20969
istatistiksel olarak sporcu ve teknik direktör olarak tarihimizin en başarılı insanı. canlı kanlı bir galatasaray efsanesi.
bizim gibi artık yaşını alanların ve cm/fm ile büyümüşlerin çok sevdiği o wonderkid'ler var ya, okan hocam tanıdığım ilk wonderkid'dir :) 17-18 yaşında bizim a takıma çıktığında hatırlarım, potansiyeli çok çok büyüktü. müthiş bir kariyeri oldu ama genç yaşında ayağı kırılmasa belki daha da iyisi olacaktı. o ağır sakatlığa rağmen yılmadı, harika bir kariyer inşa etti.
umarım fatih hoca gibi o da bir avrupa kupası getirecek. sürekli hücum düşünen, topu boş boş gevelemeyen, amacı her zaman yediğinden fazlasını atmak olan bir takım oluşturdu hoca. tabii şu sakatlıklar, lig - avrupa dengesi vs. takımı haliyle hem fiziksel hem mental olarak yoruyor, kolay değil. yine de iyiyiz.
oyunumuzla ilgili beni rahatsız eden şeylerin ilki torreira'nın canına okuyor olmamız. en azından lemina gibi onu rahatlatabilen bir adamın olması harika ama lemina'nın da yedeklenmesi gerekiyor acilen. yoksa sadece lemina'yı değil torreira'yı da kaybetmekten korkuyorum, bizim omurgamız o çünkü.
diğer yandan bir de hızlı hücumu çok seviyoruz, takım da buna çok yatkın ama bazen deli gibi pres yapıp topu kazanınca direkt sonuca gitmeye çalışıp kısa sürede geri veriyoruz. takımın onca emekle mücadeleyle kazandığı top 5-10 saniyede geri gidiyor. keşke azıcık daha kıymetini bilsek topun, özellikle de skor avantajımız varken set oyununda da bir şeyler yaratabilsek. bunda zorlanıyor olmamız sporcuyu geçtim izleyiciyi bile yoruyor. ana hücum planımız bu olsun eyvallah ama yerine göre bu kadar hızlı ve agresif hücum yerine belki daha olgun ataklarla rakibi yora yora cezayı kesebilirsek çok daha hoş olur. neyse, hoca ne yapacağını bilir...
üçüncü şey ise hocamızı yalnız bırakan yönetim ve her fırsatta hocaya saydıran bir grup taraftar ama hocanın bunlara yapacak hiçbir şeyi yoktur. taraftar kısmında, bu vakte kadar ikna olmayanı zaten kimse ikna edemez. yönetim için ise, hoca bu yönetimi ayakta tutan tek şey. yatıp kalkıp dua edip koruyup kollayacaklarına, bir de saha dışıyla uğraştırıyorlar adamı. güvensin dursunlar federasyon başkanına, herkes onların notunu verdi zaten...
bizim gibi artık yaşını alanların ve cm/fm ile büyümüşlerin çok sevdiği o wonderkid'ler var ya, okan hocam tanıdığım ilk wonderkid'dir :) 17-18 yaşında bizim a takıma çıktığında hatırlarım, potansiyeli çok çok büyüktü. müthiş bir kariyeri oldu ama genç yaşında ayağı kırılmasa belki daha da iyisi olacaktı. o ağır sakatlığa rağmen yılmadı, harika bir kariyer inşa etti.
umarım fatih hoca gibi o da bir avrupa kupası getirecek. sürekli hücum düşünen, topu boş boş gevelemeyen, amacı her zaman yediğinden fazlasını atmak olan bir takım oluşturdu hoca. tabii şu sakatlıklar, lig - avrupa dengesi vs. takımı haliyle hem fiziksel hem mental olarak yoruyor, kolay değil. yine de iyiyiz.
oyunumuzla ilgili beni rahatsız eden şeylerin ilki torreira'nın canına okuyor olmamız. en azından lemina gibi onu rahatlatabilen bir adamın olması harika ama lemina'nın da yedeklenmesi gerekiyor acilen. yoksa sadece lemina'yı değil torreira'yı da kaybetmekten korkuyorum, bizim omurgamız o çünkü.
diğer yandan bir de hızlı hücumu çok seviyoruz, takım da buna çok yatkın ama bazen deli gibi pres yapıp topu kazanınca direkt sonuca gitmeye çalışıp kısa sürede geri veriyoruz. takımın onca emekle mücadeleyle kazandığı top 5-10 saniyede geri gidiyor. keşke azıcık daha kıymetini bilsek topun, özellikle de skor avantajımız varken set oyununda da bir şeyler yaratabilsek. bunda zorlanıyor olmamız sporcuyu geçtim izleyiciyi bile yoruyor. ana hücum planımız bu olsun eyvallah ama yerine göre bu kadar hızlı ve agresif hücum yerine belki daha olgun ataklarla rakibi yora yora cezayı kesebilirsek çok daha hoş olur. neyse, hoca ne yapacağını bilir...
üçüncü şey ise hocamızı yalnız bırakan yönetim ve her fırsatta hocaya saydıran bir grup taraftar ama hocanın bunlara yapacak hiçbir şeyi yoktur. taraftar kısmında, bu vakte kadar ikna olmayanı zaten kimse ikna edemez. yönetim için ise, hoca bu yönetimi ayakta tutan tek şey. yatıp kalkıp dua edip koruyup kollayacaklarına, bir de saha dışıyla uğraştırıyorlar adamı. güvensin dursunlar federasyon başkanına, herkes onların notunu verdi zaten...


