21050
9 aralık 2025 monaco galatasaray maçı göstermiştir ki kendisinin gelebileceği en üst seviye bu noktadır.
2 yıl önce kıracağına inandığımız cam tavana hiç bir zaman ulaşamayacaktır.
benim açımdan da tüm kredisi dün gece itibarıyla tükenmiştir.
tamamen kendi hırslarının ve inatlarının kurbanı oldu, oluyor ve olmaya da devam edecek.
çok iyi bir motivatör olabilir, ama berbat ötesi bir kadro planlayıcısı.
3 sezondur burada, diğer sosyal medya platformlarında, taraftar topluluklarında takımın rotasyon kalitesinin iyi olmadığı ve belli pozisyonlara transferin şart olduğu yazıldı, çizildi.
buna verilen cevap “sahada 12 kişi mi oynayacağız?” gibi sığ ve anlamsız bir cevap oldu.
bu nasıl bir kibir?
senin kadronda orta alan oyuncusu olarak değerlendirdiğin 6 isimden sadece torreira devamlılığı olan bir adam, geri kalan sara-lemina-kaan ayhan-berkan ve ilkay’ın beşinin toplamı, avrupa’da üst düzey bir maçta 45 dakikayı oynayabilecek düzeyde değil…
gördün mü dün ilkay ve sara’nın halini? 12.adam olarak düşündüğün bir potansiyelli bir u-23, belki de seni kurtaracaktı. dün monaco ikinci yarı içinden geçti…
ismail jacobs, lemina gibi müzmin sakat adamları hiç sakatlanmayacakmış gibi rotasyon listesine yazarsan, adamlar sene içinde mutlaka su kaynatır…
stoperde adama ihtiyacın var, bek pozisyonunda adama ihtiyacın var orta alanda en az iki adama ihtiyacın var, kanatta bir adama ihtiyacın var, santraforda bir adama ihtiyacın var, var oğlu var…
3 aylık transfer sezonunu sadece bir adamın durumuna göre planlarsan, o zaman sene içinde böyle ağlatırlar adamı hocam…
-davinson sanchez haricinde stoperde güvenebileceğimiz bir isim yok, abdülkerim geldiğinden bu yana bir wwe dövüşçüne dönüşebilecek hale geldi, bu da hızını ve çevikliğini geriye götürdü. buraya adam bakma işini koca transfer sezonunun son iki haftasında aklına getirdiniz…
-orta alan rezalet halde, tek yaptığınız ilkay’a son gün imza attırmak oldu. hakan çalhanoğlu’nun peşinden gittiniz, davulla zurnayla her yere duyurdunuz, fenerbahçe araya girdi ve pazarlığı bozdu, hiç
başka bir alternatifiniz olmadı…
-sane, barış ve yunus haricinde kanatta adamın yok, icardi’yi bu kadar idare edebilirken zaniolo’ya hiç tahammül edemedin, tabii burada zaniolo’nun sürekli italya’ya geri dönme arzusunun da etkisi var, takımda tutabilsen en az yunus ve barış kadar katı verirdi, şimdi oyun sıkıştığında ve kanatların yorulduğunda yerine koyabileceğin tek bir adam yok, sen ahmed kuyucu ve yusuf demir’e güvenemediğinden forma bile vermiyorsun…
-osimhen olmasa forvette bir tane istikrarlı katkı alabileceğin adam yok, icardi’nin hali içler acısı, zaten başka da forvetin yok, barış’tan medet umuyorsun…
sonra da sezonun ortasında “sakatımız çok, cezalımız çok diye” ağlaşıp duruyorsun.
fikstür açıklandığında 4 puan alabileceğine inandığın iki maçtan 0 çekip, aldığın galibiyetlerin de anlamını kaybettiriyorsun. şimdi 13 puanda olsan, belki atletico madrid maçına son 8’i garantilemek ya da son hafta orada kalabilmek için çıkacaktın, şimdi turnuvadan elenmemek için maça çıkacaksın…
bu kadar orantısızlık olur mu?…
kasım-aralık 2025 bir kırılma noktası olmuştur, en azından benim adıma. okan buruk ve galatasaray birlikte uzun vadede avrupa’da başarı yakalayamaz. hedefi türk olmayan takımları yenmek olan bir futbol kulübünün bu vizyona sahip bir yönetim ve teknik adamla yönetilmesi gerekir.
okan buruk bu haliyle bunu başarabilecek durumda değildir.
