42
sözlüğüm canımın içi bitanem,
tarihe not düşülsün bu 2 mart 2012... darüşşafaka'da tarihi bir an yaşadım benim için. futbol maçımız bitmiş, çıkışa doğru yürüyorum köşeyi dönerken kimi göreyim: lakovic! bu sol bek affeder mi? hemen yapıştım ona teşekkür ettim her şey için. ilerlerken bir baktım ki tutku açık geliyor, sonrasında cevher özer... hepsiyle fotoğraflar, kısa konuşmalar falan filan. sonra kantinin orda bir baktım ki uzun biri oturmuş test çözüyor. kaptım sandalye oturdum yanına, tahmin ettiğiniz gibi kendisi sertaç şanlı. ardından çıkış koridoruna koyuldum. çıktığım anda köşeden shumpert'ı gördüm. sarıldım en sevdiğim basketbolcuya doyasıya. adama bir moral verdim ki bir sonraki maçta %100 isabet oranı ile oynamazsa ne olayım! ben doydum bu kadar heyecana ve sevince ama sanki tanrı beni sınıyordu ne zaman havalara uçacağım diye. ilerlerken yan yana gelen evren büker ve caner topaloğlu'nu gördüm. teşekkür etmekten dilimde tüy bitti. adaşım benim üçlüklerine devam edecek eminim ki! çıktım tesislerden, yukarıya baktım, daha ne isteyebilirim ki diye. takım otobüsümüze ilerlerken otoparktan gelen birini gördüm. çok karanlıktı sezemedim kim olduğunu, durdum, bekledim. vee sonrasında gözlerime inanamadım: kurtarıcımız gordon'ın ta kendisiydi! sakatlığını sordum, en çok da ona teşekkür ettim bize yaşattıkları için.
her sene doğum gibi kutlarım bu 2 mart'ı artık. ama bir şey itiraf etmeliyim ki takım çok mutsuz ve üzgündü. amaaaa verdiğim gaz ve motivasyonla ligin bizim olduğunu söyleyebilirim. her gün ayhan şahenk'in önündeyim artık!
tarihe not düşülsün bu 2 mart 2012... darüşşafaka'da tarihi bir an yaşadım benim için. futbol maçımız bitmiş, çıkışa doğru yürüyorum köşeyi dönerken kimi göreyim: lakovic! bu sol bek affeder mi? hemen yapıştım ona teşekkür ettim her şey için. ilerlerken bir baktım ki tutku açık geliyor, sonrasında cevher özer... hepsiyle fotoğraflar, kısa konuşmalar falan filan. sonra kantinin orda bir baktım ki uzun biri oturmuş test çözüyor. kaptım sandalye oturdum yanına, tahmin ettiğiniz gibi kendisi sertaç şanlı. ardından çıkış koridoruna koyuldum. çıktığım anda köşeden shumpert'ı gördüm. sarıldım en sevdiğim basketbolcuya doyasıya. adama bir moral verdim ki bir sonraki maçta %100 isabet oranı ile oynamazsa ne olayım! ben doydum bu kadar heyecana ve sevince ama sanki tanrı beni sınıyordu ne zaman havalara uçacağım diye. ilerlerken yan yana gelen evren büker ve caner topaloğlu'nu gördüm. teşekkür etmekten dilimde tüy bitti. adaşım benim üçlüklerine devam edecek eminim ki! çıktım tesislerden, yukarıya baktım, daha ne isteyebilirim ki diye. takım otobüsümüze ilerlerken otoparktan gelen birini gördüm. çok karanlıktı sezemedim kim olduğunu, durdum, bekledim. vee sonrasında gözlerime inanamadım: kurtarıcımız gordon'ın ta kendisiydi! sakatlığını sordum, en çok da ona teşekkür ettim bize yaşattıkları için.
her sene doğum gibi kutlarım bu 2 mart'ı artık. ama bir şey itiraf etmeliyim ki takım çok mutsuz ve üzgündü. amaaaa verdiğim gaz ve motivasyonla ligin bizim olduğunu söyleyebilirim. her gün ayhan şahenk'in önündeyim artık!