20770
zor durumlarda durumu idare edemiyor maalesef. eleştirilecek yanı çok olan iyi kötü belli bir oyun şablonu var, bu tamam da bazen takımın fiziksel durumu, form durumu, maçın skoru, maçın formatı...vb. gibi anormal şartlara gebe durımlar olabilir. geçmiş maçlardan örnekler vermek gerekirse;
3-0 öne geçtiğin bir maçta artık önde basmaya çalışıp, skorun rahatlığı ile bir iki oyuncun saldığı için kontradan gol yemezsin. takım bazen topluca kendisini topum gerisine atmayı da bilmeli.
çift maçlı eleminasyon maçlarında (örnek: 25-26 sezonu alkmaar maçları) yine osimhen, sanchez, torreira ...vs 4-5 kilit oyuncu olmadan, kolun kanadın kırık gittiğin ilk maçta yapman gereken oyunu soğutup, kendini güvenli bir skorla tam kadro çıkacağın ikinci maça atmakken, o yarım yamalak kadro ile yine önde basayım dedin, 1-0 geri düştün, 1-1'i buldun yine oyunu soğutmayıp aynı şablonu korudun, sonuç 4-1 ile formaliteye dönen 2. maç.
en son bu akşam, senin kenarda hamle oyuncun yok, dengeli, ekonomik oynayıp, topu tutup kendini bir şekilde maçın sonuna diri atman gerekirken, yine yüksek enerjili bir oyun, geride şablonel bir değişiklik ve saçma sapan bir maplubiyet ile liverpool, bodo ve ajax maçlarından gelen kredileri hiç etme.
şu kontrollü oyuna biraz kafa mı yorsa acaba, ben demiyorum ki coşkulu, tempolu oynamayalım ama yeri geldiğinde, dün akşamki gibi özel, mazaretli durumlarda durumu idare edip en kötü o 1 puanı alalım bir zahmet, zira böyle göstere göstere yenilmek ayrı üzüyor...
(bkz: 25 kasım 2025 galatasaray union saint-gilloise maçı)
3-0 öne geçtiğin bir maçta artık önde basmaya çalışıp, skorun rahatlığı ile bir iki oyuncun saldığı için kontradan gol yemezsin. takım bazen topluca kendisini topum gerisine atmayı da bilmeli.
çift maçlı eleminasyon maçlarında (örnek: 25-26 sezonu alkmaar maçları) yine osimhen, sanchez, torreira ...vs 4-5 kilit oyuncu olmadan, kolun kanadın kırık gittiğin ilk maçta yapman gereken oyunu soğutup, kendini güvenli bir skorla tam kadro çıkacağın ikinci maça atmakken, o yarım yamalak kadro ile yine önde basayım dedin, 1-0 geri düştün, 1-1'i buldun yine oyunu soğutmayıp aynı şablonu korudun, sonuç 4-1 ile formaliteye dönen 2. maç.
en son bu akşam, senin kenarda hamle oyuncun yok, dengeli, ekonomik oynayıp, topu tutup kendini bir şekilde maçın sonuna diri atman gerekirken, yine yüksek enerjili bir oyun, geride şablonel bir değişiklik ve saçma sapan bir maplubiyet ile liverpool, bodo ve ajax maçlarından gelen kredileri hiç etme.
şu kontrollü oyuna biraz kafa mı yorsa acaba, ben demiyorum ki coşkulu, tempolu oynamayalım ama yeri geldiğinde, dün akşamki gibi özel, mazaretli durumlarda durumu idare edip en kötü o 1 puanı alalım bir zahmet, zira böyle göstere göstere yenilmek ayrı üzüyor...
(bkz: 25 kasım 2025 galatasaray union saint-gilloise maçı)