2 yıl önce kıracağına inandığımız cam tavana hiç bir zaman ulaşamayacaktır.
benim açımdan da tüm kredisi dün gece itibarıyla tükenmiştir.
tamamen kendi hırslarının ve inatlarının kurbanı oldu, oluyor ve olmaya da devam edecek.
çok iyi bir motivatör olabilir, ama berbat ötesi bir kadro planlayıcısı.
3 sezondur burada, diğer sosyal medya platformlarında, taraftar topluluklarında takımın rotasyon kalitesinin iyi olmadığı ve belli pozisyonlara transferin şart olduğu yazıldı, çizildi.
buna verilen cevap “sahada 12 kişi mi oynayacağız?” gibi sığ ve anlamsız bir cevap oldu.
bu nasıl bir kibir?
senin kadronda orta alan oyuncusu olarak değerlendirdiğin 6 isimden sadece torreira devamlılığı olan bir adam, geri kalan sara-lemina-kaan ayhan-berkan ve ilkay’ın beşinin toplamı, avrupa’da üst düzey bir maçta 45 dakikayı oynayabilecek düzeyde değil…
gördün mü dün ilkay ve sara’nın halini? 12.adam olarak düşündüğün bir potansiyelli bir u-23, belki de seni kurtaracaktı. dün monaco ikinci yarı içinden geçti…
ismail jacobs, lemina gibi müzmin sakat adamları hiç sakatlanmayacakmış gibi rotasyon listesine yazarsan, adamlar sene içinde mutlaka su kaynatır…
stoperde adama ihtiyacın var, bek pozisyonunda adama ihtiyacın var orta alanda en az iki adama ihtiyacın var, kanatta bir adama ihtiyacın var, santraforda bir adama ihtiyacın var, var oğlu var…
3 aylık transfer sezonunu sadece bir adamın durumuna göre planlarsan, o zaman sene içinde böyle ağlatırlar adamı hocam…
-davinson sanchez haricinde stoperde güvenebileceğimiz bir isim yok, abdülkerim geldiğinden bu yana bir wwe dövüşçüne dönüşebilecek hale geldi, bu da hızını ve çevikliğini geriye götürdü. buraya adam bakma işini koca transfer sezonunun son iki haftasında aklına getirdiniz…
-orta alan rezalet halde, tek yaptığınız ilkay’a son gün imza attırmak oldu. hakan çalhanoğlu’nun peşinden gittiniz, davulla zurnayla her yere duyurdunuz, fenerbahçe araya girdi ve pazarlığı bozdu, hiç
başka bir alternatifiniz olmadı…
-sane, barış ve yunus haricinde kanatta adamın yok, icardi’yi bu kadar idare edebilirken zaniolo’ya hiç tahammül edemedin, tabii burada zaniolo’nun sürekli italya’ya geri dönme arzusunun da etkisi var, takımda tutabilsen en az yunus ve barış kadar katı verirdi, şimdi oyun sıkıştığında ve kanatların yorulduğunda yerine koyabileceğin tek bir adam yok, sen ahmed kuyucu ve yusuf demir’e güvenemediğinden forma bile vermiyorsun…
-osimhen olmasa forvette bir tane istikrarlı katkı alabileceğin adam yok, icardi’nin hali içler acısı, zaten başka da forvetin yok, barış’tan medet umuyorsun…
sonra da sezonun ortasında “sakatımız çok, cezalımız çok diye” ağlaşıp duruyorsun.
fikstür açıklandığında 4 puan alabileceğine inandığın iki maçtan 0 çekip, aldığın galibiyetlerin de anlamını kaybettiriyorsun. şimdi 13 puanda olsan, belki atletico madrid maçına son 8’i garantilemek ya da son hafta orada kalabilmek için çıkacaktın, şimdi turnuvadan elenmemek için maça çıkacaksın…
bu kadar orantısızlık olur mu?…
kasım-aralık 2025 bir kırılma noktası olmuştur, en azından benim adıma. okan buruk ve galatasaray birlikte uzun vadede avrupa’da başarı yakalayamaz. hedefi türk olmayan takımları yenmek olan bir futbol kulübünün bu vizyona sahip bir yönetim ve teknik adamla yönetilmesi gerekir.
okan buruk bu haliyle bunu başarabilecek durumda değildir.


