• 866
    galatasaray; kültürüyle olsun, yaptıklarıyla olsun her daim farklı olmayı başarmıştır.

    lisesinin yetiştirdiği binlerce kişi bu ülkede değişik alanlarda adını duyurmuş ve ülkeye katkı sağlamış insanlardır. siyaset, sanat, spor, ticaret ve daha bir çok alanda ülkesine hizmet eden değerler yetiştirmiştir. spor kulübü bünyesinde binlerce sporcu yetiştirip, sporun beşiği kimliğini yerine getirmiştir, getirmeye devam edecektir.

    futbol takımı ise özellikle seksenlerin sonunda devrim niteliği taşıyan yapılanmasıyla ülke futbolunun bu günlere gelmesini sağlamış hatta diğer ülke takımlarıyla kafa tutacak hale getirmiştir.

    peki bu durumu bizden başka görüp kabullenen oldu mu? hayır... aksine tesadüf diyerek, başarıları gölgelemeye çalıştılar... tek hedefleri galatasaray futbol takımını yenmek üzere olan ve yapılanmalarını bu doğrultuda gerçekleştiren bu takımlardan da daha olgun bir düşünce beklemek haksızlık olurdu... çünkü galatasarayı yenmek demek en iyiyi yenmek demektir onlar için.

    bu takımlar; her sene, bulundukları sezonu kurtarmak adına hamleler yapar, transferler yapar (yıldız transfer yapılacaksa onu da en iyi biz yapmasını biliriz de neyse...) , paralar saçıp bu paralarla hava atarlar. alt yapı önemsizdir, ilkleri başarmak ve devrim yapmak hayaldir... çünkü bilirer ki bir devrim yapacaklarsa bunu yapacak onlardan önce başkaları vardır.

    bu durumda; galatasaray bu ülkenin en önemli değeriyken, futbol takımının başına günü kurtaran değilde bir devrime imza atacak ekibi getirmişken anlık sonuçlarla bu takıma sahip çıkmamak, yeri geldiğinde futbolcu ve kaptanı yerden yere vurup magazin medyası gibi konuyu başka alanlara çekmek bize yakışmaz. rakip takımın lobisinin yönettiği medya yeterince bu işi yapıyor zaten.

    bize düşen takımımıza sahip çıkmak, her daim galatasaraylı olmanın gururunu taşımaktır.

    ve çoğu zaman bu desteğin kaybolduğunu görmek bana içten içe büyük bir üzüntü vermekte, bu yazı da renktaşlarıma küçük bir sitemdir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın