293
bayılıyorum böyle soğuk havanın hafiften kendisini hissettirdiği, ortalama 35-40 bin kişinin geldiği maçlara. seneler içerisinde özellikle bu mevsimlerde böyle çok maç oynanıyor. bu tip maçlara da gelebilecek en olumlu, en hisseden taraftarlar geliyor diye düşünüyorum. maç öncesi otoparkta, sanayide yapılan sohbetler, makaralar, yemeler-içmeler... zaten bu yerlerde genellikle ortamın havası da yüksek ve olumlu olduğundan stada direkt yansıyor. takımın zaten kazanıyor olması mı bu havayı olumlu yapıyor yoksa insanların inancı ve moralinin yüksek oluşu mu sahaya yansıyor bence ikisi de birbirini tetikleyen unsurlar.
sosyal medya, forumlar veya sözlüklerde yazılan olumsuzlukların, düşüren yorumların neredeyse hiçbirinin bu maç öncelerinde veya statlarda yeri yok. çok nadir çatlak sesler çıkıyor ama o sesler de taraftarın coşkusu ve sevgisi karşısında silinip gidiyor. hani hep denir ya galatasaray bir his takımıdır diye. işte o stada giden, maç öncesi eşiyle dostuyla güzel vakit geçiren taraftarlar o hissi yaşıyor ve yaşatıyor. 3 senedir şampiyon olan, dördüncü için en büyük aday olan ve şampiyonlar ligi'nde bir aksilik yaşanmazsa da üst tura çıkacak bir takım var. ben ve benim gibi bir çok insan da öncelikle bunun tadını çıkarmaya bakıyor. hocayı da seviyoruz, oyuncuları da. ve evet, icardi'yi biraz daha fazla seviyoruz.
günümüzde sosyal medyada yazılan olumsuzlukların yine sosyal medyada ve sanal alemde galatasaray'ı yaşayan ve çoğunlukla olumsuz taraflara teşne olan bir güruh azımsanmayacak seviyede fazla. fakat nasıl siyasi seçimlerde bu sanal alemin etkisinin sokağa o denli tesir etmediğini çok defa gördüysek galatasaray'da da bu benzerlik devam etmekte. bu tip arkadaşlara tavsiyem eğer maçlara gelebiliyorlarsa eğer direkt maça değil maç önceleri bu tip sosyalleşilebilen ortamlara daha çok girmeleridir. maça gidecek eşiniz dostunuz yoksa bile yine gidin. alın yiyeceğinizi, içeceğinizi karışın insanların içine. galatasaray'ın kazanması en önemli unsur fakat bir maç günü yaşamanın da galatasaray'ı güzelleştiren unsurlardan biri olduğunu da unutmayın. galatasaray'ı sadece galibiyetiyle değil, her yönüyle hissedin. emin olun, kesinlikle çok daha mutlu bir birey olacaksınız.
sosyal medya, forumlar veya sözlüklerde yazılan olumsuzlukların, düşüren yorumların neredeyse hiçbirinin bu maç öncelerinde veya statlarda yeri yok. çok nadir çatlak sesler çıkıyor ama o sesler de taraftarın coşkusu ve sevgisi karşısında silinip gidiyor. hani hep denir ya galatasaray bir his takımıdır diye. işte o stada giden, maç öncesi eşiyle dostuyla güzel vakit geçiren taraftarlar o hissi yaşıyor ve yaşatıyor. 3 senedir şampiyon olan, dördüncü için en büyük aday olan ve şampiyonlar ligi'nde bir aksilik yaşanmazsa da üst tura çıkacak bir takım var. ben ve benim gibi bir çok insan da öncelikle bunun tadını çıkarmaya bakıyor. hocayı da seviyoruz, oyuncuları da. ve evet, icardi'yi biraz daha fazla seviyoruz.
günümüzde sosyal medyada yazılan olumsuzlukların yine sosyal medyada ve sanal alemde galatasaray'ı yaşayan ve çoğunlukla olumsuz taraflara teşne olan bir güruh azımsanmayacak seviyede fazla. fakat nasıl siyasi seçimlerde bu sanal alemin etkisinin sokağa o denli tesir etmediğini çok defa gördüysek galatasaray'da da bu benzerlik devam etmekte. bu tip arkadaşlara tavsiyem eğer maçlara gelebiliyorlarsa eğer direkt maça değil maç önceleri bu tip sosyalleşilebilen ortamlara daha çok girmeleridir. maça gidecek eşiniz dostunuz yoksa bile yine gidin. alın yiyeceğinizi, içeceğinizi karışın insanların içine. galatasaray'ın kazanması en önemli unsur fakat bir maç günü yaşamanın da galatasaray'ı güzelleştiren unsurlardan biri olduğunu da unutmayın. galatasaray'ı sadece galibiyetiyle değil, her yönüyle hissedin. emin olun, kesinlikle çok daha mutlu bir birey olacaksınız.

