10226
kimsenin ne kendisini ne bizi kandırmasını istemem, barış alper yılmaz değişmiştir.
barış alper hiçbir zaman yunus ve sane gibi teknik ve yaratıcı bir profil olmadı.
her zaman zorlayıcılığı, çalışkanlığı, azmi ile fark yaratmıştı.
bodo maçında ise bunlardan tamamen uzak olduğu bir maç çıkardı.
ayrıca bu değişimi sadece bodo maçında değil, diğer maçların (liverpool hariç) belli bölümlerinde de sık sık göstermiştir.
bir metre önündeki topa koşmamak için salağa yatmalar, bek takibini bırakmalar, yapıyormuşçasına davranmalar....
saha içindeki ruh hali ve umursamaz tavırlarıyla galatasaray taraftarını artık delirtti.
dün maçı izlerken takımın kaçırdığı gollerden çok barış'a sinirlendim.
verilen tepkinin ise sadece bodo maçıyla alakası yoktu.
ilmek ilmek işlediği ve yaşadığı ''metamorfozu'' geçtiğimiz iki ay içerisinde ''tersine evrime'' çevirdi.
artık kendisini çalışkan bir kanat veya azimli bir forvet gibi değil, benim de ayağıma topu atın ben de oynarım mantalitesindeki geçkin yıldız kanatlar gibi göstermektedir.
bu arada ben bunları sadece saha içine bakarak yorumlamıyorum.
saha dışında da bu değişimini net bir şekilde gösteriyor.
icardi, sane, osimhen ile ilgili sorulan soruda ''biz de iyi futbolcularız, onlar da bizle oynadığı için şanslı'' cevabı, liverpool maçı arkaplan videosundaki hali tavrı, gündelik hayatında sürekli ''b'' harfli şapkalar, ceketlerle gezmesi gibi hareketleri fikrimin oluşmasına referans noktaları oldu.
''adamın giydiğine mi takıldın?'' diyebilirsiniz.
ama ben bu ''b'' baskılı kıyafetler giyme olayını kendini marka gibi görmeye başlamasına bağlıyorum.
neom'un teklifi ortaya çıktığında söylenenleri hatırlayın, türkiye imajı için barış kullanılacak dendi, neom kendisini reklam yüzü yapacakmış falan filan.
bunlar tesadüfi değişimler değil.
yani anlayacağınız barış alper iyicene ben yıldızım havalarına girmiş.
yıldızdır da ona itirazım yok ama hangi yıldız futbolcu şu havalarda takılıyor?
hangi fizikli, çalışkan, mücadeleci kanat 26 yaşında bunları bırakıp, ben de yıldızım ayağıma top atın oyununa dönüyor?
bu işin düzeleceğini düşünmüyorum çünkü barış gerçekten yaptığı şeyi hata olarak görmüyor, başkan ise kendisine istediği maaşı vermeyi bırak ''rize aslanı'' falan diyor.
kabız, sorunlu, sinameki, tripli oyunculardan nihayet 3. yılımızda kurtulabilmiştik.
4. yılda yeni bir çıbana hiç gerek yok.
umarım bu iş çığırından çıkmadan halledilir. (yönetime güvenmiyorum ama neyse)
barış alper hiçbir zaman yunus ve sane gibi teknik ve yaratıcı bir profil olmadı.
her zaman zorlayıcılığı, çalışkanlığı, azmi ile fark yaratmıştı.
bodo maçında ise bunlardan tamamen uzak olduğu bir maç çıkardı.
ayrıca bu değişimi sadece bodo maçında değil, diğer maçların (liverpool hariç) belli bölümlerinde de sık sık göstermiştir.
bir metre önündeki topa koşmamak için salağa yatmalar, bek takibini bırakmalar, yapıyormuşçasına davranmalar....
saha içindeki ruh hali ve umursamaz tavırlarıyla galatasaray taraftarını artık delirtti.
dün maçı izlerken takımın kaçırdığı gollerden çok barış'a sinirlendim.
verilen tepkinin ise sadece bodo maçıyla alakası yoktu.
ilmek ilmek işlediği ve yaşadığı ''metamorfozu'' geçtiğimiz iki ay içerisinde ''tersine evrime'' çevirdi.
artık kendisini çalışkan bir kanat veya azimli bir forvet gibi değil, benim de ayağıma topu atın ben de oynarım mantalitesindeki geçkin yıldız kanatlar gibi göstermektedir.
bu arada ben bunları sadece saha içine bakarak yorumlamıyorum.
saha dışında da bu değişimini net bir şekilde gösteriyor.
icardi, sane, osimhen ile ilgili sorulan soruda ''biz de iyi futbolcularız, onlar da bizle oynadığı için şanslı'' cevabı, liverpool maçı arkaplan videosundaki hali tavrı, gündelik hayatında sürekli ''b'' harfli şapkalar, ceketlerle gezmesi gibi hareketleri fikrimin oluşmasına referans noktaları oldu.
''adamın giydiğine mi takıldın?'' diyebilirsiniz.
ama ben bu ''b'' baskılı kıyafetler giyme olayını kendini marka gibi görmeye başlamasına bağlıyorum.
neom'un teklifi ortaya çıktığında söylenenleri hatırlayın, türkiye imajı için barış kullanılacak dendi, neom kendisini reklam yüzü yapacakmış falan filan.
bunlar tesadüfi değişimler değil.
yani anlayacağınız barış alper iyicene ben yıldızım havalarına girmiş.
yıldızdır da ona itirazım yok ama hangi yıldız futbolcu şu havalarda takılıyor?
hangi fizikli, çalışkan, mücadeleci kanat 26 yaşında bunları bırakıp, ben de yıldızım ayağıma top atın oyununa dönüyor?
bu işin düzeleceğini düşünmüyorum çünkü barış gerçekten yaptığı şeyi hata olarak görmüyor, başkan ise kendisine istediği maaşı vermeyi bırak ''rize aslanı'' falan diyor.
kabız, sorunlu, sinameki, tripli oyunculardan nihayet 3. yılımızda kurtulabilmiştik.
4. yılda yeni bir çıbana hiç gerek yok.
umarım bu iş çığırından çıkmadan halledilir. (yönetime güvenmiyorum ama neyse)
