14
bu efsane kadronun güme gitmesine izin vermem. herkesin bu adamları tanımaya hakkı var. önceki başlık ankete kurban gitmiş.*
1. kaleci fatih: bosh yetkili servisinde çalışıyor. net adamım. kaleci eldiveni var mına koyim. çağırıyorsun eldiveniyle haşortmanıyla geliyor lan. öyle panterleşir ki gece 10-11 olan bizim maçtan sonra, 11'e doğru gelip ısınmaya başlayan 11-12 tayfası beğenip "paran bizden aga gel bizim kaleye geç" der ve o maçta da oynar. kırk yılda bir hatalı gol yediğinde belki kızıp gider diye korkudan geri kalan 6 kişi hatayı üstlenir. öyle bir adam. fatihcim burayı okuyorsan yeni yılın kutlu olsun, allah seni başımızdan eksik etmesin.
2. stoper ahmet ihsan: peyzaj mimarı. çakal baktı iş bulamayacak eş dost vasıtasıyla belediyeye fen işlerine girdi. iyi de maaş alıyor pezevenk. kazma ama takım için büyük özveriyle oynuyor. sakatlanmayı göze alıyor. topu kazanmak için kayıp dizini çok kere kızartmışlığı vardır. hele eskiden suni çim de yoktu, hakikaten bildiğin halıda oynanıyordu mına koyim maçlar. ancak ahmet defansta paniklediğinde çok komik oluyorsun lan:)
3. sağbek alaattin: endüstri mühendisliğini okudu. organizatör. maç saatini, rakibi ayarlar ve maç sonunda paraları toplar. ileri geri koşar, ikili mücadeleden kaçmaz ama tekniği sınırlıdır. ortaokuldan beri aynı kızla çıktığı yetmiyormuş gibi geçen yaz evlenmiş. sayesinde yengeden korkma, kılıbık temalı esprilerden daha lisede sıkıldım. yine de o olmasa kıçımızı kaldırıp nah maç yaparız. geleceği parlak adamın, üşenmiyor bir kere.
4. solbek yavuz: mına koduğumun burhan'ı yine satınca aynı arkadaş grubunun futbolla haşır neşir olmayan elemanı olarak oynattığımız adam. babasının lcw dükkanı var. kendi 2 senelik bilgisayar programcılığı okuyor ama sanırım 7. senesi. son gördüğümde okuldan atılmamak için hocalarla teker teker görüşüp derslerden geçmeye çalışıyordu. maç içinde buna top gelince korkar, kaleci fatih kalesinde daha bir konsantre olur, geri kalan 5 kişi de top istemek için yanına gelirdi.
5. ortasaha barış: inşaat mühendisliğinde okuyor. bu piç hem sigara hem içki içtiği halde nasıl bu kadar koşabiliyor aklım almıyor. bir sağda bir solda. ve ben daha inşaat mühendisliği okuyup da kötü futbol oynayan adam görmedim. adamlar statikmiş mukavametmiş nasıl bunalıyorlarsa halısahada kaplana dönüşüyorlar. hayır garibanlar bir de sınavda 3 sayfa işlem yapıp 12 falan alıyorlar, o daha üzücü. neyse nihayetinde takımın belkemiğidir. koş forest koş.
6. forvet murat: okumadı. anası babası ısrar etti ama o istemedi. şimdi bir eczanede kalfa. lisede bayağı aktifti aslıda. folklor ve futbol takımındaydı. çok iyi topçuydu yalan yok. forvet dedik ama aslında serbest oynar. sağ kanat-sol kanat farketmez. bir de ne zaman görsem koşuyor bu adam. halısahadan değil sokaktan bahsediyorum. sürekli koşuyor ve bizi görüp sağ eliyle selam verip koşmasına devam ediyor. ve maalesef koşarken karizmatik gözüktüğünü düşünüyor sanırım. koşu stili bizim arif'i andırıyor.
7. santrfor volkan: halısahada bir santrforda aranan bir numaralı özellik ne hız, ne çalım, ne güç ne başka bir şey. şut çekemiyorsan hiçbirşeysin. volkan'ın allah'ı var gördüğü yerden gömçürüyor. yürüyerek oynar, koşmaz, kafası yerdedir ama tam şuta kalkarken o kafa bir saniyeliğine kalkar ve füzeyi gönderir. net ümit karan gibi adam. bilgisayar mühendisi. üniversite aşkıyla evlendi. şimdilerde facebook'a fotoğraflar ekleyip birbirlerine "seni seviyorum ama yalnızca sen sen olduğun için" diye yorum yazıyorlar. kendisinden net tiksiniyorum ama topa gavur gibi vuruyor.
