aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 228
    kusura bakmasınlar ancak yayın ilgi çekici olsun diye ortaya dybala ile ciddi şekilde ilgileniliyor, goretzka imkansız değil, wan bissaka ile anlaşma tamam gibi iddialar atıp taraftarın beklentisini arşa çıkardıktan sonra bu transferler gerçekleşmeyince topu yönetime atmaya çalışıyorlar gibi geliyor.

    yaptıkları iş yanlış bunu uzun zamandır söylüyorum. kendilerine bu transfer konularına biraz daha az girmelerini tavsiye ediyorum.
  • 304
    gönüllerinde samimi galatasaray sevgisi olanların sahip olduğu kanal. kendilerine destek olup her yerde paylaşmak gerek. hepsi içimizden biri gibiler demeyeceğim zaten içimizden hepsi. youtube’daki ahlaksız piyonların izlenmesi kadar izlenmeye ve aboneye sahip olmamaları şu düzende hepimizin ayıbıdır.

    not: erinç beyfendinin eşiyle birlikte ayrı bir gezi kanalı da var. gayet keyifli ve samimi. şiddetle öneririm.

    not2: erinç beyefendinin floransada önerdiği hamburgerci tek kelime ile overrated. olsun be, kadı kızında da kusur olur deyip like basıp geçiyoruz. :)

    https://www.youtube.com/@eskiacikonline

    https://www.youtube.com/@gezmeyibilican
  • 221
    geleneksel medyada temsil edilemiyoruz. vasıfsız garip garip adamlar galatasaray yorumluyor. dijitalde bu kanal bayrak kanallardan oldu. şer odağı bir grubun içinde yayın yapıyorlardı. önce kendi cesaretleri ve sonrasında izleyenin desteği ile kanallarını kurdular. yaz bitmeden 100-120k arası bir yerde olurlar ve emin olun o gelenekselde çıkanlar bu kanalın izlenme sayısının yanından geçemezler. her biri farklı tarza sahip üç kişi var. çok iyi konuklar alıyorlar. magazin programları da, tarihi anlatan programları da var. son hafta can bedel de dahil oldu. bu daha çok basketbol ve voleybol programı demek.

    son okuduğum yorumlarda bu kanaldan ne beklendiğini anlayamıyorum. amigo yayın yapan bir sürü kanal var. eğer "en büyük biziz, barış alper 150milyon yurrrrooo" dinlemek istiyorsanız gerçekten sınırsız kaynak var. keşke sinan yılmaz hatta hikmet pınarbaşı da bir şekilde buraya dahil olabilse...
    aktif olarak sözlükte de varlar. yürüyedursunlar!
  • 252
    istisnasız tüm yayınlarını izlediğim, elimden geldikçe de destek olmaya çalıştığım kanal.

    can bedel gibi piyasa ortalamasının çok üstünde bir galatasaray muhabirini kadrosuna katarak güçlenmeleri memnuniyet verici.

    eleştirel nitelikteki tek önerim, yönetimdeki ilişkilerinden duydukları olası transfer isimlerini "diğer haberciler-yorumcular yapıyor" enerjisiyle galatasaray kamuoyuyla paylaşmamaları. biz bu tip işleri sevmediğimiz için eski açık'ı seviyoruz zaten.

    galatasaray kamuoyu nezdinde açıklığa kavuşmamış belli olayların arka planını anlatmak elbette güzel. ama dybala, goretzka örneklerinde olduğu gibi transfer konularına girmek hem kendilerini hem kanalı yıpratacaktır. gerek yok. galatasaray'ı olduğu gibi konuşun yeterli.

    erinç burayı okuduğunu sık sık dile getiriyor. kendisine de sevgi ve selamlar.
  • 268
    son dönemlerinde inanılmaz bir süper chat yeme problemi olan bizim kanal...

    bir kısmını anlayabiliyorum, belli bir dil ve üslup içerisinde gelmeyenleri yayınlamayıp, okumayabiliyorlar eyvallah.

