indirin Google Play'den alın