1. kaleci fatih: bosh yetkili servisinde çalışıyor. net adamım. kaleci eldiveni var mına koyim. çağırıyorsun eldiveniyle haşortmanıyla geliyor lan. öyle panterleşir ki gece 10-11 olan bizim maçtan sonra, 11'e doğru gelip ısınmaya başlayan 11-12 tayfası beğenip "paran bizden aga gel bizim kaleye geç" der ve o maçta da oynar. kırk yılda bir hatalı gol yediğinde belki kızıp gider diye korkudan geri kalan 6 kişi hatayı üstlenir. öyle bir adam. fatihcim burayı okuyorsan yeni yılın kutlu olsun, allah seni başımızdan eksik etmesin.
2. stoper ahmet ihsan: peyzaj mimarı. çakal baktı iş bulamayacak eş dost vasıtasıyla belediyeye fen işlerine girdi. iyi de maaş alıyor pezevenk. kazma ama takım için büyük özveriyle oynuyor. sakatlanmayı göze alıyor. topu kazanmak için kayıp dizini çok kere kızartmışlığı vardır. hele eskiden suni çim de yoktu, hakikaten bildiğin halıda oynanıyordu mına koyim maçlar. ancak ahmet defansta paniklediğinde çok komik oluyorsun lan:)
3. sağbek alaattin: endüstri mühendisliğini okudu. organizatör. maç saatini, rakibi ayarlar ve maç sonunda paraları toplar. ileri geri koşar, ikili mücadeleden kaçmaz ama tekniği sınırlıdır. ortaokuldan beri aynı kızla çıktığı yetmiyormuş gibi geçen yaz evlenmiş. sayesinde yengeden korkma, kılıbık temalı esprilerden daha lisede sıkıldım. yine de o olmasa kıçımızı kaldırıp nah maç yaparız. geleceği parlak adamın, üşenmiyor bir kere.
4. solbek yavuz: mına koduğumun burhan'ı yine satınca aynı arkadaş grubunun futbolla haşır neşir olmayan elemanı olarak oynattığımız adam. babasının lcw dükkanı var. kendi 2 senelik bilgisayar programcılığı okuyor ama sanırım 7. senesi. son gördüğümde okuldan atılmamak için hocalarla teker teker görüşüp derslerden geçmeye çalışıyordu. maç içinde buna top gelince korkar, kaleci fatih kalesinde daha bir konsantre olur, geri kalan 5 kişi de top istemek için yanına gelirdi.
5. ortasaha barış: inşaat mühendisliğinde okuyor. bu piç hem sigara hem içki içtiği halde nasıl bu kadar koşabiliyor aklım almıyor. bir sağda bir solda. ve ben daha inşaat mühendisliği okuyup da kötü futbol oynayan adam görmedim. adamlar statikmiş mukavametmiş nasıl bunalıyorlarsa halısahada kaplana dönüşüyorlar. hayır garibanlar bir de sınavda 3 sayfa işlem yapıp 12 falan alıyorlar, o daha üzücü. neyse nihayetinde takımın belkemiğidir. koş forest koş.
6. forvet murat: okumadı. anası babası ısrar etti ama o istemedi. şimdi bir eczanede kalfa. lisede bayağı aktifti aslıda. folklor ve futbol takımındaydı. çok iyi topçuydu yalan yok. forvet dedik ama aslında serbest oynar. sağ kanat-sol kanat farketmez. bir de ne zaman görsem koşuyor bu adam. halısahadan değil sokaktan bahsediyorum. sürekli koşuyor ve bizi görüp sağ eliyle selam verip koşmasına devam ediyor. ve maalesef koşarken karizmatik gözüktüğünü düşünüyor sanırım. koşu stili bizim arif'i andırıyor.
7. santrfor volkan: halısahada bir santrforda aranan bir numaralı özellik ne hız, ne çalım, ne güç ne başka bir şey. şut çekemiyorsan hiçbirşeysin. volkan'ın allah'ı var gördüğü yerden gömçürüyor. yürüyerek oynar, koşmaz, kafası yerdedir ama tam şuta kalkarken o kafa bir saniyeliğine kalkar ve füzeyi gönderir. net ümit karan gibi adam. bilgisayar mühendisi. üniversite aşkıyla evlendi. şimdilerde facebook'a fotoğraflar ekleyip birbirlerine "seni seviyorum ama yalnızca sen sen olduğun için" diye yorum yazıyorlar. kendisinden net tiksiniyorum ama topa gavur gibi vuruyor.