    adam gibi soru soran, belli bir fikir teatisi yapılabilecek paylaşımları yangından mal kaçırır gibi hızır hızında geçen ve yorumlanmasına bile izin vermeyen rejilerine bir çeki düzen vermeleri gerekiyor. benim izlerken özellikle dikkatimi çekti bu akşam, son yayınlarda çok doğru sorular soran ve üslupda sorunu olmayan bir çok paylaşımın atlanması yüzbin abone baremini bu kitle ile aşmış bir kanala yakıştıramıyorum. bu kitlenin kendi kanallarında konsolide olmasının bir sebebi de etkileşime girilebilir olduklarından dolayı olduğunu hatırlamaları gerekiyor.
  • 234
    popülerleştikçe o sevdiğimiz amatör ruhlarını kaybeden kişilerin yaptığı program. hala severek izliyorum, ama eski tadı vermiyorlar. bunda en büyük etken artık medyadaki önemli isimlerle yakınlaşmaları ve yorumlarını buna göre törpülemeleri. gs muhabirleriyle yakın olduklarını da 'ali naci abi, burhan abi' demelerinden anlıyoruz. medyadaki isimlerle arkadaş olmaları normal tabi, yoksa yayınlarda verdikleri transfer duyumlarına ulaşamazlar. son yayınlarından birinde gs muhabirleriyle alakalı gelen bir eleştiriyi geçiştirdiler. bu isimlerle samimi oldukları için onları eleştirmek istemiyor gibiler, ama böyle yapınca o beğenmedikleri diğer kanallardan farkları kalmıyor.
  • 110
    arkadaslar durust, erdem sahibi insanlarsiniz. size kapisini acacak medya kuruluslari olacaktir. bu sizin maddi kazanc sagladiginiz bir alan o sebeple bugune kadar bunlarin gudumunden cikin baska yere gecin tarzi yazilar yazmadim ama artik isin cilki cikti. bu platformdan uzaklasmak sizin gibi kariyerinin basinda olan iki karakterli insan icin iyi ve cok daha dogru bir karar olacaktir.

    sozlesmenizin sartlarini, fesih durumunda uzerinize binecek yukumlulukleri varsa eger bilmeden yaziyorum bunu. eger sizi orada zor bir duruma sokacak bir sozlesmeniz yoksa lutfen bu manipulatif kanal ile yollarinizi ayirin.

    galatasaray'a aleni bir sekilde zarar vermeye calisan bir yapida, galatasaray hakkini savunma ozgurlugunun size taninmasi, bu kotu niyetli insanlarin sizin ve dolayisiyla programinizi takip eden galatasaraylilarin uzerinden para kazandigi gercegini degistirmez.

    ve sizin gibi saglam galatasaraylilarin da geregini yapacagindan suphem yoktur.
  • 113
    galatasaray hakkında yorumlar yapıldığı için takip ettiğim bir programdı taa ki orhan uluca'nın tete transferi için " ben tete'yi izlerken büyülenmiyorum mesela. ben rasicha'yım rasicha daha önemli. tete, driplingleri beklediğim kadar iyi değil." tarzında yorumlarına şahit olana kadar. bu yorumları fenerli patronlarının tete'yi galatasaray'a kaptırmalarına olan üzüntülerini köpürtmemek için yaptığını düşünüyorum. yoksa tete'yi araştırınca piyadadaki alınabilecek en sağlam sağ kanat topçularından olduğunu kolayca idrak edebilirler.
    bir daha bu programı ne izlerim ne de öneririm.
    açıkcası her yer fenerli güdümünde futbol programı kaynıyor. sadece "kazan dairesi" kaldı bizden olan bir de erhan telli var bence doğru yorumlar yapıyor başka da yok.
  • 119
    sinan yılmaz olmadığında eski tadı yok. futbolu bütüncül yorumlayamayan bir ekip. herkes kendi açısından bakıyor. sinan yılmaz ise objektif açılardan değerlendiriyor. orhan uluca da dahil.

    her şey bir kenara, programın yapıldığı sports digitale kanalının sahibi, fenerbahçe’nin sosyal medyada algı oluşturabilecek yüzü olması gerektiğini ağzıyla belirtmişti. yalan haberler, silinen postlar… bunun galatasaray versiyonu da bir halta benzemezdi, bu kanal da benzemiyor artık*. yalnızca fenerbahçelilerin izlediği bir kanala dönüşecek. az kaldı.

    bu kadar çarpık bir yapının kazanmasını istemem. geçen sezon program kaçırmıyordum fakat artık izlemem, izlenmemesi için çabalarım.

    balık baştan kokar. genel yayın yönetmenliğinin altında ezilecek bir karakter gelmiş ve ezilmiştir.
  • 120
    sözlükte bile hala izleyenleri olduğunu gördükçe koç medyasının az bile yaptığını düşünüyorum.

    bu sd denen kanalı izleyen, abone olan, tweetlerini vs beğenen ben galatasaraylıyım demesin.

