345
houston’ın orlando karşısında uzatmalarda 117-113 kazandığı maçı 30 sayı 13 ribaund 8 asistle tamamladı.
orlando hücumda çok kısıtlı ancak ligin en sert savunmalarından. özellikle normal sezon temposunda afallatabilen bir sertlikleri var. houston’ın hücum defolarını da çok net gösterdikleri ders niteliğinde bir maç oldu. durant ve alperen’i yardım getirmeden savundular. amen thompson duvara çarptı. biraz sheppard hariç yan parçalar hiç devreye giremedi. zaten tari eason’ın sakatlığı sonrası rotasyon da oldukça daraldı. üçlük atmayı unuttular ve oyun kör dövüşüne döndü tam da orlando’nun istediği gibi. durant maç boyunca hücumun işlemediği anlarda nefes aldırıp takımı oyunda tuttu. son çeyrek alperenden gelen destekle de maçı uzatmaya götürdüler. uzatmada da bir nefes önde kaldılar.
alperen’e gelirsek genel olarak kötü oynadı. çok düşük yüzdeyle attı özellikle ilk üç çeyrek. sezon başından beri yardım savunmasına alışmıştı. yardımsız sert birebir savunmaya, sertliğe izin veren hakemler de eklenince bocaladı. hangi pozisyonda hangi hücumu tercih edeceği konusunda kayboldu maç içinde. temassız fade-away şutları sokarak başladıktan sonra onlara devam etmek istedi. girmeyince temas alayım dedi ama sert savunma karşısında dağıldı alpi. son çeyrek ise maça süperstar ağırlığı koydu. durant ile pick and roll oynayıp eşleşme seçti. sonra da yüzdesine, ritmine, sertliğe aldırmadan koç başı gibi potayı zorlayıp ekmeğini taştan çıkardı. girmese de aldırmadı tekrar denedi. maç sonunda blokla topu takımına getirdi. o topu kenardan çıkartırken korkunç hata yaptı. maç gitti derken 1 saniye içinde sayıyı bulup uzatmayı getirdi. orda da fişi çekti takımı. bu tür maçları oynamak play-off kasvetinin de hazırlığı oluyor bir anlamda. alpi bir sınavdan daha bolca ders alarak ve kazanma alışkanlığını koruyarak çıktı.
https://x.com/...273980973080902?s=46
orlando hücumda çok kısıtlı ancak ligin en sert savunmalarından. özellikle normal sezon temposunda afallatabilen bir sertlikleri var. houston’ın hücum defolarını da çok net gösterdikleri ders niteliğinde bir maç oldu. durant ve alperen’i yardım getirmeden savundular. amen thompson duvara çarptı. biraz sheppard hariç yan parçalar hiç devreye giremedi. zaten tari eason’ın sakatlığı sonrası rotasyon da oldukça daraldı. üçlük atmayı unuttular ve oyun kör dövüşüne döndü tam da orlando’nun istediği gibi. durant maç boyunca hücumun işlemediği anlarda nefes aldırıp takımı oyunda tuttu. son çeyrek alperenden gelen destekle de maçı uzatmaya götürdüler. uzatmada da bir nefes önde kaldılar.
alperen’e gelirsek genel olarak kötü oynadı. çok düşük yüzdeyle attı özellikle ilk üç çeyrek. sezon başından beri yardım savunmasına alışmıştı. yardımsız sert birebir savunmaya, sertliğe izin veren hakemler de eklenince bocaladı. hangi pozisyonda hangi hücumu tercih edeceği konusunda kayboldu maç içinde. temassız fade-away şutları sokarak başladıktan sonra onlara devam etmek istedi. girmeyince temas alayım dedi ama sert savunma karşısında dağıldı alpi. son çeyrek ise maça süperstar ağırlığı koydu. durant ile pick and roll oynayıp eşleşme seçti. sonra da yüzdesine, ritmine, sertliğe aldırmadan koç başı gibi potayı zorlayıp ekmeğini taştan çıkardı. girmese de aldırmadı tekrar denedi. maç sonunda blokla topu takımına getirdi. o topu kenardan çıkartırken korkunç hata yaptı. maç gitti derken 1 saniye içinde sayıyı bulup uzatmayı getirdi. orda da fişi çekti takımı. bu tür maçları oynamak play-off kasvetinin de hazırlığı oluyor bir anlamda. alpi bir sınavdan daha bolca ders alarak ve kazanma alışkanlığını koruyarak çıktı.
https://x.com/...273980973080902?s=46