    orada çalışanlara da lafım şu ki profesyonelliğiniz galatasaraylılığınızdan daha öndeymiş. ben profesyonelleri değil galatasaraylıları izler ve takip ederim.
  • 92
    kendilerini severim, sayarım ama ayrılmama nedenlerini bir türlü anlayamıyorum.

    erinç bilican daha önce burada açıklamıştı ama maalesef ki mantıklı bulmadım. çünkü bahsettiği konular genellikle şahıslar üzerinden yapılan tartışmaları içeriyor. yani rakip takımların yöneticileri veya trollerinden biri saçma bir şey söylüyor, bunun üzerinde eski açık yorumcuları da eleştiriyor ve karşı taraftan bir linç geliyor. hiçbir takıma iftirada bulunmuyorlar, hiçbir takıma bel altı vurmuyorlar...
    hal böyleyken "yayın yönetmeni veya ortakları sürekli arkamızda durdu" tarzı savunmalar ikna edici değil. mesela fener'in sürekli haksız penaltı kazandığını veya kap açıklamalarında eksik rakamlar verdiğini; şampiyonluklarının şaibeli olduğunu söylemiyorsunuz. sadece karşı tarafın saçma sapan söylemlerine eleştiride bulunuyorsunuz.

    sports digital'in yayın yönetmeni ve ortağı böyle yapmıyor. galatasaray'ın kazandığı her maça şaibeli gözüyle bakıyorlar. lehimize verilen her karara yanlış, aleyhimize verilenlere ise doğru diyorlar. riva ve florya projelerinde, ali koç'a hesap bile soruyorlardı işte neden izin verdiniz diye?
    sadece bu da değil, holiganlıklarını yaptığı fenerbahçe'nin 3 yıldızlı armasını, 5 yıldızlı olarak gösteriyorlar ve bunu da aklımızla alay ederek "omoo tescooll edolldoo" diyorlar.
    yağız'ın zaten kanalın hesaplarını, admini olduğu fenerbahçe hesaplarıyla karıştırması da cabası!

    hal böyleyken o kanaldan ayrılmak için ne bekleniliyor cidden anlamıyorum.
    tamam, arkanızda durdu ama kardeşim sizin yaptıklarınızla, onların yaptıkları bir mi? sizler, deprem zamanı puan yağmacılığı yapan ahmet nur çebi'yi eleştirirken, murat zorlu gibileri ortada hiç neden yokken kulübümüze çirkin ithamlarda bulunuyor. yağız, aleyhimize her türlü algıyı yapıyor!

    diğer yazar arkadaşlarım gibi kısa yazmaktansa, uzun yazarak derdimi anlattım. onlar gibi kısa ve öz bir şekilde de, o kanaldan çıkmayıncaya kadar seyretmeyeceğimi belirtmek istiyorum.

    son olarak, insanlar sevdiklerine kırılır ve kızar diyerek cümlelerimi bitireyim.
  • 365
    kanalın açıldığı ilk günden beri hem abonesi hem de katıl üyesi olduğum kanal. neredeyse hiçbir yayını kaçırmadım, çoğunu da gerçekten beğenerek izledim. başta hepimizin içinde olduğu o “birlikte üretme” ruhu beni çok motive etmişti. galatasaray taraftarı kendi medyasını kuruyordu ve biz de bu hikâyenin bir parçasıydık.

    ama zamanla bazı şeyler değişti. eskiden içten, derin ve sahici olan yayınlar artık bana yüzeysel, yapay ve yorucu gelmeye başladı. özellikle;

    yayın süreleri gereksiz uzun. öz yerine laf kalabalığı ön planda.

    ciddi meseleler arasında yapılan zorlama espriler izleyiciyi içerikten koparıyor.

    “analizci” kimliğiyle konuşan bazı kişilerin (örn. hha) futbol bilgisi bence pek de derin değil. hatta çoğu zaman ezber yorumlar dinliyoruz.

    en önemlisi, ekipte zamanla bir “biz kanaat önderiyiz” havası oluştu. bu bana çok itici geliyor.

    sinan yılmaz gibi bir ismin yokluğu da ciddi bir boşluk yarattı. hem bilgi hem denge anlamında yayınlara çok değer katıyordu. şimdi ise daha çok “dost meclisi” tadında ama içeriği zayıf bir yapı oluştu.

    sevdiğim, destek verdiğim vermeye de devam edeceğim bir yapıyı eleştiriyorum ama bu sevgiyle yapılmış bir eleştiri. hala potansiyeli yüksek bir kanal. yeter ki o ilk günlerdeki samimiyet, mütevazılık ve kalite yeniden hatırlansın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın